tds_thumb_td_300x0
Söz 66. Bölüm: Umut

Uzun aradan sonra bölüm yorumuna hoş geldiniz! Üç hafta sonrasında ekranlarla buluşan söz dizisi bu bölüm de seyircilerine ne sundu? 

Bölüm, son bölüm den devam başlamadı biraz ilerleme vardı. Bu bölüm de sadece Ateş konusu değil tüm açık konular konuşarak kapatıldı. Ateş’in naaşını topladıklarını düşünen Tim yinede bir umut taşıyordu. Bu umudu diken kişi aslında Nazlı’ydı. Hep birlikte bir yanı buruk bir şekilde beklemekten başka çare yoktu. Kısa zaman önce bebeklerini kaybeden Eylem ve Fethi bunun acısını derinden yaşıyorlardı. İkisi de yalnız başına bu durumun üstesinden gelmeye çalışsa da pek kolay olmadı. Fethi bu acılarını yalnızca Feyzullah’a anlattı. Feyzullah ise abisi olarak gördüğü adamı teselli etmek için elinden gelenini yaptı. Aynı şekil de Eylem’in de yalnız kalmamasını istedi. Eylem diğer tarafta acısını Derya’ya anlatırkenen istediği tek şeyin fethi’nin yanında ağlamak olduğunu dile getirdi. Arkasın da duran Fethi bunu duyunca sevdiği kadını sarıp sarmalak istedi, bunu yaptı da. Dizi de şahit olduğumuz gibi, tek sığınakları birbirleri. 

Kafa dağıtmak için Melisa’nın yanına giden Keşanlı ve Aşık’ta belaya bulaşmıştı. Melisa’ya gönderilen çiçek olay yaratırkenen Keşanlı bu sorunu tamamen kapatmak istedi fakat işler sandığı kadar da basit değildi. Yeni bir belaya açılan kapı. Melisa bu tehlikenin farkında olsa bile Keşanlı’nın bu işin peşini bırakmayacağını biliyordu. Yavuz Sami denilen adamın ortaklarına sunduğu ses kaydı ile ortalığı biraz karıştırmak istedi. Sami’nin ortaklarından birisi bu işten çıkmak istedi tabi ki bu öleceği anlamına geliyordu. Bir şekilde Yavuz’a sığınmayı başarmıştı. Sadece Yavuz’a gerçekleri yani Sami’nin tasmasını tutan kişinin kim olduğunu söyleyecekti. Tabi ki bu durumdan haberi olan dragan harekete geçip adamın ötmeden önce vurulmasını sağladı. Yavuz, Derya ve Eylem bir şekilde oradan çıkmayı başardı fakat yolun sonu gelmiş olabilir miydi? Eylem’in bilgisayarına giren Derya’nın asistanı teröristlere yardım da bulundu. Bu olayda bir kaç zorluk çıkaracağı belli kim söyledi diye şüpheler başlamıştı bile. Eylem’in oyalaması üzere ormana doğru koşan Yavuz, Derya ve adam bir eve sığındı. Dragan köpeklerle aramaya başlamıştı. Onlara ulaşamayan Eylem de ekiple birlikte aramada. Bu zamanda aşka ilk adım atan Derya ve Yavuz oradan sağ çıkabilecek mi? 

Ateş’in saatin den gelen sinyal ile biraz daha umutlanan Tim onu aramak için yola çıktı. Hapishanede olduğuna dair sinyal gelince zorlukla girmeyi başardılar. Fakat içerde olan adam Ateş mi? İşte bunu yeni bölüm de öğreneceğiz. 

Söz 62. Bölüm Fragmanı: Bölümde Neler Olacak?

Yine heycan ve acı dolu bir fragmanla karşı karşıyayız. Patlayan bomba üzere Nazlı ve Gülere ne oldu? Fragmanda gördüğümüz üzere bir cenaze var. Bu cenaze ya Güler’e ya da Nazlı’ya ait. Belki de ikisine. Ateş’in yıkılmış hali aynı şekilde Erdem Albay’ın yıkılmış hali gerçekten büyük bir acı gösteriyor.

Güler’in öleceğine emin gibiyim bombaya çok yakındı fakat Nazlı’nın hayatta kalacağını düşünüyorum. Tabi hayatta kalması çok kolay olmayacak sonuç olarak çok sevdiği annesini kaybetmiş olacak. Aynı zamanda fragmanda Yavuz’u izliyoruz adamlar deniz kenarına getirmiş. Burada oluşan merak ise gerçekten Yavuz’un ordan nasıl çıkacağı. Eklemek isterim ki Güler dizide sadece Nazlı’nın annesi ve Erdem’in kocası değildi benim için. Tim’in de annesiydi hepsine destek oldu hepsine sevgi gösterdi. Kimseyi kimseden ayırt etmedi. Gerçekten çok üzücü bir durum. Fakat şimdi yazar Ethem olunca bu dediklerime bile inanmak zor oluyor. Ters köşe seven bir yazar neler yapmaz?

İzleyip göreceğiz.

Acıyı Seven Çift Eyfet ile Söz 55.Bölüm

Bölümü genel hatları ile ele alırsak benim kendimce beğendiğim bir bölüm oldu. Gerek çiftler gerekse aksiyon dolu sahneleri izlerken baya heyecanlıydım. Bu heyecanın devam etmesini umuyorum. Bölüme geçmeden önce birazcık başlıktan bahsetmek istiyorum. Acıyı sevmek. EyFet çiftinin acıyı sevdiğini düşünmüyorum ama hayatlarının acı üzerine kurulduğu gibi bir gerçek var. Eylem’in ailesi ile belki de hiçbir zaman tam oturtamadığı ilişkisi Fethi’nin ise ihanetlerle dolu bir geçmişi var. Eylem vurduğunda Fethi’nin yaşadığı psikolojik acıyı unutmak mümkün değil aynı şekilde Fethi’nin binanın altında kaldığı sahnede olan Eylem’in acısı gibi. Korku, kaybetme duygularından acı diye bahsetmek istedim. Bunları çerçeveleyen duygunun acı olduğuna inanan biriyim. EyFet’e yakıştırdığım duygu olarak da betimleyebilirim. Lafı iyice uzatmadan yoruma geçelim.

Eylem ve Fethi’yi 3.sezonda ilk defa çok çok normal bir şekilde dışarıda buluştuklarını gördük. Ufak tefek Ceylan problemimiz olsa da çiftim mutluydu, yüzleri gülüyordu ve kendine özgün tavırları sürüyordu. ‘Hayır’ cevaplı evlilik teklifinin laf arasında gündeme gelmesi, dans sahnesi olsun birbirini tamamlayıp harika şeyler ortaya döktü. Birbirleriyle çatışma dışı flörtleşen EyFet görmek hem heyecanlandırdı hem de aşırı gerdi. Normal sahnelere nasıl tepki vereceğimi şaşırır hale gelmişim, bu bölümde bundan emin oldum.

F: Hayatın numara valla

E: En büyük numarayı sana çektim ama

F: Ben de o numarayı bir güzel yedim, çok şükür

Şirinlikte, tatlılıkta, minnoşlukta.. Çok güzeller. İletişimleri, gülüşmeleri, hal ve hareketleri bir yapboz gibi birbirini hep tamamlıyor. Yapbozun parçalanmaması da Meriç ve Burak sayesinde. Onları es geçmek olmaz.

E: Sevgilinin de psikolojisi bozuk farkındaysan.

F: Farkındayım.

E: Peki bu konuda bir şey yapmayı düşünüyor musun? Toplantı olmasa görüşemeyeceğiz bile.

F: Eylem ben istemiyorum sanıyorsun görüşmeyi

Eylem’den sanırım ilk defa böyle bir sitem duyduk. Olağan şeyler yapmak istemesi de ayrı güzel.

***

F: Sorguya çek istersen?

E: İşkence edeyim istersen?

F: Sanki her Allah’ın günü etmiyorsun.

Bu bizim tarzımız. EyFet’in kendine has cilveleşme sanatı:) Bundan sonraki sahneyi normal bir şekilde geçeceğim.

Eylem’in Ceylan’ı yoklaması, Fethi’nin bu konudaki bezgin halleri, dans etmeleri, öpüşmeleri ve bomba olarak çekilen fotoğraflar. Genel konu başlıkları olarak bunları söyleyebiliriz. Eylem’in Ceylan hakkında araştırma yapıp boşanma bilgisine eriştiğini söylemesi ile bir belaya daha kucak açtık. Fotoğrafı çeken kişinin de Ceylan olduğunu düşünüyorum. Fethi ve Eylem’in ilişkisinin böyle bir konuda sarsılacağını düşünmüyorum. Belirli şeyler oturtulduktan sonra gelişen bir ilişkileri var.

Onun dışında yine kendine has konuşmaları ile ortamı neşelendiren çiftim sonunda dans etti. Ufaktan akım başlatıyorlar gibi gözükse de sonrasında yavaş bir parça ile devam ettiler. Dans ettikleri her saniyede birbirinde huzur bulan, tek sığınakları kendileri olan iki insan gördüm ben. Öpüşme ile de taçlandırdılar tabii.

Okuduğunuz için teşekkürler. Umarım keyif almışsınızdır. Sezonun devamındaki bölümlerde güzel sahneler görmek üzere. 

@rivrivcece

İki Aşık Nefer: EyFet ile 52.Bölüm

Sezonun ilk bölümünden sonra çiftler için zengin bir giriş yaptı Söz. FeySu düğünü sonu her ne kadar aksiyonlu olsa da çiftlerimiz için buluşma mekanı gibi oldu. Gelelim bizim deli dolu çiftimize. Eylem ve Fethi. Operasyon dışında cilveleşmeleri, kıskanç Eylem, yeni tim komutanı Fethi ve harika sahneler ile başladık diyebiliriz bu bölüme.

EyFet. İki aşık nefer. Fişek gibi çift desek de yalan olmaz. 52.Bölümde sahne açısından zengin olması delifişekler için bulunmaz nimet. Bölümdeki ilk sahne Erdem Albay, Derya ve tim ile birlikte operasyon odasında gerçekleşiyor. Ateş’in tim komutanlığı yerine saha görevlerini tercih etmesiyle birlikte Fethi tim komutanlığına getiriliyor ve sonrasında belki bölümdeki EyFet sahnelerinin en tatlı ve herkesi kalpten vuran anı geliyor.

Eylem’in Fethi’yi tebrik etmesiyle başlıyor sahne. Fethi’nin Yavuz’un komutan olarak gelmesi isteğiyle, dileğiyle devam ediyor. Devamında da yaklaşık 3 ay boyunca her delifişeğin korktuğu sahne geliyor. ”Bunca zaman yaşadığını biliyordun ve bana söylemedin.” Kafalarda onlarca senaryo, ayrılık, kavga gürültü beklenirken bu kadar sakin olması beni şaşırtmadı değil açıkçası. Ama sonrasında Eylem’in direk empatiye vurma yolu ve görevinin bu olduğunu söylemesiyle konu kapandı. Umarım devamında saçma sebeplerle açılmaz.

Önceki bölümden hatırladığımız kadarıyla Fethi’nin gizli bir telefon sapığı vardı. İşte suratlarda kocaman gülücükleri ortaya çıkaran sahne;

”Gizemli bir aşık olabilir mi?” Eylem’in kıskanç halleri ve imalarıyla tatlı ama gergin bir ortam oluşuyor. Fethi’nin ”Gizem sevmem. Ben ‘Eylem’ adamıyım.” diyerek gergin ortamı silip süpürmesi ve fandomdaki kişilerin ”Aaaaaayyyy”  nidalarıyla sahne bitiyor maalesef.

Her sahnenin başına yazarak laf kalabalığı yapmamak adına EyFet ile ilgili olan her sahnenin suratlarda kocaman bir gülümsemeye, pırpır atan kalbe, mutluluk nidalarına sebep olduğunu belirterek devam edelim.

Şarkı da ”Gülerek çıktık bu yola” sözlerinin geçtiği yerde Eylem’İn gülümseyerek Fethi’yi izlemesi artık Eylem’in de daha açık olduğunu gösteriyor. İkinci sezonda yaşanan ayrılık bizim Rambo Eylem’in aklını başına getirmiş olsa gerek.

Son sahnelere yaklaşıyoruz sanki. Düğünün yapılacağı mekana gelen kalabalık grubun içinde ağzı kulaklarında olan çift kendini belli ediyor.  Yalan söyleyemeyeceğim Eylem’in kızlarla beraber gelin odasına gitmesi beni çok mutlu etti. Daha çok böyle sahneler görebilsek keşke.

Son sahnemiz geliyor. Bölümde açık ara favorim olan sahneden az önce Fethi’nin ayaklanmasıyla Eylem’in ” Noluyor ya?” demesi bir oluyor.  Devamında gelen küçük bir tepki sahnesinden sonra ”Sevgilini izle. ” ve ” Ceketler çıktı.” ile bölümdeki sahneler son buluyor.

Benim bölüm yorumum şu şekilde;

Eylem ve Fethi’yi yeni sezonda uzun süre sonra bu şekilde görmek beni sevindirdi. Operasyon sahnelerini her ne kadar sevsem de diğer çiftlerin sahnelerine özeniyordum ve bu sezon Eylem’in sahaya çıkmadığı zamanlarda bu şekilde sahneler görecek gibiyiz. Yeni sezonda Eylem’in Fethi’ye karşı daha açık olması, geç kalınmış olsa da güzel geldi. Olayların hızlı gerçekleşmesi beni biraz üzse de desteklediğim çiftin normal çiftler gibi davranması keyif verdi.

Bir sonraki bölümde güzel ve keyifli sahneler görmek dileğiye..

Yazıyı bitirmeden önce bölümden komik bir görsel bırakayım;

Bir insan niye sevdiğine hayır der ki? #EyFet
Öncelikle hepinize merhaba Delifişekler, koyu EyFet severler. ??
Bu yazıma başlamadan önce en son hangi bölümden sonra yazdığımı kontrol ettim de 37.bölüm olduğunu öğrendim, Eylem ve Fethi’nin işkence gördüğü bölüm. Ondan sonraki ilk yazım bu, neden bu kadar uzun bir ara verdim derseniz; yazı yazmak benim için hissettiklerimi ortaya koymak demek, her hafta dolu ya da boş bir şeyler söylemek için yazmıyorum, içimdeki hayranlığı sığdıramadığım zamanlarda yazma ihtiyacı duyuyorum. ??Her bölümü tek tek ele alan bir yazı olmayacak bu yazı, ele alacağım konu Eylem ve Fethi’nin evlilik üzerine yaşadığı gelgitler olacak tahmin edersiniz ki, yer yer her bölüme değindiğim kısımlar olabilir belki. Öyleyse başlayalım..

Eylem ve Fethi’nin evlilik hakkında farklı fikirlere sahip olduğu bize ta 31.bölümden gösterildi. O zaman küçük bir sahne olduğunu düşünmüştüm ama aralıklarla bu konu sürekli gündeme gelmeye başladı bir yerden sonra da EyFet’in yaşayacağı sıradaki zorluğun, bu fikir ayrılığının olması kesinleşti yani bu konuyu detaylı bir şekilde işleyeceklerini anladık ki öyle de oldu. Neredeyse -31’den itibaren- 15 bölümdür kimi zaman çok az hatta bazen hiç kimi zaman da çok yoğun, direkt bu konu ele alınarak ince ince işlendi. Bu kadar uzun sürmesi bazı EyFet severlerin hoşuna gitmese de ben uzunluğundan da bu zamana kadar yaşanmış her bölümden de gayet memnun kaldım. ???

Konunun ilk açılmasından bu yana ilerleyen bölümlerle beraber herkesin hem Eylem hem de Fethi hakkında kesin fikirleri oluştu. Konuya nasıl yaklaşırlar, kim ne der, nasıl tepki verir az çok biliyordu herkes.
İşte bunun için bu denli bir uzunluk ve hem olayın hem de karakterlerin detaylı bir şekilde işlenmesi gerekli hale geliyor dizilerde. Siz izlediğiniz karakterleri tanımalısınız, onların kim olduğu sorulduğunda içiniz rahat bir şekilde kafanızda soru işareti olmadan cevap verebilmelisiniz.
   EyFet için de bunun çok güzel oturduğuna inanıyorum ben. Onlar için hayalini kurduğumuz hiçbir şey için asla olmayacak diyemeyiz çünkü onları tanıyoruz ve neler yaşayabileceklerini tahmin ederken zıt bir fikir oluşmuyor kafamızda. Ondandır ki bu zamana kadar istediğimiz her şey oldu. Karakter ve olay gelişimi açısından görmek, duymak ve hissetmek istediklerimizi çok güzel bir şekilde aldık.. ???

40.bölümle birlikte büyük bir yıkım geldi ve neredeyse 5-6 bölüm sürdü. Fethi Eylem’e gerçekten evlilik teklif etti ve bu teklif onların ayrılmasına sebep oldu. O zaman için her şey bitti gibi görünüyor olabilirdi ama aslında o an her şeyin başlangıcı oldu. ❣❣
Bu fikir ayrılıkları zamanında ne tamamen Eylem’e ne de tamamen Fethi’ye hak verdim. İkisi de aynı zaman da hem haklı hem de haksızdı. Taraf seçmek bana göre tamamen yanlış oluyordu çünkü birini seçmek diğerini anlamamak demek.

Fethi Eylem’e aile kurmak istediğinden bahsettiğinde Eylem bunu küçümsedi, dalga geçti. Her ne kadar evlenmeyi düşünmese de böyle bir tavır sergilemesi Fethi için çok yıkıcı oldu. Aynı şekilde Fethi’nin ani ama kesin bir kararlılıkla masadan kalması ve ilişkilerini bitirmek istediğini söylemesi de Eylem için çok yıkıcı oldu. Elbette bu tavırların altında yatan nedenler var, iki tavrın da olması gereken şeyler olduğunu söylemeliyim. Çünkü; her şeyi tetikleyen bir olaya, olay örgüsüne ihtiyaç vardı. İki tarafın da kendilerinin haklı olduklarını sonuna kadar savunacakları dayanakları olmalıydı. Bunun için direnecekleri, inat edecekleri sebepler gerekiyordu. Neden bu kadar istediği ya da neden kaçtığına bir anlam vermemiz gerekiyordu.

Öncelikle ikisini de anlamamız gerektiğini düşündüm ve tüm süreç boyunca olaya ikisinin de penceresinden bakmaya çalıştım.

  Fethi; ailenin ne demek olduğunu unutmuş, bir nevî onu hayatından çıkartmış ve zamanla sıcak bir yuvanın özlemini çekmeye başlamış biri olarak sevdiği kadınla yüreğini vereceği bir aile kurmak istedi. İnsan hayatında ne eksikse onu tamamlamak için bir arayışa girer, Fethi’nin ailesi onun en büyük eksikliği. Tüm hayalleri onun için tüm hayatı demek, sahip olmayı hak ettikleri demek. Sarılacağı,  asla bırakmayacağı en büyük şey ailesi olacak. Bunun için Fethi’yi kimse suçlayamaz.

  Eylem; Fethi’den çok da farklı olmayan bir şekilde aile bağları kuvvetli olan biri değil. Onun yaşadığı en büyük zorluk ailesini hayatından çıkarmak zorunda kalması. Öldü sanılmasına itiraz edememesi. Hayallerinde bir aile kurmak yok çünkü geride bıraktıklarını düşünmek ona acı veriyor. Aynı şeyleri kendi kocası veya çocukları için yapamayacak kadar korkak, onları daha önce çok kez yaptığı gibi bırakıp gitmek istemiyor.
Bunun için Eylem’i de kimse suçlayamaz.

İkisi de kendilerine göre haklı, onların bakış açısından baktığınızda hak veriyorsunuz.
Bana kalırsa yapmamaları gereken tek şey birbirleriyle uzunca konuşmamış olmalarıydı biri bir şey söylüyordu ama nedeni belli değildi, açıklamıyordu, diğeri de ona anlam vererek ya da veremeyerek  bir karşılık veriyordu. Uzlaşma kesinlikle yoktu. Atışıyorlar, inat ediyorlar ve tüm bunların sonucunda da birbirlerinden uzaklaşıyorlardı. İstemedikleri halde, daha farklı bir bakış açısını kabul etmeyerek kendi burunlarının dikine gidiyorlardı.. 

Birbirlerini vazgeçirmeye çalıştıkları anlar oldu, Fethi her seferinde Eylem’e fikrini değiştirip değiştirmediğini sordu ya da Eylem evlenmeden ilişkilerini sürdürebilmek için nedenler ortaya koydu. Ne yaparlarsa yapsınlar vazgeçmediler. Bu süreç içerisinde hissettiklerini kimseye anlatmadılar hep içlerine attılar, kendileriyle baş başa kalıp olanları düşündükçe Eylem, Fethi üzülmesin diye gitmeye karar verdi; Fethi, Eylem üzülmesin diye engel olmadı, birbirlerini rahatlatmak istediler ayrı olursak unuturuz, alışırız dediler.. Eylem belki gitme der umuduyla geldi Fethi’ye.. Fethi fikri değişti diye umdu her zaman. Beklediklerini alamayınca tamamen kopmak için hazır olduklarına inandılar. Ben her şeyi denedim, bir çok kez şans verdim dediler içlerinden…
Eylem Fethi’den Fethi Eylem’den adım bekledi ama en sonunda ikisi de yenik düştü. Birbirlerini anlamak için çaba göstereceklerine söz verdiler. Aslında bakarsanız bu söz bile çok değerli; sevdiğin insan için elinden geleni yapmaya söz vermek, kendi isteklerini onun için bir kenara atmak, önceliği ona vermek, onun için diyerek hareket etmek demek. Onun mutlu olması her şeyden önemli demek. Onu sevdiği için en zoruna dahi katlanmak demek. Yan yana oldukları her an, katlandıkları şeylere değdiğini hissetmek için söz verdiler, inatlarından vazgeçip tekrar teslim oldular birbirlerine.. ❤❤

Burada şuna değinmek istiyorum; Fethi Eylem’i kaybetme korkusunu birden fazla kez yaşadığı için onu hayatına dahil etmek istiyor ve aksini kesinlikle düşünmüyor, başından ne geçmiş olursa olsun günün sonunda Eylem’in yanında olmak istiyor, ona bir zarar gelmesini engellemek, onu kendine aitken korumak istiyor. Onu bırakmak istemiyor.

 Eylemse Fethisizliği hiç tatmamış biri olarak ona hayır demeyi bir şekilde sindirebileceğini, bu durumla baş edebileceğini düşünüyor ama kendi mesleği yüzünden onu hayalkırıklığına uğratmakla, onu bu sebeple terk etmekle baş edebileceğine inanmıyor. Aslında aynı şey olduğunun farkında değil daha.. O yüzden evlilik konusunu genele vurunca Fethi’nin duruşu çoğu kişiye çok daha mantıklı geliyor ve şunu da söylüyorum biz Delifişekler’iz tabiki evlenmelerini her şeyden çok isteriz.. ??
Eylem bu farkındalıktan yoksun olduğu için,
varsın benim yanımdayken ona bir şey olsun. Canı yanacaksa benimleyken, bana aitken, benim onu beklediğimi, ondan vazgeçmeyeceğimi bilirken yansın diyemiyor.
    Hepimiz Fethi’nin vurulmasını bu yüzden istiyorduk. Burada bahsettiğimiz bir şeyin değeri kaybedilince anlaşılır yargısı, sadece değerini anlama kısmı değil, kastettiklerimiz bu kadar basit değil.
Eylem Fethi’nin yokluğuyla baş edemeyeceğini anlamalı, onun sevgisini her şeyden üstte tuttuğunu fark etmeli, ona doyasıya sarılmak için daha çok vaktim olabilirdi diye pişman olmalı, kötü gününde de ona sahip çıkmak istediğini hissetmeli, onunla olmaktan daha çok istediği bir şeyin olmadığına inanmalıydı..

Eylem’in evliliğe sıcak bakmasının tek yolu kaybetme korkusunu en derinlerine, her zerresine kadar hissetmesiyle mümkün olabilirdi. Öyle de oldu. O an hissettiği korku evlenme korkusundan çok daha büyüktü, çok daha çaresiz hissettirdi onu, dayanamadı, kontrolü elden bırakmak istedi, yaşadığının onu kaybetmek olduğuna inanamadı, kabullenemedi, pişman oldu, keşkeleri oldu
Bir insanın keşkeleri ne kadar üstünü örtmeye çalışsa da çaresizliği çok çok derinden hissettiği anlarıdır. Üzüldü, çok üzüldü, kasvetli bir hale büründü, kendini kaybetmemek için savunmaya geçercesine sadece Fethi dedi, onunla yaşadıklarını hatırladı, daha neler yaşayabilecekleri düşündü ve artık vakti kalmadığını sandı, ona tekrar kavuşana kadar sadece ona ulaşmak, ona dokunmak, varlığını hissetmek istedi. Yanında var olduğunu hissetmek. Tüm bunların sonunda; hayatı boyunca baş edemeyeceği tek şeyin Fethi’yi kaybetmek olduğunu anladı. Hatta onu kaybetmektense onunla ölmeyi bile kabul etti, hayatının sonuna kadar onunla beraber olmayı da.. ??

Fethi geçmişte yaşadığı o korkunç olayı nasıl Eylemle birlikte atlattı, onun yanında evrildiyse Eylem de aynı evrilmeyi Fethiyle yaşadı. Çünkü onlar birbirlerine aitler. Birbirlerini tamamlıyorlar, birbirlerine iyi geliyorlar. En zor anlarında en büyük desteği yine ikisi veriyor birbirlerine. Sevdiğinin son nefesi olduğunu sandıkları her an beraberlerdi çünkü. Hayatları birbirlerine adanmış gibi, sanki bu dünyadan göçüp gitmeleri birbirleri sayesinde engelleniyor gibi.
Sevdiğinin var oluşu için her türlü tehlikeyi göze alıyor ikisi de. 
   Kendi canlarını sevdiğinin canına katıyorlar çünkü.
Gerçekten seviyorlar, çok seviyorlar. ???
  EyFet böyle güzel bir şekilde işlendiği için çok memnunum, her detayı beni kendisine hayran bırakıyor. Daha güzeli olamaz dediğim her sahnenin üstüne çıkmayı başaran sahnelerle geliyorlar. Sahnelerin vermek istediği mesajlar güzel ve özel oluyor.
Eylem ve Fethi arasındaki detaylarsa muazzam, eşsiz, bir benzeri daha olmayan çok manidar fazla özel detaylar. ??
    Aşkı her bakışta yaşıyorlar, her dokunuşta, her gülüşte, her korkuda, her kavgada, tek kelimeyle çok şey anlatıyor EyFet…
                           
Anlatmak istediğim şeyleri anlattığımı düşünüyorum o yüzden yazıyı burada sonlandırma fikri çok cazip geliyor. Çok uzun yazıyorum biliyorum ama başladığım zaman duramıyorum böyle şarıl şarıl akıyor içimden.. ??
Şunu da eklemek isterim; EyFet’i sevdiğim için mutlu oluyorum ben. EyFet’i sevmeyi seviyorum. ??
ALady?
error: Korunan İçerik!