tds_thumb_td_300x0
Son Yaz İkinci Bölüm | Sen Haklıydın

Güzel bir bölümdü. Aldığı tepkilere ve internet üzerindeki izlenmelerine de baktığımızda, dizinin şimdiden çok sevildiği, gördüğü ilgilen anlaşılabiliyor. Komedi ve dramın paralel gitmesi, Akgün-Selim ilişkisi ve hem onların hem de Canan karakterinin bireysel hikayeleri, Son Yaz’ı güzel kılan şeyler.

Ufak bir eleştiri olarak, dizi henüz ikinci bölümde olmasına rağmen, daha şimdiden bazı noktalarda tekrara düşüyor. Yağmur’un sürekli olarak tehlikeye girmesi ve Akgün eşliğinde bir şekilde kurtulması, Akgün’ün on bin seksen iki kez kaçmaya çalışıp yapamaması ve benzeri. Bunlar başta keyifli olabilir ama umarım daha fazla yinelenmez diyeceğimiz cinsten. Gerçi konu belli, ne derece farklılıklar görebiliriz ondan da pek emin değilim açıkçası. Senarist, yap şovunu. Şaşırt bizi!

Bölümdeki en önemli şey, bence Selim & Canan’dı. Aralarının yumuşuyor gibi olması, ikisinin de duygularını yansıttığı (öfke/kırgınlık/aşk/pişmanlık) anlar çok güzeldi. Tabi Selim, sonda kendi dahil başka şeylere de kızıp gemileri yakmasaydı iyiydi.. Elbet düzeleceklerdir, biliyorum ama yine de insan üzülüyor. 😂 Onlar kadar benim de kalbim kırıldı resmen izlerken.

Bölümün konuğu sevgili Eray’dı. Görüp görebileceğimiz en “rahat” karakterlerden biri olan bu sarı arkadaşımızı sevip sevmediğimden emin değilim, ama izlerken biraz eğlendim. Rahat yerine kullanmak istediğim sıfat umarım anlaşılmıştır, oto sansür uygulamak zorunda kaldım da.

Yağmur’a gelirsek, dümdüz söyleyeceğim sevmiyorum. Çizilmeye çalışılan portre hiç oturmamış, saçma sapan insanı çıldırtan tavırları var. Bayılasım geliyor bazen konuşurken. Özellikle küstah halleri, evlerden ırak. SEN KİMSİN YA SEN KİMSİN diye bağırıyorum içimden. Hem Akgün’e, hem Selim’e, hem de şaşıracaksınız ama Naz’a bile davranma şeklinden rahatsız oldum. Düşünün, o derece haksız olduğu anlar vardı. Bi kendine gelsin, acil. Bu dizide genç çiftten yana yüzüm gülmeyecek gibi. Kızın kendi ayrı, itici sevgilisi ayrı dert.

Akgün’ü kaçış konusunda teşvik etmesi de cabası. Neyse sonra hastaneye düştükleri olayda Akgün’ü kolladığı için fazla ses etmiyorum. Yapması gerekiyordu ama zaten, bence.

Akgün’ün Altay babasıyla vakit geçirsin diye yaptıkları çok tatlıydı, Selim’e söyledikleri de. Selim’in Canan için çırpınışları da güzeldi. (Sonradan mahvetmiş olsa da..) AkMur açısından, aralarının düzeldiği, birbirlerine sevimli davrandıkları, hoşlantılarının da netleştiği bir bölüm oldu.

Önceki Bölüm Yorumu için buraya tıklayabilirsiniz, görüşmek üzere!

Son Yaz 3. Bölüm Yorumu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!