tds_thumb_td_300x0
Agents of SHIELD 7. Sezon 9. Bölüm | Zamana Sıkışmak!

SONUNDA! Nihayet Agents of Shield’a yakışır muhteşem bir bölüm izleyebildik. Harikaydı. Time loop konusunu severim, çok ilgi çekici ve eğlenceli buluyorum. Dizinin bilim kurgu yönüne layık, doyurucu bir işlenişti.

Daisy’nin bizim ilk sandığımız ama aslında bilmem kaçıncı olduğuna onun da şaşırdığı uyanışıyla başladı eğlence. Döngü gittikçe daha zevkli ve heyecanlı bir hal almaya başladı. Yine koskoca bir yükün altına giren kişi Diasy oldu ama yapacak bir şey yok, kaderi bu demek ki. Defalarca kez değişme tehlikesine düşmüş, müdahele görmüş kaderi.

Oyunculuklara ayrı bir şapka çıkarmak istediğim bu bölümde, hoşuma giden birçok başka şey de vardı. Coulson’ın söyledikleri, hissettikleri, yaptıkları, Enoch mekanik kekimin hem çok fonksiyonlu muhteşem bir gelişmiş varlık(?) hem de çok fedakar güzel bir dost olması, Sousa unutmuş olsa dahi Daisy’ye açılması ve ilişkilerinin başlaması.. Saymakla bitmez anlayacağınız. Durgun bölümlerden sonra sonunda bu tempoya kavuşmak baya sevindirdi beni. Umarım bu şekilde devam eder.

Daisy’nin koşuşturması ve Sousa’nın tabiriyle problemler çözülene kadar üstlerine saldırması güzeldi. Enoch’un tereddütsüz kalbini çıkarıp vermesi, bizimkilerin destek olup teselli etmeye çalıştıkları duygusal anlargüzeldi. Ruhu olmadığını sanan Coulson’ın güçlü hislerini defalarca (çoğunda daisy’ye) ifade etmesi güzeldi. Döngüyle ilgili anlar ise çok eğlenceliydi. Söylenecek şeyleri söyleme (Jemma’nın muhteşem kelimesi dahil), bir chronicomla başa çıkabileceğini sanan ekibin tüm mücadelelerine rağmen yedikleri dayaklar güzeldi.

Bu insanları çok sevdiğimi tekrar anladım. 6 sezondur izlediğim, artık ailem gibi olan bir avuç ajan. Bir tane söylediklerini anlamanın mümkün olmadığı ama dinlemenin büyük zevk verdiği çalışkan bilim insanı, bir harika dövüşen eğitimci aynı zamanda pilot, bir gelecekten gelen dahi serseri, bir tane ölümsüzlüğü bile aşmış lider, bir tane de adı destroyer of worlds olan savior ve diğerleri..

Kimler geldi geçti diye düşünüp anma törenimi de yaptım kendi içimde bu arada. Devam edelim.

Önceki bölümlerden sonra ettiğim dualarım kabul oldu. May, Coulson, aksiyon, hem de en şamatalısından. Problem solving’i en iyi üstünde taşıyan ekip bence bunlar (SHIELD, tamamı). Bu aşkı içimde halledemiyorum. Maşallah demeden geçmeyelim.

Enoch’un vedası üzmüş olsa da, bu bölümdeki sahnelerini çok beğendim. Tabi artık nur topu gibi büyük bir sorunumuz daha oldu. Baş belası kahin Sibyl’in türünden olup, konular hakkında bilgi sağlayan ekipteki tek dostumuzu kaybettiğimizden, Daisy’nin annesinin yönettiği inhuman topluluğuna çöken zaman hatası Malick ve yapacaklarına karşı çok daha savunmasız haldeyiz. Bakalım bunun altından nasıl kalkacaklar. Jemma’nın hatırladığında dehşete düşüp ağladığı şeyin ne olduğunu da çok merak ediyorum. Elena’nın zihnindeki bariyeri nasıl kırdığını da etmiştim önceki bölümde mesela, ama detaylı bir açıklaması yapılmadı, yapılır inşallah. Tabi Jemma konusu onun gibi geçiştirilemez çünkü altından büyük bir şey çıkacak belli. Hadi bakalım. 

 

önceki bölüm yorumu

sonraki bölüm yorumu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!