tds_thumb_td_300x0
En Güzel Partnerliklerin En Güzel Çiftleri!

Yüzlerce dizi geldi geçti sektörden, hala da hızla artmaya devam ediyor. Ediyor ama ne yazık ki hepsi kalıcı olamıyor. Ülkemizdeki saçma sapan reyting sisteminin haksız ve üzücü sonuçları bir yana, her proje insanların kalbine dokunamıyor. Ancak, verilen emek, işe duyulan sevgi ve saygı, bir de kadronun güzelliği birleştiğinde ortaya enfes şeyler çıkabiliyor. Castın birbiriyle uyumu, enerjileri ve bunun sonucunda ortaya çıkan o masalsı dünyalar biz seyircilerde kalıcı güzel etkiler bırakıyor. İşte bugün bu yazıda, bazı efsane partnerlik ve dizi çiftlerinden bahsedeceğiz. İnsana huzur veren, her türlü duyguyu yaşatan, kurmaya çalıştıkları dünyaya izleyiciyi de dahil eden..

Yıllar geçse de hafızaları terk etmeyecek güzellikler yazısına hoşgeldiniz. 🌸

 

Nilay Deniz – Seçkin Özdemir (AsBar)

nilay deniz seçkin özdemir ile ilgili görsel sonucu"

Gelmiş geçmiş en samimi, en sevimli partnerliklerdendi Nilay ve Seçkin. İkilinin çok iyi anlaşıp yakın arkadaş olması seti kolaylaştırmış olacak ki, ortaya dünya güzeli bir çift çıkmıştı. Her şeyleriyle özel, kendilerine has bir havaları olan çok pozitif bir çiftti AsBar. Bunu hep güllük gülistanlık geçindiler anlamında söylemiyorum. Üzücü olaylar yaşansa da, izlerken insanı kendine çeken, tekrar tekrar izlettirip hatta sahneleri ezberlettiren bir işti. Baştan sona muazzam bir diziydi Ateşböceği, gerek setiyle gerek de hikayesiyle.. 2017’nin zirvesi. Erken veda ettik ama hiç unutmadık. 

Burçin Terzioğlu – İlker Kaleli (AyPoy)

ayşegül poyraz ile ilgili görsel sonucu"

Ülke içinde (ve dışında) bunu inkar edebilecek biri var mı bilmiyorum. Her anlamda ikonik bir çift Poyraz & Ayşegül. Düşmedikleri site, konuşulmadıkları mecra kalmadı, hala da konuşulmaya, iyi anılmaya devam ediyorlar. Poyraz Karayel gibi adını dizi tarihine altın harflerle yazdırmış bir dizinin başrolleri olarak o kadar güçlü bir kimyaları vardı ki, ortaya çıkan sonuç maşallah dedirtti. Her anları, sakin veya yüksek her sahneleri muazzam geçiyordu. Tabi sevgili Burçin ve İlker’in insanı büyüleyen başarılı performanslarını da es geçemeyiz.. Şimdi bir iki kelimesini söylesem herkesin hatırlayıp devamını getireceği tonla sahne bıraktılar bize.

Hazal Subaşı – Kaan Yıldırım (BahKan)

bahkan ile ilgili görsel sonucu"

Halka’nın acısını hala çeken biri olarak, biricik çiftim BahKan’dan nasıl söz edeceğimi bilemesem de sıra onlara geldi. Halka’nın kalitesi, senaryosu ve ekibi zaten yeterince konuşuluyor. Şimdi bir de burada o konuya girip yazıya göz yaşlarımı eklemek istemiyorum. Bahar ve Kaan’dan bahsedecek olursak.. İzlemekten inanılmaz keyif aldığım iki karakterin ince ince işlenen, tatlı ilişkisi, her ne kadar yarım kalmış olsa da 💔 şimdiye dek gördüğüm en heyecan verici şeylerden biriydi. Hazal ve Kaan’ın oyunculuklarında en keyif aldığım nokta kesinlikle mimiklerini kullanma şekilleri, BahKan’ın ise naifliği. Birbirlerine hislerini gösterme şekilleri, endişeleri, kollamaları.. Hepsi birbirinden güzel ve etkileyiciydi. Hazal ve Kaan’ın set halleri ise işin en güzel kısmı diyebilirim. Onlardan gelen bir fotoğraf bizi uzunca bir süre gülümsetmeye, mutlu etmeye yetiyordu! Keşke böyle bitmeseydi. Yerleri asla dolmayacak, hep çok özel kalacaklar.

Sevda Erginci – Onur Tuna (ZeyAl)

sevda erginci onur tuna ile ilgili görsel sonucu"

Dizinin izlenmeye değer en güzel kısmı Zeynep ve Alihan. Alihan’ın evrilen karakteri ve Zeynep’in minnoşluğu. 😂 Bunlara rağmen aralarındaki tutku.. O kadar cezbedici bir çiftlerdi ki. Hikayenin ilerleyen zamanlarında bir sürü saçmalık yaşanmış olsa da bu ikilinin tanışmaları, ilk zamanları hiçbir şeye değişilmez. Hala youtube’da girip girip izlediğim ender içeriklerden. İnanılmaz güzel fon müzikleri de büyük etken tabi. İnsana bambaşka duygular yaşatıyor. Sevda ve Onur’un güzel arkadaşlığı da insanı sımsıcak etmeye yetiyor. Kısacası, boy farkının asla dezavantaj olmayıp yakıştığı, görsel uyumun zirvede olduğu, harika enerjili bir partnerliğe şahit olduk onca zaman. İki güzel insanın da emeklerine sağlık. 

Alina Boz – Alp Navruz (AzCen)

elimi bırakma ile ilgili görsel sonucu"

Beklentilerin çok üzerinde bir uyumla izleyiciyi memnun eden, seyir zevki yüksek bir çift Azra ve Cenk. Alina boz ve Alp Navruz’un profosyonel tavrıyla da daha enfes bi hale gelen, yediden yetmişe herkesin sevebileceği, konuk olduğu evlerin evladı haline gelmiş, annelerimizin bile sahiplendiği iki genç. Tekdüze olmayan, inişli çıkışlı hikayesiyle heyecanın düşmediği ve çok güzel detayların sahibi AzCen, kesinlikle unutulmayacaklar arasında yerini aldı, hem de uzun zaman önce. ❤

*****************

Yazardan Not: Yazının içeriği tamamen kendi izlediğim dizilerden yola çıkarak hazırlanmıştır. Bu listedekiler haricinde, daha pek çok efsane çift olduğunu biliyorum. Başta AlSel ve DefÖm ve AsFer olmak üzere, diğer çiftlerin de ne kadar insan tarafından sevildiğinin farkındayım. Yalnızca kendi shiplerimi baz aldığım için burada bulunmuyorlar, sevgilerimle.

Her Yerde Sen | Son Defa

23 Kasım 2019. Söze nereden başlayacağımı bilmiyorum. Bugün son defa Selin ve Demir’i göreceğiz, verandalı evlerini, Sakız’ı, Çiçi’yi. Aslında mevcut sistemler ve reyting konusu hakkında, piyasa hakkında konuşulması gereken çok şey var ama ben hiç onlardan bahsetmeden dizimize güzelce veda etmek istiyorum. Sakin, buruk bir veda bu.

Başladığı günden bu yana, sevimli hikayesi, işlediği derin konular ve inanılmaz güzel ekibiyle gönüllerimize taht kuran “Her Yerde Sen” bugün son defa evlerimize, odalarımıza misafir oluyor. Onlarla birlikte gülüp birlikte ağladığımız bir sürü karaktere hoşçakal diyeceğiz bugün. Demir’den serseri kelimesini duymayacağız bir daha, Selin’in utangaç hallerini görmeyeceğiz. Aşk dostu Azmiye’nin leoparlı kıyafetlerini, tüm karakterlerin dert babalığını yapan Vedat’ı..

Her Yerde Sen ile ilgili görsel sonucu"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Her Yerde Sen’in, izleyiciye iyi gelen enerjisi asla inkar edilemez. Yazılan detayların güzelliği, kalbimize dokunan sahneleri ve ihmal edilmeyen sosyal mesajlarıyla çok güzel bir diziydi. Tema müziklerinden çalan şarkılara, çekim açılarından fragmanlarına kadar muazzam bir iş izledik son ana kadar. Yer yer yakındığımız, üzüldüğümüz oldu ama bu içinde bulunduğumuz hikayenin tadını bozmadı. 

Her Yerde Sen ile ilgili görsel sonucu"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başarılı ve uyumlu bir partnerliğin getirdiği güzellikler bir yana, tüm ekibin adeta aile oluşu ve birlikteyken çok eğlenmeleri de dizinin en güzel taraflarından biriydi. Hepsi için, bu sürecin hayatlarında ve hafızalarında çok güzel bir yer edindiğine çok eminim.

İzlemeyen biri için hislerimizi anlatmak zor ama biliyorum ki siz beni anlıyorsunuz. Yer yer kahkaha attığım, bazense ağladığım, farkında olmadan kocaman sırıttığım sahnelerinin sayısı sayamayacağım kadar çok olan bir dizinin, haksız yere harcanmasını seyrediyorum. Elimizden bir şey gelmiyor, razı olmasak da şahit oluyoruz bu olaya ama iyi tarafından bakalım diyip olumlu şeylere odaklanmaya çalışıyoruz.

Her Yerde Sen ile ilgili görsel sonucu"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hepsi birbirinden güzel set fotoğrafları, alınan ödül, insanı her izlediğince mutluluktan delirtecek onlarca bölüm, ince ince özenerek hazırlanmış tonla sahne.. Bunların hepsi artık bizim sığınaklarımız. Dizi boyunca söyledik, konuştuk, anlattık. Bittikten sonra da bunu yapmaya devam edeceğiz. Selin kızartma ve tavuk yemeye devam edecek mesela, Demir sabahın köründe kalkmaya.. Biz göremesek de o ikisi birbirine aşık olarak aynı çatı altında yaşıyor olacak. En güzel şarkılar onlar için çalacak, şiirlerin mısralarında ayak sesleri duyulacak.

SelDem’in kitlesi naifliği, tutkuyu, eğlenceyi ve hüznü aynı anda tatmış bir topluluk. Ondandır ki bundan sonra izleyecekleri dizilerde aynı şeyi bulamadıklarında bol bol özlem duyacaklar Her Yerde Sen’e. Ki zaten yeni bölümü dahi bir hafta beklemekte zorluk çekmiş insanlarız.. İçerik bu kadar tatlı olunca insan bir an önce kavuşmak istiyor sonuçta..

Her Yerde Sen ile ilgili görsel sonucu"

Ne diyelim, düşünecek çok şey var. Hangi birine üzülelim, hangisinden bahsedelim. En iyisi şimdilik teşekkür etmekle yetineyim ben. İlk bölümden son bölüme kadar, hatta daha dizi başlamadan öncesinde bile, bu işte en ufak emeği geçen, katkısı olan kim varsa, her birine sonsuz teşekkürler. Dizi boyunca rolünü seven, sahip çıkan, en güzel şekilde taşımaya uğraşan, ortaya çıkan şeyin kalitesi ve sevilmesi için çabalayan her kim varsa tek tek emeğine sağlık. Bizi çok mutlu ettiniz, çok güzel şeyler hediye ettiniz. Umarım bir şekilde bunların karşılığını almışsınızdır.

Biz onları zihnimizde yaşatmaya devam edeceğiz, Her Yerde Sen adını unutulmayacaklar listesine çoktan yazdırdı. Dizi yalnızca yayın hayatında son buluyor, bizim mevcut bölümleri sonsuz kere izleyip yine çok seveceğimizden ve sizlerle olacağımızdan emin olabilirsiniz.

 

Sevgilerle 🌸

The Good Place İzlemek İçin 4 Sebep!

Brooklyn 99 sevenlerin ikinci aşkı, gönül tahtlarını sahibi, iç ferahlatıcı bir Amerikan komedisi! Her başlayanın bağımlısı olduğu bu sevimli diziyi neden izliyoruz ve eğer henüz tanışmadıysanız, siz neden izlemelisiniz onu konuşacağız. Yazı sonunda maddeler sizi ikna etmiş olursa koşa koşa 1. sezon 1. bölüme gitmenizi, ancak fazla hızlı ilerlememenizi tavsiye ederim çünkü vedası yakın..

 

Karakterler

Dizide Eleanor, Chidi, Jason, Tahani, Micheal, Janet ve Real Eleanor gibi birbirinden güzel karakterlerimiz var. Hikaye Eleanor Shellstrop üzerinden gidiyor gibi gözükse de, bahsettiğim her isim olayların hepsine fazlaca dahil ve bir araya geldiklerinde ortaya öyle keyifli bir akış çıkıyor ki anlatamam. Her birinin kendine has özellikleri, izlemeye doyamayacağınız yönleri ve birbirleriyle çok güzel ilişkileri var. Karakter değişim ve gelişimleri de cabası. Bu maddede iki kere kullanma ihtiyacı duyduğum “güzel” sıfatına çok takılmayın. Çünkü bu güzel bildiğimiz güzellerden değil. 🙈 Tıpkı hikayenin tamamında olduğu gibi. Kısacası, good place’de işler biraz karışık! 

the good place ile ilgili görsel sonucu"

 

Aykırılık

Normalliği unutun! Bu diziyi izlerken tamamen farklı bir alemdesiniz ve orada her an her şey olabilir. Adım başı rastlayacağınız absürdlükler bir süre sonra sizi diziye bağlayan en büyük etken olacak, benden söz. Her şeyin başından beri felaket düzeyde saçma olması yetmezmiş gibi, bir de üstüne akla hayale sığmayan -ama itiraf etmeliyim ki çok eğlenceli olan- yeni abukluklar ekleniyor. Dizi, elbette gerçek hayattan tamamen kopmuş bir halde değil. Günümüz dünyasının güncel halindeki yaşayışı temel alarak oluşmuş bir senaryo var elimizde ama The Good Place, fantastik türünün şimdiye dek gördüğüm en güzel örneklerinden biri. 

the good place replik ile ilgili görsel sonucu"

 

 

 

 

 

 

 

 

Mesajlar

E komedi dizisi dediysek bomboş komedi değil tabii ki. Türü gereği elbette kafa boşaltıyor, güldürüyor ama alışık olduğumuz şekilde sosyal toplumsal konularda düşündürtmeyi de asla ihmal etmiyor. Zaten gidişatı kavrayınca herkesin az çok anlayacağı şekilde yerleştirmeler, daha doğrusu yönlendirmeler var. Sorgulmaya yönlendirmeler 🙂 Dozunda komedinin en sevdiğim özelliklerinden biri de zekice atıflar yapıp zihnimizdeki hassas noktalara selam çakmasıdır. So, burada The Good Place’e benden bir artı daha. 

the good place chidi ile ilgili görsel sonucu"

 

 

 

 

 

 

 

 

Renkli Havası

Renkliyi her iki anlamda da kullanıyorum, içiniz rahat olsun. Hem görsellik açısından canlı, başarılı hem de kötü şeyleri bile olabildiğinde tuhaf/haddinden fazla abartılı ya da alaylı şekilde ele alıp ruhunuzun sıkılmamasını sağlıyor. Aynı zamanda olaylar koştur koştur değil, bayacak gibi durağan da değil. Yani, izlerken ilginizi kaybetmeniz için bir sebep yok. Aksine, cezbeden faktörler listesi elle tutulur uzunlukta bence. Bölümlerin yirmişer dakika olması da diğer bir güzelliği. Kafanız estiğinde/ihtiyaç duyduğunda açıp birkaç bölüm peşpeşe devirdiğinizde gelen iyi hisler umarım kalıcı olur..

the good place ile ilgili görsel sonucu"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Daha konuşacağımız çoook şey var ama uzun lafın kısası, insanı kendine çeken bir havası olduğunu iddia ettiğim, son derece özgün bu diziyi izlerken bir süre sonra başta çok yadırgadığınız bütün karakterlere nasıl alışıp sahiplendiğinize kendiniz bile inanamayacaksınız. Laf aramızda ben The Good Place’e ani düşüşüme baya şaşırmıştım çünkü. 😂 Tarif edemeyeceğim duygular salıyor içime, onları size somut şekilde göstermeyeceğim için de, kelimelere dökülebilecek kısımlardan bahsetmeye çalıştım kendimi anlatmak için. Umarım başarabilmişimdir..

İlgili resim

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Görüşmek üzere.. Sevgiler

7. Koğuştaki Mucize Film Yorumu

Dikkat: Bu yazı spoiler içerir.

*****************

“Lingo Lingo ? Şişeler..”

Başta Aras Bulut İynemli olmak üzere, ekipteki herkesin çok iyi iş çıkardığı sağlam bir dram filmi izledik. Geçtiği dönemdeki havayı hissettiğiniz, karakterlerin son derece gerçekçi yazıldığı güzel bir film olmuş 7. Koğuştaki Mucize. Filmin başından sonuna kadar kaç kez ağladığımı sayamadım. Duygusal biri olun ya da olmayın, öyle anlar var ki, isteseniz de istemeseniz de gözyaşlarınız akıp gidecek.

Yer yer içinizi ısıtan ve güldüren sahneleri olmasına rağmen, öyle olaylar yaşanıyor ve Memo karakteri öyle şeyler yapıyor ki.. Oturduğum yerden kahroldum diyebilirim. Elim kolum sürekli havadaydı. Korkmaktan, şaşırmaktan, üzülmekten. Başta kızdığımız birçok karaktere, sonradan duyduğumuz minnet beni en çok etkileyen şeylerden oldu.

Az önce de bahsettiğim gibi, ortada asla toz pembe durumlar yok. Kızıyorsunuz, çok üzülüyorsunuz ama karşınızda gerçekler var. “İnsani” bir şey izliyoruz. İyi anlamda değil bu. İnsan olmanın gerektirdiği (?) ya da malesef getirdiği diyeyim kötü duygulara da şahit olacaksınız, arada kalmalara da, vicdan, merhamet.. Hepsi sizinle filmde. Malesef nasıl canlılar olduğumuzu dışarıdan bir gözle izlemiş sayılırız. Film, gerçek hayatta belli bir hastalığı, rahatsızlığı olan kişilerin maruz kaldığı durumları görme anlamında çok başarılı, çarpıcıydı. 

Başkalarını, kendinizi, hayatı sorguladığınız anlarla dolu bir iş 7. Koğuştaki Mucize. İynemli’nin şahane performansı sayesinde de son derece acıklı. Filmin tek bir noktaya yönelip olay örgüsünü o şekilde işlemesi iyiydi. Yer yer keşke şunu şunu da görseydik dediğim oldu ama ana odaktan kopmaması belki de bütünlüğün korumasını sağladı, öyle düşünüyorum.

Film bittikten sonra hayatınızdan çıkmıyor. Bundan sonra bir oyun havası duyduğunuzda aklınıza gelecek bir duvar sahnesi var mesela, kızının sesine koşup ona ulaşmak için çırpınan bir baba var. Gözlerinizin önüne gelecek yere yığılan, torununun kurtuluşunu göremeyen bir babaanne var. Her gün gördüğünüz, içinde yaşadığınız evin mutfağına baktıkça, belki de bulaşık yıkarken duyacağınız bir ağlama sesi var. Hepsi zihninize kazınıyor. Ne zaman bir haksızlık, zulüm görseniz içinizden ismini anacağınız bir Mehmet var. Hepsinden güzeli, minicik bir ailenin, baba kızın kurtuluşu var. Denize açılan bir huzur, ona yardım edenlere sarılan, çocuğuyla aynı yaşta birisi var.

“Hangimiz onun kadar babayız?”

Hapishane sahneleri de gerçekten başarılıydı. O atmosfer ve karakterler tam gerektiği gibiydi. Başta biraz can yakıyor tabi yaşananlar ama sonrasında Memo için yaptıklarıyla kendilerini affettiriyorlar. Mahkumların bireysel hikayeleri de önemli bir noktaydı. Çok güzel şeylere dikkat seçilmiş. Kısaca bahsedecek olursam hayattaki en büyük pişmanlığı için hem kendini cezalandırmış hem de başkasını kurtarmış bir adam ve hayatını değiştirip ailesiyle, çocuklarıyla yaşamaya karar veren bir koğuş reisi izliyoruz.

“Senin baban iyi adam.”

Öğretmen karakteri de sevilecek türden. İyi kalpli ve Ova’yı koruyan, sahip çıkan, biraz yaralı bir kadın. Onların başına gelenlere başından beri şahit olan ve düzelmesi için de elinden geleni yapan biri. 

Ayrıca, bir masal kahramanı olan Heidi’nin bundan sonra sizin için yerinin farklı olacağını da söylemeliyim. 

Kısacası, ilk yarı ağlatıyor, ikinci yarı daha çok ağlatıyor. İdam edileceğini anladıktan sonra Memo’nun kızıyla sarılıp ağladığı sahne ciğer bırakmıyor. Dayak yediği anlarda sizin canınız acıyor, o bazen gülüyor, yine canınız acıyor. Tek teselliniz filmin adındaki mucize’nin gerçekleşmesi oluyor. Diyaloglar çok güzel hazırlanmış. Özellikle hapis tarafı ve tabii ki Memo. Ayrıca kostümler de çok iyiydi. 

Filme şahsi puanım 8, içime sinmeyen kısımları konuşmaya gerek görmüyorum. Kadı kızı misali. Merak edenler için imdb’si ise 8.7. 

Psikolojik olarak gerçekten zor bir hikaye. Ekipteki herkese tebrikler. Altından kalkmışlar. İddialı sözlerinin arkasındayım, bence de çok ses getirecek. Umarım gişesi bol olur. ❤

Çukur’un Nehir’i : Hazal Subaşı

Ülkenin en sevilen ve en çok izlenen dizilerinden biri olan Çukur, yeni sezona bomba gibi bir giriş yaptı. Zaman zaman karakter bolluğundan kaynaklanan ekran süresi sıkıntıları seyircinin tadını kaçırsa da, genel olarak herkes halinden memnun görünüyor. Özellikle Yamaç karakterinin abileri Cumali, Selim ve Vartolu’yla buluştuğu anlar herkesin dört gözle beklediği sahnelerdi. Çukur’un son bölümünde en çok dikkat çeken sahnelerden bahsedecek olursak, Vartolu-Yamaç görüşmesi, Yamaç-Nehir dansları ve Yamaç’ın Aliço’nun hayatta olduğunu öğrendiği sahne diyebiliriz. Bu bölümlerdeki üstün performansları için, başarıları tartışma konusu bile olmayacak sevgili Aras Bulut İynemli ve Erkan Kolçak Köstendil’e sonsuz tebriklerimi ilettikten sonra başka bir noktaya değinmek istiyorum.

Hazal Subaşı. Çukur’un deli/çılgın yeni karakteri. Yamaç’ın tedavi olmak için kaldığı hastanede, oradan ayrılmasına yakın karşımıza çıkan ve gizemli, fazlaca sevimli halleriyle kalplerimizi kazanan Nehir.

Çukur'da Aras Bulut İynemli ile dans eden Nehir kimdir? İşte Çukur'un Nehir 'i

 

Adını Sen Koy dizisiyle tanınan ve sonrasında Halka gibi muazzam bir işte Bahar Komiser karakterini canlandıran Hazal Subaşı, Çukur’a katılacağı yönünde haberler çıktığında, izleyici tarafından azımsanamayacak boyutta önyargıya maruz kalmıştı. Ama gördük ki güzel oyuncu iyi çalışmış ve Aras Bulut gibi bir ismin yanında bile sahneleri kaldırabiliyor.

Sıradan bir karakter olmayan Nehir’in, başından beri sahneleri çok eğlenceli. Yamaç’la son derece keyifli bir ikili olduklarını da inkar edemeyiz. Ayrıca, Aras ve Hazal’ın görsel uyumu, bir kesim tarafından beğenilmese de, çoğunluktan yine tam not aldı. 

Kamera arkası geldiğinde bile herkesin coşmasına sebep olan dans sahnesi ise, son zamanlarda izlediğim en güzel şeyler arasında yerini aldı. Aşırı doğal ve insanın yüzünü güldüren bi sahne olmakla beraber, ikilinin birlikte ne kadar hoş durduklarının da kanıtı niteliğinde. Yamaç’ın partneri Nehir mi yoksa Efsun mu olur bilemeyiz, ama bu tarz sahnelerin devam etmesi tercihimizdir.

çukur nehir ile ilgili görsel sonucu

Dizinin yeni sezon fragmanları ilk geldiğinde Nehir’i daha soğuk, belki tehlikeli bir karakter olarak düşünmüş, hatta tam olarak kestirememiştik. Tehlike konusu şu an sır halinde ancak beklediğimden kat kat eğlenceli ve tatlı olduğunu söyleyebilirim. Nehir karakteri, dizinin duygusal, karanlık havasının aniden dağılmasına ve gülmemize sebep oluyor. Şikayetçi olduğumdan değil, Çukur’un kendine has o gergin doğası beni her zaman cezbetmiştir. Ama önceleri başka karakterlerle verilen komedi kısmının, şimdi biraz daha ona yüklenmesi hoşuma gitti diyebilirim. 

çukur nehir ile ilgili görsel sonucu

Sahnelere akılalmaz tepkiler veren, IQ konusunda sorunu olan şaklaban fenomen ve sosyal medya kullanıcılarına daha fazla prim vermeden geçmek istiyorum. Çünkü Çukur’un getirdiği etkileşim gayet açık.

Bana kalırsa, Yamaç ve Nehir’in birlikte duruşu, yalnızca “tatlı” durmanın ötesinde. Gerek bakışlar, gerek hareketler olsun ortada fazlaca hoşuma giden bir hava var. Diziyi izlemeyen kesimin bile durup bir baktığı karakter ve çift haline gelen bu insanlara teşekkürler.

Son olarak, ilk işinden beri takip ettiğim ve başlarda ona karşı olan hislerimi baya değiştirmeyi başaran Hazal Subaşı’na başarılı bir kariyer, güzel bir yol diliyorum.🌸 Zehra, Elif, ama benim için en özeli olan “Bahar” ve şimdi bizler için efsane olma yolunda ilerleyen Nehir.. Her birine verdiği emekler asla boşa gitmiyor. Seni de, canlandırdığın kadınları da çok sevdik Subaşı. İyi ki.❤

error: Korunan İçerik!