Vartolu bu bölüme damgasını vurdu desek abartmış olmalıyız. Erkan Kolçak Köstendil, Vartolu’yu öyle güzel oynadı ki acımasız bir mafyayı oynarken de ona annesini hatırlatan Mihriban türküsünü söylerken de inandırdı bizi Vartolu’ya…
Peki Vartolu’nun hangi yüzü gerçek? Vartolu Saadettin mi yoksa Çukurlu Salih mi?
Vartolu Saadettin adının bile aslında çocukluk aşkı Saadet’ten geldiğini öğrendiğimize göre gerçek olan Çukurlu Salih. Annesi öldürüldükten sonra Çukur’dan gönderilse bile ne annesini ne de çocukluk aşkı Sadiş’i unutabilmiş. Babasının onu neden istemediğini, babasının aslında kim olduğunu biliyor mudur bu kısımlar hala bulanık.
Vartolu, bu sahnede ilk kez sinirden kendini kaybedip şiveyi bırakarak konuşuyor. ”Zaten kendimi zor tutuyorum” derken intikam planını uygulamak için neden bu kadar sabırsız? Geçmişin ne kadarını biliyor, tam olarak kimden intikam almayı düşünüyor? Bütün Çukur’dan mı? Bu sırada Koçovalıların ailesi çıkacağından habersiz gibi görünüyor. Aslında Yamaç kadar Vartolu’ya da uzak çıktı Çukur’un yaşamı. Selim’le olan sahnesinde çileden çıkmasından da görüyoruz ki Çukur, Vartolu için bile uğraşması zor bir kaos! 🙂
Vartolu bizi bu bölüm şaşırttığı kadar güldürdü de. (Bkz: Camı çerçeveyi silahla tarayarak indiren kalabalığa keselim mi topunuzu demek!:)
Yamaç zamanında nefretle nasıl terk ettiyse Vartolu da nefretle intikam için dönmüş Çukur’a. İki kardeşin hilayesi çok heyecan verici… İki kardeşin bakışlarla konuştuğu sahne çok güzeldi.
Vartolu’nun içinde bambaşka birisi var. Yalnız kaldığında şiveyi bırakan, Çukurlu Salih’e dönüşen bir adam. Tam da bu bölüm neden Saadet’in evlenmediği konusuna girilmişken! Çocukken Salih’e ”Ben büyüyünce seninle evlenicem!” demesinden dolayı olsa gerek sözünü tutmuş Saadet. Salih, ”Ah Saadet ah!” dediğinde habersizce içi titreyen Saadet yapmışlar bir de…
İşte bu sahnede iyi ki Erkan Kolçak Köstendil oynuyor dedik Vartolu’yu. Sesinden de bir türkü duyarız umarım. Önce Yamaç sonra Selim şimdi Vartolu. Bu Koçovalı erkeklerinin sesleri pek güzel! Bu sahne öyle şaşırttı ve etkiledi ki Vartolu’yu sevmiyorum diyen az bulunur bu bölümden sonra. Bundan sonra İdris’in mahalledeki kimsesiz çocukları yayına alırken kendi oğlunu neden bıraktığını anlamaya çalışacağız. Belki de her şey Sultan’ın başının altından çıktı İdris’in oğlundan haberi bile yok? Ya da Sultan bazı yalanlarla kandırdı İdris’i Mihriban ondan hatasını anlayacak İdris, oğlunu yanına alacak diyordu. Ancak Sultan neler yaptıysa İdris hiçbir zaman bulmamış oğlunu Sultan’ın yaptıkları şuan kendi oğlu Kahraman’ı kaybetmesine yol açtı belki de. Vartolu abisini öldürtmüş oldu. Bile bile bunu yapacak birine benzemiyor Vartolu. Muhtemelen babasının İdris, Kahraman’ın da abisi olduğunu ilerde öğrenecek o da. İşte o zaman bir kez daha dağıtacak gibi bizi sevgili Erkan Kolçak Köstendil.