She-Hulk’ın (spoilerı çoktan alanlar için) beklenen 8. bölümünü biraz anlatalım.
Öncelikle bir önceki bölümde bahsedilen şu ödül olayının lafta olmamasına sevindim, niyeyse dizilerdeki böyle törenler beni heyecanlandırıyor. Jennifer’ın ödül töreninde giyeceği kıyafeti tasarlayacak olan terzisi ile bir küçük sıkıntısı var ama. Hayır elbise seçimi falan değil…
Leapfrog, nam-ı diğer Muhafız Kurbağa denilen, babasından ötürü kıyak geçilen bir süper kahraman. Kostümünde yaşanan bir sıkıntı sebebiyle terzisi Luke Jacobson‘a dava açmak istiyor. Bu sebeple de İnsanüstü Hukuk Bölümü‘ne başvurmuş. İyi de tam da ödül öncesi Jennifer şimdi Luke’a karşı Leapfrog’u nasıl savunsun? Daha kendi kostümü bile bitmedi.
Luke ile mahkemede karşı karşıya gelip en sevdiği terzisini kaybetmeyi göze alamayan Jennifer, çözümü yüz yüze görüşüp tatlıya bağlamakta buulyor. Ama ne yazık ki bu çabası da başarısız kalınca ikiliyi mahkeme salonunda karşı karşıya geliyoruz. Hem de Luke’un tuttuğu yeni avukatı ile: Matthew Murdock
Geciktiği için özür dileyerek kırmızı gözlükleriyle diziye giriş yapması bence sevenlerinin gönlünü almıştır diye düşünüyorum, şık hareket olmuş. 🙂
Şık hareketini bir de davayı kazanarak daha da şıklaştırdı. She-Hulk ise duruma bozulmakla kalmayıp bir de üzerine favori ve tek terzisini kaybetmiş oldu. Değdi mi sanmam.
Barda Jennifer ve Matt’in birlikte içtiği birkaç dakikaya aramızda yükselmeyen oldu mu? Lütfen böyle kalmasın bir şey yaşansın derken sadece birkaç dakika sonra She-Hulk ve Daredevil’ı karşılıklı bir çatışma içinde izledik. Gözlerim bu anlar için teşekkür ediyor emeği geçen herkese. Olayın özü ise Leapfrog’un Luke’u kaçırması. Müvekkillerin kavgası bize yaradı anlayacağınız. Bu arada Jennifer’ın, Matt’i Daredevil olarak gördükten sonra kim olduğunu bilmediği sahne çok tatlıydı.
Özellikle Daredevil‘ın Jennifer’a ”Senin kalp atışlarını da duyabiliyorum, çok hızlı atıyor.” dediği sahnede eminim ki Daredevil benim kalp atışımı da duydu.
She-Hulk ve Daredevil’ın birlikte olup Leapfrog’un yandaşlarıyla çatıştığı sahneler She-Hulk tarihinin (8 bölüm) en iyi sahneleriydi diyebilirdim. Ta ki ikilinin geceyi birlikte geçirdiklerine şahit olana kadar. Ben acaba bir daha ne zaman görüşürler de yemeğe çıkarlar diye düşünürken böyle bir son hiç beklemiyordum. Ama dürüst olalım harikaydı.
Jennifer da dahil hepimiz bölümün burada sonlanması gerektiğini düşünürken bir anda akla gala geldi. Daredevil’ı görünce ödülü falan unutmuşuz tabii. Ödül töreni sahnesinde de her şeyin normal olmasını beklemedik tabii ki. She-Hulk’un tam konuşma yaptığı esnada birden ekranda She-Hulk’un gerçek yüzünü açıklayacaklarını iddia eden tipler belirdi. Jennifer’ın özel hayatından görüntüleri ailesi dahil herkes görünce She-Hulk’un gerçekten de görmediğimiz bir yüzü olan öfkeden deliye dönmüş tarafını gördük. Umarım bir anda her şey tepetaklak olmaz.
9. bölümde görüşmek üzere…
Bu arada son olarak bölümün en güzel sahnesinden birini de şuraya bırakmak istedim: