ZeyÇağ: Var mısınız, Yok musunuz? | 18. Bölüm

Hepinize tekrar merhaba ZeyÇağ tayfa. Nasılsınız? Ben pek iyi değilim bu sefer açıkçası.  

18. bölümü izledim. Biraz hazmettim, ardından hazmettiklerimi yazıya dökmeye karar verdim yine.  

Bu hafta hikaye hakkında detaylı konuşmak gelmedi içimden. Bu hafta biraz sitem edeceğim. Ama sitemim öncesi değinmek istediğim bir konu var. Berk beni bu bölüm çok eğlendirdi. Dizinin en ikonik karakteri olduğunu düşünüyorum. Bölümde zaten bir Berk seyir zevki verdi bana…  

Her hafta olduğu gibi bu hafta da fragmanda bize gösterilen Zeyno ve Çağrı sahnelerine fazlasıyla yükselerek başladım bölüme. Tabii yine de içimden bir ses bana “Fazla heyecanlanma, umduğunu bulamayacaksın.” diyordu. O yüzden beklentimi çok yüksek tutmamaya karar verdim. Zaten ZeyÇağ tayfa olarak sahnelerimiz için “kısa ve öz” diyorduk.  

Ama bu kadarını da kast etmiyorduk…  

ZeyÇağ’ın sevilen bir çift olduğunu ve etkileşim getirdiğini bilen teknik ekip bu konuda çok uyanık. Yeni bölüme kadar sosyal medyadan yapılan paylaşımlarla, gelen fotoğraflarla bizi çok güzel avladılar. Yalan değil, ben de coştum. Çünkü neden coşmayayım? Eskiden ZeyÇağ hariç tüm karakterlerden paylaşım görürdük. Alışkın değildik.  

Lakin keşke dizideki sahnelerimiz de sosyal medyadan yapılan paylaşımların yarısı kadar bari etseydi…  

Kısa Sahneler

Her Zeyno ve Çağrı sahnesi seyrettiğimde her saniyenin tadını çıkartmak istiyorum çünkü 1.30 dakikadan uzun sürmüyoruz. Bir bakıyoruz Zeyno ve Çağrı karşı karşıya geliyorlar, bir bakışmalar, sohbet başlatmalar… Sonra pat! 

Sahnemiz bitmiş! 

Eee ne oldu? Ne ara başladık da bittik? Ne konuştuk?  

Birçoğumuz 18. bölüm fragmanında yer alan ZeyÇağ sahneleri için “Heyecanı kalmadı ki, tüm sahneleri fragmana yedirmişsiniz sanki!” içerikli sitemlerde bulunduk. Ne kadar istemesek de haklı çıktık. 

Açıkçası fragmanda bile daha fazla ZeyÇağ sahnesi vardı. Diziyi sadece ZeyÇağ için izleyen varsa bence hiç 18. bölümü full izlemesin, direkt fragmandan beslensin.  

Hastane

Benim en çok sitemde bulunacağım sahne hastane sahnesiydi. Yalan yok, sinirden güldüm. Kahkaha attım hatta. Çünkü ben bölüme başlamadan “Ya düşünsenize bir de bize heyecanla gösterdikleri el ele tutuşma sahnesi müzik altı sahneye yediriliyormuş…” demiştim. 

Berk’in arabasında müzik dinleyerek otururken Ali ile muhabbet ettikleri yerde Berk arabanın radyosunun sesini köklediğinde elimle yüzümü korkarak kamufle ettim ve parmaklarımın arasındaki küçük boşluktan baktım ekrana “Kesin müzik altı o ele ele tutuşma sahnesi” dedim.  

Ve öyle çıktı.  

Manzara

Bizim o çok yükseldiğimiz damda el ele tutuşup manzara izleme sahnesi de müzik altıydı, hatırlarsınız. Ve o sahnede de Zeyno Çağrı’ya annesinin olayını anlattığında Zeyno sadece bakmakla yetinmişti. Bir artısı elini tutmasıydı işte.  

Zeyno hastaneye geldi, Çağrı’ya sarıldı, ardından hemen hastane önüne ışınlandılar ve Zeyno Çağrı’nın elini tuttu…  

Peki neden bu duygusal ve altı çizilmesi gereken sahne müzik altı olarak izleyene yedirildi? Sosyal medyada bangır bangır reklamını yapmayı biliyorsunuz ama. Bence bu işler sırf paylaşım malzemesi çıksın ve ZeyÇağ tayfa yükselsin, etkileşim versin diye dizide sahnesi bile olmayan romantik Haktan ve Serra fotoğrafları paylaşmakla olmuyor diye düşünüyorum. Belki bu yazıdan çok büyük linç yiyeceğim lakin düşüncelerim bu yönde.  

En son dizide Zeyno karakterini canlandıran Serra Pirinç ve Çağrı karakterini canlandıran Haktan Zavlak’ın sıkıca el ele tutuştuğu, Haktan’ın Serra’nın sanki kokusunu içine çekiyormuş gibi yaptığı görseli gördük. Artı ek olarak Haktan’ın Serra’nın omzuna yaslandığı bir görsel… Doğal olarak böyle bir ZeyÇağ sahnesi göreceğimiz için çok heyecanlandık.  

Ama bu görsellerin sahne ile alakası bile yokmuş.  

Beklentiler

Rica ediyorum bize çiftimizin dizide olması gereken sahnelerinin reklamını yapın. Şahsım adına konuşmam gerekirse ben ZeyÇağ’ın hikayesini izlemek istiyorum. Birlikte bir şeyler için çabalamalarını, aşklarının yeşermesini, birbirlerini koruyup kollamalarını ve beraber gelişmelerini… Ben dizide sahnesi olmayan, sırf paylaşılsın diye önümüze serilen samimi Haktan ve Serra fotoğrafları ile kandırılmak istemiyorum. Elbette bunlar da gelsin, ben bu duruma karşı değilim. Hatta görseller çok da hoşuma gidiyor lakin artık fotoğrafların sadece bizden etkileşim almak için paylaşıldığını düşündüğümden beri sitem ediyorum bu duruma.  

Eskiden olsa bazı ZeyÇağ kesimine sinirlenirdim “Yahu dizi ile gerçeği ayırın, onlar HakSer değil, ZeyÇağ!” derdim.  

Yok arkadaş… Gördüğüm kadarıyla bize sundukları resmen HakSer. ZeyÇağ değil. Çünkü ben sosyal medyada paylaşılan aşırı samimi karelerin ucunu bile dizide çiftimizde göremiyorum.  

O bank sahnesinde Çağrı Zeyno’ya “Hayatımda var mısın yok musun?” diye sordu. Zeyno ise bu soruya karşı suskunluğunu korumayı tercih etti. Ardından “Ben sana her yaklaştığımda kendimi suçlu hissediyorum. Bunu aşamıyorum.” dedi. O zaman hastane çıkışı durduk yere neden çocuğun elini tuttun? Sen bu tür hareketlerle Çağrı’nın duygularıyla oynamış olmuyor musun Zeyno?  

Tamam, seni de anlıyorum. Çağrı’ya söylediğin gibi, senin de hayatın ve kafan oldukça karışık. Lakin siz çoktan bu durumu aştınız. Senin kötü bir insan olmadığını biliyoruz. Özellikle Çağrı ile birlikteyken nasıl pamuk gibi olduğunu da gördük.  Çocuk Vefa konusunda suçsuz, seni de seviyor. Daha ne?  

Millet ikinci baharını yaşıyor sen hala olduğun yerde patinaj çekiyorsun.  

Zaten Arap tarafından sürekli Çağrı’ya karşı dolduruşa geliyorsun. Mesela ev sahnesinde Zeyno Arap’a “Senin yüzünden gaza gelip çocuğa çıkıştım!” dediğinde Arap da “Kızım senin kafan yok mu? Kendin karar veremiyor musun bazı şeylere?” demişti. O kadar haklıydı ki… Arap bile farkında, sen değilsin.  

Çağrı da senden kesin bir cevap bekliyor. Ne bu, “İstemem, yan cebime koy.” metodu mu? Eğer hislerinden tam emin değilsen mesafeli davran biraz daha. Ama insan gibi…  

Öncesi

Biraz başa dönelim… Zeyno ilk hastaneye geldiğinde direkt Çağrı’ya sarıldı ve hastanenin önüne çıktılar dedim ya, heh… Mesela o sahnede Zeyno Çağrı’ya nasıl hissettiğini sorabilirdi. Çok detaya inilmesine gerek yoktu. Ona telefonda çıkıştığı için özür dileyebilirdi. Merak etmeyin, bahsettiğim sahne en fazla 2 dakika sürerdi.  

Zaten dizi 2 saat 15 dakika. Koskoca dizi bölümlerinde hikayesi derinden işlenmesi gereken ve fazlasıyla seyir zevki veren karakterlere ayırdığınız total süre 7 dakika mı?  

Cidden mi?  

Bence biraz AlMav sahnelerinden kısıp ZeyÇağ’a vakit ayırabilirsiniz…  

Ayrıca biz hala ve hala Zeyno’nun intihar konusunun açılmasını bekliyoruz. Bari Harcadıkça Kazan oyununda bir deli yürek Zeyno’yu şu konuda harcasa da topluca bir rahatlasak… Hem böylelikle Zeyno ve Çağrı’nın hikayesinde bir kilit nokta daha açılır.  

Tam diyoruz ki ; Zeyno ve Çağrı’nın arasında bir his paylaşımı var. Beraberler, Zeyno’da Çağrı’ya karşı farklı davranmaya başladı, yaşasın! 

Sonra böyle saçmalıklar oluyor.  

Ve bunlar tamamen teknik ekiple alakalı.  

El ele tutuştunuz, itiraflar geldi, yanaktan da olsa öpüştünüz, çevreniz de öğrendi. Daha neyin sorgusundasınız?  

Bir şey soracağım. Hayatımızda var mısınız yok musunuz? #ZeyÇağ ?  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!