İzlemesi oldukça heyecanlı fakat bir yandan da ağır bir yük barındıran son bölümlerdeyiz. Bir sonraki bölümde neler olacağını o kadar çok merak ediyorum ki! Bitecek mi? Bir sonraki sezon gelecek mi? Ki bence bitmesi çok daha hayırlı olur. Bir yandan bütün bunları tek bölüme nasıl sığdıracaklarını merak ediyorum. İnceleme biter bitmez izleyeceğim.
Altıncı, yedinci ve sekizinci bölümü art arda izlemek gerçekten duygusal ağırlık çöktürüyor insana. Ağlamaktan gözlerim şişmiş ve bölümü izlerken oldukça mutsuzdum. Nairobi’nin cenaze sahnesinde hüngür hüngür ağladım. Özellikle Nairobi’nin kurşun yediği camdan yine onun cenazesine bakan Bogota’yı görünce içim parçalandı.
Arkada çalan müzikler de o kadar güzel ve sahneyle uyumlu ki! Helsinki’nin Nairobi’yi üzerinde kan içinde kalmış beyaz örtüsüyle taşıdığı sahne, tüylerimi diken diken etti. Bir film sahnesine bedeldi. Herkes gibi ben de darmadumandım ve korkuyla neler olacağını bekliyordum.
Denver, bombayı tam isabet ettiremese de Gandia’yı yaralamayı başardı. Palermo, Bogota ve Rio iki taraftan onları canlı çıkartmaya çalışırken, Tokyo akla gelebilecek en iyi hamleyi yaptı ve şarapnel parçasını çıkartacağına daha da bastırarak, Gandia’yı bayılttı. Tabi Profesör’ün planı olmasa herkes alkış tutardı fakat Profesör’ün Gandia’ya ihtiyacı vardı. bilmediğimiz bir sebepten ötürü… Belki de Gandia onların çıkış planıdır kim bilir.
Bölümün başında gösterdikleri sahnede Gandia’yı kurtarmak için çatıya gelen helikopterde bence kesinlikle Marsilya vardı. Bütün bunlar planın bir parçası… Profesör’ün o muhteşem planının.
Böyle diyorum çünkü o plan artık Profesör’ün. Berlin, Palermo ve Profesör’ün yer aldığı sahnede bu plan Palermo’ya aitken işe yaramayacağını anlamıştı. Ve planı onların istediği doğrultuda iletmişti şu zamana kadar. Ama hayır. Profesör’ün de oyuna girmesi gerekiyordu.
3. sezondan bu yana görmek istediğimiz sahneleri gördük. Aksiyon – heyecan ve hüzün bir aradaydı. Profesör, rehineler arasında yer alan Julia’nın babasını çağırdı ve gerekli yardımı aldı. Amaçları bankadakilerin çıkmasına yardım etmek mi yoksa Raquel’i kurtarmak mı bir sonraki bölümde göreceğiz. Şimdiye kadar planının tam takır gittiğini söylemem gerek. Nazar değmesin.
Rio’nun afişleri, itirafı ve onay niteliğindeki video polis tarafı için işlerin rengini beyazken siyaha çevirdi. Coronel, her zaman yaptığını yapıp kendini korumak için iki arkadaşını ateşe attı. Daha doğrusu kararı veren o ikisiydi zaten. İşkenceleri uygulayan da… Ama sonuçta bu işte birliktelerdi. Ve o kendini düşündü. Aslında Alicia uzun zamandır ince nüanslarla bunu bizlere söylüyordu. Bu bölümde onun bu haline tamamen şahit olduk.
İç işleri geldi ve Raquel’i resmi bir şekilde tutukladı. Ve orada …. oyunculuğunu çok beğendim. Net bir gülümsemesi yoktu fakat gözlerinden ışık saçıyordu. Olması gereken hafiflikte ama aslında derin bir sahneydi.
Ekibi izleyebiliyoruz, dışarıyı görebiliyoruz fakat rehineler arasında olan şeyi hala çözebilmiş değilim. Arturo’nun kendisini tecavüz etiğini söyledi Amanda? Oradakilerden biri çıkıp da Arturo’ya bir laf söylemedi. Kötü bakışlar atıldı sadece. Peki bütün bunların bir amacı var mı merak ediyorum. Neden Arturo orada? Neden böyle bir sahne izledik? Soygunla bağlantısı ne olacak? Sadece merak ediyorum.
Bir sonraki bölümde bu işin sonuçlanmasını ve Arturo’nun cezalandırılmasını, Profesör’ün Raquel’i kurtarmasını, Denver ve Monica’nın barışmasını, Rio’nun her şeyin sonunda derin bir uyku çekmesini, Tokyo’nun Gandia’dan intikam almasını (planı bozmayacak şekilde), Helsinki’nin ve Bogota’nın hayatlarının geri kalan kısımlarında Nairobi için de eğlenmelerini ve Marsilya’nın da evcil hayvanıyla kavuşmasını diliyorum. Palermo’yu da Allah’a havale ederek bir sonraki bölümü izlemeye gidiyorum.
Takipte kalmaya devam edin!