tds_thumb_td_300x0
When They See Us 2. Bölüm | Adaletin Uğramadığı Mahkeme

İlk bölüme göre daha hareketli olan bu bölümde, duruşma sahneleriyle birlikte tansiyon yükseliyor. Masum olan çocukların hakkını savunmak için bir araya gelen avukatlar, birtakım anlaşmazlıklar ve sonrasında dava günleriyle geçiyor bölüm.

Davalı taraf ısrarla ortada olmayan, hiçbir şekilde bulunamayan deliller üzerinden yürüyüp karar verecek yetkilileri ikna etmeye çalışsa da, hakimin ve diğerlerinin tarafı zaten belli olduğundan bu dava için kasıtlı olarak seçildiğinden tarafsız bir işleyiş göremiyoruz. Kıvırcık şeytanın mantıklı mantıksız her itirazı kabul edilirken, karşı tarafın sözleri sürekli kesiliyor, misal. Tanıklar dinlenirken de benzer muameleler gerçekleşiyor ancak çocuklarından avukatlarından biri hem kendi savunmasıyla hem de tanıklar üzerinden sorduğu sorular ve aldığı cevaplarla güçlü bir mücadele veriyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Endişenin gittikçe arttığı dönemlerde, avukatlarla beraber umutla bekleyen, pes etmeyen ve çocukların suçsuzluğunu “kanıtlayan” çorap mevzusuna sevinen aileler, ne yazık ki karşılarında ikna olmuş bir heyet göremiyor. Yetkililer onları hapse atmaya yer aradığından, Antron’un avukatının verdiği tüm savaşa ve yaptığı güzel hamlelere rağmen aklanma gerçekleşmiyor.

Davacı tarafın ahlaksız, iftira dolu iddiaları hakkında şüpheye düştüğü anlarda “artık geri dönüş olmayacağının, çünkü herkesin gözünün bu davada olduğunun” altı çiziliyor. Makam mevki, itibar dertleri ve korku benzeri duyguların esiri olmuş bu insanlar geri adım atmıyor ve suçlamalarına işin içine kurbanın dahi dillendirmediği detaylar ve sahtelikle dolu duygusal bir üslup da katarak aynı tavırlarını sürdürüyor. Diziyi izlerken aralarda çocukların “düzgün”, neşeli yaşantılarından ve polislerin yanındayken gördüğü eziyetlerden kesitler görmek, işin en vurucu kısımlarından.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yapılan haksızlıklara tepki olarak gerçekleştirilen protestoların da dikkat çektiği bölümde, en güzel olan şeylerden biri günümüzde skandallarıyla ünlü olan ABD başkanı Donald Trump’ın görüşlerine yer verilmesiydi. Bariz ırkçı olan Trump, o dönemde de bizi şaşırtmıyor ve korkunç “idam” fikirlerini gazeteye tam sayfa ilan bastırmak için para harcamaktan çekinmiyor.

Her zaman yaptığı gibi çok doğru şeyler söylüyormuşçasına bir havayla verdiği röportajlar, yaptığı konuşmalar bize bir şeyleri sorgulayıp karar vermek için yetiyor. Bu insanların çirkin düşünceleri, bizim içimizde yalnızca hayalkırıklığına sebep olmuyor, aynı zamanda nefret gibi kötü duygular için de sağlam gerekçeler oluşturuyor. 

When They See Us | 1. Bölüm Yorumu

Yaklaşık bir yıl önce yayınlanmış olan bir mini dizi When They See Us. 1989’da yaşanan ünlü Central Park davasını anlatıyor. Hepinizin bildiği gibi, New York’ta yaşanan bir taciz olayında, 5 siyahi genç somut kanıtlar olmadığı halde suçlanıyor ve türlü çirkin yollarla hapse atılıyor. Gerçek seneler sonra asıl suçlunun itirafıyla ortaya çıksa ve haksız yere ceza alan insanlar tazminat almış olsalar da, bu durum olayın vehametinden hiçbir şey eksiltmiyor.

Dizinin ilk bölümde karakterlerimizi ufaktan bir tanıyor ve olay akşamına gidiyoruz. Çocukların o civarda bulunmaları tamamen rastlantı olmasına rağmen, günümüzde bile ne yazık ki devam eden korkunç ırkçılığın bir sonucu olarak, polisler, savcılar ve dedektifler tabii ki onlara cephe alıyor ve faili aramak yerine, masum olan bu insanları suçlu göstermek için ellerinden geleni yapıyor.

Dizi oldukça hassas bir konuyu işlediğinden, izlemesi biraz zor. Güzel oyunculuklarla sunulan gerçek bir drama şahit olurken zaman zaman gözleriniz doluyor, zaman zaman yutkunmakta zorlanıyorsunuz ama en çok maruz kaldığınız şey içinizden acıyla taşan öfke oluyor.

Yaklaşık 15 yaşlarında olan o çocukların korkusunu, gördükleri fiziksel ve psikolojik şiddeti, aşağılanmalarını görüyorsunuz. Vicdansızlığın, kötülüğün vücut bulmuş hali diye tanımlamakta sakınca görmeyeceğim yetkililer tanıyorsunuz. Tüm mesailerini yalan bir senaryoya harcayan, endişe ve üzüntüden harap olmuş aileleri hiç utanmadan tehdit eden, baskılayan ve bunu bir marifetmiş gibi anlatan bir ekibi izliyoruz ilk bölümde.

Yalnızca ten rengi farklı olduğu için kendini diğer insanlardan üstün görebilecek kadar anlamsız, akıl almaz bir tavra sahip insanlar eşlik ediyor bize. Merkez koridorlarında dolaşan, çok önemli bu işe yoğunlaşmış, ciddi duruşlu utanç kaynakları.

Kuyruklu yalanlar, acımasız cümleler, çaresiz bakışlar sürüp gidiyor ve bölüm sonunda bir araya gelen çocuklar tanışarak yapmaya zorlandıkları şeyi birbirlerine anlatıyor. Hepsi başlarına gelen şeyin ne olduğunun farkında ama ellerinden bir şey gelmiyor. Bol bol üzüldüğümüz ilk bölüm, çocukların tutuklanmasıyla sona eriyor ve eş zamanlı olarak derin bir düşünce havuzuna atlıyorsunuz.

Hala cevabı bulunamayan, muhtemelen kolay kolay da bulunamayacak sorular sıralanıyor. Neden, nasıl, daha ne kadar..

When They See Us Hakkında Bilmeniz Gerekenler

When They See Us, Mayıs 2019’da yayınlanmış biyografi türde bir Netflix Original Dizisi. Yazdan beri izlenirliğini giderek artıran dizi hakkında bilmeniz gerekenleri derledik!

Konusu

19 Nisan 1989’da Central Park’ta beyaz bir kadına karşı işlenen tecavüz ve saldırı suçunda, hiçbir delil bulunmamasına rağmen lise çağındaki 5 siyahi çocuk göz altına alınıyor ve mahkemeye çıkartılıyor. Dizi, ”Central Park Beşlisi” olarak bilinen bu trajik olayı konu alıyor.

Kaç Bölüm

When They See Us, 4 bölümden oluşan bir mini dizi. Yani devam etmeyecek.

Ödülleri

Dizinin başrol oyuncularından Jharrel Jerome, Bir Mini Dizi veya TV Filminde En İyi Erkek Başrol Oyuncusu kategorisinde Emmy kazandı. Dizi ayrıca en iyi mini dizi dahil birçok kategoride Emmy’e aday gösterildi. Ancak en iyi mini dizi ödülünü Chernobyl kazandı.

Olayın Detayları

Central Park beşlisinin masum olduğu ancak 2002 yılında gerçek suçlunun, başka bir suçtan yakalanıp hapis yatarken suçunu itiraf etmesi üzerine ortaya çıkıyor. 

Donald Trump’ın Tutumu

Günümüzün ABD başkanı, dönemin ise ünlü iş adamı Donald Trump o dönemde çocukların idam edilmesi gerektiği yönünde konuşuyor.

Diziden Sonra Yeniden Hedef Oldular

Central Park beşlisini suçlu göstermek için her şeyi yapan Linda Fairstein, dizinin ardından yeniden hedef oldu. Fairstein’in kitap yazdığı final bölümünde gösterilmişti. Hala devam ediyor olacak ki diziden sonra yayınevi tarafından Fairstein’in yeni kitap anlaşmaları iptal edilmiş. Yayınevi konu ile ilgili bir yorumda bulunmadan Fairstein ile anlaşmalarını iptal ettiklerini açıkladı.

 

error: Korunan İçerik!