tds_thumb_td_300x0
KinnPorsche 3. Bölüm Yorumu

Biraz chill başlayan, çok fazla ciddi sahne barındırmayan bir bölümdü. Tankhun karakterine bayılıyorum. Oyuncu çok iyi canlandırıyor ve kendine yakıştırıyor rolün gerektirdiklerini. Onun sahnelerinde hep çok eğlendim, başta bi ufak garipsemiş olsam da.

Porsche ve sevgili patronunun sürekli atışır halde olmaları güzeldi, bizimki de görüp görebileceğiniz en ciddiyetsiz, arsız, bazen saygısız, küstah çalışanlardan biri bu arada efjlkfejj. Sonrasında göreve çağrılmadığı için triplere girip hırslanması da iyiydi. 17. dakikadaki squata yarıldım bu arada.

Geldik benim için bölümün açık ara en önemli sahnesine. Yirmi ikinci dakikada, aileye yamuk yapan karakter hunharca dövülüp ağzı yüzü dağılırken Porsche’un kötü etkilendiği gördük, amcasını hatırladığı için canı yandı. Kinn de bunu, sadece onun bakışlarından fark edip daha fazla maruz kalmamasını istediği için adamıyla dışarı yolladı. 🥺 Bilmiyorum çok kral hareketti.

Zaten kendisi de normalde gaddar birisi değil, keyif almıyor mesleğinden ve yapmak zorunda olduğu/yaptığı, alıştığı şeylerden ama burada bunu yapması hoştu hiçbir mecburiyeti yokken tamamen bir başkasının duygularını önemsediği için. Başka herhangi biri için de olsa yapar mıydı bilmiyorum bu arada. Bu sorunun cevabı evetse karakterine dair güzel bir şey olacağı için sevinirim, yok cevap hayırsa ve sadece Porsche’a özelse yine sevinirim, demek ki o zaafı diye lkjkdljkdjkl.

Adamın öldürüldüğü sahnede, mafya bir patronun tehlike anında kendini, onu korumakla yükümlü kişinin önüne atmaya çalışmasından çok Porsche’un muhtemelen ilk defa birine ateş ettiği için yaşadığı histen etkilendim. Ne hissettiğini nerden biliyorsun derseniz de oyuncunun yüzündeki ifadeden elbette. (Tebrikler, birkaç saniyede verdi o şaşkınlığı, kafa karışıklığını.) Beğeniyorum kendisini. Müthiş olmasa da iyi oynuyor, keyifli izlemek. ❤

Yara sahnesi biraz hayal kırıklığı oldu. Çok daha intense olabilirdi, istediğim etkiyi vermedi. Ordan ne anlar çıkardı..

Küçük kardeşin evindeki sahnede kötü niyetli olduğu ve başta Porsche’u hedef alan planlar yaptığı bize açıkça hissettirildi. Sahnenin içeriğinden çok çekimleri beğendiğimi itiraf etmeliyim. Bu dizi gözüme hitap ettiği için çok seviniyorum. Kusurlarını daha çok ve kolay tolere etmemi sağlıyor.

Sondaki bar sekansı MÜTHİŞTİ. Kinn cool durur, bira içerken onları seyreder falan sanmıştım ama öyle olmadı. Onun da katılıp eğlendiğini görmek ekstra hoşuma gitti hiç beklemiyodum çünkü dakjdklj.

Kisse gelecek olursak, güzeldi, tatlıydı, gülümsetti belki de içimizi kıpır kıpır etti ama BENCE erkendi. Biraz daha geçmesini ve ikilinin daha çok sahnesi, daha anlamlı yaşanmışlıkları, daha çok sexual tensiondan delirten momentları olduktan sonra olmasını isterdim. Tabii devamında olacaklar konusunda aşırı merak ettirdi orası ayrı. Ama ben böyle biraz sürünmelerini, her şey apaçık belliyken dillendirilmemesini, o gerilimi izlemeyi, bir şeylerin eşiğinden dönülmesini falan çok seviyorum, o yüzden. 😬

Yazının sonuna geldik, 4. bölümden sonra görüşmek üzere. Önceki bölüm yorumu için 👇

KinnPorsche 2. Bölüm Yorumu

Hepinize merhaba, laga lugasız direkt konuya giriyorum. Porsche’un gönülsüzce kabul ettiği yeni işi için aldığı eğitimlerle başladık bölüme, ya da almadığı desek daha doğru olur gibi. O gamsız umursamaz havalarını sevdim, içten içe patronuna ayar olmasını da. Kafasına elma koyup hedef tahtası olduğu andan sonra cool cool yürüyüp gözden kaybolunca korkudan dizlerinin bağının çözülmesi komikti. 😂

Aşırı sinir olup gereksiz bulduğum bir sahne oldu. Büyük abinin balıklarını İŞEYEREK öldürdüğü için deniz kızı kostümüyle havuzda onu eğlendirmeyi kabul etmesi. İnsan bi karşı çıkar, diklenir, atar gider eşliğinde istifa eder, başlarım size de paranıza da diye küfreder falan ama yok.. Hayır bir de Kinn görüyor o da gülüyor falan. Ben şimdi bunların gelecekti yakınlaşma sahneleri nasıl ciddiye alacağım? En azından abisine biraz sert çıkıp bir daha bu tarz bir şey yapmaması konusunda sertçe uyarsaydı. Biraz tadım kaçtı yalan yok, ama neyse.

Abi demişken, karakteri sevdim. Hem görsel hem kişilik anlamında renkli oluşu ve bunu, bizi cringe komasasına sokmadan yapabilmeleri hoşuma gitti. Alkışlıyorum. 👏 Bizimkinin oda arkadaşı olan korumayı da sevdim.

Porsche misafir ailenin oğlunu hizmetçi çocuğu sanıp yüzünü kana kattıktan sonra (başına gelecekler için korkmak yerine hala konuşup haklılığını ispatlamaya çalışmasına gümledim) Kinn’in bulduğu çözüm, ya da yaptığı şey diyeyim, güzeldi. Ama bunu direkt herhangi bir özel muamele veya hoşlantıya yormuyorum elbette. Sadece çok gaddar biri değil, ölmesini istemedi o kadar. Babası olacak herif ne ne hinlikler planlıyor merak ediyorum, hadi bakalım.

KinnPorsche 1. Bölüm Yorumu

Kalitesi konusunda önyargılarımın olduğu bir diziydi KinnPorsche. Zaten BL sektörü sırf izlenme uğruna sürekli dozu kaçırılan belli başlı saçmalıkların etrafında dönüyor biliyorsunuz. Genel yorumlar hep iyi yönde olsa da, işlediği konu sebebiyle de acaba dedirtmişti bana. Bir wattpad hikayesinden öteye gidebilmişler miydi, havalı müziklerle yapılan editler dışında da gerçekten cazip miydi bu dizi?

İzlemeye başlayınca öyle olduğunu fark ettim. Çok düşürdüğüm beklentimin de etkisiyle olsa gerek, dizinin ilk bölümden baya keyif aldım. Akıcıydı, eğlenceliydi, oyunculuklar iyiydi, daha n’olsun.. Umduğumdan daha güzel bir işle karşılaştım uzun lafın kısası. 😍 Şimdi de bir seriye başlamak ve diziyi bölüm bölüm konuşmak istiyorum.

Genel hatlarıyla her şeye değinecek olursam, esasında iyi kalpli biri olan zengin mafya Kinn de, yaşadığı zorluklara rağmen neşesinden bir şey kaybetmeyen sempatik çıtır kontenjanından Porsche da izlemesi keyifli karakterler olmuş. Dizi pilot bölümde bize hem karakterleri tanıtıyor hem de tempolu bir akış sunuyor, ki bu çok iyi bir şey. Başladım devam edeyim bari diyerek değil de gerçekten izlemek istediğiniz için geçiyorsunuz çünkü sonraki bölüme. Başta çekimler olmak üzere, mekan, müzik, kostümler gibi teknik detayları da ayrıca tebrik ederim. Kro olmayan böğrü açık erkek görmek ve bunu doya doya yapabilmek bünyeme iyi geldi. 🤓

Dövüş sahneleri gayet iyiydi, komik anlar da fena değil ama ben ciddi tarafların daha çok olmasını tercih ederdim kendi adıma. Kinn, bardaki sahnelerden ve kurtulduktan sonra Porsche’la çalışmayı kendi istedi sanmıştım ama babasıymış işe almasını söyleyen.. Ufak bir hayal kırıklığı yaşadım orda. Bir diğer ama ufak olmayan hayal kırıklığı ise Porsche’un amcası. İyi birine benziyordu, gidip kumarda yedi çoluk çocuğun rızkını. 🤦‍♀️ Yazıklar olsun gerçekten. Şimdilik bu kadar, sonraki bölümde görüşmek üzere!

Kusursuz Kiracı 2. Bölüm Yorumu

Mona’nın katilim ben” ağlamalarıyla başladığımız bölüm, Leyla’nın Ne zaman çağırsan geleceğimi biliyorsun” demesiyle, bu kız Mona’nın hayali mi iddialarını güçlendirerek devam etti. Dizi zaten işleyiş olarak sürreal bir şekilde devam ettiği için gözüme mantıksız gözüken şeylere çok aldırış etmeden izlemeye devam ediyorum. 

Ana karakterimizin başına Madam tarafından “hırsız sandıydım” tadında bir gerekçeyle silah dayanması ve pinti Sami’nin mide bulandıran toksik erkek profilinde biri olduğunu görmemizin ardından insana, bunu da yapmasaydınız be dedirten bir sahne karşıladı bizi. Çift olacak kadın ve erkeğin patlak musluk yüzünden ıslanması… Zaten Mona’nın o haldeyken -yani katil olduğunu düşündüğü için çok endişeli bir vaziyette- Yakup’a sırf yanan eline su tutuyor diye melül melül bakması yeterince anlamsızken, ıslanmalarından sonra kıza ayı gibi bakması, hatta baştan aşağı süzmesi ve bunun kamera açısıyla desteklenmesini baya tatsız buldum. 

En son çok sevdiğim Evlilik Hakkında Her Şey dizisinde Ceylan karakteriyle izlediğim Deniz Gündoğdu’nun yangınla alakalı röportaj yapılan kadın rolündeki performansını çok beğendim. Lunatic dediğimiz o deli havayı çok güzel vermiş bence.

Yakup’un mutfak kapısındaki Mona’yı görünceki “Katil gibi ne duruyosun orada?” repliği fazla zorlamaydı ama birkaç dakika sonraki apartman toplantısı diyaloğunu beğendim, tatlıydı. Ailemizi temsilen kısmındaki aile kelimesi ben ne alaka dese de..

Tam toplantıdaki baş ağrısı garantili hengame diziden kopmama sebep olacak diye düşünürken, Mona’nın Leyla’yla yaptığı konuşma, mesajları atanın kim olduğu konusunun NİHAYET ilgimi çektiğini fark etmemi sağladı. İpuçlarını karakterimizle birlikte toplamaya başlama isteği doğdu içimde, sabah kahve içerkenki sahneden falan.

Mona’nın olayı çözüp peşine düşen ikiliyle yüzleştiği sahne sağlam bir mantığa oturmamış ve gelişme süreci iyi açıklanmamış olsa da keyifliydi. Sadece o kadar tasasız, cesur tavırlar takınmasına gerek yoktu, bi cinayet işlediğini düşünürken. Şovunu yaptıktan sonra ağladı zaten, gerçeğe dönercesine. Adam defolun gidin dedikten sonra siz taşının biz eşyaları her şeyi peşinizden yollarız komşuluk ölmedi ya diye eklemesi güzel olmuş. Güldürdü, tebrikler ve teşekkürler.

Bölümün sonundaki sahnede Mona’nın olay yerine varmasıyla yüzümdeki hayal kırıklığı ifadesi yerini hoşnut bir gülümsemeye bıraktı. Apartman sakinlerinin vizyonsuz ama gerçeğe uygun sırrının Mona’nın zekası ve araştırmacı kişiliğiyle ortaya çıkmasından memnun oldum. Çocukluğundaki sobeleme sahnesiyle paralel verilmesi de ayrıca güzeldi.

Biraz da yeni bölüm fragmanlarından söz edecek olursak, Mona’nın eline koz geçen bir vaziyette olmasını sevdim ama ilk fragmanda onun haricinde elle tutulur bir sahne görmedim. İkinci fragmanda ise çok daha gergin bir atmosfer vardı. Ve biraz alakasız olacak ama Melisa’nın (Leyla) örgülü saç modelini beğendim, hoş durmuş anlık. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar, görüşmek üzere.

Bad Buddy | 3. Bölüm Yorumu

Bebişkonun inkar ettiği gülümsemesi eşliğinde aşkını izleyerek keyifle başladığımız bir bölümdü. Peşinden de her zamanki gibi kaderin cilvesi olan rastlaşmalar ve çekerken acaba kaç kez gülmekten bölündü diye düşündüğüm tavuk gibi didişme sahneleri. Pat’ın “aslında seni bekliyorum” dediği sahne çok tatlıydı. Dizide olan neredeyse her şeyi önceden tahmin edebilmeme rağmen sahneler beni eğlendiriyor, oyunculuklar ve ikili arasındaki uyumdan kaynaklı sanırım.

Bir yanda pervasız, her anlamda dağınık kibirli Pat’ın Pran karşısında yer yer masum bi kediye, mahcup birine dönüşmesi, bir yandan da softlar prensi Pran’ın kendini hiçbir şekilde ezdirmeden, sevdiceğinin ağzının payını vere vere içinin erimesi gerçekten çok güzel. İki taraf da hem gayet kendi, hem yavaş yavaş evriliyor hem de karşılıklı tavizler söz konusu, bilerek veya bilmeyerek. Anlatabildim mi emin olamadım ama anladınız siz. 😂

İkilinin sürekli çocuklar gibi oynayıp eğlenmesi bir diğer tutunduğum dal. (Zaten çocuklar tabii de kfwljlfqwjpk) Yaşanan her şeye rağmen o denge güzel tutturulmuş. İkisi de birbiriyle vakit geçirmeyi öyle seviyor ki, ilkokul tarzı sataşmalar bile aşırı hoş anlara dönüşüyor. Bir de koşu yarışından sonra yumruk tokuşturacakları anda Pran’ın nah çekmesine geberdiğimi söylemek istiyorum. O ana ve yüz ifadelerine kaç dakika güldüm geçekten bilmiyorum.

Pat’ın iletişim kurabilmek için telsiz yapıp Pran’ın odasına fırlatması çok tatlıydı. Gereksiz fazla yükseldim hatta bu olaya. 🥺 Yükselmek demişken, kütüphane sahneleri ve sonrasındaki sunum, proje süreci hakkında söyleyecek milyonlarca şeyim var ama bi başlarsam susamayacağım için şu an gerçekten çok zor geliyor. Dopdolu bir bölümdü diyerek özetlemeye çalışmak istiyorum müsadenizle.

Pat’ın türlü türlü haylazlıklar yaparak Pran’ın peşinden ayrılmayışı baya hoştu. Fiziksel temas konusunda da elinden gelen her şeyi yapması çok özel gerçekten fkjsldkwhflşjkf. Boş asansörde köşeye sıkıştırmak falan. Böyle devam koçum, aferin. Aralarındaki isimsiz şeyi ne zaman kabul edecekler acaba, sabırsızlanıyorum. Ortada nefret veya gıcıklık namına en ufak bir şey bile olmadığı aşırı bariz çünkü.

Otobüs durağı için çalışırlarken sevgili taklidi yaptıkları sahnede utançtan elimle yüzümü kapata kapata izlesem de can vermeden bitirebildim bu konuda çok sevinçliyim. Hem tatlılardı hem de güldüm ama ateş bastı yani baya baya. Roleplay haricinde, Pat’ın bu yolu tercih ederek de olsa 😬 Pran’i çok güzel yönlendirdiğini düşünüyorum. Fikirleri bulma süreci çok iyi yazılmış.

Velhasılkelam verimli bir bölümdü. Dizi gittikçe güzelleşiyor. Yetişebilirsem yazmaya devam edeceğim, görüşmek üzere! 👋

Önceki Bölüm Yorumu

error: Korunan İçerik!