tds_thumb_td_300x0
Flower Of Evil 6. Bölüm | Gördüğüne İnanmak

Merhaba sevgili dostlar ve K-Drama severler. Bugün, dizimizin 6. bölüm yorumuyla çıkıyorum karşınıza.

Geçen bölüm Do Hyun Su’nun, karısının katili olarak görüldüğü için bir taksici tarafından kaçırılışına ve taksicinin öldürme teşebbüsüne şahit olmuştuk. Bölüm sonunda Do Hyun Su Cha Ji-Won’un çabaları sonucu, son anda kurtulmuştu. Taksici ise, polisle boğuşma esnasında kafasını vanaya çarpmış ve kanlar içerisinde yere yığılmıştı. (O esnada taksici öldü zannettim ama ölmemiş.) Şimdi kaldığımız yerden devam edelim dizimizi yorumlamaya.

Boğulmanın verdiği şoktan dolayı birkaç kez kalbi duran Do Hyun Su bir süre uyutulur. On gün sonra kendine geldiğinde hala şokun etkisindedir. Öyle ki bir an, gerçek kimliğinin ortaya çıktığını zannedip tutuklandığı halüsinasyonunu bile görür. Baygın olduğu süre boyunca neler olduğunu bilemediği için ne olduğunu anlamaya çalışır. Herhangi bir sorunun olup olmadığını anlamak için ise en kesin ipucunu karısı verebilirdi.

Cha Ji-Won ile koridorda ilk karşılaştıklarında bir an ciddi endişe yaşar. Acaba Cha Ji-Won gerçek kimliğini öğrenmiş miydi? Öğrendiyse ne yapmalıydı? Her şeyi anlatmalı mıydı yoksa inkâr mı etmeliydi? Korkuyla karışık endişe yaşarken, neyse ki Cha Ji-Won gelip, gözyaşları içerisinde sarıldı da Do Hyun Su biraz rahatladı. İlk defa birisi (ablası hariç) kendisi için endişelenmesine şahit olan Do Hyun Su bir süre afallar fakat sonrasında kendisini toparlayıp Cha Ji-Won’u teselli eder.

Dizide olay örgüsünün çok güzel kurgulanmasının yanında duygu durumunu da en ince detayına kadar yansıtılması, başarısının en büyük etkenlerinden birisi. Başından beri, geriye gidişlerle hem Do Hyun Su’nun hayat hikayesini öğreniyoruz hem de Cha Ji-Won ile olan serüvenlerini. Do Hyun Su, geçmişinden dolayı asosyal, içine kapanık birisi. Fakat görünmeyen yanıyla da çevresine karşı fazlasıyla duyarlı. Cha Ji-Won ise Do Hyun Su’nun bu yönünü hissetmiş olacak ki, tüm sert tavrına rağmen, Cha Ji-Won Do Hyun Su’ya olan duygularında ısrarcı davranır ve gün gelir Do Hyun Su’da, koşulsuz sevgi karşısında Cha Ji-Won’a kayıtsız kalamaz. Cha Ji-Won Do Hyun Su’’yu öyle çok sevmektedir ki tüm şüphelerine rağmen, kendisine gösterdiği güzellikler hatırına Do Hyun Su’ya yani kendisinin bildiği ismiyle, kocası Beak Hee Seong’a inanmayı seçer. Şimdilik…

Beak Hee Seong, gerçek ismiyle Do Hyun Su. Kendisine çizilen kadere her zaman karşı gelmiş fakat geçmişin, babasının lanetinden bir türlü kurtulamamış birisi. Taksi şoförü ağır yaralanmış, ameliyat sonrası baygın halde gözetim altında tutuluyor. Kendine geldiği anda Do Hyun Su ismini almak için polisler nöbet tutuyorlar. Bu arada kendi kirli işleri ortay çıkmasın diye planlar yapan baba Beak sorunu çözmesi için Do Hyun Su’ya bir teklifte bulunur. Öyle ya! Sonuçta Do Hyun Su bir katilin oğludur. O da adam öldürebilir. Üstelik ileri kanser hastası ve de suçlu birisinin travmaya bağlı ölmesi kimi şüphelendirir ki? Burada önemli olan tek şey kurdukları oyunun bozulmaması.

Do Hyun Su’ya çarpan kişinin gerçek Beak Hee Seong olduğunu da öğreniyoruz. Telefon konuşmasından birisiyle sorunlu olduğunu ve bu sorunu çözmek için görüşmeye gittiğini biliyoruz şimdilik. Fakat hastane odasında anne Beak’ın konuşmalarına bakacak olursak baba Beak’ın pek de hoş olmayan şeyler yaptığı ve başlarına gelen felaketin sorumlusunun baba olduğu görülüyor. Çok fazla yer verilmese de gerçek Beak Hea Seong’un hikayesini de çok merak ediyorum ve nedense sonunda kendine geleceğini düşünüyorum. Kim bilir? Belki Do Hyun Su’nun masum biri olduğuna dair yardımı da dokunabilir.

Do Hyun Su ise her tehdide pabuç bırakacak biri olmadığını gösteriyor bizlere. Olayların, daha doğrusu sorunların üstesinden gelme becerisi takdire şayan doğrusu. Her ne olursa olsun cinayet işlemeyeceğini biliyordum ama taksiciyi ikna edip kendi safına çekeceğini hiç beklemiyordum. Taksicinin, Do Hyun Su’nun ilacı vermesine fırsat kalmadan bir şekilde öleceğini düşünüyordum. Ömrü az kalsa da suçlu olduğu için hapiste kalacak olsa da yine de şu kısa zamanda diğer ya da esas seri katilin bulunmasında Do Hyun Su’ya çok yardımcı olacağı kesin artık. Karısını ararken, yanlış kişiye odaklandığı için göden kaçırdığı fakat elinin altında bir yerlerde olan kuvvetli bir kanıt, ipucu vardır eminim.

Perde gerisindeki gerçekler ne? 13 yıldır koşulsuz sevdiği adam, cinayetle itham edilen Do Hyun Su çıkarsa ne yapmalı? Nasıl davranmalı? Tüm geçmiş, güzel anılar bir kalemde silinebilir mi? Sevdiği adam, kızının babası, sevgisine fazlasıyla karşılık veren adam, tanıdığını zannetiği kocası Beak Hee Seong gerçekte kimdi?

Beak Hee Seong komada yattığı zaman bir ara kendine geldiğini ve sayıkladığını görüyoruz. Ve şu anda kendisi hatırlamasa da sayıkladığında Do Hyun Su olduğunu çoktan söylemiş. Şu durumda bile Cha Ji-Won, Beak Hee Seong’a olası bir suçlu olarak değil de sevdiği kocası olarak muamele etmesi, henüz sevgisinin çok daha fazla ağır geldiğinin göstergesiydi. Beak Hee Seong’u kaybetme korkusu polis görevinin çok daha ötesine geçiyordu. Beak Hee Seong’suz, yalnızlıkla geçecek bir hayat asla kabullenebileceği bir şey değildi. Velev ki kocası suçlu Do Hyun Su olsa bile.

Tüm bunlar yaşanırken Cha Ji-Won sağduyusunu kaybetmez ve ihbar etmeden önce Do Hyun Su ile ilgili bilgileri gözden geçirmeye karar verir. Kontrol etmesi gereken yerlerden birisi de evlerinin bodrum katıydı. Çünkü Do Hyun Su’nun babasının da kurbanlarını hapsettiği bir bodrum katı vardı. Kontrol sonrası bodrumda birisinin olduğu ve boğuşma yaşandığı ortaya çıktı. Do Hyun Su’nun da suçlu olabileceğine dair her bir kanıt Cha Ji-Won’u biraz daha üzse de henüz gerçekleri konuşmak için erken olduğu düşüncesine sahiptir. Çünkü elindeki raporlar, tanık ifadeleri ve deliller, net bulgulara dayanmak yerine söylentiler sonucu önyargılarla kabul görmüş şeylerdir.

Eveeett gelelim muhabir Kim Moo-Jin ve abla Do Hea Soo’ya. Hüzünlü ve içine kapanık olması bir an acaba o da katil mi dedirtti bana ama neyse ki bu hali, kardeşi gibi geçmişinden dolayı sürekli dışlanmasından kaynaklanıyormuş. Onun da babasının suç ortağı olmadığına ayrıca sevindim. Sürekli üzgün olmasının sebeplerinden birisi de sevdiği kişinin, şimdilerde muhabir olan Kim Moo-Jin’in önce aşağılamasına maruz kalması ve terk edilmesindeymiş. Muhabir Kim Moo-Jin’in katil kızı diye terk ettiği eski sevgilisiyle karşılaştığında nasıl tepki verecek çok merak ediyorum doğrusu. Kızımız da yaş aldıkça bayağı güzelleşmiş. Hüzünlü duruşu ise ona ayrı bir cazibe katmış. Muhabirin telafi etmesi, bedel ödemesi gereken bir de kalp kırıklığı var.

Muhabirimiz ise şimdilerde daha bir sağduyulu davranıp gerçeğin ortaya çıkması için bayağı efor sarf etse de zamanında bayağı zulüm etmiş kardeşlere. Şimdiki çabası bir nevi günah çıkartma olsa da daha kat etmesi gereken çok yol var. Zamanında gördüğü şeyi polise ihbar etseydi seri cinayetler hiç işlenmeyecekti belki de. Yoğun çabaları sonucu, konuşmaya razı ettiği tanığın getirdiği ses kaydından öğrendiğimiz, seri katil Do Min Seok’un bir ortağının olduğu ve köydeki ustabaşını Do Hyun Su’nun değil gizli ortağın öldürdüğüdür.

“Psikopatlar kendilerinden daha zayıf hayatlarla ilgilenmezler. Ama Do Hyun Su’nun on yıldır köpeği varmış ve onun yavrusuna bile bakmış. Bu gerçek. İnsanlar sadece işledikleri suçlar için cezalandırılmalı. İster yasal ceza olsun ister kişisel kin. Bu yüzden Do Hyun Su’ya hak ettiği cezayı verebilmek için çok daha fazla gerçek toplamam gerekiyor. Size olayları nasıl araştırdığımı açıklayayım. Ben sadece gördüklerime inanırım.”

Do Hyun Su kaza geçirdiğinde eşyaları canına kast eden adamın yanında kalmıştı. Adam olur da Do Hyun Su ile ilgili polis soruşturması olursa delil olarak teslim ederim diye saklamış. Kocasının Do Hyun Su hakkında söylediklerine ve çıkan haberlere inanıp, Do Hyun Su’nun suçlu bulunması için, delil olarak çantayı polise teslim etmeye karar veren karısı Cha Ji-Won’u arar. Yukarıdaki cümleler Cha Ji-Won’un, kadının söylentileri baz alarak vardığı yargıya binaen söylenmiş cümlelerdir. Çünkü kocası ve diğerleri Do Hyun Su’nun suçlu olduğunu söylüyorlar. Bundan dolayı Do Hyun Su suçludur ve cezalandırılmalıdır. Buradan anlıyoruz ki verilen ifadelerin, gösterilen delillerin, çıkan haberlerin hiçbir gerçek kanıt olamayacak durumda ve Cha Ji-Won da bunun farkında. O zaman yapacak tek bir şey kalıyor. Hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranıp Do Hyun Su’yu gözlemlemek. Çünkü o sadece gördüklerine inanır.

Dizinin en sevdiğim yanı ana karakterlerin yalan söylemelerinin gerçekten de haklı sebeplere dayanması. Ve olaylara yaklaşırken Do Hyun Su’nun kendisine layık görülen rolü oynamamak için elinden geleni yapması, Cha Ji-Won’un ise birini babasının günahı yüzünden ve zanna dayanarak atfedilen suçu kayıtsız şartsız kabul etmemesi. Şimdiye kadar yaşanan tüm gelişmeler ışığında diyebiliriz ki dizi yeni bir evreye girdi. Bakalım yeni bölümler bizlere ne sürprizler sunacak.

Bir bölümün daha sonuna geldik dostlar. Sürçülisan ettiysek affola.  Yeni bölümde, yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle kalın sağlıcakla…

Flower Of Evil 5. Bölüm | Tanıyamadığım Kocam

Merhaba sevgili dostlar ve K-Drama severler. Bugün, dizimizin 5. bölüm yorumuyla çıkıyorum karşınıza.

Bölümün adını düşünürken “Kanıtlanamayan Geçmiş” ve “Önyargı” gibi isimlerden birin de kullanmak istedim. Zira bu tanımlar da bölüme çok uyuyordu. Fakat Cha Ji-Won’un yaşadığı hayal kırıklığı ve uğradığı haksızlık çok daha baskın gelince, onun tarafından bakarak isimlendirmek ve “Tanıyamadığım Kocam” ifadesini kullanmak daha yerinde geldi.

Geçen bölüm Do Hyun Su’nun fotoğrafına ulaşmak için türlü oyunlar çeviren taksi şoförü, fotoğrafın kimsenin eline geçmemesi için çabalayan Beak Hee Seong ve muhabir arkadaşı ve suçluyu bulmak için fotoğrafa sahip olmak isteyen polis üçgeninde adeta zamanla yarışır şekilde mücadelelerine şahit olduk. Mücadelenin sonunda galip gelen taksi şoförü oldu ama işler beklenmediği gibi gitmeyince Beak Hee Seong ile Cha Ji-Won karşı karşıya gelmişti. Kısa bir kaçma-kovalama sonrası Beak Hee Seong olay yerinden kaçmıştı ama Cha Ji-Won’un eline de bir saat tutuşturulmuştu. Bu saat kocası Beak Hee Seong’a aitti. Bölüme kaldığımız yerden devam edelim.

Delil olarak eline tutuşturulan saati gören Cha Ji-Won adeta şok geçirir. Tüm dünyası allak bullak olan Cha Ji-Won, o karmaşa içerisinde bir yandan gelişmelere cevap vermeye çalışırken diğer yandan da zihin fırtınası yaşıyordu. Arkadan gördüğü ve Do Hyun Su diye seslendiği kişi gerçekte kimdi. Pekala biliyordu ki seslendiği kişiyle boğuşmaya girmişti ve saat de ondan düşmüştü. Şüpheli kişi, “Do Hyun Su” seslendiğinde duraksamıştı. O zaman şüpheli Do Hyun Su idi. Fakat saate baktığında kovaladığı ve boğuştuğu kişi kocası Beak Hee Seong idi. Peki hangisiydi?

Kafasında bin bir soru cirit atarken öte taraftan taksicinin öldürmek istediği bir Do Hyun Su vardı. Beak Hee Seong Do Hyun Su ise o zaman hedefteki kişi kocasıydı. Soruların bir gelip diğeri giderken, liman hanından bir ihbar alırlar. Bir taksici müşterisini zorla kaçırmıştı. Bir an önce olay yerine giderler. Kadın suçluyu teşhis eder. Geriye bir tek mağduru teşhis kalmıştır. Cha Ji-Won geriden gelen telefon sesiyle irkilir. Yerde bir telefon vardır. Telefon da tıpkı saat gibi boğuşma esnasında düşmüş olmalıydı. Cha Ji-Won ekran görüntüsünü gördükten sonra artık hiçbir şüphesi kalmadı. Kocasının olayla bir şekilde ilişkisi vardı ama ne?

Tüm bunların yanıtını bulmak için kocasına ihtiyacı vardı. Özellikle canlı. Çünkü biliyordu ki şoför kayıp karısının intikamını almak için katil olarak gördüğü Do Hyun Su’yu kesinlikle öldürecekti. Ondan dolayı katil amacına ulaşmadan bir ana öce kocasına Beak Hee Seong’a canlı ulaşmaları lazımdı.

Liman hanında taksiciyle buluşan Beak Hee Seong sonunda, taksicinin kendisini hedef aldığını öğrenir. Fakat bundan daha önemli bir şey vardır. Taksicideki fotoğraf ve taksicinin tehdit unsuru olarak kullandığı biricik kızı. Çıkan arbede sonrası bir şekilde fotoğrafı imha etmeyi başarır ama taksiciden kurtulamaz. Kendine geldiğinde elleri ayakları bağlı bir şekildedir.

Yıllardır kaçtığı geçmişi bir lanet gibi yine gelip kendisini bulmuştur. Öfkeden deliye dönen Beak Hee Seong taksiciye tüm öfkesini kusar. “Ne hazin. İntikam almak istediğin kişi öldü. Bu yüzden, henüz açığa çıkaramadığın bütün öfkeni yok etmek için oğlu Do Hyun Su mükemmel bir hedef gibi görünüyor.” Evet. Öfkesini kusmak için bir hedef belirlemek, o hedef yok olduğunda ise en yakınını hedef tahtasına oturtmak… Peki sana bunları yaşatan katilden ne farkın kaldı o zaman? Nedenler üretip birini öldürmekse amaç, katilin de kendince nedenleri vardı. Beak Hee Seong daha da devam eder yılların birikmişliğiyle. Yıllardır kendisine söylenenlere; “Tıpkı babası gibi. Kötü bir ruh tarafından ele geçirildi. Akıl hastanesinde yattı. Ruhsuz biri. İkisi kendi başlarına yaptı. Babasının suçlarını biliyordu. Onun suç ortağıydı.” duyduğu öfkeyle. Fakat ne hazindir ki, taksici sefil bir şekilde başarısız olmuştur. Çünkü taksici, Do Hyun Su’nun yapmadığını ve olaydan haberi olmadığını kanıtlayamazdı ama Do Hyun Su’ya yapacaklarından dolayı kendisini, sonsuza dek nasıl mahvedeceğinin farkında değildi. Görünürde olan net bir şey varsa o da Do Hyun Su’nun olayla ilgisinin olmadığını kanıtlayamamasıydı.

Üzerine sünger çekerek unutmaya çalıştığı geçmişi ve ismi bir oyun daha yaptı kendisine. Taksiciye yanlış ifade veren sarhoş birinin sözüyle kendisini yargıladığını söylediği anda hiç ummadığı bir şeyle karşılaşır. Kendisinde olan maskotu göstererek, katil değilse karısının maskotunun neden kendisinde olduğunu sorar. Beak Hee Seong bu sefer gerçekten şok olur. Çünkü hiç beklemediği bir gerçekle yüz yüzedir. Maskotu kendisine babasının cenazesinde ablası vermiştir. O zaman kayıp cesedin katili ablası mıydı? Geçmiş film şeridi gibi gözünün önünden geçse de bu sorunun cevabını verecek durumda değildi.

Ablasının da çok şey sakladığı belli çünkü, omuzlarındaki yükten dolayı her daim hüzünlü. Sürprizlerle dolu bölümler geçirdikten sonra ablasının da katil olmadığını düşünüyorum ama “neden”, “nasıl” sorularının cevabını da henüz veremiyorum. Taksicinin karısının pis işleri sonucunda hiç alakaları olmayan bir cinayetle de suçlanmış olabilirler. Gerçek suçluyu bulmak yerine hazırdakinin üzerine yık gitsin. Altı cinayetten sonra, olmasa da yedinci cinayet ithamı da çok olmasa gerek.

Gerçek Beak Hee Seong ve ailesinin hikayesi nasıldır, neden Do Hyun Su’yu, hiç bilmedikleri birini evlatları olarak gösterdiler? Hala tam olarak dişe dokunur bir ipucu verilmedi. Şu ana kadar en önemli meseleleri yatalak oğullarının gelecekteki durumu. Bir yandan sembolik olarak oğullarını var etmeye çalışıp diğer yandan yatalak oğullarının hayatını güvenceye almaya çalışıyorlar. Yine de ilişkilerine dair ip uçlarını da veriyorlar. Baba Beak; karanlık geçmişine rağmen yanımıza aldığımızda nasıl bir işe girdiğimizi biliyorduk” diyor. Bu da demektir ki kendilerinin de üzerini örttükleri bir günahları var ve bunu da ancak geçmişi karanlık birisinin yardımıyla yapabilirler. Net olan bir şey var ki çıkacak bir sorunda Do Hyun Su’yu anında yalnız bırakacakları. Bakalım bunun altından ne tür bir çapanoğlu çıkacak hep beraber göreceğiz.

“Nasıl biri olduğumu söylemek zorunda mıyım?

Cha Ji-Won, taksici Beak Hee Seong’u öldürmeden bulmak ister. Çünkü Beak Hee Seong bir yanıyla çok sevdiği kocası, diğer yanıyla geçmişi sırlarla dolu birisi. Hele de seri katil Do Min Seok’un oğlu olması ihtimal birçok soruyu da beraberinde getirmekte. Evet Cha Ji-Won tüm bu nedenlerden dolayı Beak Hee Seong’u bir an önce bulmak zorundaydı. Sonunda Beak Hee Seong’un alıkonulduğu yeri bulurlar ve hemen olay yerine giderler. Cha Ji-Won soğukkanlılıkla olaya müdahale eder ve Beak Hee Seong’u kurtarır.

Beak Hee Seong ise bir yandan iç hesaplaşma yaşarken bir yandan da pişmanlık duyar. İç sesi ise gerçek duygularına tercüman niteliğindedir: “Hep düşündüm, seninle tanıştığım için şanslıyım dedim. Ama ilk defa, keşke benimle hiç tanışmasaydın diye düşünüyorum. Evet. Sonunda ne anlama geldiğini anladım. Senden özür dilerim.” Özür dilemesinin sebebini ileriki bölümlerde göreceğiz elbette ama bütün duygulardan yoksun birinin iç sesiyle de olsa Cha Ji-Won’a yaşatacaklarından dolayı pişman olması takdire şayandır diye düşünüyorum.

Daha önce de yazdığım gibi Do Hyun Su hep ötelenen, dışlanan, suçlanan birisiydi. Hayatında yalnız birisi onu koşulsuz sevmişti. Cha Ji-Won. Cha Ji-Won sevgisini açığa vurduğu zaman Do Hyun Su psikolojik olarak iyi olmadığını ve ölmüş birini gördüğünü söylemişti. Buna karşılık Cha Ji-Won; “Şu andan itibaren seni daha çok seveceğim. Sana iyi davranacağım. Sana bilmediğin her şeyi öğreteceğim. O zaman, sen farkına varmadan her şey değişecek” bir söz vermişti ve sözünü de tutmuştu. Tutulan bu sözün sonucunda Do Hyun Su Cha Ji-Won’un sevgisiyle, her ne kadar fazla yol alamamış olsa da iyileşme yolunda belli bir ilerleme kaydetmişti.

Polisle girdiği boğuşma esnasında kafasını demire çarpması sonucu taksici ölür. Beak Hee Seong’un Do Hyun Su olarak itham edecek kimse de kalmaz. Geriye kalan sadece Do Hyun Su’nun pişmanlığı ve Cha Ji-Won’un şüpheleridir.

Bir bölümün daha sonuna geldik dostlar. Sürçülisan ettiysek affola.  Yeni bölümde, yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle kalın sağlıcakla…

Flower Of Evil 4. Bölüm | Daralan Çember

Merhaba sevgili dostlar ve K-Drama severler. Bugün, dizimizin 4. bölüm yorumuyla karşınıza çıkıyorum.

Geçen bölüm Do Hyun Su’nun muhabirle hesaplaşmasına şahit olmuştuk. Muhabir de cinayetlerin işlendiği zamanlar görmemesi gereken bir şeyi görmüş fakat suskun kalarak cinayetlerin devam etmesine sebep olmuştur. Bundan dolayı Do Hyun Su konusunda suskun kalmaya razı olmuştu. Bunun yanı sıra Do Hyun Su ilk defa şüphe uyandırıcı harekette bulunmuş ve Cha Ji-Won’un kendisinden şüphelenmesine neden olmuştu. Bölüm sonunda ise bitkisel hayata mahkûm olmuş gerçek Beak Hee Seong’la tanışmıştık. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim.

Her bölüm bir parça geçmişle merhaba diyen dizimiz bu bölüm de yine aynı şekilde merhaba dedi. (Doğrusunu söylemek gerekirse bu tür kurgular her zaman hoşuma gitmiştir.) Böylelikle hem ilişkilerinin gelişme sürecini öğreniyoruz hem de Do Hyun Su’nun değişim sürecini. Bu bölümde Do Hyun Su’nun ilk defa gülümsediğini görüyoruz. Do Hyun Su, geçmişinde yaşadığı travmalardan olsa gerek babasının hayaleti peşini bırakmıyor. Önceki bölümden de gördüğümüz kadarıyla sık sık da kötülük yapmasını söylüyor. Bu travmadan kurtulamadığı için asosyal bir hayat sürüyor hiç istemese de. Bu bölümde bir şey daha öğreniyoruz. O da Cha Ji-Won ile neden evlendiği. Do Hyun Su ne zaman Cha Ji-Won ile birlikte olsa babasının hayaleti kendisine yaklaşamıyor. Bunu fark eden Do Hyun Su Cha Ji-Won ile birlikteliğine devam ediyor ve sonra da evleniyor. Bir nevi koruma kalkanı olarak kullanıyor Cha Ji-Won’u.

Gelelim kahramanlarımızdan birisi olan karakterlerden birine daha. Do Hae-Soo. Seri katilin kızı ve Do Hyun Su’nun ablasıdır. Bundan sonraki bölümlerde daha çok göreceğimiz karakterimiz, Do Hyun Su’nun ölümünden sonra geçmişin yükünü tek başına taşımak zorunda kalmış olacak ki her zaman hüzünlü bir şekilde yaşamaktadır. Göle küçük bir taş atarsanız oluşan dalgalar halka halka genişleyerek büyür. Tıpkı suya atılan taş misali muhabirin yaptığı küçük bir haber halka halka genişleyerek beklenmedik kişilerin olaya dahil olmasına sebep oluyor. Henüz yeni tanıdığımız Do Hae-Soo’yu, kötü geçmişi ne kadar etkilemiş ilerleyen bölümlerde göreceğiz. Abla kardeş ilişkisinin de çok özel olacağını tahmin ediyorum. Birbirlerinden uzak kalarak (ama bir o kadar da yakın) birbirlerini korumaya almak gibi mesela. Hikâyenin bu kısmını da büyük bir merakla bekleyeceğim.

Suya atılan taş misali olayların dalga dalga genişlediğini ve hiç umulmayan kişileri de çemberin içine aldığını söylemiştik. Bunlardan birisi de, şom ağızlılığı sebebiyle “niyazi” olan lokanta sahibi. Sözde tanıklık yapmak isterken şans eseri, bulunamayan yedinci kurbanın kocasıyla karşılaşır. Taksi şoförü olan koca, karısının cesedini bulmaya çalışmaktadır. Konuşma esnasında şoför, kendilerine çift olarak yaptırdığı maskotun Do Hyun Su’da olduğunu öğrenir. Do Hyun Su’nun yüzünü bilmez fakat intikamını alması için bir şekilde Do Hyun Su’nun ortaya çıkması, çıkarılması gerekir. Bunun ise en kısa yolunun Do Hyun Su’nun işleyeceği bir cinayet sonrası yakalanmasıdır. Muhabir ve Beak Hee Seong iş birliği yaparak Do Hyun Su’nun görüntüsünün ortaya çıkmasını engellemeye çalışadursun beklenmedik bir yerden, yaşadıkları köyden bir ihbar gelir. Köyün yaşlılarından birinde Do Hyun Su’nun fotoğrafı vardır. Do Hyun Su, durumdan kurtulmak için ne yaparsa yapsın çember artık gittikçe daralmaya başlar.

Burada bir parantez açıp ileriki bölümlerde netliğe kavuşacak bir tahminimi söylemek istiyorum. O bulunamayan yedinci kurban yaşıyor olabilir. Hem de o kurbanı Do Hyun Su’nun kurtarma ihtimali de aklıma gelmiyor değil. Tahminim o ki şoför kadına da kötülük yapıyordur ve kadın, kocasından da kurtulmak için izbe bir yerde saklanarak yaşamına devam ediyordur. Dediğim gibi bu yazdıklarım sadece tahmin şimdilik.

Do Hyun Su’nun yüzünü görebileceği fotoğrafın bilgisini alan taksi şoförü köye doğru yol almaya başlar. Bunun yanı sıra polis ekibi ve Do Hyun Su ile muhabir de köye giderler. Hepsinin tek amacı fotoğrafa bir an önce sahip olmak. Zaman farkından dolayı şoför önce varır doğal olarak. O süreçte kadını öldürecek, suç bizimkilerin üzerine kalacak diye hop oturup hop kalktım ama neyse ki şoförün amacı sadece Do Hyun Su’nu tanıyabilmekmiş. İkinci olarak bizimkiler gelir acumma’nın evine. O sırada, amacına ulaşan şoför evden kaçmaya çalışır. Tam o esnada dışarıda bekleyen Do Hyun Su suçluyu yakalar ama şoför, Jung Mi Sook ismini verip kendisiyle buluşmasını söyleyerek kaçar.

Kendilerinden az sonra olay yerine gelen Cha Ji-Won arkadan gördüğü kişiyi Do Hyun Su sanarak durmasını söyler. Kısa bir kaçma kovalamaca sonrası Do Hyun Su Jung Mi Sook’tan kurtulmayı başarır. Sonrasında ise Jung Mi Sook aradıkları katilin Do Hyun Su olmadığını anlar. Aradıkları kişi Do Hyun Su değil onu öldürmeye çalışan şofördür. Her şey karmakarışık bir hâl almışken bir şüpheli durum daha çıkar ortaya. Cha Ji-Won’un eline kordonu kopmuş bir saat tutuştururlar delil diye. Bu saat kocası Beak Hee Seong’a aittir. Yağmurluk olayında Beak Hee Seong’un suçlu olduğuna inanmaması için geçerli sebepleri vardı ama bu sefer hiçbir gerekçesi yoktu olayla ilgisinin olmadığına dair. Do Hyun Su oradaydı ama ne için? Bu kanıttan dolayı Cha Ji-Won Beak Hee Seong’la ilgili gerçekleri çok yakında öğrenecek gibi. Ondan sonra nasıl bir evreye geçeceğiz hep beraber göreceğiz.

Bölüm burada sonlanırken yine birçok soru işareti bırakıyor ardında. Bulunamayan ceset nerede? Yukarıda dediğim gibi gerçekten ceset var mı? Kadının maskotu Do Hyun Su’nun eline nasıl geçti? Kız kardeş Do Hae-Soo, geçen on üç yıllık süreçte neler yaşadı? Muhabir Kim Moo-Jin’le ilişkileri hangi aşamadaydı? Do Hyun Su’nun attığı ve muhabirin bulup yıllardır sakladığı, kız kardeşe ait kolye neyin ifadesiydi? (Bana kayıp sol parmak tırnakları gibi geldi. 😬) Olaylar hiç beklenmedik şekilde beklenmedik yönlere akıyor. Bundan dolayı gelecek bölümlerin de bir çok sürpriz barındırdığını düşünüyorum. Bekleyip göreceğiz.

Bir bölümün daha sonuna geldik dostlar. Sürçülisan ettiysek affola.  Yeni bölümde, yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle kalın sağlıcakla…

Flower Of Evil 3. Bölüm | Başkasının Hayatı

Merhaba sevgili dostlar ve K-Drama severler. Bugün dizimizin 3. bölüm yorumuyla karşınıza çıkıyorum.

Geçen bölüm Do Hyun Su’nun, canına kast etmiş eski iş arkadaşının ölümüne şahit olmuştuk. Katil, siyah yağmurluk giyen birisiydi ve ne gariptir ki Do Hyun Su da gecenin bir vakti siyah bir yağmurlukla eve gelmişti. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim.

Do Hyun Su muhabir Kim Moo-Jin’e uyku ilacı içirip bir yerlere götürmek istiyordu ama sohbet sonucu olaylar bambaşka yerlere saptı. Daha önce Muhabirin yaptığı bir paylaşımdan onun da geçmişinin çok temiz olmadığını öğreniyoruz. Do Hyun Su bu bilgiyi, Kim Moo-Jin’in susması için şantaj olarak kullanmaya karar verir. Fakat ortada basit bir bilgiden çok daha fazlası vardır. Bir video kaydı. Do Hyun Su muhabirin evine giderek kaydı bir şekilde bulur.

Muhabir Kim Moo-Jin bağlarından bir şekilde kurtulur. Do Hyun Su ise muhabirin evindeyken polisler, kurbanın son aradığı kişi olarak evinde kontrole gelirler. Üstelik muhabir birkaç gündür de ortalıklarda görünmemektedir. Bu esnada polislerin Kim Moo-Jin’i aradığını duyan Do Hyun Su muhabiri serbest bırakmaya karar verir. Kısa bir arbededen sonra muhabirin özenle sakladığı videoyu bulduğunu, birbirleri hakkında suskun kalarak durumdan kurtulmak üzerine anlaşırlar. Videoda, net olarak açıklanmasa da önemli bir bilgi vardır. Anladığım kadarıyla muhabir ya katili videoya aldı ya da maktülü. Her iki durumda da Kim Moo-Jin zamanında polise gitmediği için seri cinayetler işlenmeye devam etti. Ve sustuğundan dolayı muhabir de suçta katille eşdeğer sayılır.

Cha Ji-Won ise yeni bir cinayetle karşı karşıyadır. Çin lokantası sahibi öldürülmüştür. Ayrıca öldürülmeden önce muhabir Kim Moo-Jin’i arayıp kendisini öldürmeye gelen kişinin Do Hyun Su olduğunu söyler. Bu isim eski defterlerin yeniden açılmasına, Yeonju şehri seri cinayeti dosyasının yeniden gündeme gelmesine sebep olur. Çünkü katil aynı yöntemleri kullanarak cinayet işlemektedir. Video görüntüleri ve farklı deliller katil olarak Do Hyun-Su’yu gösterdiği için Cha Ji-Won, ara ara Do Hyun-Su’dan şüphelense de yıllardır gördüklerinden dolayı (Çünkü Cha Ji-Won gördüklerine inanır ve Do Hyun-Su da ona görmek istediğini gösterir.) Cha Ji-Won şimdilik Do Hyun-Su’dan şüphelenmemeyi tercih ediyor. Olayların devamında gelişen süreçler Do Hyun-Su’yu suçlu çıkaracağı âşikar ama bu süreç ne kadar sürer Allah bilir.

Cha Ji-Won ilk bölümde “Şu andan itibaren seni daha çok seveceğim. Sana iyi davranacağım. O zaman, sen farkına varmadan her şey değişecek” demişti. Do Hyun-So’nun yaşadıklarından anlıyoruz ki, üzerini örtse de sevgisizlikten, ötelenmekten kaynaklı ciddi psikolojik sorunları var. Zaten sevgi nedir bilmediğinden dolayı ilk anda Cha Ji-Won’un sevgisini sert bir şekilde reddetmişti. Bu bölümde ise yine Cha Ji-Won; “Sert tavrın yüzünden seninle geçmişimi konuşamıyorum” diyor. Buradan da çıkardığım sonuç; Cha Ji-Won’un da geçmişe dair acı yaşanmışlıkları var ve ilerleyen bölümlerde Do Hyun-So’nun ve Cha Ji-Won’un hayatlarının, geçmişte bir yerlerde kesiştiğidir.

Muhabir ifade verirken bir yandan da gerçekleri söylemeyi çok ister ama kendisi de suçu gizlediği için bunu yapamaz. Fakat öte yandan Do Hyun-Su’nun suçlu olduğu düşüncesinden de kendini alamaz. Ta ki cinayetin işlendiği saati duyana kadar. Cinayet gece saat 3.30’da işlenmiş, Do Hyun-Su ise muhabirle gece saat 3’te birlikteydi. Tüm bu kanıtlar sonrası muhabir hem habercilikte olağanüstü bir olayı aydınlatma hem de kötü olduğuna çok da inanmadığı Do Hyun-Su’nun masumiyetini kanıtlama isteğiyle Do Hyun-Su’ya iş birliği teklif eder.

Do Hyun-Su her ne kadar kaçmak istese de karanlık geçmişi kendisini her daim kovalar. Bu kaçma, kovalamaca esnasında bir araba kazası sonrası, gerçek ailesi olmadığını öğrendiğimiz yeni ailesiyle tanışır. Bölüm finalinde öğreniyoruz ki gerçek Beak Hee Seong bitkisel hayatta ve amaçlarını henüz öğrenemediğimiz bir sebepten Beak ailesi oğullarının hayatını Do Hyun-Su’ya vermişler. Do Hyun-Su da geçmişinden kurtulmak için bir fırsat olarak görmüş olacak ki uzun zamandır bu hayatı kabul edip yaşamış. Dizi her bölüm daha da ilginç hale geliyor. Gelecek bölümleri daha bir sabırsızlıkla bekliyorum.

Dizinin cevap bekleyen sorularından birkaç tanesi ise; Yeonju şehri seri katili kim? Do Hyun-Su gerçekten ustasını öldürdü mü? Her daim kaçmasına sebep olan ne? Ve ruhunu şeytana satmış görünen babası gerçekten de öldü mü yoksa hâlâ hayatta mı? Gerçek katille ilgili ön giriş de yapıldı. Anladığım kadarıyla ölümcül hastalığı var ve fazla zamanı da yok. Sanırım ölmeden önce son gösterimi de yapayım öyle gideyim diyor. Dizi her bölüm daha da ilginç hale geliyor. Gelecek bölümleri daha bir sabırsızlıkla bekliyorum.

Bir bölümün daha sonuna geldik dostlar. Sürçülisan ettiysek affola.  Yeni bölümde, yeni yorumlarda görüşmek üzere kalın sağlıcakla…

Flower Of Evil 2. Bölüm | Geçmişin Ardındaki Sır

 

“-Bazı insanların ölmesi daha iyidir.”

Birinci bölümde bir insanın nasıl kendini kamufle ettiğini gördük. Ve Baek Hee-Sung ve ebeveynlerinin geçmişinin suçlarla örülü olduğunu öğrendik. Gelin şimdi Beak Hee-Sung’un adım adım nasıl bir suçlu olduğunu öğrenelim. Not 1: Spoi içerir. Not 2: Cha Ji-Won için geçen yorumda psikolog demiştim. Düzeltiyorum psikolog değil polis memuru veya diğer bir ifadeyle dedektif.

Bir insanın babası katilse çocuğu da katil mi olur? Böyle bir ön yargıyı eleştiren en iyi filmlerden birisi, Raj Kapoor’un Avare filmidir. İzlemeyenler için şiddetle önerilir. Gelelim Beak Hee-Syung’a. Geçmişe dönük hatırlamalarla kişiliğinin nasıl değişime uğradığını görüyoruz. Babası, Yeonju Şehri cinayetlerindeki seri katil Do Min Seok’tur. Bu leke Hee-Syung’un yakasını yıllarca bırakmaz. Çocukluğundan beri şiddete, aşağılanmaya, ötekileştirilmeye maruz kalır. Hatta gün gelir; nasılsa katilin oğlu, o da sonunda katil olacak denilerek canına kast bile edilir. Bir insan babasının günahını ne kadar taşıyabilir ki? Beak Hee-Syung nasılsa herkes öyle biliyor bari öyle olayım mı dedi acaba? Şimdilik senaryo bizlere o izlenim veriyor.

Cha Ji-Won’un tarafına gelecek olursak; bizlere bir yandan Beak Hee-Syung’un şimdiki hali anlatılırken bir yandan da geriye gidilerek, geçmişinde kalan seri cinayet olayı anlatılıyor. Diğer yandan ise her bölüm bir olay üzerinden Cha Ji-Won’un karşılaştığı olaylar üzerinden, sadece melek yüzünü bildiği Hee-Syung’un gerçek yüzünü tanıma yolunda adım adım ilerlemesi sağlanıyor. Şu ana kadar Hee-Syung’un gerçek yüzüne ve kimliğine dair herhangi bir şüpheyle karşılaşmasa da bizlere, bir insanın istediğinde yüzüne nasıl bir maske takabileceğini net bir şekilde anlatıyor.

Buna örnek ise; birinci bölümde karısını aldatan adamın iyi baba maskesiyle belirli hukuki sorumluluklardan kurtulma planı, ikinci bölümde ise; bütün malını vakfa bağışlayan kadına ömür boyu hizmet etme düşüncesinin verdiği endişeyle katil olan birisinin, kendisini nasıl saf biri olarak gösterdiğini gördük. Orada kızın söylediği bir söz çok manidardı. Makyaj yapma sebebinin, iyi görünümün ceza indirimine sebep olduğunu söylemişti. Melek maskesinin altında başka suratların da olabileceğini söylüyordu bizlere.

Beak Hee-Syung’un geçmişinin yakasını bırakmadığını söylemiştik. Her kim ise yıllar sonra yine ortaya çıkıyor. Buna sebep olan ise; seri katil Do Min Seok olayını gündeme taşıyan gazeteci Kim Moo-Jin’dir. Beak Hee-Syung’a yakalanarak belasını buldu ama haber çıktıktan sonra ilk cinayet de işlendi ve devamı da gelecek gibi. Buradan çıkardığım sonuç ise katilin, özellikle Beak Hee-Syung ile ilişkili olan, özellikle kötülük yapmış herkesi öldüreceğidir. Bundan dolayı gazeteci de listede yer alıyor ama şükür ki Beak Hee-Syung’un elinde de katilin kendisine ulaşması son kertede olur. Şimdilik gizemli katili bir süre daha merakla beklemek sorundayız.

“- Bazı insanların ölmesi daha iyidir.”

Bu sözleri söyleyen, üç yıl birlikte çalıştığı ama parasını çalmak için canına kast eden kişi söylüyor. Senin yaptığına ne demeli peki? Hiçbir sebep yokken, üstelik zor durumdaysa borç verebileceğini söyleyen birini daha cümlesi biter bitmez öldürmeye kalkışmak hangi bahaneyle açıklanabilir ki? Yaptığına kılıf uydurmak için de Beak Hee-Syung’un babasının cinayet zanlısı olmasını gösteriyor. Bu ne utanmazlık? Sen ölümü çoktan hak ettin ve cezanı da buldun. Umarım Cha Ji-Won eliyle olmamıştır. Ne zamandan beri oğullar babalarının cezasını çeker oldu? Soruyu bu şekilde sorsam da aslında yeryüzünde cezayı kimin çektiği kimsenin umurunda olmuyor anlaşılan. Ki işlenen suçlarda da dedektiflerden kıdemli olan zannıyla suçlu gördüğü birini yakalayıp bir an önce dosyadan kurtulma çabası bunun en bariz örneği. İşte bundan sonra ifade vermek isteyen kişi öldürülüyor. Peki cinayeti işleyen Beak Hee-Syung mu, babası mı, yoksa hiç tahmin bile etmediğimiz biri mi?

Gelelim final sahnesine. Katilin bize Beak Hee-Syung olduğu gösterildi. Gösterildi diyorum çünkü buna başından beri inanmıyorum. Beak Hee-Syung illa ki, bildiği şeylerden dolayı bir şeylere müdahale etmek istemiştir ve ondan dolayı bu şekilde giyinmiştir. Müdahale ettiği şeylerle ilgili farklı teoriler var aklımda ama şu anada bunları sayıp boş yere gözünüzü yormak istemiyorum. Son sahne konusunda ikinci bir teorim de rüya olabileceği. Seri cinayetle ilgili eski bilgileri hatırlayan Cha Ji-Won’un gördüğü bir rüya da olabilir.

Konunun işlenişi, geçmişe dönük hatıralarla, başka olaylarla Cha Ji-Won’un Beak Hee-Syung’un gerçek kişiliğine adım adım ilerlemesi, Beak Hee-Syung’un ise ne kadar kaçarsa kaçsın hesabı görülüp defteri kapatılmamış geçmişinin 13 yıl sonra bile peşini bırakmaması ve mecburen yüzleşmek zorunda kalacağı dizinin neden izlenmesi gerektiğinin en güzel gerekçeleri. Tabiri caizse yeni bölümleri iple çekiyorum.

Bir bölümün daha sonuna geldik dostlar. Yeni bölümde, yeni yorumlarda görüşmek üzere kalın sağlıcakla…

error: Korunan İçerik!