tds_thumb_td_300x0
Röportaj | Efekan Can: ”Çocukluk hayalim müzisyen olmaktı”

Ufak Tefek Cinayetler’in genç Serhan’ı, Azize’nin Kuzey’i ve son zamanların merakla takip edilen dizisi Öğretmen’in Tuğrul’u Efekan Can’la keyifli bir sohbet gerçekleştirdik, ona merak edilenleri sorduk. Keyifli okumalar!

Merhaba Efekan! Öncelikle bize zaman ayırdığın için Ne İzledik ekibi ve tüm sevenlerin adına teşekkür ederiz. Takipçilerimiz tarafından yüze yakın soru aldık. İçlerinden seçmek zor olsa da seni sıkmadan önce kendi sorularımızı sonra da takipçilerinin merak ettiklerini sormaya başlayalım hemen.

1- Klişe bir giriş yapalım. Bizler seni Serhan, Kuzey ve Tuğrul olarak tanıdık. Peki gerçek hayattaki Efekan kimdir, kendinden bahsedebilir misin?

-Kısaca şöyle; gerçek hayattaki Efekan sevgiyle büyümüş, sürekli olarak enerji dolu, yaptığı işi özenle yapan ve emek veren biri. Bunlar dışında sporu ve hayvanları çok seviyor. Son olarak hayattan aldığı her şeyi hak etmek isteyen biri.

2- Seni sosyal medyada hep enerjik görüyoruz. Peki setlerde, provalarda,gündelik hayatında vs. seni ne motive eder?

-Öncelikle uyku düzenim benim için çok önemli, hemen arkasından sağlıklı beslenmek ve sanırım biraz da sevgi.

3- Güleryüzlü, samimi, yetenekli… Biz seni bu şekilde tanımlıyoruz ve çok beğeniyoruz, peki senin kendinde sevmediğin bir huyun var mı, varsa ne?

-Panik olduğum anlarda normale dönmem epey uzun sürüyor. Daha soğuk kanlı kalabilmeyi isterdim ama kolay kolay da paniklemem.

4- Bugüne kadar kat ettiğin yola bakınca seni çok başarılı bir kariyerin beklediğine eminiz. Müziğe olan ilgini de biliyoruz. Peki oyunculuk ve müzik hayatında olmasaydı ne yapmak isterdin, çocukluk hayalin var mıydı?

-Çocukluk hayalim müzisyen olmaktı ama hep hayatımın bir köşesinde olduğu için içimde kalan bir durum yok.
Eğer bunlar olmasaydı da sanırım baba mesleğini yapardım.

5- Son projen Öğretmen daha yeni başlamıştı ki alınan önlemler dolasıyla sete ara vermeniz gerekti. Eminim çok özlüyorsundur. Peki set ortamı nasıldı? En çok kimlerle zaman geçiriyor, iyi anlaşıyorsun?

-Hani ilk okulda sınıfta aile gibi olurduk ya, Öğretmen setinde ortam tamamen bunun gibi. Herkes birbirini çok seviyor ve işini ciddiye alıyor. Yaş ortalamamız da genç olduğu için enerjimiz çok yüksek.

6- Setlerden bahsetmişken hemen bunu da soralım. Birbirinden başarılı pek çok oyuncuyla aynı seti paylaştın, yeni dostlar edindin. Hepsi birbirinden değerlidir senin için ama en çok eğlendiğin set ortamı hangisiydi ? Setlere dair unutamadığın bir anın var mı?

-Tam Kafadan film setinde herhalde çok eğlenmişimdir. Hem havanın güzel olması hem de oradaki ekibin aşırı eğlenceli olması başlı başına unutulmazdı. Öğretmen dizisi seti de benim için çok özel ve keyifli.

7- Bugüne kadar çok zorlandığın bir sahne oldu mu? Özellikle Azize’de Mustafa Yıldıran’la olan sahnelerin ve kriz geçirdiğin sahnelerde ekstra prova yapman gerekti mi?

-Ekstra sahne provası değil ama kriz sahnesi için uzun bir araştırma periyodu gerekti . Envai çeşit makale ve video izlemiştim o süreçte ve canlandırması zor olsa da çok keyifliydi.

8- Bugüne kadar oynadığın projeleri, karakterleri kabul etmendeki en büyük etken ne oldu? Özellikle Kuzey baba sevgisi görmemişti ve Tuğrul’un babası da hapiste. Bir tarafı yaralı, hikayeleri dramatik olan karakterler gelişimin için daha mı iyi oluyor?

-Bende ve hayatımda olmayan şeyleri oynamayı daha çok seviyorum, o duyguları hisleri başka karakterlerde yaşayarak onlarla empati kurmaktan keyif alıyorum. Öğretmen’deki Tuğrul karakteri de benim için öyle.

9-Bu sektörde yolun daha çook uzun. Oyunculuk serüveninde, mutlaka birlikte çalışmak istiyorum dediğin bir isim var mı?

-Yabancı oyunculardan da cevap verebilirim ama bizimde çok değerli oyuncularımız var mesela
Haluk BİLGİNER ve Çetin TEKİNDOR ile ilerleyen zamanlarda oynamayı çok isterim.

10-Boş zamanlarında müzikle ilgilendiğini biliyoruz. Özellikle hepimizin evlere kapandığı şu günlerde başka neler yapıyorsun bu karantina sürecinde? Bu süreçte nelerin farkına vardın?

Günlük rutinim kısmen de olsa bozulmuş durumda, uyku saatlerimiz değişti malum.. Yeni şeyler okumaya başladım, kişisel gelişimle geçiyor daha çok ve tabii ki bolca müzik, gitar neredeyse elimden hiç düşmüyor.
Öncelikle sağlığımızın kıymetini anladık. Sevdiklerimizi hatırladık kendimizle baş başa olmayı hatırladık.
Evin içine de bir hayatı sığdırabileceğimizi gördük. Bizim yaptığımız bir hatanın başkalarını ne denli etkilediğini de fark ettik ve daha bir sürü şey…

|Takipçilerimizden gelen sorular|

•Oyunculuğunu çok beğeniyorum ve gördüğüm kadarıyla tiyatro eğitimi almış bu alanda da projeler düşünüyor mu?

-İlerleyen zamanlarda neden olmasın. İkisinin de yeri benim için bambaşka. Kim bilir hatta belki bir gün bir müzikal bile olabilir…

•İlker Kaleli ile beraber çalışmak nasıl bir his? Daha çok fazla sahneleri olmasa da Tuğrul ve Akif arasındaki bağı izlemek için heyecanlanıyoruz.

-Öncelikle İlker Kaleli çok disiplinli ve öğretici biri. Onunla aynı sette olmaktan çok keyif alıyorum. Her gün yeni bir şeyler öğrenebiliyorum. Aslında Akif ve Tuğrul arasındaki bağ Efekan Can ve İlker Kaleli arasında da var 😊

•Oyunculuk kariyeri hakkında bilgi verebilir mi? Oyuncu olmak isteyenlere ne tavsiye etmek ister?

-Benim serüvenim öncelikle işin temelinden eğitim alarak başladı sonrası sizde bitiyor, ne kadar çok çalışırsanız o kadar çok gelişiyorsunuz. Kariyerinizi doğru yönetecek ve kendinizi emanet edebileceğiniz bir menajer de bu süreçte çok önemli. Ben o konuda Ufuk Ergin’le çalıştığım için şanslıyım. Bu işin bence en büyük sınavı sabretmek ve asla pes etmemek.

•Oynadığın karakterlerle benzer yönlerin var mı?

-İllaki var fakat bunları ayrıştırmıyorum açıkçası benzemeyen yönlerim daha çok aklımda kalıyor.

•Sinema filmi teklifi gelirse oynamayı düşünür müsün ? Yoksa dizi sektöründen mi ilerlemeyi düşünüyorsun?

-‘İşte bu, ben bu işin içinde kesin olmalıyım’ diyebileceğim bir sinema filmi gelirse tabii ki oynamak isterim. Ki zaten hali hazırda çıkacak olan bir filmimiz vardı fakat Covid-19 nedeniyle ertelendi.

•Hepimizin evde kaldığı bu günlerde senden bir kaç öneri istiyoruz. Bir solukta okuduğun kitap, en sevdiğin yazar, bıkmadan dinlediğin şarkı, en sevdiğin dizi ve film?

-Son zamanlarda çok kitap okudum fakat hala etkisinden çıkamadığım Horace Jim Greasley’in ‘Kuşlar Cehennemde Şarkı Söyler Mi ?’ kitabını kesinlikle öneriyorum. Gerçek bir hikayeden alıntı olması da beni etkilemiş olabilir. Bıkmadan Sting Shape of My Heart dinleyebilirim 😊 . En sevdiğim bir dizi yok, yeni izleyip sevdiğim her şey en sevdiğim dizi olmuş oluyor. Son zamanlarda The English Game diyebiliriz.

Son olarak takipçilerine iletmek istediğin bir mesaj var mı?

Aslında enerjimi yükselten şeylerden biri de bu, destekleri gerçekten çok iyi hissettiriyor.
ECFC olarak bir kitlem oluşmaya başladı onları çok seviyorum.

Son bir şey daha Lütfen Evde Kalın!!

Son Günlerin Yükselen Yıldızı: Efekan Can

Son dönemlerde genç oyuncular dizilerin, filmlerin en çok aranan yüzleri oldular. Yılların eskitemediği usta oyuncuların yanında devleşenler mi dersiniz, ilk projesinden sonra hemen Netflix’e uçanlar mı dersiniz ne ararsanız var bu genç jenerasyonda. Bazıları da adım adım ilerliyor ve sonra bi anda ‘BAMM!’diye patlıyorlar. Ekranda yer aldığı ilk günden beri sıradaki projesini merakla beklediğimiz biriydi o. Kimden mi bahsediyorum?

+Hani şu Ufak Tefek Cinayetler’de Mert Fırat’ın gençliğini oynayan yakışıklı çocuk vardı ya…

-Hıhı evet Mert Fırat’a benziyordu baya di mi, sahi adı neydi onun ?

+Efekan Can.

Doğru söyleyin hepimiz ilk gördüğümüz anda karakterinin ismiyle google’ladık onu. Sonra sosyal medya hesaplarına koştuk. Onu izlediğimiz ilk gün binlerce tweet atılmıştı.

Flashback sahnelerinde oynamış da olsa Efekan, ileride çok iyi yerlere geleceğinin sinyalini Ufak Tefek Cinayetler’de vermişti. Zaten karizması ve ses tonu onu hemen öne çıkarıyordu. Üstüne bir de oyunculuğunu koyduğunda onu kimse tutamazdı. Haa bir de söylemeden geçemeyeceğim spor ve müzik de Efekan’ın hayatının vazgeçilmezleri. Pek çok müzik aletini çalabilen yetenekli gencimiz evde geçirdiğimiz bu sıkıntılı günlerimizi gitar eşliğinde söylediği şarkılarıyla keyiflendiriyor. 😊

Serhan karakterinin gençliğine hayat verdikten sonra dizinin finaliyle teklifler de yağmaya başladı Efekan’a. Serhan yalnız kalmış, zengin bir ailenin sevgi görmemiş çocuğuydu. Bu yüzden disiplinli, mesafeli bir karakteri vardı. Biz bunları genelde Serhan’ın aile babası olmuş halini izlerken fark edip acaba küçükken ne yaşadı da böyle biri oldu diyorduk. Sonra Efekan, genç Serhan’ın hikayesini verdi bizlere. Dediğim gibi ailesi tarafından istenmeyen, kalabalıklar arasında yalnız kalmış, soğuk sert biri. Merve’nin elde etmek için uğraştığı kadar vardı genç Serhan, hepimiz düşmüştük 😊

Ufak Tefek Cinayetler’den sonraki projesi de Azize oldu. Doya doya izleyeceğimiz güzel bi iş seçmesine çok sevinmiştik. Buradaki karakteri Kuzey de baba sevgisi görmemişti ama annesi ve kardeşi hep onunlaydı. Aile büyüklerinin istedikleri gibi oynatacakları bir kukla olmak istemeyen Kuzey, hayallerinin peşinden gitmek isteyen biriydi. Perdenin arkasındaki kötülükleri görerek iyilere yardım edip temiz kalmaya çalışıyordu. Kuzey hasta ve ara sıra nöbet geçiren bir karakterdi. Efekan bu karakterin altından başarıyla kalktı ve yine kendine hayran bıraktı bizleri. Ama ne yazık ki sandığımız gibi doya doya izleyemedik onu ☹

Tam bitti diye üzüldüğümüz dönemde Efekan bizleri bekletmedi ve bomba gibi bi diziyle döndü. ÖĞRETMEN… İlker Kaleli’nin muhteşem oyunculuğuna hasret kaldığımız için bu yeni projesinin uzuun süre ekranda kalmasını istiyorduk. Bu yüzden de güçlü senaryonun yanında güçlü bir kadro da olmalıydı. Kadronun büyük bi kısmı öğrencilerden oluşacağı için de genç kadro çook önemliydi. İsimler zamanla açıklanırken Efekan’ın adını gördüğümüzde rahat bir nefes aldık.

Daha dizinin ilk bölümde Efekan’ın oynadığı Tuğrul karakteri kilit karakter olduğunu belli etmişti. Dizinin dramatik sahnelerinden birinde Efekan, duyguyu seyirciye öyle bir geçirdi ki bölüm bittiğinde yine Tuğrul gündemdeydi. Öğretmen dizisindeki karakterinin de babasından uzak kalmış bir hikayesi var. Hep dramatik tarafını mı izleyeceğiz derken yayınlanan son bölümde Tuğrul’dan ters köşeyi yedik. İlerleyen bölümlerde Akif Hoca’sıyla yaptığı işbirliğinin perde arkasını izlemeyi bekliyoruz.

Daha yolun çok başında olmasına rağmen son günlerin en çok konuşulan yeteneklerinden biri olduğu konusunda hemfikiriz sanırım. İleride beyaz perdede ve dijital platformlarda da adını bol bol duyacağımıza eminim. Doya doya izleyeceğimiz nice bölümlere, nice projelere diyoruz.

Ekstra* Kendisi hakkında Bilecikli olduğu yazılıyormuş hemen düzeltelim Bilecik’te üniversiteye gitmiş, aslen Sakaryalı’ymış.

Öğretmen Dizi İncelemesi: ”Ders 1: Uyanış!”

Uzuuun zaman olmuştu her anı dolu dolu olan bir diziyi böyle soluksuz izlemeyeli. Hele de baş rolünde İlker Kaleli’nin oynadığı, kadrosunda birbirinden başarılı oyuncuların bulunduğu bir diziyi…

İlk bölüm az önce bitti ve ben dakikalardır kelimeleri nasıl bir araya getireceğimi düşünüyorum. İzlerken kendimi sürekli olarak ‘çok güzel olmuş yaa’ derken buldum ve gerçekten tam anlamıyla o kadar güzel olmuş ki ben burada ne yazsam yetersiz kalacak. Peki biz bu dizi için neden ‘çok iyi iş olmuş’ diyeceğiz?

Çünkü bu dizi, Türkiye’de pek üstünde durulmayan, görmezlikten gelinen ama çok çok önemli olan bir konu üzerinden ilerliyor. Zorbalık. Psikolojik baskı. Günümüzde siber zorbalık daha yoğun olmakla birlikte aslında uzun zamandır birçok genç, yaşıtlarından gördüğü psikolojik baskı sebebiyle yalnızlaşıyor, hayata küsüp kendilerinden nefret ederek intihara yöneliyorlar. Birinin el uzatmasını bekliyorlar uzunca bir süre ve o el uzanmayınca, herkes tarafından dışlanınca güçleri kalmıyor doğal olarak. İşte Öğretmen dizisi de herkesin susup kaçtığı bu konuya farkındalık yaratıyor.

Değişin. Kendiniz için, arkadaşlarınız için değişin…  

Akif Erdem… Henüz tam olarak neden bu işe giriştiğini anlayamamış olduğumuz, öğrencilerinin hatalarını anlayıp ‘uyanmaları’ için baya meşakkatli bir plan yapmış olan öğretmenimiz. Arkadaşlarının başarısına tahammül edemeyip onu bile bile ezen, aşağılayan ve bununla eğlenen liseli gençlerimiz Akif Hoca’nın planıyla ne kadar sürede uyanacaklar tahmini zor.

Afra Saraçoğlu’nun mükemmel oyunculuğuyla canlandırdığı Gizem’in tüm gerçekleri haykırdığı sahneden sonra bile bizim ergenler hala kördü. Gizem’in onca lafına rağmen yine de onun ölümüne onay verdiler.

Bizim Akif Hocamız katil kim diyordu ama amacı katil bulmak değildi ki. O pas tutmuş kalpleri, görmeyen gözleri, değişmeyen zihinleri temizlemeye, açmaya çalışıyordu. Sınıfın ortasında ‘siz nasıl insansınız?’ diye haykırırken çocukların değişmelerinin çok zor olduğunu o da farketmişti. Onun bu çırpınışlarını ilk farkeden kim olacak sizce? İlerleyen bölümlerde Akif Hoca’nın katedeceği daha çoook yol var gibi. Keşke tüm bölümleri bir solukta izleyebilseydik 😊

İlker Kaleli’nin özlediğimiz oyunculuğuyla ekrana kenetlenmişken böyle dikkat çeken bir konunun işlenmesi de sosyal medyada gündem olmuş durumda. Ayrıca dizide sosyal medyanın gücüne dikkat çekilmesi de müthiş olmuş. Dizide izlemekten keyif aldığımız Ceren Moray, Serkan Keskin, Serhat Kılıç ve Şerif Erol’u da es geçemeyeceğim vallahi. Her birinin bir yerde kilit noktası olma özelliği var. Özellikle neden o polisi seçtiğini aşırı merak ediyorum. Bu arada hayır ağlamayacağım dediğim anlarda arkadan giren müzikler beni mahvetti, tebrik ederim…

Üzerine yazılıp çizilecek, sabahlara kadar tartışılabilecek bir konu zorbalık. Bizler sadece böyle projeleri izleyip destekleyerek, daha çok kişinin bu konunun farkına varabilmesi için birer aracıyız. Yarın sabah pek çok vatandaşımız ‘bu dizi mesleğimizi kötülüyor vs.’ sebeplerle şikayette bulunacak büyük ihtimalle. İlgili kurum ceza keser mi kesmez mi bilemiyorum ama günümüzde kadına şiddet, tecavüz, töre içerikli dizileri keyifle izleyen halkımız yine üç maymunu oynayarak yapılan farkındalığı görmezden gelecektir. Zorbalık bir suçtur. Bunu savunan, bunu anlatan her projeye desteğimiz sonsuz. Tüm ekibin emeklerine, yüreklerine sağlık. Daha anlatılacak çok şey, dokunulacak çok yürek var… 

Baran Bölükbaşı Müzik Dünyasına Adım Attı!

Kanal D’nin Adı Efsane dizisindeki Fikret Yurdakul rolüne hayat veren Baran Bölükbaşı, şimdi de müzik dünyasına adım attı. Oyunculuk kariyerinin yanı sıra kendi yaptığı müzikleri ara sıra takipçileriyle paylaşan Bölükbaşı, son olarak Vuslat dizisindeki ‘Zaman’ ve ‘En Sonunda’ parçalarını seslendirmişti. 

Adı Efsane dizisinden sonraki çıkışını TRT 1’de yayınlanan Vuslat dizisiyle yakalayan genç oyuncu, setten arta kalan zamanlarını müziğe ayırıyordu. Birkaç aydır ise Ozan Doğulu’nun Kreşendo albümünde yer aldığı haberleri dolaşıyordu. Stüdyoda yoğun tempoyla çalışan ikilinin parçası bugün müzik piyasalarına sürüldü. 

13 şarkıdan oluşan albümün yayınlanmasından sonra Baran Bölükbaşı’nın seslendirdiği ‘Dedikodu’ parçası sevenleri tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Sosyal medya hesabında piyano ve gitar eşliğinde paylaştığı müziklerin yanına artık Dedikodu da eklenmiş oldu. Yer aldığı dizilerde seslendirdiği parçaların ardından stüdyoya girerek hayallerine adım atan yetenekli oyuncuyu tebrik ediyor,başarılarının devamını diliyoruz.

Şimdilik şarkıya ait özel bir klip yok ancak ilgililere duyurulur, sevenleri klip bekliyor 🙂 

Baran Bölükbaşı Müzik Dünyasına Adım Atıyor!

Kanal D’de yayınlanan Adı Efsane dizisinde canlandırdığı Fikret Yurdakul karakteriyle tanınan Baran Bölükbaşı bir hayalini gerçekleştirmek için hazırlıklara başladı. Daha önce Adı Efsane dizisinde gitar eşliğinde şarkı söyleyen Bölükbaşı, şimdi rol aldığı Vuslat dizisinde de müzisyenlik tarafını belli etti. Sözü ve müziği kendisine ait olan ‘Zaman’ adlı şarkısı, dizide yayınlandığı andan itibaren büyük ilgi görmüş ve çok beğenilmişti. 

Sosyal medya hesaplarında gitar ve piyano eşliğinde söylediği parçaları sevenleriyle sık sık paylaşan genç oyuncu,dizi kariyerinin yanında müziğe de ağırlık vermeye karar verdi. Yine sözü ve müziği kendisine ait olan bir parça için hazırlıklara başladı. Diziden arta kalan zamanlarını stüdyoda geçiren oyuncuya bu hayali için yardım eden isim de Ozan Doğulu! Yaz aylarında beğeniye sunulması planlanan şarkıyı merakla bekliyor,iyi çalışmalar diliyoruz 🙂 

error: Korunan İçerik!