tds_thumb_td_300x0
Maraşlı 6. Bölüm | Kader mi Tesadüf mü?

Merhaba sevgili dostlar. Yine, yeniden yeni bir bölüm yorumuyla birlikteyiz. Geçen hafta Maraşlı’ya kurulan tuzakla bölümü kapatmıştık. Gelin şimdi hep beraber yeni bölümü yorumlayalım.

Maraşlı demişti ya; tuzaklar sessizdir diye, İşte tam da dediği gibi, terkedilmiş bir bina ve koskoca sessizlik. Maraşlı’ya her ne kadar sonuna kadar güvensek de tek başına geliyor olması beni biraz endişelendirmişti. Bir de tek başına o kadar kişiyle çatışacak olması gerçekliğe aykırı olup inandırıcılığına gölge düşürecekti. Neyse ki adamı Nevzat’ı da yanına alıp gelmiş.

Nevzat’ın da yardımıyla Maraşlı tuzağa düşmekten kurutulur. Kurtulur kurtulmasına da Savaş Maraşlı’nın da kendince plan yaptığını anlayınca derhal olay yerinden kaçar Mahur’u da beraberinde götürerek. Bölümün bu kısmının en güzel sahnelerinden birincisi; Mahur’un Maraşlı’yı öldü sanarak Savaş’a saldırması ve yüzünü yaralayarak iz bırakması. Devamında ise Savaş’ın öfkeden deliye dönüp Mahur’u boğma raddesine gelmesiydi. İkincisi ise kurtulduklarında Mahur’un Maraşlı’ya sarılarak; çok korktum, öldün sandım diyerek sarılması ve kendi hayatından daha çok Maraşlı için endişe etmesiydi.

İhanet edenlerin şahı seçilecek olsa Aziz Türel seçilirdi sanırım. Mahur için o kadar fedakarlıkta bulunan, kaç defa hayatını kurtaran Maraşlı’yı vurmaya kalkışmak nasıl bir tanımla tanımlanır bilemedim. Geçen bölümde de yazmıştım, kendi kızı kurtulsun istiyor ama henüz küçük bir kızı babasız bırakmayı düşünebiliyor. Sonuçta tetiği çekemese de yapmaya kalkışması bile yeter ne kadar aşağılık, sefil bir insan olduğuna kanıt olarak. Neyse ki Maraşlı Aziz’in Mahur zaafını kullandı da kayıp video kaydına ulaştı.

Mahur’un annesi orada gerçekleri açıklayıp Mahur’un dikkat etmesi gerektiğini söylüyor ama bu kayıtların devamı var mı acaba diye insan düşünmeden edemiyor. Çünkü söylenmesi gerekenler bu kadar değildir diye düşünüyorum. Mahur ne için dikkat edecek? Evet Aziz kötü biri ama kızıyla ilgili ne olabilir de Mahur’a kötülük yapabilir? Bir ihtimal; Mahur Ömer’in kızı fakat Aziz bunu henüz bilmiyor. Olur da öğrenecek olursa Mahur’a kötülük yapabilir. Bu yönüyle de düşününce Mahur’u savcı cinayetinin olduğu yere yönlendiren Aziz mi yoksa diye insan düşünmeden de edemiyor.

Türel’lerin evinde herkesin sherlock holmes’cülük oynadığına eminim. Firuzan zaten sürekli kapı dinlemelerde. Ama sarhoş ayağına yatıp her daim kanıt, iz peşinde koşan Necati ayrı bir olay. İçki içtiğini de düşünmüyorum artık. İnsanları kandırmak için içiyormuş gibi yapıp sürekli etrafı gözetliyor, dinliyor. Daha önce de bir çok bilgiye sahip olabileceğini yazmıştım ki bu bölüm Behiye’ye; seni seviyorum Nuran’la Sadık’ın kızı olsan dahi dedi.

Bu sözleriyle acaba ne kadarını biliyor sorusu geliyor akla. Sarhoşluğuna tekrar gelecek olursak son iki bölümdür, sarhoş olmadığına dair hareketlerde bulunuyor. Bu bölümde de Maraşlı’nın arabasının hala konakta olduğunu görünce büyük bir dikkatle evi kontrol etti hem de gayet aklı başında bir şekilde. Sarhoş olan biri bu denli dikkatli olmaz. Şu an hala sessizliğini koruyan Necati, eteğindeki taşları döktüğünde bakalım nelerle karşılaşacağız?

Bazı insanlar vardır sadece varlığı bile yeter sizi mutlu etmeye. İşte Mahur’la Zeliş arasındaki ilişki de tam bu şekilde. Birbirlerini sadece varlıklarıyla seven, huzur bulan iki kişi… Mahur Mahur Zeliş’e çok iyi geldi. Mahur’la vakit geçirdikçe daha çok tepki verir oldu. Maraşlı bu durumun olabileceğini öngörmediği için Zeliş’in gülümsediğini gördükçe içten içe sevinir oldu. Öte yandan Zeliş ve Maraşlı da Mahur için iyi geliyor olmalı. Kim bilir belki de kaybettiklerinin boşluğunu dolduruyordur diğeri.

Maraşlı da Mahur da birbirlerine karşı kayıtsız değiller ama ortada, kaç tane olduğunu henüz tam olarak bilemediğimiz engeller var. Mahur’un, varlıklı bir aileden olması engellerden birini oluşturuyor. Öyle ki ailenin ve çevresinin Maraşlı yakınlaşmasına tepkisi ortaya çıkmaya başladı. Mahur burada büyük bir pot kırdı ama özür dilese de o kalp kırıldı bir kere. Ne demişti Maraşlı; laf var oldurur, laf var öldürür. Şu durumda Maraşlı- Mahur birlikteliğinin olamayacağını açıkça belirtti.

Bir diğer, hatta en büyük engel ise Maraşlı’nın tüm hayatı. Çünkü hayatıyla ilgili anlattığı hiçbir şey gerçek değil. Ailesinden bahsederken kontrol odasında babasının annesini hiç dövmediğinden bahsetti fakat o esnada bir an durakladı. Buradan da anlaşılıyor ki gerçekler bambaşka ve genel olarak söylenen sözü tekrar edeyim; gerçeklerin ortaya çıkma gibi kötü bir huyu vardır. Gerçekler ortay çıkmaya başladığında Mahur’un tepkisini ve Maraşlı bunların üstesinden nasıl geleceğini çok merak ediyorum.

Maraşlı’nın kendini sürekli alt etmesinden dolayı, Maraşlı’ya karşı özel ilgi duymaya başlayan Savaş, Maraşlı’nın niyetinin ne olduğunu merak eder. Araştırmalar sonucu istediği bilgilere ulaşır. Maraşlı konser saldırısı sebebiyle, kızını bu hale koyanların peşindedir. Aslında Savaş burada çok güzel bir açıklama da getiriyor olaylara.

Savaş konser saldırısı dava dosyasını yeniden açan savcıyı öldürür. Tam o esnada, tesadüfen orada fotoğraf çeken Mahur cinayet anını fotoğraflar. Yine tesadüf eseri Maraşlı da olay yerinde bulunur ve Mahur’un hayatını kurtarır. Mahur sebebiyle Türel ailesi de Savaş’la muhatap olur. Böylece birbirinden bağımsız kişiler zincirleme birbirlerine bağlanmış olur. Peki tüm bu olanlar, Necati’nin dediği gibi kader mi yoksa tesadüf mü?

Savaş Türel holdingin hem hisselerini hem de yönetimini ele geçirince şöyle demişti; Aziz Türel duyunca ne hissedecek acaba? Ya da babam duysaydı nasıl sevinirdi? Buradan anladığım Aziz Savaş’ın babasına da ihanet etmiş. Mahur sebebiyle Türel ailesine bulaşmış olmak oldukça sevindirmiştir Savaş’ı. Gelecek bölüm ya da en geç sonraki bölüm ortaya çıkar diye beklediğim, Savaş’ın emir aldığı kişi kim acaba? Bu bölüm kartların yeniden karıldığını düşünüyorum ve daha da üstte, güç sahibi gizli kişinin de kendisinin gösterme vakti geldi. Aklıma gelen tek kişi Ömer olabileceği. Çünkü şimdiye kadar sadece vurulduğunu biliyoruz. Aziz Sadık’a gömme talimatı vermiş ama gömüp gömmediğini bilmiyoruz.

Bir çocuğun en mutlu günleri ne kadar berbat hale getirilirse o kadar berbat hale geldi zavallı Zeliş’in. Savaş Maraşlı’nın zayıf noktasını bulunca bir an bile düşünmeden hemen harekete geçti. Amacı Zeliş’e zarar vermek değil Maraşlı’ya mesaj vermekti. Tabii bunu yaparken en fazla zararı yine Zeliş görecek orası ayrı ama Savaş yeni bulduğu oyuncağıyla, usanana kadar oynayacak gibi. Savaş’ın yaptıklarına karşın Maraşlı ne yapar bilemem ama bu saatten sonra daha tetikte ve donanımlı olması gerekir.

Çünkü Savaş doğrudan saldırmak yerine psikolojik çöküntüye uğratıp ondan sonra öldürücü darbeyi indirmeyi planlıyor gibi. Bazen zorluklar insanları birbirlerine daha da yaklaştırır. Hele de bu tek bir düşman üzerinden gelişen bir süreçse. Dileğim odur ki Mahur da artık daha planlı hareket edip, Maraşlı’nın kendisinin koruyucusu değil ortak düşmana karşı bir ekip gibi Maraşlı’ya destek olması.

Bugünlük de bu kadar sevgili dostlar. Bir bölünüm daha sonuna geldik. Sürçü lisan ettiysem affola. Yeni bölümde buluşmak üzere hoşça kalın. 😊

MARAŞLI 5. BÖLÜM YORUMU

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!