Selam!
Bugün sizlerle Gain Medya’nın ikinci orijinal yerli dizisi olan “Terapist” hakkındaki bilgileri ve yorumlarımı paylaşacağım. Dizinin ilk iki bölümü dün yayınlandı. Ben de Terapist’i merakla beklediğim için direkt telefonumu alıp bir çırpıda bitirdim. Zaten biliyorsunuz ki dizinin süresi oldukça kısa, ilk bölümü 15 dakika, ikinci bölümü ise 8 dakika. Yani çayınızı, kahvenizi alıp dinlenmek için oturduğunuzda keyifli bir şekilde seyredebilirsiniz.
Dizi, bir psikolojik gerilim dizisi ve bu kadar kısa sürede o gerilimi, izleyiciye gerçekten hissettirebilmişler. Dizinin oyuncu kadrosunda ise tanınmış başarılı oyuncular olan Zeynep Çamcı (Ayşe), Dolunay Soysert (Berna), Muhammet Uzuner (Çetin), Çağdaş Onur Öztürk (Kerem), İlayda Alişan (Özlem) ve Murat Kılıç (Armağan) gibi isimler yer alıyor. Yönetmen koltuğunda da Zeynep Dadak oturuyor aynı zamanda yapımcılığı da Serkan Çakarer ve Tolga Afşin Kaya üstlenmiş. Başarılı müzikler Cem Öget’e ait. Dizinin afiş sloganı ise: “Geçmiş, asla geçmemiş ve geçmeyecek olandır.”
Dizinin Konusu Nedir?
Sosyal medya tanıtımında da izlediğimiz üzere, “Geçmiş, asla geçmemiş ve geçmeyecek olandır, ben bunu anladığımda her şey çoktan geçmişti.” ifadesi kullanılıyor. Beş zanlı, bir terapist ve gizemli bir cinayet mevcut. Yapılan paylaşımlardan da anlayacaksın ki dizi, bir cinayet soruşturmasının bir terapistin çabası ile çözülmeye çalışılmasını ele alacak. Aşağıdaki linkten de ilk tanıtım videosunu tekrar izleyebilirsiniz.
Terapist’in İlk Bölümünde Neler Oldu?
İlk bölümde bu beş kişi terapiye geliyorlar. Terapist Çetin, terapi kartlarının onlara ne ifade ettiğini soruyor. Bu sırada Kerem ve Armağan karakterleri arasında ufak bir tartışma çıkıyor. Kerem karakteri oldukça gergin olduğu için, Çetin terapiye başlarken ilk olarak onun bu gergin halinin sebebini öğrenebilmek adına öncelik veriyor.
Kendi aralarında konuşurlarken konu bir şekilde kadere bağlanıyor. Ayşe, kontrolümüz dışında bir güç olduğunu düşündüğünü ifade ederken o sırada Özlem ise Ayşe’ye karşı çıkarak kadere inanmadığından, seçimlerin olduğundan söz ediyor. Daha sonrasında dizide Armağan’ın problemiyle beraber diğerlerinin de yaşadıkları bazı problemleri izleyebiliyorsunuz.
Tam her şey yavaş yavaş izleyicinin zihninde şekillenmeye başlayacakken Çetin, danışanlarına artık terapiye devam edemeyeceğini, terapiyi başka bir meslektaşına devredeceğini söylüyor. Çetin’in karısı Leyla’nın hastalığından dolayı, terapist buna mecbur kalıyor. Terapist, evine geldiğinde ise onu kötü bir olay bekliyor ve karısının üstü örtülmüş vaziyette cesediyle karşılaşıyor. Duvarda ise katilin yapıştırdığı bir kağıt parçasını görüyorsunuz ve ilk bölüm burada sona eriyor. Böylece izleyenlerde merak duygusu ilk bölümden oluşturuluyor.
Terapist’in İkinci Bölümünde Neler Oldu?
İkinci bölümde ise terapistin evine olay yeri inceleme ekipleri geliyor. Çetin’e de ayaküstü birtakım sorular soruluyor ve ekleniyor: “Şüphelendiğiniz başka bir şey var mı?”
Tam bu sırada Çetin kağıdı amire veriyor. Kağıttakilerin ne olduğu sorulduğunda da Çetin, bugün terapide çizdiği birtakım çizimler olduğunu söylüyor. Böylelikle bu beş zanlının verdikleri ifadeleri izliyorsunuz.
Yalnız bölümün ilerleyen noktasında görüyorsunuz ki Çetin, o kağıdı hiç amire vermemiş. Tamamen eğer kağıdı verirsem neler olur diye düşünüyormuş. İkinci bölüm de bu şekilde ilerleyip sonlanıyor.
İzleyicilerin kafasında birçok soru işareti kalıyor tabii ki. Ayrıca izlerken hangisinin bu cinayeti işlediğini de tahmin edemiyorsunuz. Oyunculuklar, mimikler, jestler o kadar başarılı gerçekleştirilmiş ki kurgu olduğunu anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Ben de sizler gibi merakla diğer bölümlerin yayınlanmasını iple çekiyorum. Bu kadar başarılı bir dizinin izleyeninin bol olacağından hiç şüphem yok. Harika replikleri olan bu dizinin en iyi yerlere gelebilmesini ümit ediyorum.