Zalim İstanbul, 25.bölümüyle ekranlara geldi. Bölümde bir sürü bomba patladı. Aşırı hareketli, izleyicinin merakını en üst seviyede tutan ve temposu düşmeyen bir bölüm izledik.
Bölümün başında Nedim ve Ceren, yatakta basıldı. Şirketi vermek için Nedim’e Ceren’le boşanma şartı koşan Agah için ve Nedim’e aşık Cemre için oldu en büyük yıkım tabii ki. Nedim ne kadar “bir şey yapmadım” dese de amcasına bunu inandırmadı. Cemre’ye bunu söyleme ihtiyacı bile duymadı o ayrı.
Bir diğer patlayan bomba Cemre ve Cenk’in evliliğinin sahteliği oldu. Cenk’in gece yaptığı aşk itirafına Cemre inanmamış, Cenk de sabah olduğunda inanmamasının daha doğru olacağını düşünmüş olacak ki, inkar etmiş. Bu yüzden boşanmaya tam gaz hazırlardı ve Agah ile konuşmak istiyorlardı. Ama onlara da sürpriz olan bir şekilde, Agah kamera kaydını izledi ve bunu bütün ev ahalisi ile paylaştı. “Aşk evliliği değil, mantık evliliği değil, Nedim evliliği” tabii bu ortaya çıkınca, neden yaptıkları da soruldu. Cemre tam anlatamasa da Şeniz yüzünden olduğunu söyledi ve Agah’ın bir şeylerden şüphelenmesine neden oldu.
Bu sahneden önce Cemre ve Cenk’in sahil sahnesinde Cemre, Cenk’i kullanmayacağını söylemişti. Ancak bu evliliğin ortaya çıktığı sahnede aslında bütün gerçekleri Nedim’in de bildiğini öğrendi Ceren’den. Ve bu Cemre için son damla oldu. Nedim’in içinde ona dair bir sevgi olmadığını anlayan Cemre, Cenk’e gitti. Cenk’ten yüzüğü parmağına takıp bu evliliği gerçek yapmasını istedi. Herkese de bunu söyledi. İlk evlenmeleri köşke nasıl bomba gibi düştüyse, bu olay da köşkü yerinden salladı tabii ki. Ama Cenk ve Cemre bütün bu bombaların ortasında kendilerine zaman ayırdılar.
Kalbi kırık bir Cemre, o kalbi tamir etmeye dünden razı bir Cenk. Cemre, hâlâ Cenk Karaçay’ın ona aşık olma ihtimalini düşünmüyor. Cenk’in değiştiğini görse de, aşık olabilecek biri olduğunu düşünmüyor. Cenk Karaçay, aşık olacak hem de Cemre’ye… Bu ona imkansız geliyor. Cemre buna inanmadığı için de Cenk’in sarhoşken yaptığı itirafı inkar etmesi kolaylaştı tabii ki. Sahte evlilik bombasının patladığı gün, Cenk ve Cemre, dertleşmek için dışarıya çıktılar. Burada Cemre’nin kalbinden de bahsettiler, Cenk’in çocukluğundan da. Cemre, Cenk’e “Önce sustum, suç ortağın oldum. Sonra karşına geçtim, düşmanın oldum.” dedi. Cenk’in Nedim’i camdan attığını ilk öğrendiğinde de onun suç ortağı olduğunu söylemişti zaten. Cenk, ona en özelini söyledi. Cemre de aslında sadece Cenk’in yanında rahatladı bu zamana kadar. Ondan başkasına derdini açamadı, ondan başkasına bu kadar açık olamadı. Doğal olarak da duygusal, güzel bir sahne izledik. Cemre “Gerçekten saklanabilir miyim kendi kalbimden bile saklar mısın beni?” diyerek , Cenk’e sığındı. Bu çift kolay olmayacaktı, biliyorduk hep. Böyle sahneler her zaman çiftin sevenleri tarafından çok sevildi, sevilmeye de devam ediyor. Cenk ve Cemre, tam anlamıyla aşk yaşamaya başladıklarında sadece aşık bir çift olmayacaklar, birbirlerinin dert ortağı, sırdaşı, sırtlarını dayadıkları kişiler, sığındıkları liman olacaklar. Çetrefilli yollar sonunda güzel yollara çıkacaklar.
Cenk ve Cemre, birlikte kahve içtikten sonra bir de kestane yiyeceklerdi. Ama bunu yapamadılar, çünkü köşkte işler karıştı. Ceren, geçen bölüm Nedim’e Şeniz’in verdiği o zehri içirmedi. Ama o zehri kullanmak istedi ve Şeniz’i zehirledi. Bu sahnelerde intikam olarak da hep bebeğini aldı ağzına. Ceren’in iyi biri olmak için tek yolu belki de o bebekti. Ama Şeniz, onu Ceren’in ellerinden aldı. Tabii ki Şeniz’den intikam almak istedi. Katil olmak bile umrunda değildi bu uğurda. Ceren’i katil olmaktan ve Şeniz’i ölümden kurtaran kişi Nedim oldu. Nedim de Şeniz’den nefret ediyor, ondan intikam almak istiyor. Ancak katil olmak ona göre değil, Ceren’e göre de olmadığına inanıyor. Şeniz’i hastaneye getirdikten sonra Nedim ve Ceren’in konuşmaları da oldukça önemliydi. Belki de birbirlerine ilk kez bu kadar açık oldular. Nedim, Ceren’in yaptıklarını asla unutmayacak, belki affetmeyecek de ama bunun üzerine koyup sevmeye başlayacak belki, kim bilir? Ceren, onu tek sevecek kişinin bebeği olduğunu düşünüyordu, belki de yanılıyor. Belki onu sevgisiyle iyileştiren kişi Nedim olur, kim bilir? İzleyip göreceğiz. Ama bu bölümde Nedim ve Ceren, suç ortakları modunda takıldıktan sonra birbirlerine içini açan bir ikili oldu. En sonunda da birbirlerinin ellerini tuttular. Şeniz’e karşı durmak için o elleri tuttular, ama birbirlerine güvenerek Şeniz dışı bir yolculuğa da çıkarlar belki, kim bilir?
Bölüm boyunca olan birçok şey Agah’ın kafasını karıştırdı. Önce Cemre “Şeniz hanımın entrikaları” dedi, sonra Şeniz’in gizli gizli telefonda konuşmasını ve Cenk’e dikkatli olmaları gerektiğini söylediğini duydu, daha sonra hastanede Cenk’e Nedim hakkında dediklerini duydu. Doktor Oya’nın kaza gününü canlandırması konusundaki ısrarını da bu yüzden kabul etti. Artık Agah da her şeyi öğrenmeliydi. Şeniz, bu konuda da boş durmadı tabii ki. Doktor Oya’nın geçmişinde saklamak istediği şeyleri bulup onu tehdit etti. Ama Oya’nın vazgeçmeye niyeti yoktu. Bölüm sonunda da Nedim’in camdan düştüğü günü canlandırdılar.
Herkes için zorlu bir psikodrama seansı oldu. Nedim, her şeyi tekrar yaşamanın yükü altında ezildi. Doktor Oya’ya babası ve yengesinin yasak ilişkisini de o gün anlatmıştı. Bir günde bu kadar çok şeyi tekrar hatırlamak, onu fazlasıyla yordu. Cenk, yaptıklarının ve vicdan azabının altında ezildi. Şeniz, asla pişman değildi. Sadece her şey öğrenildikten sonra ona neler olacağından korktu. Agah ise yine öğrendikleri altında ezildi. Psikodrama sahnesi oldukça etkileyiciydi. Tekerlekli sandalyeye oturacak kişi kim olacak dediğinde, Nedim Cenk’i seçti. Ama bunu neden seçti; bu soru işareti. Çünkü seans sırasında doktor Cenk’e Şeniz’i canlandırmasını söyledi. Annesinin ona “canavar” dediğini de Cenk böylece söylemiş oldu. Nedim, Cenk’i Şeniz olarak düşünerek mi oturttu? Yoksa Cenk olarak mı oturttu? Bu konuda soru işaretlerim var. Çünkü Nedim, Cenk’i her şeye rağmen seviyordu, bize böyle gösterildi birçok bölümde. Ancak Şeniz, hiçbir konuda onun sevebileceği biri olmadı. Asıl intikamını Şeniz’den almalıydı. Aslında Şeniz’den alınan tek intikam Nedim’in de olmayacaktı. Şeniz, hem Nedim’i hem de Cenk’i kurban etmişti hırslarına… Bundan sonrasında ne olacak, 2 hafta aradan sonra göreceğiz.
Psikodrama sahnesinden önce Cemre ve Cenk konuşmasında Cenk, dizinin bu bölümünde hashtag olarak da kullanılan soruyu yani “Yanımda durur musun?” diye sordu. Çünkü gerçekleri öğrendiğinde babasının artık babası olmayacağını düşünüyordu, yanında kimse olmayacaktı. Onu asla ele vermeyen Cemre’yi yanında istedi. Annesi onu “sen canavarsın” diyerek büyütürken, yıllar sonra ona ilk kez biri “sen canavar değilsin” demişti. Cemre; onun kurtuluşu, Cemre; onun umudu oldu. Psikodrama sahnesine de Cemre, Cenk için koştu. Ona baktı sadece, Cenk de aslında ondan güç alarak “Nedim’i camdan ben attım” dedi. Herkesin yıkılışını izledik son saniyelerde.
Gelecek bölüm oldukça heyecanlı olacak, merakla bekliyoruz şimdiden. Yılbaşı arasına girmek için muazzam bir bölüm seçmişler. Bütün oyuncuların yüreğine sağlık, her sahne çok güzel canlandırılmış. Aynı zamanda bu bölüm dizinin yönetmeni Cevdet Mercan’ın çektiği son bölüm ve senaristi Sırma Yanık’ın yazdığı da son bölümdü. 26.bölümden itibaren yeni bir yönetmen ve senarist ekibiyle yola devam edilecek. Zalim İstanbul, bir çok sırrı içinde barındıran, karakterlerin derinliklerini çok güzel ayarlayan, zaman zaman deli etse de verdiği ince ayrıntıları bile saatlerce yorumlayabileceğimiz bir dizi. Yeni ekip de bu şekilde devam eder diye umuyoruz.