Bu bölüm, üçüncü sezondan bu yana, aklımızda soru işareti bırakan olayların cevabını almış olduk. Rehineler arasından bahsettiğim kızdan başlayıp, fragmandaki korkutucu sahnelere kadar bir çok şeyi görüp izlemiş olduk.
Bu sefer rehine kızımız Julia ile başlamak istiyorum.Gerçi o kendisine Manila denmesini tercih ediyor fakat Denver’in niyeti henüz o kadar ileri gitmekten yana değil. Ve bu konuda gayet de haklı. Ekip zaten yeteri kadar büyük. evet, bir kemik kadro mevcut fakat sivri dişleri olan, insanları manipüle eden yan karakterlerden her vakit baş karakterden daha fazla korkmuşumdur.
Ayrıca Denver’in Julia’nın teklifini geri çevirmesi çok akıllıca bir karar oldu. Julia, Arturo’nun oyununu ortaya çıkaracak. Arturo’dan nefret ediyorum. Hayatımda bu kadar itici bir karakter az görmüşümdür. O da onlardan bir tanesi… Dizide artık onu izlemek istemiyorum. Bu konuda Julia’ya güveniyorum, hatta kilit rol oynayacağına inanıyorum.
Denver ile rehine kız (kim olduğunu bilmeden önce) arasında bir şeyler olacağından korkmuştum. Onu gizli bir muhabir veya polis olarak değerlendiriyordum. Fakat çok daha iyisi çıktı. (Muhabir fikri de fena değildi ama) Moscow, Julia’nın vaftiz babasıydı. Bu da Denver ile Julia’yı kardeş yapar. Yani anlayacağınız, böyle bir şey olmayacağı için aşırı rahatladım.
Yine Denver, ilk 4 bölüm yaptığı hataları toparlamak için elinden geleni yapıyor. Hanesine artı puanlar yazıyorum. Lütfen artık Monica’nın aşık olduğu Denver ol, o gülüşünü duyalım biz de. Özledik.
Rio’nun ise ‘istersen bir tur binebilirsin’ cümlesi oldukça kabaydı. Denver müdahale etti evet ama bu replikler bana çok gereksiz geliyor. Kadın haklarını ilk iki sezon zıt fikirlere karşı savunan ve direnen kadınlar izledik. son iki sezonda da öyle fakat olay biraz abartılmaya başlandı. Bu işi icraatta göreceğimize sadece repliklerde görmeye başladık.
Geçtiğimiz sezon Nairobi’nin Berlin’in elinden sorumluluğu alması muazzam bir olaydı. Bu sezon ise erkekler cinsiyet ayrımcılığı yaparken kadınlar da sözel olarak karşılık veriyor. Tokyo’nun liderliğe bürünmesinden ya da Nairobi’nin ve Monica’nın duygusal sözlerinden daha fazlası gerek. Güç görmek istiyorum. Nairobi’nin Profesör’e artık kadınların başta olduğunu söylediğindeki kameraya olan bakışı gibi dağılan bir güç dalgası görmek istiyorum.
Aramızdaki en cinsiyetçi isim ise tabi ki Palermo. Profesör doğru bir karar verdi. Şimdi bir arada kalma zamanıydı ve Palermo cezasını daha sonra çekecekti. Sorununu biliyor ama plana sadık. Ve Profesör’e de… Bu yüzden altınları o bankadan çıkarana kadar ekiple bir arada kalacaktır. Sonrasını bilemiyorum.
Yaptıkları plan çok yerindeydi. Her odayı mühürlemek, herkesi kütüphaneye yollamak vs. Peki bir soru hakkım olsa ekibe ne sorardınız? Ben, neden planlara uymadığınızda başınıza gelecekleri bildikleri halde planlara uymamayı reddettiklerini sorardım.
Gerçekten akıl alır gibi değil. Nairobi,insan kaç defa hata yapabilir? Tamam, aşağıya indin. Herkesi canlandırdın. Çok güzel plan… Gandia’yı yakalamak için Bogota yollara düştüğünde sen neden kütüphaneye gitmedin? Gandia’nın yeri zaten belli. Sen de o ara kaçıp gitsene? Adam seni yakalasa ne yapabilirsin ki? Kendini korursun ama bir yere kadar o da yani…
Tabi ki de yakaladı. Havalandırmadan indi ve hala düşünüyorum havalandırmayı polisler bastıktan sonra bile nasıl akıl edip kapatmadılar? Profesör! Nerdesin?
Ne olacak şimdi bizim taze aşıklar… Uf ben ikiliyi çok güzel shiplemiştim, şimdi İnşallah ikisinden birine bir şey olmaz. Gerçi Nairobi’nin kaçırıldığını öğrendiğinde Bogota’nın yüzünü alacağı ifadeyi görmek (çok masum bakıyor kendisi) ve neler yapacağını izlemek heyecanlı olacak. Neyse pozitif düşünelim.
Son üç bölüm kaldı. Takipte kalın, devamı gelecek!