tds_thumb_td_300x0
Yer Aldığı Dizi ve Filmlerde Şarkı Söyleyen Oyuncular

Oyunculuğuyla konuşulduğu kadar seslerinin güzelliğiyle de konuşulan, bugüne kadar yer aldığı dizi ve filmlerde şarkı performanslarıyla damga vuran ünlülerimizi yazıyoruz bugün. 

Erkan Kolçak Köstendil & Şebnem Bozoklu  

Televizyon tarihinin en iyi ikililerinden olan Karlos ve Yaren’in meşhur Yanarım düetini bilmeyeniniz yoktur. Erkan Kolçak Köstendil ve Şebnem Bozoklu’nun uyumunu ve bu düeti yıllardır konuşuyoruz. Daha da çok konuşacağız gibi.

Pınar Deniz

Oyunculukta yetenekli olduğu kadar şarkı söylemekte de bir o kadar yetenekli olan bir diğer ünlümüz ise Pınar Deniz. Pınar’ın en sevdiğim performansı Bir Deli Rüzgar’ın ilk bölüm sonunda seslendirdiği “Küçüğüm” parçasıydı. Hem Gökçe’nin hem de şarkılarının tadı damağımızda kaldı. Keşke daha çok duyabilseydik.

Serenay Sarıkaya

Sizi bilmem ama benim dizilerdeki şarkı performansları denince aklıma ilk Medcezir ve Serenay geliyor. Serenay bugüne kadar katıldığı programlarda, yer aldığı projelerde birçok kez şarkı söyledi fakat hepimizin hafızalarına kazınmış en iyi performansı İsyan oldu. Bu şarkının pek çok kişiden farklı versiyonlarını duyduk ama bence zirve Serenay’a ait.

Damla Sönmez

Sesiyle beni büyüleyen, hatta daha çok şarkı söyleyebileceği bir işte yer alsa da doya doya dinleyebilsek dediğim bir diğer isim de Damla. Çukur da “Durdurun Dünyayı”, “Su Ver Leylam”, “Son Mektup”, “Sorma”, ve “Sen Affetsen Ben Affetmem” gibi performanslarla bizi çok etkilemişti.

İlker Kaleli

İlker de Poyraz Karayel de seslendirdiği “Sorma, “Unutamadım”, “Bir Derdim Var”, “Elleri Ellerime”, “Hikayem Bitmedi” gibi parçalarla çok beğenilmiş ve konuşulmuştu.

Farah’ı dinleyipte hayran kalmamak mümkün değil. Öyle ki o da pek çok işinde sesini kullanan oyuncularımızdan. Arif V 2016, Unutursam Fısılda, Bergen, Masumlar Apartmanı, Gülizar gibi projelerde söylediği şarkılarla bizi mest etmişti.  

Aslı Enver

Süre, süre, süre Süreyya, Süreyya, aşık Süreyya güzel Süreyya. 

Ne güzeldi Aslı Enver’i şarkı söylerken izleyebilmek. O da İstanbullu Gelin’de ki performanslarıyla beğeni toplayan ünlülerimizden…

Ecem Erkek

Belki de “kadife sesli” tanımına en çok uyan oyuncularımızdan biri o. Güzel Günler’in Füsun’u bizi güldürüyorken şarkılarıyla da duygulandırıyor. Kendisine bayılıyoruz. 

Çağatay Ulusoy

Karizmasıyla ve oyunculuğuyla etkilediği kadar sesiyle de etkileyen bir diğer oyuncumuz ise Çağatay. Delibal ve Medcezir’de ki performansları hala aklımızda!

“Ağlaya ağlaya kalmadı gözlerimde yaş.”

Öyle Bir Geçer Zaman Ki’yi çok severim ve bu ülkede yapılan en iyi işlerden biri olduğunu düşünürüm. Aras ilk işi olmasına rağmen Mete’yi çok güzel bir şekilde canlandırmıştı ve Mete’nin şarkı söylediği sahneler de beni hep duygulandırır. Bu listeye eklemesem olmazdı diye düşündüm. 

Demet Evgar

Ve listemizin son ismi “Fark Etmeden” ve “Büklüm Büklüm” gibi performanslarıyla beni çok etkileyen ve birçoğunuzun da bayıldığına emin olduğum Demet Evgar. Kendisini daha çok şarkı söylerken duymayı çok isteriz.

Yazan: ecetivitirda 

Parlayan Yıldız Alarmı: Sümeyye Aydoğan 😍

O aurası ekranın ötesine taşan, yeteneği ve güzelliğiyle büyüleyen oyuncularımızdan. Şimdilerde Taçsız Prenses’te başrol oynayan Sümeyye Aydoğan’ın kariyer yolculuğuna ve etkileyici performanslarına göz atalım! 

Kariyerine Kahraman Babam da canlandırdığı Menekşe karakteri ile başlayan, daha sonra Akif, Geçen Yaz, Sadakatsiz gibi projelerle karşımıza çıkan Sümeyye birçoğumuzun gözüne Duy Beni ile çarpmıştı. “Kendimi bulma yolunda başucumda.” dediği Duy Beni de pek çok hafızalara kazınan etkileyici performansı oldu. 

Bunlardan biri 3. bölümdeki havuz sahnesiydi.

Arkada çalan Madrigal – Dip şarkısının sahneye uyumu, geçmişi hatırlayan Melisa ve Sümeyye’nin performansı çok beğenilmişti. 

Sümeyye’nin en iyi canlandırdığı ve unutulmaz sahnelerinden bir diğeri Melisa’nın intihar girişimiydi. 

Sümeyye’nin bize Melisa’nın çaresizliğini en iyi hissettirdiği sahnelerden biri de “Ben deli değilim!” diye bağırdığı sahneydi. 

Sümeyye öyle iyi oynadı ki Melisa’ya sarılmak istedik diyebileceğimiz, yalnızlığını en iyi hissettiğimiz sahnelerden biri ise 15. bölümdeki tuvalet sahnesiydi.

“Sonra akan gözyaşları kalbini sertleştirdi ve delinemez bir zırh oluşturdu. Ve acıları belli olmasın diye de yüzüne bu maskeyi taktı. Yani o küçük kız çocuğu öldü, yerine bu biyonik insan geldi.”

Melisa’nın sert, kendinden emin ve acımasız görünüşünün altında yatan kız çocuğunu ve yaşadıklarını anlattığı sahne de izleyen herkesi derinden etkilemiştir eminim. 

Yazımın sonuna Sümeyye’nin beni en çok etkileyen sahnesini koymak istedim. Cem Adrian – Ben Sana Veda Edemem şarkısı eşliğinde Melisa’nın kendisiyle yüzleşmesini, annesine olan özlemini ve takıntılarından kurtuluşunu izlemiştik. İzleyen herkesin çok beğendiği bu sahne uzun süre konuşulmuştu.

Sümeyye’nin bizi etkileyen sahnelerini saya saya bitiremeyiz. Şimdilerde bizi Taçsız Prensesle büyülüyor. Çok yakında da kadrosunda yer aldığı yeni Blu Tv dizisi Magarsus’la karşımızda olacak. Kariyer yolculuğunun çok açık ve kendisi gibi ışıl ışıl olacağına eminiz. Seni çok seviyoruz Sümeyye 🙂 

Türk Televizyonlarında İzlediğimiz Güçlü Kadın Figürleri

Türk Televizyonlarında pek çok kendine hayran bırakan ve ilham veren güçlü kadın örneğiyle karşılaştık bugüne kadar. Eminiz ki say say bitmez hiçbiri. Bugün kalplerimize kazınan bazılarından bahsediyoruz!

Bihter Ziyagil

Şüphesiz Türk dizilerindeki güçlü kadın figürleri denince akla ilk gelen isimlerden biri: Bihter Ziyagil! Beren Saat’in harika performansı, aşkı için korkusuzca ateşe yürümesi, ikonikleşmiş replikleri ve trajik intiharıyla hafızalarımıza kazınan, her izlediğimizde belki kendimizden bir parça bulduğumuz Bihter’e bu listede yer vermesek olmazdı.

Ceylin Erguvan

Tuttuğunu koparan, savaşçı, kural tanımaz bir avukat. Kıvrak zekası, deli dolu kişiliği ve çözdüğü davalarla televizyonda izlediğimiz en güçlü kadın karakterlerden biri o! Adeta bir “Topuklu fırtına.” 

Müjde Akay

“Kaos dolu bir dünyanın kalbindeki denge, ahenk.” olarak tanımıştık onu. Deli dolu, korkusuz, başına buyruk, kontrolü elinde tutmayı seven ve meydan okumaktan korkmayan bir diğer güçlü kadınımız Müjde!

Dicle Ertem

Yeni bir şehirde sıfırdan başlayarak köpekbalıklarıyla dolu bir sektörün içerisinde kendine yer bulma mücadeleyle bizi zaman zaman gururlandıran, zaman zaman ağlatan güçlü kadın karakterlerimizden bir diğeri: Dicle! Hayallerinin peşinden gitme arzusu, işine duyduğu aşkı ve babasına kendini kanıtlama çabasıyla bu listeye girmeyi hak ediyordu. 

Deniz Sungur

Deniz kendini işine adamış, başarılı ve kendi halinde bir edebiyat öğretmeniyken bir akşam çıktığı randevuyla beraber hayatı alt üst olmuştu. Başına buyruk, savaşçı, mücadeleden korkmayan ve inatçı kişiliğiyle adalete karşı verdiği savaşını ve doğruları ispatlama arzusunu izlemek çok keyifliydi! Verdiği mesajlarla ve pek çok kadına ses olmasıyla kalbimizde yer edinen ve keşke daha fazla izleyebilseydik dediğimiz bir karakter o.

Bahar Çeşmeli

Kadın dizisinin Bahar’ının mücadelesine şahit olup hayran kalmayan var mıdır? Sanmıyorum. Özge Özpirinççi’nin müthiş oyunculuğuyla ruh üflediği Bahar, eşini kaybetmiş ve hayatın tüm zorluklarına rağmen pes etmeyen, karşısına çıkan tüm engellere karşı dimdik ayakta duran ve çocuklarıyla beraber hayatını yeniden kurmuş güçlü bir kadın örneğiydi.

Yağmur Kara

Gözü kara, hırçın, zeki, cesur, inatçı, lider ruhlu ve doğru bildiğinden vazgeçmeyen genç bir kız olarak tanıdık onu. Şüphesiz ki hayatın karşısına çıkardığı zorluklarla en iyi şekilde baş eden güçlü karakterlerimizden biri o.

Efsun Kent

Baykal’ın herkesten sır gibi sakladığı biricik kızı babasını öldürenlerin intikamını almak için Çukur’a girmesiyle beraber “Bu zamana kadar böyle güçlü bir kadın karaktere ihtiyacımız varmış!” dedirtmişti. Ataerkil egemenliğin hakim olduğu bir dizide erkekleri önünde diz çöktüren, masallarıyla, şifalı elleriyle, zarif görünümü, güzel sesi, anneliği ve yaşadığı tüm zorluklara rağmen yeniden doğmasıyla gücüne hayran bıraktıran bir karakter o! 

Cevher Kadınları

Çolpan Cevher ve kızları Azra, Sanem ve Güneş! Hepsi kendine has özellikleri, adalet duyguları, güçleri ve aile sıcaklıklarıyla bizi kendilerine hayran bırakan ve ilham veren güçlü kadın figürlerimizdi.

Safiye Derenoğlu

Safiye hayalleri olan bir genç kızken yaşadığı zorluklarla ve verdiği kayıplarla beraber savrulmuş, kendisini babasını ve kardeşlerine adamış, obsesif davranışları olan bir karakterdi. Şüphesiz ki geçmiş sahneleriyle, şefkati, gücü ve iyileşme yolculuğuyla hepimizi çok etkilemiş ve kalplerimizde yer edinmişti. Ona da bu listede yer vermeliydik.

Yazan: Ece Erdoğan

Veda Mektubu 1. Bölüm Yorumu

Başrollerini Nurgül Yeşilçay, Selim Bayraktar, Bennu Yıldırımlar, Rabia Soytürk ve Emre Kıvılcımın paylaştığı Veda Mektubu geçtiğimiz pazartesi Kanal D’de yayın hayatına başladı.

Karakterleri kısaca tanıtmak gerekirse;
Alanur Yıldız: Nurgül Yeşilçay’ın hayat verdiği Alanur geçmişte terk edildiği bi ilişkiden sonra babasının onayladığı bi adamla evlenmiş iki kızı olan güçlü modern bir iş kadını ve aynı zamanda despot bir annedir.

Ziya Karlı: Selim Bayraktarın oynadığı Ziya karakteri yıllar önce aşık olmuş ancak kavuşamamış istemediği bir evlilik yaptıktan sonra da kendini tasavvufla oyalamış sakin ılımlı bir adamdır. 3 çocuk sahibi işinde gücünde oldukça sıradan biridir

Seher Karlı: Bennu Yıldırımların canlandırdığı Seher aşık olduğu adamla zor yollardan da olsa evlenmiş fakat evliliğinde mutluluğu tadamamış acılı bir kadındır. Bu acısı onu katılaştırmış fazla geleneksel yapısıyla birlikte katı despot bir ev hanımına çevirmiştir. Aynı zamanda 3 çocuğuna da bu despotluğunu aşılamış bir annedir.

Aslı Yıldız: Rabia Soytürk’ün canlandırdığı Aslı henüz 18 yaşında eğlenceli, hayatı kaale almayan enerjik bir kızdır. Ablasının aksine annesine boyun eğmez çıkmazda olduğu bir anda karşısına çıkan Mehmet’le aşkının peşinden gitmeye karar verir.

Mehmet Karlı: Emre Kıvılcım’ın oynadığı Mehmet 28 yaşında sakin, babasından kalan işin başına geçebilecek kadar olgun bir iş insanıdır. Annesinin dayatmasıyla evlenmek üzereyken karşısına çıkan Aslı ile hayatı değişecek ve belki de hayatında ilk kez ailesine karşı gelecektir.

Dizinin ilk bölümünde Aslı ve Mehmet’i farklılıkların bir araya getirdiğini izledik. Aslı enerjik eğlenceli biriyken Mehmet sakin bir yapıda, Aslı dans ederken Mehmet sema gösterisi izlemekte, Aslı modern bi ailede büyümüşken Mehmet geleneksel bir ailede büyümüştür. Senarist ilk bölümde bu farklılıkları tabiri caizse izleyicinin gözünün önüne serdi.

Ancak bu iki genci asıl bir araya getiren ikisinin de farklı çıkmazlarda olmasıydı. Aslı annesinin zoruyla çok istediği dansı bırakıp Fransa’ya hukuk okumaya gidecekken Mehmet de yine annesinin zoruyla kardeş gibi büyüdüğü Hatice ile evlenmek üzeredir ikisi de bu çıkmazda birbirlerini bulurlar ve olaylar, aşk gelişir.

Hikayenin bir de yıllar önce olan kısmı var Aslı’nın annesi Alanur ve Mehmet’in babası Ziya… ikili yıllar önce büyük bir aşk yaşamış iki tarafta ailelerinin karşısına almış ancak kavuşamamışlar. Bu yarım kalan aşk içlerinde hep ukte olarak kalmış ayrılık için Alanur ona gelen mektup yüzünden Ziya’yı suçlamakta, Ziya ise aynı şekilde Alanur’u. Bölüm sonunda ikili çocuklarının onaylamadıkları aşkı yüzünden karşı karşıya geldiler.

Bakalım yeni bölümünde neler olacak? Seher‘in çabalarıyla yıllar önce bittiği düşünülen bu aşk gerçekten bitmiş mi? Yoksa küllerinden yeniden mi doğacak? Her iki ailenin de şiddetle karşı çıktığı Aslı ve Mehmet’in aşkı nasıl devam edecek? İzleyip görelim.

İlk bölüm hakkında naçizane yorumum; oyunculuklar gerçekten çok iyiydi cast çalışması oldukça başarılı. Aslı ve Mehmet’in çift uyumu da ilk bölümden beni çekti. Hikaye, karakterler oldukça açık yansıtılmış seyircinin kafasında soru işareti kaldığını düşünmüyorum. Eleştirilecek noktalar yok muydu elbette vardı örneğin Aslı ve Mehmet’in aşık olması çok hızlı oldu ben en azından bir bölüm daha flört edişlerini izlemek isterdim.

Oldukça tempolu ve hızlı bir bölümdü biraz daha vites düşürmelerini ağırdan almalarını tavsiye ederim biz Türk dizilerinde alışık değiliz bu kadar hıza. Genel itibariyle dizi beni çekti yalnızca başroller değil yan rollerin hikayeleri de merak uyandıracak gibi izlemeye devam edeceğim yolları açık reytingleri bol olsun. Okuduğunuz için teşekkürler…

Aykırı Avukat Ceylin Erguvan için Davalar

Dizi karakterleri gerçek olsa onları neler yaparken görmek istersiniz? 

Bu düşünceyle sevdiğim karakterleri düşünmeye başladım. Hepsi için türlü türlü şeyler geliyor aklıma. Ama ilk sırayı aykırı ve cesur avukatımız Ceylin Erguvan’a verdim. 

Neden mi? 

Çünkü bir Daredevil hayranıyım. Ceylin Erguvan‘da babası bir mafya lideri tarafından öldürülen, suçla savaşmak için avukat olan ve adaletin mafyayla savaşta yetersiz kaldığını gören Matt Murdock isyanı ve başkaldırışı görüyorum. İlk sezon Yekta’yı hapse göndermek üzere ilk aykırı girişimi tam Murdock’ı hayran bırakacak cinstendi. Bunun için ilk seni seçtim Ceylin Erguvan. 

Hangi davalarda suç ile savaşan bir Avukat Ceylin Erguvan görmek isteriz?

Görmek derken gerçekten o davanın içine girerek, parçası olarak görmekten bahsediyorum. Dava üzerinde çalışan Avukat Ceylin Erguvan ile o davayı solumaktan bahsediyorum. 

Bu sorunun cevabını hem kendi isteklerimle hem de sosyal medyadan topladığım isteklerle birleştirdim.

Başlayalım:

1- Kadına yönelik şiddet ve taciz davaları

Bu konuda çok az gördük ama gördüğümüz kadarıyla Avukat Ceylin Erguvan tam bu davaların avukatıı. Adeta feminist bir savaşçı çıkıyor içinden. O feminist savaşçı avukatı daha çok görmek isteriz. Şiddet davası olabilir, nüfuslu birine karşı taciz davası olabilir. Böyle bir davada azimle çalışan ve müvekkilinin hakkını arama yolları düşünen Ceylin’i hayal edebiliyorum. Sizler de hayal ediyorsunuz biliyorum. Çünkü bu konuda yazan kişileri gördüm eoeyce. Benim de en çok izlemek istediğim, ayrıntılarıyla takip etmek istediğim dava konusu bu. Verin avukatımıza şöyle bir dava onunla birlikte davaya hazırlanalım.

2- Uyuşturucu madde satıcısı çetelere karşı bir dava

Ceylin’in kardeşi İnci bu çetelerden birinin ağına düşmüş bir gençti. Ilgaz’ın kardeşi Çınar da bu çetelere çalışıyordu. Hatta Ceylin’in babasını öldüren Serdar da böyle bir çetenin adamıydı. Yani ortada böyle bir çete var ama dokunulmadan orada duruyor. Ceylin’e müvekkil olarak bu çetelerden birinin ağına düşmüş bir genç gelebilir. Bu başka birçok olayın da kapısını açar. 

3- Doğa ve çevre konulu bir dava

Avukat Ceylin Erguvan’a şöyle sermayeye karşı doğa ve çevre konulu bir dava yakışmaz mıydı? Bu konuda birçok avukatlık filmi seyretmiş biri olarak düşündükçe ağzım sulanıyor. Düşünsenize bir yanda sağlığı tehdit eden bir fabrika ya da başka bir organizasyon, hakkını arayan insanların avukatı Ceylin Erguvan ve karşı tarafta sermaye. Tam seyredilesi bir dava olmaz mı?

4- Dizide bolca yer alan iftira ve başka birine suç yıkma temalı bir dava

Ceylin’in babası bilindiği üzere Ilgaz’ın babasının ve onun amirinin iftirası ve komplosu ile hapse girmiş. Dizide Hakim Neva masum bir adama iftira atılmasına izin vermişti kendi menfaati için. Başsavcı Pars da mafya aracılığıyla elde edeceği bilgi için bir davada suçu masum bir şoföre atacaktı. Yani hep bir masuma tamamen suçsuz olduğu bir konuda iftira atılması olayı var dizide. Ama bu olayın dizideki karajterler arasında tek mağduru Ceylin ve ailesi. Bunun için birtakım kişiler veya gruplar masum birine iftira atsa ve Ceylin bu kişinin avukatı olsa… Çok güzel olmaz mı? Ceylin’in geçmişiyle de bağ kurabilir, onun o döneme dair yaralarını öğrenebiliriz.

5 – Bir cinayet davası

İlk başta söyleyeyim Erguvanlar ve Kayalar ile ilgisi olmayan bir dava. Hatta dizinin diğer karakterleri ile de ilgisiz bir dava. 

Hepimiz şu ünlü duru durağı olmayan ceza avukatı Ceylin Erguvan’ı izlemek istiyoruz. Ceylin’in İnci’nin cinayetinden sonra en üzüldüğü şeylerden biri Engin’in hakettiği cezayı alamadan kendini öldürüp kaçmasıydı. O cezadan kaçıp kurtuldu. Avukatımız Ceylin Erguvan benzer bir davada, yine güçlü bir aileye karşı hakkını aramak isteyen bir ailenin avukatı olsa ne olur? Ceylin için acı verici olur ama aynı zamanda bu defa suçlunun suçunu çekmesini sağlamak iyi de gelir. Çünkü İnci’yi öldüren Engin de, babasını öldüren uyuşturucu satıcısı ve polis katili Serdar da çekmeleri gereken cezayı çekmeden öldüler. Hatta Engin’i öldüren ve suçu Ceylin’e atan Niyazi bile cezasını çekmedi. 

Aslında başka önerilerim de var ama gerisini sizlere bırakıyorum. Aykırı, Yekta gibilerin mevcut sistemle yakalanamayacağını düşünen, adalet nedir sorusunu ezberlenmiş bir kitap gibi konuşmaktan öte sorgulayan, soran, aktif cevap arayışını hiç bırakmayan sevgili Avukat Ceylin Erguvan iyi ki varsın. 

Seni davalarınla daha çok görelim.

Yazı: Mine Coşgun

error: Korunan İçerik!