Gerçekten wow dedirten bir bölümdü. Süresi bakımından önceki bölümlere kıyasla kısa olmasına rağmen -gerçekten oldukça kısa- dolu dolu olduğunu söyleyebilirim. Nora’nın endişeyle Nathan’ı uyandırdıktan sonra hatırlanmadığını görünce yaşadığı acıyla açtık bölümü. Doğal olarak üzüldü ve geride bıraktığı hatıralarının verdiği hisleri o an kaldıramadı.
Tabii çok kısa süre sonra olayın aslında öyle olmadığını anladık. Tam detayları verilmemiş olsa da, iş ve ölüm meselesindeki sırlar açığa kavuşmuş, ve Nathan suçun kendinde olduğunu öğrenince yaşadığı şok ve utanç yüzünden öyle davranmıştı.
Şok demişken, en çok şaşıranın kesinlikle ben olduğumu iddia ediyordum. Böylesi bir şey asla beklemiyordum. Neden yaptı, ne derece haklıydı, niyeti sadece ailesine destek olmak mıydı diye düşüne düşüne kafayı yedim.
Nathan’ın 2gb’ta yaşamı baya zorlayacak belli. Her türlü hareketin, hatta düşüncenin bile zarar verdiği bir sistemin içerisine düştü. Evet belki mecburdu, bu seçimi yapması gerekiyordu bir şeylerden kurtulup kısmen özgür olabilmesi için ama, yine de hayli zor bir serüven olacağı açık.
Nora da Nathan’ın yüzleştiği gerçeği öğrenince, büyük hayal kırıklığı yaşadı ve hiç beklemediği bu olaylar yüzünden nasıl hissettiğini, ondan hoşlandığını ve korkuları olduğunu açıkça ve üzgün halde anlattı. Nathan’ın da üzüldüğüne eminim, pişmanlığından bir şüphem yok ama bu her şeyi düzeltmeye hemen yetmeyecek tabii.
Nathan’ın, Nora’nın verdiği hediye sayesinde, kızın hayatını kurtarması güzeldi ama katili öyle vahşi şekilde katledince gerçekten şok oldum. Sadece yaralasa da işe yaramaz mıydı. Bilmiyorum, Nathan konusunda bakış açımı biraz etkileyen bir hamleydi. Bir can aldı sonuçta, midem pek kaldırmıyor.
Nathan Nora’yı düşünmekten istemsizce vazgeçememesi peki.. Bu gidişle cidden orada çok yaşamayacaksın aslan parçası.
Nora olayı babasıyla paylaşınca söyledikleri içimi rahatlattı. Adamın hem Nathan’ı sevmesi, hem de haklı olarak bu hikayede anlamsız bir şeyler var diye şüphe duyması hoştu. Direkt yargılayıp silmek yerine araştırıp öğrenilmesi gerekiyor bence de.
Bölümün sonu o kadar ama o kadar üzücüydü ki anlatamam. Nora cesaret edip bir ilişkiye başlama kararı almış ve Nathan’ın yanında olacağını aşk dolu sözlerle anlatırken Nathan tüm enerjisini onu kurtarmak için harcadığından cevap bile veremiyordu. Sağolsun bizim Horizon çalışanı kızımız da bunu akıl edemediği için “seni seviyorum”una karşılık alamayınca her şeyi saçma sapan bir şekilde yanlış yorumladı bizi mahvetti. Ulan çocuk düşününce bile ömrü azalıyor orda, ne diye hassas şeyler söyleyerek bir de tribe giriyorsun ki. Gerçi onu da anlamaya çalışıyorum ama ne bileyim ya. Gözünden akan yaşla kaldı Nathan.. Ah be. Çok etkileyiciydi bence.
Sezonun son bölümüyle alakalı tek sorun keşke bu olsaydı. Bunlar yetmiyormuşçasına bir de Ingrid şoku. Biz Nathan’ı öyle bırakıp gitseydik keşke ya. Hayır adam seni terk etmiş, sevmiyor. Başkası var aklında da kalbinde de. Bu nasıl yüzsüzlük ya? Çok zayıf bir karakter Ingrid. Babasından göremediği sevgiyi Nathan’la mı doldurmaya çalışıyor bilmiyorum ama oraya gelmesi büyük sorun. Nasıl hallolacak merak içindeyim. Ne yapacaklar yani? Kendini mi öldürdü bu akılsız acaba. Zaten yeni sezon da en erken 2021’in sonunda gelirmiş. Ağlamak istiyorum.. Başka yazılarda görüşmek üzere.