tds_thumb_td_300x0
Kim Suçlu, Kim Suçsuz? | Zalim İstanbul 26.Bölüm Yorumu

Zalim İstanbul, 2 hafta aradan sonra yeni senarist ekibi ve yeni yönetmeniyle birlikte geri döndü. Senarist değişikliği, dizi izleyenleri her zaman bir düşündürür. Ama 26.bölümü büyük bir zevkle izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki, genel senaryodan sapma olmadan, hikayeye sadık kalınmış, karakterleri bozmamış bir bölüm izledik. Oldukça keyifliydi izlemesi ve bölüm ne ara bitti şahsen anlamadım. Heyecan hiç bitmedi.

Bu bölüm yorumunu aslında başlığa da uygun olarak, sahne sahne değil de karakterler üzerinden anlatmak istiyorum. Umarım keyifle okursunuz.

1- Cenk Karaçay

Öncelikle Cenk’le başlamamın nedeni; 25.bölümü Cenk ile bitirmiş olmamız ve 26.bölümde de genelde hep Cenk odaklı şeyler izlediğimiz için. Cenk, herkese Nedim’i camdan attığını itiraf etmişti. Bölüme buradan devam ettiğimizde Nedim’i attığını, o “Gitme” dediği halde gittiğini söyledi. Daha da sorguladıklarında içindeki yaralı çocuğu ortaya çıkardı.

“O bana gitme dedi, ben gittim. O bakışlarına rağmen gittim. Gittim. Ben Nedim’i kurtarabilirdim, onu tutup çekebilirdim. O zaman belki çok başka olurdu her şey baba, biz başka olurduk baba. Ama işte yapamadım, yapamadım! İçimdeki o canavar, bana ‘bırak’ dedi. ‘Bırak’.’Bırak düşsün, bırak. Bırak düşsün. Sen de kurtul ezilmekten, hor görülmekten, sevgisizlikten kurtul’ dedi. Ben.. Ben sadece babam beni sevin istedim. Beni görsün istedim. Benimle ilgilensin istedim.Ama kurtulamadım işte baba, kurtulamadım. Nedim’i bu sandalyeye mahkum ettim, kendimi içimdeki karanlığa mahkum ettim. Ben… Ben… Daha hak ettiğim bedeli ödemedim baba”

Şu replik aslında Cenk’in bütün hayatını bize özetliyor. Hep babasından sevgi dilenmiş, babasını yanında bulamamış. Babasına her baktığında Nedim’in yanındaymış. Bunun devamında da annesinin ona “O hırsız, senin aileni çalmak istiyor” söylemlerine maruz kalmış, küçük yaşta tehlikeli bir kıskançlık yeşermiş kalbinde. 8 yaş gibi küçük bir yaşta yaptığı bu büyük hatanın yükünü de hep omuzlarında taşımış. Cenk, psikolojik olarak hiç iyi olmamış zaten. Bunu defalarca izledik. Daha önce de intihar etmeye kalkmıştı. Bu sözlerinden sonra yeniden intihara kalkıştı. Kafasına silahı dayadığında o son gülüşü “her şey bitti” demesi her şeyi açıklıyordu aslında.

Babasının müdehalesiyle kafasına sıkamadı Cenk, ama silah patladı ve öğrendiğimiz üzere kurşun kalp zarına gelmiş. Ciddi bir ameliyat geçirdi, hayati tehlike atlattı. Ameliyat sırasında ise Cenk’e dair yine çok önemli bir sahneye tanık olduk. Dizilerde hep görürüz ki; karakterler, ameliyat gibi ölümle burun buruna oldukları sahnelerde en büyük pişmanlıkları ya da isteklerine dair şeyleri hayal ederler. Cenk’in hayali ise Nedim’in camdan düştüğü o gün “Gitme” dediğinde, onu çekip kurtarması oldu. Ameliyat masasında akan gözyaşlarıyla bunun hayalini kurdu. Belki 8 yaşındayken bunu yapamadı ama Nedim ile birlikte yeni ve güzel bir hayata adım atarlar ileride diye umuyoruz.

Bölümde Cenk’in iyileşme sürecini ve daha sonra da eve dönüşünü izledik. Evde onu sürprizle karşılayan ailesine karşı çok içten gülüşler sundu. Belki de Cenk’i ilk defa bu kadar mutlu gördük, kim bilir? Gerçekten Cemre’nin dediği gibi üzerinden attığı yük kaynaklı, vicdan azabının sesini artık durdurabilecek olduğu içindir.

2- Nedim Karaçay

Bu olayın iki tarafı var. Ama iki taraf da kurban. Bir kurban Cenk iken, diğer kurban da tabii ki Nedim. 20 yılı çalınmış, türlü Şeniz eziyetlerine maruz kalmış, hayatı alınmış bir Nedim. Cenk, her şeyi anlatırken o anları tekrar yaşayıp acı çekti Nedim de.

Cenk, ameliyat olurken kana ihtiyaç duyuldu ve uyan tek kan Nedim’inkiydi. O da Cenk’e kan verdi. Aslında bu sahnelerden benim anladığım şey bu iki çocuğun her zaman birlikte olması gerektiği… Onlar birbirleriyle var olacaklar. Nedim o camdan düştüğünde ikisinin de çocukluğu kararmış aslında. Daha önce başka karakterler sayesinde de duyduğumuz gibi Cenk, hiçbir zaman içindeki karanlıktan kurtulamamış. Fiziksel olarak iyi olsa da asla ruhu iyileşmemiş. Nedim ise fiziksel olarak kötüymüş zaten. İzlediğimiz Cenk – Nedim sahnelerinin hepsinde ben, “onlar birlikte yok oldular, birlikte var olacaklar” mesajını alıyorum. Nedim’i yangından kurtaran Cenk gördük mesela, şimdi de kanıyla Cenk’in hayatını kurtaran Nedim izledik. Birçok sahne var ki iki karakteri birbirine bağlıyor. Çoğu konuda bir kazanan bir kaybeden olmuyor. Hep ikisi bir kazanıyor ya da ikisi bir kaybediyor. İki karakter gerçek kardeş olduklarını hiç öğrenecekler mi bilmiyorum. Ama bu iki karakterin arasındaki bağ, gittikçe güçlenmeli diye düşünüyorum.

Nedim’in baş düşmanı Cenk değil aslında. Biz, Nedim’in Cenk’i sevdiğini defalarca gördük. Ben, bu bölümde her ne kadar Cenk’e karşı bilenmiş bir Nedim görsek de bunun değişeceğini düşünüyorum. Çünkü her ne kadar “adil değil, daha fazla acı çekmelisin” gibi şeyler konuşsa da, Cenk’i acı çekerken görmek de istemiyor Nedim. Sadece kendi içinde de savaş halinde aslında. Nasıl olur bilmiyorum, ama ben Cenk’in atacağı adımlarla olacağını düşünüyorum, Nedim Cenk’e karşı savaşını bırakacak ve asıl düşmanı Şeniz’e tam anlamıyla yönelecek.

Nedim, Cenk’in beklemediği intiharını sindirememişken bir yandan amcasının nasıl acı çektiğini gördü. Amcasına anlatamadığı diğer sırlar boğazında düğüm olmuş durumda. Bunlar böyle yaşanırken bir yandan herkes ‘Cenk’ dedi ona karşı. Şeniz, hiç öyle bir hakkı olmamasına rağmen oğlunun intiharından Nedim’i sorumlu tutup kanlı gömleğini onun suratına attı. Damla, gayet iyi niyetle aile olmak için ondan yardım istedi. Damla bu konuda oldukça iyi niyetliydi, ama Nedim’in omuzlarında bu büyük bir yüktü. Cemre, bütün olayları en başından beri bilen biri olarak Nedim’e “Cenk’i affet” dedi, “o iki çocuk için de bedel ödedi” dedi. Bütün bunların yanında bir de onu sürekli dolduran bir Ceren oldu tabii ki… Cemre’ye karşı hislerini kullandı Nedim’in. Cemre, Cenk’in yanında durdukça onu da kıskandı. Bütün bunlar bir araya geldiğinde Nedim’in sinir krizi geçirmesi de kaçınılmaz oldu tabii ki.

“Yeter. Yeter. Yeter. Gelmeyin üstüme yeter. Hiçbir şeyin sorumlusu ben değilim. Ne Cenk’in hastanede olmasının sorumlusu, ne dağılan bu ailenin sorumlusu ben değilim. Yeter. Hiçbir şey sormayın artık bana. Hiçbir şey beklemeyin benden. Yeter.” diyen Nedim, kesinlikle haklıydı. Nedim, vicdanlı bir karakter. İçinde intikam ateşi olsa da, yaşananları bir yandan istemiyor da. Ve ne yapacağını bilemiyor da aynı zamanda. Ben onun bu gelgitlerini anlayabiliyorum. Ki Şeniz’den intikam alması gerektiğini de düşünüyorum. Şeniz’in mutlu olmaya hakkı yok bence. Ama dediğim gibi ben Nedim ve Cenk’in beraber aydınlığa çıkacağını düşünüyorum. Nedim, Cenk’i affetmeden tam olarak iyileşemeyecek. Cenk de Nedim onu affetmeden tam olarak iyileşmeyecek. Bu yüzden aslında dizide en merak ettiğim ilişkilerin başında geliyor Cenk ve Nedim. Aşk üçgeni kaynaklı harcanmayacak kadar özel bir ilişki onlarınki.

3- Şeniz Karaçay

İki kurban var dedik, şeytanımızı unutmayalım. Şeniz’den daha büyük bir kötü yok bu dizide. Oğlunu senelerce “canavar” diye büyüten bir anne, Nedim’i tekerlekli sandalyede ilaçlarla tutan bir kadın, herkesi parmağında oynatmaya alışmış bir cadı… Daha fazla da tanımlanabilir tabii ki, ama kötülüklerinin hepsini yazmasam da biliyoruz.

Bu bölümde beni Şeniz konusunda asıl şaşırtan şey pişkinliğinin dozajı oldu. Oğlunu çok seviyor gibi gözüküyor, ki saplantılı cani bir sevgi onunki bence, ama oğluna bütün kötülükleri yapan o. Oğlu ölüm döşeğindeyken bile yalan söyleyebildi Agah’a. Bu pencereden atma mevzusuna “Bilmiyordum” dedi. Gerçi Cenk’in psikodramada “Annesi, oğluna canavar dedi” cümlesi ile “içimdeki canavar” ile başlayan cümlesini birleştirdiğimizde bile bir şeyler ortaya çıkıyor. Ama “bilmiyorum” deme pişkinliği beni gerçekten şaşırttı yine de. Bir diğer pişkinliği de Nedim’e karşı oldu tabii ki. Her şeyin sorumluluğunu Nedim’e atmaya kalktı. “İstersen kafama silah dayayayım” falan dedi. Nedense dizinin sonunda bu olabilir gibi geliyor bana. Şeniz, mutlu olmamalı zaten. Ama onun pisliği başkasına da bulaşsın istemem şahsen.

Bunun dışında Şeniz’in büyük sırrını Ceren de öğrendi. Mümtaz ile arasında geçen ilişkiyi artık bilen biri daha var. Şeniz’in hamleleri ne olacak, merak ediyorum doğrusu. Şeytana pabucunu ters giydirebilecek özellikleri olan bir karakter olduğu için insan kötülüklerinin dozajını tahmin edemiyor. Nedim ve Cenk olayındaki gerçekleri bilen bir diğer kişi Cemre malum. Cemre’nin Şeniz’den hesap sorma sahnesi de oldukça iyiydi. O kız, Şeniz yüzünden bir sürü hakarete maruz kaldı. Şimdi her şeyin ortaya çıkma zamanı… Bölüm sonunda da aslında ortaya çıkıtı. Şeniz ve Cemre’nin tartışmasını duyan Agah, parçaları birleştirerek Nedim’e önceden verilen ilaçların takibini yaptı ve kanıtları Şeniz’in yüzüne attı. Bölümün sonunda köşkten kapı dışarı edilen bir Şeniz gördük. Ama bildiğimiz Şeniz, her şeyden öyle kolay kolay vazgeçmez. Neler olacak göreceğiz.

4- Agah Karaçay

Bütün bu olanların aslında tam ortasında, aynı zamanda en dışında olan karakter; Agah. Cenk’in itirafı ile tabii ki çok sarsıldı. Her şeyden önce kendini suçladı. “Ben nasıl bir babayım ki, göremedim” dedi önce. Sonra Cenk’in baba sevgisi eksikliğini duydukça daha da ezildi. Bir tarafta oğlu, bir tarafta yeğeni vardı. İkisinin de kurban olduğunun farkındaydı Agah, ama kimi suçlayabileceğini bilmiyordu. O da kendini suçladı.

Cenk’in başından hiç ayrılmadı, onun elini hiç bırakmadı. Gözünü açana kadar, bir yere kımıldamadı. Ama bir yandan da kendi kendini yedi. Cenk’in Nedim’e yaptıkları dışında daha neler vardı o köşkte? Agah’ın gözü açılmaya başladı. Bir sır açığı çıktığında, çorap söküğü gibi diğerleri de çıkmaya başladı. İpuçlarını birleştirerek Nedim’in önceden aldığı ilaçların peşine düştü ve Şeniz’in onu zehirlediğini öğrendi. Bölümün son sahnesinde de Şeniz’i kapı dışarı etti. Ben Agah’ın Şeniz’i affedeceğini düşünmüyorum. Bu sefer Şeniz’in bir şeyler uydurması çok mümkün gözükmüyor. Ama bu evlilik, Şeniz’in Karaçay bağlantısı da hemen bitmeyecek tabii ki. Nasıl bir yol izlenecek bu cephede, merak ediyorum.

5- Cemre Karaçay

Bu bölüm özlediğimiz Cemre’yi izledik. Herkesin dimdik karşısında durabilen, sevdikleri için çabalayan bir Cemre vardı. Cemre, bu bölüm yine “neden olduğunu bilmediği” şeyler yaptı aslında. Geçen bölüm Cenk’e “Bu evlilik gerçek olacak dedim. Ama neden bilmiyorum” demişti. Mesela “Nedim için” diyememişti. Bu bölüm de yine her şekilde Cenk’in yanındaydı. Cenk’e bir şey olacak diye çok korktu, başından ayrılamadı. Sanırım dizinin başından beri defalarca ağladığını gördüğümüz Cemre, hiç bu kadar ağlamamıştı.

Cemre, Cenk’in sırrını en başından beri biliyordu. Cenk, kendini ne kadar “karanlık” olarak tanımlasa da “sen karanlık değilsin” demişti ona. Cenk, kuzenini camdan attığı için kendine “canavar” dese de, “sen canavar değilsin” demişti hep. Cenk’in 8 yaşında yaptığı büyük hatanın tek sorumlusunun Şeniz olduğunu biliyordu ve hep söylüyordu. Cenk’in yaralı ruhunu en baştan beri gören kişi olmuştu. Cenk, psikodrama seansından önce Cemre’ye “yanımda durur musun? Elimi tut demiyorum. Sadece dur” gibi şeyler söylemişti. Cemre, her şeyi itiraf eden Cenk’in gerçekten yanında durdu. Hem de ellerini tutarak durdu.

” ‘O gün yanımda durur musun?’ demiştin. Bak, yanındayım. Senin dilediğin gibi, yanındayım.Beni duyuyorsun, biliyorum. Bitti. Geçti. Ne olacak biliyor musun? Gözlerini açacaksın, bütün o vicdan azabından kurtulacaksın. Artık sen, özgür olacaksın. Sen, o küçük, minicik, 8 yaşındaki çocuğu affedeceksin. Sen, artık büyüyeceksin. Bekliyorum seni, bekliyorum.”

Cenk’i kaybetme ihtimali Cemre’yi yıktı. Aynı zamanda söylediği gibi Cenk’in gerçekten tamamen bu yükten kurtulması için Nedim ile gerçekten bir olmaları gerektiğini düşündü benim gibi. O yüzden Nedim ile de konuşmaya çalıştı. “Nedim, bitti. Cenk, bu gece sırtındaki yükü attı. İki çocuk için de kendini feda etti. Cenk, bu gece sana bir adım attı Nedim.” dedi. İki çocuğu gerçekten bir araya getirecek mi, merakla bekliyorum. Umarım yapabilir.

“Bitti Cenk. Zor olan kısmı atlattın. Artık senin gerçeğin başlıyor. Kendi hikayeni kendin yazabilirsin artık. Bundan sonra ne yapacağını, nereye kiminle gideceğini kendin karar vereceksin.Geçmişin yükü sırtında olmayacak artık. Kendi adımlarınla kendi yolundan yürüyeceksin.”

Cemre için bu bölüm dediğim gibi bazı şeyleri farkına varma bölümü oldu. Ceren bile sorguladı. Madem sahte bir evlilik bu, her yere “ben eşiyim” diyerek önde gitmek neden? Cenk için bu kadar korkmak neden? Onun yanından ayrılmamak neden? Cemre’nin Cenk’e karşı derinde hissettiği duygular yavaş yavaş gün yüzüne çıkacak gibi duruyor. Dizinin başından beri yavaş yavaş işlenen bir ilişki var önümüzde, aşkla dolu bir ilişkiye evrilmesine çok zaman kalmadı gibi duruyor.

6-Ceren Karaçay

Ve geldik son olarak Ceren’e. Ceren, bu bölüm Şeniz’in büyük sırrını öğrendi. Karaktere dair en önemli şey buydu. Tabii ki öğrenir öğrenmez de Şeniz’i tehdit etmeyi unutmadı. Nedim, Ceren’in bu konuda arkasından iş çevirdiğini öğrenecek mi? Nasıl bir tepki verecek, göreceğiz.

Bir diğer konu da Ceren’in Cenk’e takıntısı. Çünkü Ceren’inki aşk değildi hiçbir zaman. Cenk’i Karaçay olabilmek için kullandı. Sevdiğine kendini de başkalarını da inandırmaya çalıştı. Bu bölüm Cenk vurulduğunda bir afalladı. Ama gördük ki, Cenk’in canını yakmak onu üzmüyor. Aşk, böyle bir şey değil. Cenk ve Nedim’in sırrını gazetecilere söyledi. Gazeteciler Nedim’e sorduğunda, Nedim’den gazeteciye bir dayak geldi. Gazeteciler bunu Cenk’e sorduğunda da travmasını hatırlayan üzülen bir Cenk izledik. Cenk, iyileşip eve geldiğinde de Cenk’le dalga geçmek için Nedim’in tekerlekli sandalyesini ona indirdi. Gerçekten aşk böyle bir şey değil, onunki bir takıntı, bir saplantıydı. Şu anda da Cenk’in canını yakmaktan çekinmeyen biri haline geldi.

Cenk ve Cemre’nin birbirlerine çekilmelerini gördükçe kıskanıyor aynı zamanda. Bunun nedeni kesinlikle Cemre’yi kıskanması bence. Kıskandıkça Nedim’e kayıyor Ceren. Nedim ile iş birliğini asla bozmak istemiyor. Bu iş birliği ileride bir sevgiye, bir aşka dönüşür mü bilmiyorum. Ancak ikili birbirinin yanında durarak yavaş yavaş birbirine güvenmeye başlıyor. Neler olacak, merakla bekliyorum bu cepheyi de.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!