tds_thumb_td_300x0
Tülin Yazkan: ”Sorun varsa çözüm de vardır!”

Ufak Tefek Cinayetler dizisiyle tanıdığımız, güzelliği ve yeteneği ile kendisine hayran bırakan Tülin Yazkan ile röportajımız yayında! Bu keyifli sohbet için kendisine teşekkür ediyoruz. 🙂

Biraz klasik olacak ama bize biraz kendinden bahseder misin ? 

Tabi 🙂 28 Şubat 1991 yılında İstanbul’da doğdum. Ailenin tek çocuğuyum. Sanırım bu yüzden yakın arkadaşlarımı kardeşim gibi benimsiyorum, istemsiz. Çocukken evimizin balkonuna çıkıp aklımdan senaryolar uydurup, verili koşullarda bir insanın ne yapacağını oynamaya çalışırdım. Sonra oynadığımı beğenmeyip ‘yok yok bu insan böyle bir durumda bu şekilde oturmazdı, sinirlenip ayağa kalkardı’ gibi şeyler uydururdum. Tek çocuk olunca -yalnız olma- halinden sıkılmaktan hayal gücü daha fazla gelişiyor sanırım 🙂 Anadolu lisesinde okurken okul tiyatrosunda oynamaya başladım. Lise sonrası eğitim hayatım bayağı uzun sürdü. İstanbul Üniversitesi’nde Alman Filolojisi okurken İstanbul Üniversitesi’nin tiyatro topluluğunda oynamaya devam ettim. Ardından Beykent Üniversitesi’ne geçtim. Orada da tv haberciliği ve programcılığı, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde de oyunculuk okudum. Aynı zamanda ilk dizime başlamıştım o dönem. Bu yorucu gibi gözükse de her anı çok kıymetli bir serüven oldu benim için.

 

Peki Ufak Tefek  Cinayetler serüvenin nasıl başladı?

Yapım şirketimiz Ay Yapım’ın başka bir dizisi için audition vermiştim. Sonra sevgili yönetmenimiz Ali Hoca Ufak Tefek Cinayetler için görüşmek istemiş. Projeden bahsedilince zaten kalbim hızlı hızlı atmaya başladı. Hem senaryo heyecanlandırdı, hem de başka bir oyuncuya bağımlı oynayacak olmanın farklı bir deneyim olacağını düşündüm.

Aslıhan Gürbüz ile inanılmaz benziyorsunuz  sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun? İlk karşılaştığınız anda ki tepkiniz ne oldu ?

İlk karşılaştığımızda okuma provasındaydık, o an sadece Aslıhan’ı gözlemlemeye konsantre olmuştum. Herkes çok benzetiyor gerçekten, ben de dizimizi izlerken benzetiyorum 🙂

 

#MerKer çok sevildi. Tabii bunda partneriniz Ali Gözüşirin ile olan uyumunuz da göz ardı edilemez.  Sence bu kadar sevilmesinin sebebi nedir ?

Ali ile sete girmeden önce uzun uzun konuşma fırsatı bulduk. Biz iki alfa karakterin aşkını görmeye alışık değiliz bence. Bazı ilişkilerde, karşınızdaki insanın hangi durumda ne yapacağını ve bunu yapma sebebini bilirsiniz ve onu anlarsınız; kendinizden ayrı bir yerde görmeden anlarsınız onu, karışmışsınızdır birbirinize. Merve ve Kerim’de de ‘ben senin kanını bilirim’ durumu var bence. Sanırım bu insanlara çekici geliyor. İnsanlar yaşamak istedikleri ilişkiyi, aşkı görünce seviyor, sahipleniyor. Ali’yle elimizden geldiğince o tutku dolu enerjilerini yansıtmaya çalıştık. #MerKer sevilince de derin bir nefes aldım. Oldu sanırım, geçti seyircimize o enerji dedim. 🙂

 

Peki Sen Merve’nin yerinde olsaydın kariyerin ve konumun için ilişkini  feda eder miydin ?

Etmezdim. Ben kalbimin sesini dinleyerek yaşıyorum hayatı. Yaşamdaki motivasyonum da hiçbir zaman konumum ya da para gibi ‘değer’ler üzerinden olmadı. Sevginin gücüne, iyileştiriciliğine inanıyorum. Dostlarını, aileni, işini, sevgilini doğayı sev ve bunu göstermekten çekinme. Gerisi hallolur; su akar yolunu bulur.

Merve ile benzer yönleriniz var mı ? Ya da ben olsam asla yapmam dediğiniz farklı  bir yönünüz ?

Benzer yönlerimiz hiç yok. Bir şekilde bu kadar komplike olayların içinde kalsam muhtemelen çadırımı alıp doğaya kaçardım. 🙂 Daha duru bir yerden, sevdiğim insanlarla huzurlu ve eğlenceli yaşamaya çalışıyorum hayatı.

 

Yılların Öcü, Yazın Öyküsü, Bodrum Masalı ve Kırlangıç Fırtınası gibi  yapımlarda da rol aldın ama Merve Aksak karakteri senin için dönüm noktası diyebilir miyiz ?

Tanınırlığın artmasını kastediyorsanız evet diyebiliriz. Ama benim için oynadığım tüm projelere ve karakterlere verdiğim önem aynı. Oynadığım hiçbir karaktere yanrol, başrol gözüyle yaklaşmadım. Birçok farklı parametresi olan bir iş yapıyoruz. Bazı projeler ve karakterler ses getirdi, bazıları getiremedi.

 

Hayat motton nedir ?

İki tane var sanırım.

  • Her ne ise yaşadığın, hissettiğin; onu en tepede layığıyla yaşa, hisset!
  • Sorun varsa çözüm de vardır.

 

Bundan sonraki projelerinde birlikte rol almak istediğin kişiler var mi ? Ya da idolüm  diyebileceğin birileri?

Şener Şen ve Haluk Bilginer’le oynamayı çok isterim, olursa dünyanın en mutlu kızı olurum muhtelemen:) İdol kavramı bana çok uzak bir kavram. Beğendiğim, hayranlıkla izlediğim çok fazla oyuncu var ama ‘bu benim idolüm’ cümlesini hiç kurmadım sanırım.

Sosyal medyadan gelen tepkiler hakkında ne düşünüyorsun?

Sosyal medyadan özellikle #merker için çok güzel tepkiler alıyoruz, sağolsunlar. Ben öyle tepkileri görünce ailesini mahcup etmemek için derslerine daha fazla asılan öğrencilere dönüyorum. ‘Ali bir prova daha alalım mı?’ diyorum. 🙂

 

Merve Aksak’ın “Tatlım, o iş bende.” repliği çok tutuldu. Peki  senin en sevdiğin replik hangisi ?

Bu sezon ayrılık sahnesinde Merve Kerim’e ‘Kerim n’olur, sen de beni bir parça sevdiysen bırak beni gideyim’ diyor. Oradaki o -de bağlacı can yakıcı.

 

Son olarak seni izleyen ve destekleyenlere iletmek  istediğin bir mesajın var mı?

Var tabi ki! Sevginizi, desteğinizi hissetmek bana güç veriyor, umut veriyor. Daha iyisi için çabalamama sebep oluyorsunuz. Her birinizle ayrı ayrı sarılma imkanı bulamasak ta umarım benim sevgim de size ulaşır; yıldızlar yolunuz olur. Hayallerinizin gerçekleşmesini dilerim tüm kalbimle 🙂

 

Tülin Yazkan’a samimiyeti ve ilgisi için tekrar teşekkür ediyoruz. Harika bir röportaj oldu!

Sevgiyle Kalın

Mine K.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!