Eveeet, dün akşam “Aşk, değiştirir. Değiştirmiyorsa aşk değildir…” sözünün doğruluğuna bir kez daha şahitlik ettik. Geçen bölümün son sahnesi (O bir ilk öpücük için benim fazlasıyla korkunç bulduğum) sonrası ne olacağını hepimiz merak ediyorduk. O kafayla her şeyi unutacaklar mıydı acep? Şaşırdık. Çünkü öyle olmadı. Ayan beyan her şeyi hatırladı bizimkiler 😀 Ama tabi ki de bir tanesi hatırlamıyormuş gibi yapmayı seçti. Sanki böyle yapınca hiç yaşanmamış sayılacaktı… Bilin bakalım kim? Tabi ki de yalan denizinde boğulmak üzere olan Nazlımız :))
Ama bu sefer Ferit bizi oldukça şaşırttı. Büyük bir sabır ve anlayışla Nazlı’yla konuşmaya çalıştı bölüm boyu… Tabi kızımız itinayla kaçtı. İtinayla çamura yattı, konuyu değiştirdi. Yer yer Bulut, Asuman ve Deniz’den yardım aldı. Yetmedi “Ferit Aslan” a domates konservesi yaptırdı (Evet yazar işin bu boyutu için hâlâ şokta 😀 ). Amma velakin Ferit Beyimizin inadı tutmuş bir kere. “İnadına Aşk”tan kalmış bir şeyler herhal 😆
Ya zaten “Birçok değişken var.Ona göre hareket etmem gerekiyor.” ve “Kesilmiş çorba gibi hissediyorum.” diyen bir çift öyle hemen âşık çift olsa içimize siner mi? Sinmeeeez 🙂 Bu tatliş sahneleri izlemeye biraz daha devam etmek istiyorum ben şahsen. Çünkü aşkın en sevdiğim evresidir kendileri 😉 İnsan daha kendine itiraf edemezken tüm dünya ona “Aşıksııın, dırırırırım aşıksıııın, dırırırırım sen aşıksın arkadaaaş.” diye haykırır. Ve izleyiciler de bu gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalakalan insanı zevkle izler. Ehehe bknz sadistlik 😈
İzleyici de korkuyordu. Neyin içine düştük biz?! diyordu. Çocuğunun gözünü kapatıyordu :))
Her bölüm daha da iyi anladığımı hissettiğim karakterse Hakan 🙂 Ailesini elinden aldığı çocukla “Büyük Patron” diye yaptığı konuşmalar beni benden alıyor(ya hayır cidden psikopat değilim 😆 ) Yani bizim tatliş çiftimizin ölümüne neden olmasa buradan kalpler yollayacağım kendisine. Ama yok her ne kadar insancıl taraflarını görsek de o bir katil. O zaman ben en iyisi Necip Memili’ye sevgilerimi yollayayım buradan :)) Karakteri o kadar üst seviyeye taşıyor ki Hakan’ı seviyoruz yahu 🙂
Hele bu bölüm kendisine yanaşmaya çalışan Melis’e (zaten başından beri sevememiştim ben onu) “Benim karım değerli. Onun burada geçirdiği zamanı güzel geçirmesini sağlarsanız mutlu olurum.” diye ayar verdiği sahne var ya… İşte orada bittim. Aslında olması gereken bu ama o kadar kötü bir zamanda yaşıyoruz ki böyle hareketleri ayakta alkışlayasımız geliyor artık 🙁 Demet’in çocuğu aldırmasından(ondan anne mi olur be) sonra gururu kırılan ve sinirlenen Hakan’ın da sonradan bu hataya düşmesi olası. Ama bunu düşünmemeye çalışıyorum. Adam çok fena çıldırır…
Bu bölüm Bulut’lu yazılan tüm sahneleri de çok sevdim. Zaten çocuk buraya maşallahlarımı sığdıramayacağım kadar büyük bir yetenek ve tatlılık abidesi. Rabbim nazarlardan korusun seni küçüğüm :))
Plan yapıp kendi evine kaçması çok hoş bir sahneydi. Epey duygulandık evet. Mekanlar, olaylar değişse de insanlara aynı duyguyu vermeye devam ediyor. Bulut için de o ev huzur…
Bir dahaki yazıda görüşmek üzere. Sevgiyle kalın 🙂