tds_thumb_td_300x0
La Casa de Papel 4.Sezon 4.Bölüm İncelemesi: Paso Doble

Bu dizide izlediğim her bölüm sonunu şaşkınlıklar içerisinde bitiriyorum. İstisnasız bu şekilde oluyor. Bu bölüm sonrası da diğer bölümler gibi ‘ne olacak şimdi’ sorunsalı ile bitirdim.

Bölüm hem aşırı gerilimli hem de çok tatlıydı. Ve tatlılık kategorilerini tamamen Bogota ve Nairobi dolduruyordu.

Baştan başlayalım. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz bölümün sonunda, Gandia kaçmıştı. Maalesef bu kaçışın bedeli bizim ekip için oldukça ağır olacak. Gandia’nın ise ilk yaptığı şey Nairobi’yi öldürmeye çalışmasıydı. Zaten ameliyattan yeni çıkmış kadın. Ne bu hırs Gandia? Bizim kızımız yoğun bakımdayken bile alt eder seni. Hey gidi hey! Ne zannettin?

Tokyo Nairobi’nin kalp atış hızındaki değişimi fark ettiği an, Bogota’nın tek bir an bile tereddüt etmeden diğerlerinden önce davranıp koşması… İnce detayların hastasıyız. Nairobi de hayatta kalma zaferini Bogota ile flört ederek kutladı. Bogota Nairobi’ye o kadar güzel bakıyor ki… 3.sezonu izlerken, onun bu halini görebileceğimiz aklımın ucundan bile geçmezdi. Lütfen ikisi de sağ çıksın son bölümde.

Helsinki konusunda ise şunu söyleyebilirim, fragman sahnesini bu bölüme kadar izlemediğimiz için ölmeyeceğini biliyordum. Ama ucuz kurtuldu gerçekten. Eğer başına kötü bir şey gelseydi, eksikliğini kesinlikle hissedeceğim bir karakter olurdu.

Diğer yandan herkes Rio’ya ‘hain’ damgası yapıştırdı. Tokyo üç bölümdür yapmadığını yapıp Denver’e sus demeyi başardı. Bogota haklıydı. Travma geçirmiş birinin eline silah verip sahaya salmak, akıllıca bir fikir değildi.

Yara bere izi olmayınca Monica da şüphelenmeye başladı. Ee, şüphe insanın aklına bir kez girdi mi kolay kolay çıkmaz. O yüzden sordu ve bence çok iyi yaptı. Rio hain olmadığını söyledi, açıkçası ben de inanmıyorum. Bildiği bir şey olsaydı, hain olurdu ama hain doğru bir kelime olur muydu onu bilmiyorum. Gördüğü sayısız işkenceden sonra onu kimse suçlamazdı.

Taşımacı isimlerini vermiş olduğunu Profesör tahmin etmediyse de artık ben bir şey demiyorum. Saçma olurdu oldukça. Umarım Raquel bu konuda bir hata yapmaz ve oyunu kurallarına göre oynar.

Yine de Alicia Rio’nun taşımacıların ismini verdiğini söylemesi gözümü korkutmadı değil. Monica’nın yanından ayrıldıktan sonra Denver ile dostane el sıkışması içimi inanılmaz rahatlattı. Daha doğrusu Denver’in, Palermo’nun bütün kışkırtmalarına karşın, gidip Rio’ya yardım edeceğini söylemesi beklenmedik ve güzel bir şeydi. Alicia’nın söylediklerinin korkutmasının nedeni ise, Rio’nun Denver’e olan bakışıydı. Travmanın daha derin olmasından endişe duyuyorum şu an.

Bir yandan şimdiki zamanı görürken diğer yandan Berlin’in geçmişte Gandia için olan önsezilerini izledik. Kendisi yine nokta atışı yapmış. Ama öldürmedikleri için kimseyi suçlayamayız. Onlar bu işe soygun diye başladı. Kim olursa olsun Profesör böyle bir şey yapamazdı.

Berlin’in planı ve gözlemi oldukça güzeldi. Ama bence panik odası o günden sonra yapıldı. Silahların yeri değişti. Bir nevi kendi oyunlarını kendileri bozdular fakat o zaman koruma protokollerini öğrenemezlerdi. Hangi kapıya yönelirsek yönelelim aynı sonuca varacaktık.

Gandia’nın ekibi içerden çökertme planı oldukça işe yarar. bu yüzden planlarının bir noktada bozulmasını umuyorum. Tokyo yakalandı. Profesör kamera kontrolünü kaybetti. Herkes delirmiş herkes çıldırmış durumda ve herkesin ayrı bir derdi varken bu Arturo ne yapıyor? Bu adamın planını ve varlığını anlamadım? Bunu versinler Raquel’i alsınlar Allah aşkına ya..

Alicia bu teklife ne derdi merak ettim. Bu arada kocasının iki ay önce kaybettiğini söylediğinde ben bile kötü hissettim Raquel adına. Bir de inanıp inanmamak arasında gidip geldim. Sırf Raquel’i pişman etmek ve manipüle etmek için herkese yalan söylemiş olabilir. Son bölüme kadar da inanmayacağım kendisine.

Çok heyecanlı bölümler bizleri bekliyor. Takipte kalın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!