tds_thumb_td_300x0
İkinci Sezonda Bizi Nasıl Bir ”Yargı” Bekliyor?

Sn. Sema Ergenekon’a Yargı ile İlgili 2 Soru ve Ufak Serzenişler: 2. Sezonda Av. Ceylin Erguvan’ı Cübbesiyle İzleyebilecek miyiz? Dizideki Beyaz ve Haklı Ilgaz Yanılgısındaki Israr Neden?

Yargı çok severek izlediğim bir dizi. İkinci sezonunu da merakla bekliyorum. Fakat yeni sezonu beklerken ilk sezona dair de birkaç kelam etmek lazım.

İlk sezonda en şikayetçi olduğum iki şeyden biri Avukat Ceylin Erguvan’ı izleyememek oldu. Ben Ceylin karakterinin davadan davaya geçişini ve kazanışlarını izlemeye hazırdım halbuki. Fakat ilk sezon boyunca izlediğimiz ilk bölümlerdeki o başarılı avukatın bize unutturulmaya çalışılması oldu. Unutmadık ama. Çünkü diziyi izleme nedenlerimizden biri o avukattı. Ceylin’in enerjisi, o tekinsiz ve bilinmez hali seyirci olarak bize çok şey vaat etmişti. İlk bölüm sonunda bir hafta Ceylin’in şimdi nasıl esip gürleyeceğini düşünerek yeni bölümü beklemiştim. İkinci bölümde de Ceylin gerçekten esti gürledi ve rüzgarını hissettirdi. Bu nedenle ilk bölümlerin hissi bir başkaydı.

Peki sonra ne oldu? Ceylin’i yine bir erkek karakteri parlatmak adına kurban etmeye başladık diye düşünüyorum. Bizim kadın karakterlerimiz neden hep buna maruz kalıyor? Gerçekten neden diye soruyorum? Çünkü Ceylin gibi özel bir karaktere bunun yapılmayacağına inanmıştım.

Daha en başta bir diş fırçası olayı çıktı mesela. Neva’sı hırsız der, Pars’ı asıl çözmesi gereken davayı  bırakıp kendi kardeşinin intikamı için, kardeşinin cinayetini çözmeye çalışan bir avukatın peşine düşer. Ilgaz sanki o diş fırçalarındaki sonuç olmasa elinde, emin değiliz bilmiyoruzlarla kızı darlamayacakmış gibi ders vermeye kalkışır. Gerçi bu mesele onları evliliğe götürdü diye çok bir şey diyemiyorum. Gönlüm el vermiyor. Çünkü 6.bölüm sonu bence dizinin en özel bölüm sonlarından biriydi. Ama buna değinme sebebim Ceylin’i o diş fırçası için darlayanların hiçbirinin bunu yapacak kadar hatasız ve temiz olmaması. Buna sonra geleceğim.

Dizi bir yerlerde beyaz ve haklı Ilgaz yanılgısına öyle kapıldı ki, o sevdiğimiz ve içindeki ateşle ve zekasıyla davaları çözmesini beklediğimiz Ceylin’i bize vermeyi unuttu.

Mesela eminim kalemine güvendiğim Sema Hanım, Ceylin’in Engin’i öldürmekle suçlanması için bin tane yol bulurdu. Ama o arabanın içine giren kızın, anahtarı alamayacağını ya da lastikleri indiremeyeceğini, hastanedeki tüm güvenliği uyandırmayacağını düşünmek Ceylin’in zekasına hakaretti. 

Hapishane sonrasındaki tüm bölümlerde Ceylin hatalı gösterildi zaten. Ama o zaman bile değildi. Çoğu söylediğinde haklıydı. Yekta’nın geçmişindeki sırrı bulsalar çoğu şeyi yaşamadan daha rahat atlatacaklardı. Fakat ilişkileri Ilgaz karar verir, Ilgaz haklı ve Ceylin Ilgaz’ın kararına uymalı, Ceylin haksız sıkıcılığına indirgendi. O noktada Ceylin her kendi fikrini uyguladığında söz dinlememesi hataymış gibi gösterildi.

En önemlisi Ceylin’i cübbesiyle göremedik bile. Halbuki bu diziden en büyük beklentim Av. Ceylin Erguvan’ı izlemekti. Onun davaları çözüşünü izlemek büyük bir seyir keyfi verecekti izleyebilseydik.

Gelelim diğer şikayetime… Beyaz Ilgaz ve haklı Ilgaz yanılgısı. Yanılgı dedim evet. Zaten çok vurgu ile haklı ve beyaz verilmeye çalışan karakterler beni sıkar. Fakat Ilgaz, Ceylin’e dayattığı tüm kriterlere rağmen, kendisi de birçok kez kendi kriterlerine uymamış, suç işlemiş ve görevi kötüye kullanmış bir karakter. Dizide Ceylin’in her yaptığı büyütülüp Ilgaz’ınki normal verilince bu gerçek değişmiyor. 

Ilgaz her şeyden önce bildiğimiz kadarıyla iki suçu örtbas etmiş bir savcı. 

Bunlardan biri bizzat kendi babasının suçuydu. Metin Kaya’nın işlediği suçu öğrenen her dürüst savcı, o davayı yeniden açar ve boş yere suçlanmış Zafer Erguvan’ın iftiraya uğradığını açığa çıkarırdı. Emeklilik ne zamandan beri ceza oldu? Ceylin merhamet edip şikayetçi olmasa bile, Ilgaz’ın Ceylin’e sürekli anlatıp durduğu o dürüstlüğü, kural sevdası ve makamına saygısı kendisinin o davayı yeniden açmasını gerektirirdi. Ilgaz bunların hiçbirini yapmadığı gibi babasını emekli etmeye çalıştı. Emeklilik demek geleceği için garanti maaş demek değil mi? Bu nasıl ceza oluyor? Üstüne böyle bir sırla Ceylin ile evlendi.

Ilgaz’ın örtbas ettiği ikinci suç, eski nişanlısı Neva Seçkin’in suçu. Hapiste masum bir adam yatıyor ama iki savcı Neva’yı koruyor. Neva hapisteki adamın karısına para verip bir de duruşmalardan birinde doğru karar verince, bu iki savcı rahatlayıp Neva’yı tebrik edip gidiyor. Hapisteki masum adam peki? Diş fırçası için kardeşinin katilini arayan Ceylin’i kanun, kural ve hukuk diye darlayan adamlardı bunlar. Aynı adamlar Ceylin’e o fırça üzerinden neler dediler.

Sonra Ilgaz’ın yine kuralları çiğneyerek yaptığı iki sorgu var. Biri kardeşini bıçaklayan adamın, biri arkadaşını bıçaklayan adamın sorgusu. İlkinde bir şiddet söz konusu olduğu çok belliydi. Bize gösterilmedi ama tüm imalar o yöndeydi. Aynı şeyi arkadaşı Eren’i bıçaklayan adamın sorgusunda da gördük. Orada da şiddet olmasa bile kurallar çiğnendi.

Erkek karakteri herkesten üstün olacak diye tüm delilleri onun bulması ve suçluyu da rüyasında görmüş gibi bulma olayları oldu bir ara. Böyle şeyler göze battığı gibi, bunlar zekayı da göstermez. Detayları iyi gördüğünü, dikkatli olduğunu gösterir. Zeki biri mesela çoktan Yekta’yı tutuklatırdı. Ceylin’in bilgisayarını ondan habersiz Pars’a verme aptallığı yerine adam tutuklanmışken hazırneler bulurlardı isteseler.

Ama unuttum değil mi? Çok dürüstüz. Kurallara uyuyoruz. Yekta’nın bir gün içeride kalmasına izin veremeyiz ama masum bir adamın, eski nişanlısının yüksek lisansı uğruna içeride yatmasına veririz. Kendi babasının emekliliğini garantiye alarak, masum başka bir adamın adının üstündeki lekeyi kaldırmak için de kılımızı kıpırdatmayız.

Bu arada sanmayın ki Pars’ın daha iyi bir savcı olduğunı düşünüyorum. O zaten Ilgaz’daki dikkate ve gözlemciliğe de sahip değil. Çoğunlukla Yekta’dan korktuğu için de onun yakalanmasının önünü kapattı. İnci’nin davasında Pars’ın derdi Ilgaz’a ders vermekti. İnci’nin saat kaçta arkadaşının yanından çıktığını 2. bölümde öğrendi. O saat aralığında en yakın durağı gören kameraları, o duraktan geçen otobüslerin kameralarını taratıp nereye gittiğini bile araştırmadı. Aklı başka yerdeydi çünkü. Davadan çok intikam peşindeydi.

Pars Savcı’nın sağlık sorununu Yekta’nın saklaması meselesi de başka bir mesele. Pars, Yekta onun sağlık sorununu sakladı diye alenen Yekta’ya delil karartma soruşturması açmadı. Ama ortadan kaldırılan rapor Pars’ın olunca herkes Ceylin’e saldırdı. Pars’ın olması adamın bu nedenle soruşturma açmadığı gerçeğini değiştiyor mu? Ilgaz Pars’ı korudu.

Ilgaz’ın bir örtbası da orada var. Meslektaşını korudu, soruşturmayı açtırmadı. İstese buna rağmen “Yekta delilleri kararttı biliyorsun. O soruşturmayı aç.” diyebilirdi. Bir de Ceylin’e özür dilettirdiler. Niye yahu? Pars kendi çıkarı için soruşturmayı açmamış mı oldu rapor onun olunca? Tam  tersi ortadaki çıkar ilişkisi daha belirginleşmedi mi?  Kendi sorunu ortaya çıkmasın diye o soruşturma hiç açılmadı. Ilgaz da yardım etti buna, baş savcıları da.

Pars’ın Ceylin’i avukatsız sorguya alma, başındaki yaraya dair hiçbir araştırma yapmama, Neva’nın suçunu örtbas etme gibi şeylerine de değinmiyorum.

Bunların birçoğuna insani denebilirdi eğer Ceylin’e dayatılan kriterlerin hiçbirine uymayan bu karakterler tamamen iyi ve tamamen dürüst olarak nitelendirilmeseydi. Fakat ben Yekta için Ceylin’e bir ton laf eden Ilgaz’ın önce kendi örtbas ettiği suçları hatırlamasını isterdim mesela. Demek ki suçsuz birileri hapisteyken gayet rahat buna izin verebiliyor. Üstelik Neva’nın ve babası Metin Amir’in hapse attığı adamlar masumdular. Yekta değildi.

Ceylin’e karşı Yekta söz konusu olduğunda, İnci’nin cinayetinin karartılmaya çalışılması ve Ceylin’in kendi başına gelenler düşünüldüğünde, daha anlayışlı olmasını beklerdim Ilgaz’dan. Ama o koca koca “ben” merkezli laflarla geldi. Ceylin’in bilgisayarını ondan habersiz savcıya vermesine hiç girmek istemiyorum. Çünkü o konuda çok laflar sıraladım kendisine. Onlar bana kalsın.

Kısacası dizide gözümüze sokulan bir beyaz ve haklı Ilgaz var ama aslında öyle bir Ilgaz yok. İzledikçe sinirlendiriyor bu durum. Onun da birçok hataları var, yanlışları var. 

Daha kötüsü de şu; Ilgaz kendisini hatasız sanıyor. Karakter yanlışlarını görmüyor bile. Ilgaz’ın kendi kararlarını sorguladığı, kendi yanlışlarını gördüğü sahneler yok. Bunun için de dizide adaletine güvendiğim kişi de bir tek Ceylin. Çünkü kendine kör değil Ceylin. Başkasına avukat ama bir tek kendine karşı savcılık yapıyor.

Dizinin başındaki hırka meselesi dışında çoğu motivasyonu insani ve daha anlaşılırdı. Hırka meselesini de garip bulduğumu söyleyeyim. .Ama Ceylin kendi mesleğini bir katil uğruna tehlikeye atacak kadar aptal değil. Kadın cinayetlerine de tepkisiz kalacak bir avukat olmadığını 5.bölümde Yekta’nın nasıl bir avukat olduğunu anlatırken anlıyoruz. Ilgaz da Sarıyer’deki 3 katlı binaları ve cipi ile hali vakti yerinde olsa da, ona çok çok paralar verebilecek bir adam değil.

Ama Ceylin hata yapmış olsa da öğrenen bir karakter. Bu sezon sonunda da vurgulandı. Ayrıca gerek ilk bölümdeki boşanma davasındaki adamı madara edişi, gerek evlatlık çocuk olayında vicdanı izin vermeyince davayı kaybedebileceğini göstermesi ile ve en çok da kendi yanlışlarına kör olmayan gözleri ile ben en çok Ceylin’in vicdanına güveniyorum dizide.

Sevgili Sema Ergenekon’dan ricam şu; Ceylin’e prangalar takmayın. Onu erkek karakteri iyi, doğru, dürüst göstermek uğruna harcamayın. Bırakın Ceylin cübbesini giysin, mesleğini başarıyla yapsın. Ceylin’i avukat olarak, geçen sezon öğrendikleri ile fırtına gibi esip adalet için savaşırken izleyelim. Ceylin sizin karakteriniz. Avukatların saldırıya uğradığı kadınların kısıtlanmaya çalışıldığı bu dünyada Ceylin’i kısıtlamayın. Bırakın özgür ve asi ruhu, zekası, inadı, içindeki ateşi ve vicdanı ile adalet için savaşsın, cübbesini giyerek mesleğini yapsın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!