tds_thumb_td_300x0
Kısa Film: ”Geri’s Game” Yorumu | Rakip Kim?

Satrancı konu edinen ilk kısa film olan ”Geri’s Game” 1997 yılında Robert W. Paul tarafından çekilmiştir. Film, 1998 yılında, alanının en büyük ödülü olan En İyi Kısa Animasyon Oscarı’nı kazanmıştır. Geri’nin Oyunu, Pixar’ın insan karakterler üstünde yaptığı ilk kısa filmlerden biridir. Ayrıca Pixar, Geri karakterini ‘Toy Story 2 (1999)’ filminde de kullanmıştır.

Konusu

Yaşlı bir adam, Geri. Hayatının sonbaharında bir bankta oturmuş muhtemelen en sevdiği oyun olan satrancı oynuyor. Tek başına ama en büyük rakibiyle, yani kendisiyle. Film boyunca Geri’nin iki farklı yönüyle tanışıyoruz aslında. Bir tarafta tedirgin, nasıl oynayacağı konusunda çekinceleri olan bir adam; karşısında ise kendinden oldukça emin, bir şekilde bu oyunu kazanacağına inanmış bir adam var.

Film aslında hayatta rakip olarak görüp daha iyisi olmak için uğraşacağımız tek kişinin kendimiz olması gerektiğini anlatıyor bize. İnsanın içinde hep var olan o keşfedemediği cevher -çocukken veya ileri yaşlarda hiç fark etmez- ortaya çıkmak için hazırda bizi bekliyor. Bunu yapacak tek kişi ise sadece kendimiziz. Geri bize bunu en iyi şekilde gösteriyor, her şeye rağmen rakibini alt ederek ve o takma dişleri kazanarak 🙂

Çocukluğumuzun Huzurlu İşleri | Uzun Kulak Ailesi 🥺

İlk yazısını biriciğimiz Arthur’a hazırladığım serinin ikincisini okuyorsunuz bugün. Orijinal adıyla The Bellflower Bunnies, yerli tvmizde ise Uzun Kulak Ailesi olarak hatırlayacağınız o müthiş çizgifilmden bahsedeceğiz. Tabi ben omg it was so… diyip ağlamak üzere olan modumu kapatabilirsem. Gerçekten bizim zamanımızdaki işler o kadar keyifliydi ki, yalnızca çocukluğun verdiği heyecanla bu kadar beğendiğimi/zi düşünmüyorum asla. Bizim zamanımız ifadesi de canımı acıttı, 50 yaşında değilim ama yine de bu kadar büyümüş olmak ve genel olarak yetişkinlik biraz tadımı kaçırıyor yalan yok. Neyse, konumuza dönelim. 😂

Sımsıcak bir aile evi ve orada yaşayan çocukların maceralarını izliyoruz Uzun Kulak Ailesi’nde. Her biri şirin mi şirin karakterler, hiçbir toksiklik barındırmayan ilişkiler ve dolayısıyla birçok çocuğun zevkle izleyebileceği -artık çocuk olmayanların da tabii- aşırı tatlı, masalsı bir anlatım.

Müthiş kıyafetler, eğlenmenin binbir türlü yolu ve her şeyden önemlisi inanılmaz cozy bir atmosfer. 😭 Cidden bizim jenerasyonun sonraki nesle aktarması gereken onlarca şeyden bir tanesi kesinlikle bu hazineler.❤ 2001 yılında yayına girip 2008’de sona eren bu güzel işin Youtube’da çeşitli kanallarda mevcut olduğu bilgisini de paylaşıp sizi serinin ilk yazısıyla ya da çocukluk hayallerinizle baş başa bırakalım..

Toy Story’nin Kökeni Olan Animasyon: Tin Toy

1988 yılında Pixar yapımı olan Tin Toy (Teneke Oyuncak) animasyon film tarihinde çok önemli bir yere sahip. Film aynı zamanda En İyi Kısa Animasyon Filmi Akademi Ödülü‘nü de kazanan 57. çizgi film olma özelliğini de taşıyor.

Tin Toy, Amerikalı John Lasseter‘in yazıp yönettiği Pixar Animasyon Stüdyolarına ait kısa ve üç boyutlu bilgisayarla yapılmış bir animasyon filmdir.

Afiş

Konusu

”Bir bebek asla bir canavara benzemez, tabii eğer oyuncak değilseniz.”

Tinny küçük bir teneke oyuncak. Bir bebeğin oyuncağı. Buraya kadar her şey normal geliyor bize, insanlara yani. Ama oyuncaklar açısından durum hiç böyle değil. Oyuncaklar neden hep koltuğun altında olur sorusunun cevabını öğreniyoruz bu filmle. Çünkü bebekler sürekli oyuncakları ağızlarına alarak salyalarını akıtıyorlar. 🙂 Tinny de bu durumu fark edip kaderini değiştiren oyuncaklardan biri olmak istiyor.

Salyadan kaçmak isteyen Tinny de soluğu diğer oyuncaklar gibi kanepenin altına kaçmakta alıyor. Ama daha sonra Tinny’nin kalbini sızlatan bi durum gerçekleşiyor. Bebek oyuncakları kaçtığı için üzülüyor ve ağlamaya başlıyor.

Oyuncak diyip geçmemek lazım Tinny o kadar duygusal ki bebeğin ağlamasına dayanamayıp kendini feda ederek koltuğun altından çıkıyor. Ve bebeği eğlendirmek için elinden geleni yapıyor, eğlendiriyor da. 🙂

Pixar’ın Yorumu

Pixar film hakkında bazı açıklamalarda bulunmuş ve bu açıklamalar bizi günümüzde efsane olan Toy Story film serisinin çıkış noktasına götürüyor. Duygusalım biraz. 🙂

””Yüz animasyonu… Bu gelmiş geçmiş ilk gerçek yüz animasyonumuz. Ayrıca burada ilk kez oyuncakları canlı gösterdik… ki bu Toy Story‘nin kökeni oldu.

Filmden Kısa Bir Sahne:

Pixar Kısa Film Serisi: Red’in Hayali

Red’in Hayali, John Lasseter tarafından yazılan ve yönetilen ve Pixar tarafından üretilen 1987 Amerikan bilgisayar animasyonlu bir kısa filmdir. Yakşalık dört dakika süren kısa filmde tek tekerlekli bisiklet olan Red rol alıyor.

Yağmurlu bir günde yapılacak en iyi şey nedir? Saklandığımız karanlık, kuytu köşeden çıkıp hayata karışmak. 🙂 Red de tam olarak bunu yaptı. Red bir bisiklet. Ama bu bisiklet hepsinden farklı tabii. Kimsenin dönüp bakmadığı, tek tekerlekli hatta satılması için %50 indirim bile yapılacak tam bir elden çıkma diyebileceğimiz tarzda bir bisiklet.

Ama bu Red’in hayal gücünü kısıtlayan bir şey değil tabii ki. Film bize Red’in bir sirk yıldızı olduğu anların hayalini kurduğu sahneleri izletiyor. O an ne kadar mutlu olsa da günün sonunda yine kendini bisikletçi dükkanının köşesinde duran üzgün bir bisiklete dönüştürüyor. Hayal kurmanın bizi nerelere götürebileceğini anlatmaya çalışan tatlı bir film olmuş.

Film Afişi:

Film:

En Geriye: Andre ve Wally B’nin Maceraları

1984 yılı yapımı bir animasyon kısa filme götüreceğim sizi. Orijinal ismi The Adventures of Andre and Wally B olan film, Alvy Ray Smith’in senarist ve yönetmenliğini yaptığı iki dakikalık bir kısa animasyon film.

Lucasfilm Computer Graphics Project tarafından yapılan kısa film aslında o esnada ilk bilgisayar animasyon projesinde çalışmakta olan ünlü yönetmen, senarist ve seslendirme sanatçısı olan John Lasseter’in oğlu için yaptığı bir animasyon filmdi. Film daha sonraları Pixar grubuna geçmiştir.

Andre ve Wally B’nin Maceraları, bir android olan Andre‘nin, arı Wally B.’nin alaycı tavrından kaçmasını konu alan, giriş, gelişme ve sonucun yer aldığı ve olayların toplam 1 dakika sürdüğü bir film olması açısından oldukça yoruma kapalı 🙂 Ancak bu filme zamanın şartlarına göre baktığımızda ve neredeyse bir deneme filmi olarak değerlendirildiğini düşündüğümüz zaman filmin aslında ne kadar büyük bir adım olduğunu fark ediyoruz.

İzlemek isteyenler için film Disney +’da mevcut.

Filmin yapım aşamasından bahsedilen şu videoyu da dikkatinizi çekerse izlemeniz için bırakıyorum:

error: Korunan İçerik!