Şevval Aldırmaz: Sanat, sadece estetik bir şey değil; bir araç, bir değişim gücü.
•Seni daha yakından tanımayı çok isteriz. Bize dışarıdan herkesin göremediği Şevval’i’biraz anlatır mısın? Seni çok iyi tanıyan bir arkadaşına sorsak Şevval’i bize nasıl anlatırdı?
Arkadaşlarımı hemen arayıp sordum, “Beni bir cümlede özetleyin,” dedim. Hepsinin dediği şu: “Renkli, doğal ve hep anı yaşayan biri.” Ama dışarıdan bakıldığında genelde soğuk biri gibi göründüğümü düşünüyorlar (sanırım yüz hatlarım yüzünden 🙈). Halbuki içimde kocaman bir sevgi kelebeği var!
•Oyunculuğa ilgin nasıl başladı? Çocukluk hayalin miydi? 😊 Aile ve arkadaşlarınız bu kariyer tercihinizi nasıl karşıladı? Kendini ilk kez ekranda gördüğünde neler hissetmiştin?
Aslında oyunculuk çocukluk hayalim değildi. Ben hep yönetmen olmak istiyordum. Bu yüzden Medya ve Görsel Sanatlar okudum. Ailem de bana hep destek oldu. Ablam, “Bir yönetmenin oyuncuların psikolojisini anlaması gerek,” diyerek beni oyunculuk eğitimine yönlendirdi. O eğitimden sonra oyunculuğa aşık oldum! Ama ileride hem yazdığım hem yönettiğim, hem de oynadığım bir projeyi hayata geçirmek hâlâ büyük hayalim. 🌟
Kendimi ekranda ilk kez gördüğümde ise… gözlerim doldu! Duygusal biriyim ve o an “Vay be, gerçekten yapmışım!” diyerek gurur duydum.
•İlk auditionını hatırlıyor musun? Anlatmak ister misin?
Çok audition verdim ama açıkçası ilkini hatırlamıyorum çünkü sanırım pek de başarılı değildi. 😂 İlk denemelerim komik ve amatörceydi. Ama audition çekmek gerçekten bir matematik işi. Zamanla ne yapman gerektiğini öğreniyorsun; yönetmenlerin, senaristlerin ve cast direktörlerinin isteklerini daha net anlamaya başlıyorsun. Başlangıçta zor gelse de şimdi bu sürecin gelişimime katkısını fark ediyorum.
• Bir rol için hazırlık sürecin nasıl geçiyor? Bir totemin, ritüel haline getirdiğin bir alışkanlığın var mı?
Bir senaryo ya da audition metni geldiğinde önce kendimi bir süre izole ederim. Sosyal hayatı bir kenara bırakıp tamamen metne odaklanıyorum, anlamaya çalışıyorum.
Tuhaf gelecek belki ama ChatGPT’den yardım alıyorum. 🤖 Onu oyuncu koçu gibi kullanmayı öğrendim! Bana karakterin analizini yapıyor ve dünya ya da Türk sinemasında benzer karakterleri öneriyor. Onları izleyip ilham alıyorum, sonra kendi yorumlarımı ekleyerek karakteri şekillendiriyorum.
Eğer karakterin bir alışkanlığı ya da uzmanlığı varsa, onu öğrenmek için pratik yapıyorum. Mesela dans etmem gerekiyorsa buna iyice çalışıyorum. En sevdiğim kısım ise tüm bu çalışmaları birleştirip karaktere kendi dokunuşumu katmak. 😊
•Sosyal medyana göz attığımda dünyayı karış karış gezdiğini gördüm. Hemen hemen her ülkeyi gezmişsin. Senin için en unutulmaz olan şehir hangisiydi? Sosyal medya senin için ne ifade ediyor? Nasıl kullanmayı tercih ediyorsun?
Seyahat etmeyi çok seviyorum! Her yeni yer farklı kültürler ve bakış açıları demek. Bu da hem karakterime hem de işime büyük bir katkı sağlıyor. En sevdiğim şehir Oslo oldu. İnsanlar mutlu ve sakin; ayrıca doğası, mimarisi ve yemekleri (özellikle balıkları) harikaydı! 🐟
Sosyal medya ise benim için işimin bir uzantısı. Orası biraz bir vitrin gibi. Doğal olmaya çalışıyorum ama aynı zamanda profesyonel bir duruş sergilemeye de özen gösteriyorum. Özellikle küçük yaştaki takipçilerimi düşündüğümde hayatımı biraz filtreleyerek paylaşıyorum.
•Tozkoparan İskender: Sır’da rol aldın. Hikayesiyle ilgi çekici bir iş Tozkoparan. Seni etkileyen neydi? Kadroya nasıl dahil oldun? Tozkoparan için mi bir ok eğitimi aldın yoksa bu sporla daha öncede ilgileniyor muydun? Dinlemek isteriz. 🙂
Tozkoparan’da beni en çok etkileyen şey, hikayesinin son sezonda bilim kurguya kaymasıydı. Türkiye’de bilim kurgu projeleri çok nadir ve bu yüzden Tozkoparan’ın hikayesi bana çok farklı ve çekici geldi.
Ben son sezonda dahil oldum; bu süreçte bana uygun bir karakter arıyorlardı. Benim karakterim gelecekte yaşayan, marjinal, farklı biri. Teknolojiyle haşır neşir bir roldü. Oynamak çok keyifliydi. 🎯
Ok atmıyordum ama diğer oyuncuların atışlarını izleyince heveslendim. İleride bu konuda eğitim almak istiyorum!
• Set anılarını dinlemeye bayılırız! Unutamadığın, aklına geldikçe yüzünde bir gülümseme oluşturan bir set anın var mı? 😊
Tozkoparan’da çok güldüğümüz aklıma direkt gelen bir an var! Sahne çekimi için gece olmuş, herkes biraz yorgun ama işimizi yapmaya kararlıyız. Sahne şu: İnsanları koşarak cam bir asansöre yönlendireceğim.
Yönetmen, “Enerjik ol Şevval, koş ve liderlik et!” dedi. Ben de içimdeki aksiyon yıldızını çıkardım. Tam bir film yıldızı havasında koşuyorum… derken bir anda kendimi süs havuzunun ortasında buldum! 😂
Meğer havuz siyah taşlarla kaplıymış, gece olunca hiç fark etmedim. Ben uçuyorum, ekip şokta! İlk birkaç saniye sessizlik… Sonra kahkahalar! Çok ‘’sanatsal’’ bir andı asla unutamıyorum.
•Sektördeki ilham kaynakların kimler? Hangi isimlerle karşılıklı rol almak istersin?
Carey Mulligan benim idolüm diyebilirim. O kadar doğal ve duru ki her performansına bayılıyorum. Türkiye’den ise Haluk Bilginer ve Zerrin Tekindor ile aynı işte yer almayı çok isterim.
•Sanatın ve sanatçının toplumsal meselelere etkisi hakkında ne düşünüyorsun?
Sanat, toplum içindir diyenlerdenim ben. Çünkü sanat adı altında yaptığımız her şey — oyunculuk, dans, müzik, resim — toplumu etkileyen, şekillendiren bir güç. Sanatçıların bu gücü doğru kullanmalı ve toplumsal meselelere dikkat çekmesi gerektiğine inanıyorum.
Aslında, sanatla toplumsal meseleleri yansıtıp, insanları bilinçlendiriyoruz. Sanatçıların da toplumun iyiliği için sesini duyurması gerektiğini düşünüyorum. Kulaklarımızı kapatmak yerine, olan biteni doğru bir şekilde anlatmak ve insanlara dokunmak önemli. Sanat, sadece estetik bir şey değil; bir araç, bir değişim gücü. ✨
• Bugünlerde neler izliyor neler dinliyorsun? Bize önerilerde bulunabilir misin? ☺️
Şu sıralar ‘’Nobody Wants This’’ izliyorum, eğlenceli, çerezlik bir dizi. Ana karakteri kendime çok benzetiyorum o yüzden izlemesi çok keyifli benim için! Daha önce ise İlk ve Son’u bitirdim, çok duygusal ve başarılı bir işti. Müzik olarak caz dinlemeyi seviyorum. Belki çok klasik ama Louis Armstrong’un What A Wonderful World şarkısını sürekli dinlerim. İlhan Erşahin de favorilerimden. 🎶
Fotoğraflar: Kaan Türker