tds_thumb_td_300x0
Yiğit Güralp’in 1984’ü: Black Mirror Bandersnatch’in Düşündürdükleri

2018 finalini, Aralık ayı boyunca seyircisine art arda sunduğu orijinal filmlerle yapan Netflix, yalnızca “Birdbox” filmini dünyada ilk bir haftada 45 Milyon üyenin izlediğini duyurmuştu. Ben de geçtiğimiz hafta bu filme dair notlarımı yine Ne İzledik takipçileri için yorumlamıştım. İlgili yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Notların aldığı hoş geri dönüşler üzerine yeni yıl arifesinde yayınlanan “Black Mirror: Bandersnatch” filminin bana düşündürdüklerine dair notlarımı da sizlerle paylaşmak istedik.

Sosyoloji tabanlı bilim kurgu hikayeleri ile son yılların en çok konuşulan mini dizilerinden olan “Black Mirror”ın yaratıcıları bu yıl yeni bir sezon yerine tek bir TV filmi yayınlamayı tercih ettiler.

Elbette böyle bir karar almak için elinizde son derece çarpıcı bir fikir olması gerekiyor.

Neyse ki Black Mirror ekibi orijinal fikirler konusunda bir sıkıntı yaşamıyor ve bu kez de finalini seyircinin seçebileceği bir hikaye anlatarak bir ilke imza atıyorlar.

Duyunca bile insanın iştahını kabartan bu fikri daha yayınlandığı ilk gününde izledim ve beni çocukluk yıllarıma götürdü.

Hikayenin geçtiği 1984 yazında ilkokul 1. sınıfı yeni bitirmiştim. Bilgisayar ve konsol oyunları yavaş yavaş hayatımıza girmeye ve sokaktaki oyunlarımıza ayırdığımız zamanları daha yeni yeni çalmaya başlamışlardı. Bazılarımızın Commodore 64’ü vardı ve tüm site günde birkaç saatimizi onun başında, elimizde minik yıldız tornavida, oyun kasetlerinin kafa ayarını yapıp, oyun oynayarak geçiriyorduk. (Kafa Ayarı Yapmak nedir diyen yeni nesiller için güzel bir video)

Ve aynı yıllar çocuklar için ortalama 100 sayfalık öykü kitapları da yayınlanmıştı. Bu kitaplarda hikayenin gidişatını kendin seçiyordun. Örneğin “Ufalan kahramanımız lavaboya düşer diyorsan sayfa 64’e atla, eğer havluya tutunarak lavabodan aşağı iner diyorsan kaldığın yerden devam et”.

Böylece kitabın gidişatını ve sonunu sen belirleyebiliyor, aynı kitabı farklı seçimler yaparak tekrar tekrar okuyabiliyordun. 90larda bu kitap serisi “Macera Tüneli” adıyla da yayınlanmaya başladı ve her biriyle unutulmaz zamanlar yaşadık.

Sonraki yıllarda hayatımızla ilgili yaptığımız seçenekler hakkında konuşmalar yaparken hep bu kitabı örnek verdim. Ve bu kitapları aslında pek de fazla kimsenin bilmiyor olduğunu ve duyunca da “aa öyle kitaplar mı vardı ne ilginç” dediklerini öğrendim. Okumakla, kitaplarla ilişkisi zayıf bir toplumda buna çok da şaşırmamalıydım.

Özetle pek çok oyunda da uygulanan bu interaktif yöntemi şimdi de Netflix, yepyeni Black Mirror filminde uygulamış.

90ların sonunda “Koş Lola Koş” filmini izlediğimde, seçimleri seyirciye bırakacakları bir formatı ne zaman izleyebileceğiz acaba demiştim. DVD teknolojisi buna müsait diyordum. Fakat yıllardır DVD piyasasını sinemadan ve televizyondan ayrıştıracak bu formül kullanılmadı. Kullanılsa hem televizyon hem de sinema pastasından DVD’lerin çaldığı pay büyük olurdu. Günümüzde klasik televizyon kanalları iflas tehlikesiyle karşı karşıya ve yeni nesil televizyonlar artık yerini sağlamlaştırıyor. Bu fikrin uygulaması konusunda da kısmet Netflix’eymiş.

Anlayacağınız, hep “sinemayı bitireceğiz” gibi saçma bir iddiayla ortada gezinen Netflix, sinemaya alternatif olacak ilk ve en büyük adımını atmış aslında. İzlerken keyif aldım. Bazı seçimlerin hayli matrak sonuçları da var, bazıları ise oldukça cool. Herkes bu tadı aldığında ve bütçeler büyüyüp, bu film formatı başka büyük ya da daha komplike maceralar için de tasarlandığında; karaoke çılgınlığı gibi evlerde toplanıp interaktif film izleme çılgınlıkları yaşanabilir.

Netflix izlemek için Playstation kullanıyorum, her karar anında Playstation kolunun vınlayarak titremesi bile heyecanlı ve eğlenceliydi🎮☺️👌🏻Sizlere de tavsiye ederim.

Dilerim son günlerde “Black Mirror da sıktı artık yeaaa” diyenlerden değilsinizdir. Her şeyden hızla sıkılan tayfaya bir selam göndererek bitirelim: Dünyada çok az yaratıcı zihin var ve sizi doyurmak büyük sıkıntı oldu arkadaşlar, haberiniz olsun.

Yiğit Güralp

Twitter adresi: twitter.com/YigitGuralp

Instagram adresi: instagram.com/yigitguralp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!