Bir Zamanlar Çukurova’nın Çetin’i Aras Şenol İle Keyifli Bir Sohbet

ATV ekranlarında yayınlanan, perşembe gününün vazgeçilmez dizisi Bir Zamanlar Çukurova’da Çetin karakterine hayat veren yetenekli oyuncu Aras Şenol ile birlikte keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Biz, onu Yılmaz’ın (Uğur Güneş) yakın dostu, Ali Rahmet Fekeli’nin (Kerem Alışık) sağ kolu olarak tanıdık, bunların yanında şu sıralarda da Selin Genç  ile olan partnerliğini severek takip etmekteyiz.

Aras Şenol, 4 Temmuz 1993 İstanbul doğumludur. Sevilen oyuncu, Yeditepe Üniversitesi Tiyatro mezunu. Tiyatro oyunculuğunun yanı sıra 2018’den beri Bir Zamanlar Çukurova dizisinde Çetin karakterini canlandırmaktadır. 182 cm boyunda, 74 kilo ve Yengeç burcudur.                

Gelin beraber Aras Şenol’u daha yakından tanıyalım ve merak ettiklerimizi kendisine soralım.

Aras Şenol

Merhaba Aras Bey, biraz klasik bir giriş yapacağız 🙂 İnsanlar sizi Bir Zamanlar Çukurova’nın Çetin’i olarak tanıyor, peki gerçek hayattaki Aras Şenol nasıl biridir?

İnsanın kendini tanımlaması biraz zor ama dostlarımın bana genel olarak söylediği eğlenceli, gülmeyi seven biri olduğum. Anda kalmayı seviyorum. Her anın tadını çıkarmaya çalışıyorum.

Bir Zamanlar Çukurova serüveniniz nasıl başladı? Senaryoyu okuduğunuzda ne hissettiniz?

Ben, diziye 7. bölümde dahil oldum. Adana’ya geldiğimde henüz dört bölüm yayınlanmıştı. Hemen açıp hepsini tek solukta bitirdim. Hikaye, beni inanılmaz etkilemişti. Böyle bir hikayede ve bu projede olmak çok güzel.

ARAS ŞENOL: “BİR ZAMANLAR ÇUKUROVA’DA YEŞİLÇAM ETKİSİ VAR.”

Bir Zamanlar Çukurova dizisinin bu kadar sevilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Size göre dizinin başarılı olmasındaki en önemli etken nedir?

Bence bunun ilk nedeni, bir dönem hikayesi olması. İnsanların özlediği, izlemek istediği bir dönemde geçiyor dizi. Yeşilçam etkisi var. Bu, seyirciyi etkilemiş olabilir diye düşünüyorum. İkinci neden ise karakterler. Dizideki her karakterin haklı sebepleri var. Seyirci bütün karakterler ile özdeşlik kurabiliyor. Bence, bu da dizinin izlenebilirliğini artırıyor.

İlk televizyon projeniz olan Bir Zamanlar Çukurova dizisindeki “Çetin” karakterinin sizdeki yerini açıklar mısınız? Çetin ile olan benzer veya farklı yönlerinizden bahseder misiniz?

Çetin, benim için çok değerli çünkü televizyonda var olduğum ilk karakter. Benzer yanlarımız var tabii ki ama birçok noktada kendimi onu eleştirirken buluyorum. Genele bakacak olursak farklıyız yalnız kendimi onunla kıyaslamıyorum. Sadece, bazen ben o dönemde yaşasaydım olaylara ne tepki verirdim acaba dediğim oluyor fakat karakteri, yaşadığı dönemin şartlarına göre değerlendirmek gerekiyor. Ben de Çetin’i çoğu zaman bu şekilde değerlendiriyorum.

Bir Zamanlar Çukurova dizisi pandemi sürecinden nasıl etkilendi? Bu süreçte setten uzak kalmayı düşündüğünüz zamanlar oldu mu?

Setten uzak kalmayı düşünmedim, çünkü zaten geçen sezon belirli bir süre uzak kaldım. Bütün dizi setleri gibi bir süre biz de ara verdik fakat şimdi çalışıyoruz. Bütün önlemlerimizi aldık.  Oyuncular dahil bütün ekip sette maske takıyor ve düzenli olarak testlerimiz yapılıyor. Set harici dışarı çıkmıyorum. Bunun dışında da elimizden bir şey gelmiyor maalesef.

Tiyatro dışında nelerle ilgilenmeyi seviyorsunuz, hobileriniz neler?

Maalesef pandemi süreci her şeyi etkiledi. Spor yapmak haricinde hiçbir başka hobime vakit ayıramıyorum. Spor yapmayı çok seviyorum. Bazen günde 3 saat spor yaparken buluyorum kendimi. Bir de vazgeçemediğim müzik tabii ki. Boş zamanlarımda müzik dinliyorum. Genellikle otelde ve odada vakit geçirdiğim için ya film izliyor ya da uzun zamandır hayalini kurduğum hikayeleri senaryolaştırıyorum. Bunun dışında da vakit kalmıyor zaten sette oluyorum.

ARAS ŞENOL: “İZLENİYOR OLMAK HAYALİMDİ.”

Tiyatro size neyi ifade ediyor? Sahnede olmak, hayalleriniz arasında mıydı?

“İzleniyor olmak hayalimdi.” diyebilirim. Küçükken televizyonda bir şey izlediğim zaman saatlerce onun taklidini yapardım. Eğer bir kovboy filmi gördüysem evde şapkamı takıp bütün gün kovboy gibi geziyordum. Annem ile babam o günleri hala anlatıyor. “İzlediğin bir şeyden çok etkilenip bütün gün o karakterde gezerdin.” diyorlar. Profesyonel spor kariyerim bittikten sonra tiyatro girdi hayatıma. O günden beri de hayatımda. Çok uzun zamandır sahnede değilim. Sahnede olmayı çok özledim. Ama okumalarıma devam ediyorum. Yurt dışında ve yurt içinde tiyatro ile ilgili gelişen bütün yeni haberleri mümkün olduğunca takip etmeye çalışıyorum.

Oyunculuktaki en büyük hedefiniz nedir?

Kendime tek bir hedef koymadım. Oyunculuğa hep bir yol, bir serüven olarak bakıyorum. Bu yolculuğun beni nereye sürükleyeceğinden emin değilim. Bu yolda giderken elimden gelen ise iyi ve güzel projelerde olmak. Umarım, güzel bir serüvenim olur.

Aras Şenol’un yurt dışında sergilediği performanstan bir görüntü

Daha önceden yurt dışında -İtalya, Hırvatistan, Lübnan gibi ülkelerde- sahne aldığınızı öğrendik. Türkiye’de televizyon ekranlarında performans sergilemek ile yurt dışında sahne performansı sergilemek arasında nasıl bir fark var?

Aslında bunu önce televizyon ve sahne performansı olarak ayırmak gerekebilir. İkisi de çok farklı. Bence aynı başlangıç noktası olmasına rağmen tamamen farklı teknikler. Hatta kamera önü oyunculuğunun konservatuvarlarda ders olarak verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Oynadığım ülkelerdeki bütün performanslar, benim için çok değerliydi. Her an aklıma geliyorlar. Hala orada rol aldığım diğer ülkelerdeki arkadaşlarımla görüşüyorum. “Keşke, tekrar orada sahnede olsam.” diyorum bazen. Ama tabii koronadan dolayı dünyada birçok ülkede sahne performansları durmuş durumda.

Aras Şenol’un hayatla ilgili tabuları var mı? Bunları yıkmaya mı çalışır yoksa onlarla yaşamaya devam mı eder?

Herhangi bir tabum yok. Dediğim gibi, anı yaşamayı seviyorum. Hayat, tabu oluşturmak ve onları yıkmaya çalışmaya uğraşmak için çok kısa.

ARAS ŞENOL: “DİZİDE GAFFUR KARAKTERİ BENİM FAVORİM.”

Bir izleyici olarak sizin, Bir Zamanlar Çukurova dizisinde Çetin karakterinden başka bir favoriniz var mı?

Aras Şenol’un Bir Zamanlar Çukurova’da Bülent Polat ile beraber oynadığı bölümden bir kare

Gaffur benim favorim. Bülent Polat’ın yarattığı Gaffur’u seviyorum. Oyun enerjisi çok yüksek ve her an sürprizlerle dolu. Onunla oynadığımız zaman, çoğu yerde doğaçlama yapıyoruz ve bundan çok keyif alıyorum. Gaffur ile oynamak ve oynarken onu izlemek keyifli.

Diziden üst üste oyuncu ayrılıkları yaşandı. Bu durum sizi ve ekibi nasıl etkiledi?

Evet, ayrılıklar yaşadık. Çok değerli oyuncular Vahide Abla ve Uğur bu sezon aramızdan ayrıldı. Burada olmamaları üzücü tabii. Üç sene boyunca çok güzel vakit geçirdik. Çok güzel anılarımız var. Önemli olan bu, anılar. Sonuç olarak bu bir iş. İşler biter fakat dostluklar baki kalır. Yeni gelen oyuncularımızla devam ediyoruz.

Tiyatro eğitimi alan öğrencilere tavsiye verecek olsanız bunlar neler olurdu?

Herhangi bir tavsiye veremem bu haddime değil. Herkesin kendi serüveni, kendi yolculuğu. Sadece bu serüvende en iyi şekilde var olmaya çalışmak lazım. En azından ben elimden geldiğince öyle yapıyorum.

Ne İzledik sevenlerinin röportaj isteğini kırmayıp sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederiz 🙂 Son olarak sizi sevenlere iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Ben sizlere teşekkür ederim. İzleyen, destek veren herkese teşekkür ediyorum. Bu süreçte geçecek ve birbirimize sıkı sıkı sarıldığımız günler gelecek. Ben buna inanıyorum. Sağlıkla kalın.