tds_thumb_td_300x0
Erkan ve Cansu’dan Çok Konuşulacak Düğün!

Dikkat dikkat! Bu bir haber yazısı olmakla beraber aynı zamanda çok kıymet verdiği bir kişinin mutluluğuna şahit olan bir genç kızın duygu selinin yansımasıdır.

Milyonların gözdesi, yürüyen yetenek, nam-ı değer “Vartolu” evlendi! Yakın zamanda açıklanan 20 Ağustos tarihinde olması beklenen nikah töreni 11 Ağustos Cumartesi akşamı gerçekleşti.

Erkan Kolçak Köstendil ve biricik nişanlısı, aynı zamanda meslektaşı Cansu Dicle Tosun sadece akraba ve yakın çevrelerinden oluşan bir grupla önce kına gecesi ve bekarlığa veda eğlencesini yaparken, ertesi gün de resmi olarak evliliklerini belgeledi.

Gün boyu halayların, dansların eksik olmadığı mekanda bir yanda şarkılar söyleyen gelin ve damat diğer yanda çılgınlarca dans ederek onlara eşlik eden dostları vardı.

Ulan İstanbul’daki partnerliklerinden sonra bağlarının kopmadığına birebir şahit olduğumuz, sevgili dostu Şebnem Bozoklu da davete katılanlar arasındaydı. 

Tabii ki bitmedi. Çiftimiz böyle güzel olunca haliyle düğün ekibi de güzel oluyor. Uğur Polat’tan tutun da Leyla Lydia Tuğutlu, Ceyda Düvenci, Gökçe Bahadır, Nilay Deniz, Bülent Şakrak’a kadar pek çok isim oradaydı. 

Çukur dizisinde Vartolu karakteriyle çok ses getiren oyuncunun neşeli halleri, gülen yüzü, havada uçuşan eli kolu ve ayakları hayranlarını sevindirdi : ) Yoğun çalışma temposunda bir hayli yorulan Köstendil’in, hem dizi çekimi, hem bir spor kulübünde kalecilik aynı zamanda kendi yazdığı tiyatro oyununun turnelerini yaptığını da söyleyelim.

 

Uzun süredir birlikte olan çiftin aşkı Familya dizisindeki arkadaşlıklarıyla başlamıştı.

Herkesin imreneceği cinsten bir ilişkileri olduğunu gösterişten uzak, birbirlerine karşı saygılı ve sevgi dolu hallerinden, destekçi tavırlarından anlayabilirsiniz.

Kınanın yapıldığı gece dans esnasında Köstendil’in müstakbel eşini tutup alnından öpmesi ve sonrasında içten sarılmaları sosyal medyada çok konuşuldu. Tıpkı el ele koştukları ve Erkan Bey’in diz çöküp Cansu Hanım’a davul çaldığı anın çok beğenilmesi gibi.

İkilinin kasıntı ve samimiyetsiz ortamların aksine son derece neşeli bir şekilde sevdikleriyle sabahlara kadar rahatça eğlenmesi son derece güzel bir fikirdi. Katılan herkesin oradan memnun ayrılacağına eminim. 

Nikah anından bahsedecek olursak, son zamanların en yakışıklı damadı ve güzeller güzeli gelini biraraya gelir, üstüne bir de böyle şahane giyinirse ortaya ne çıkar ki! İkiliden gelen fotoğraf ve videolar tabiri caizse dudak uçuklattı. Heyecanlı halleri ve sık sık bakışıp gülüşmeleri ise izleyenleri gülümsetti. 

Genel olarak bahsettikten sonra yapacağım şey bu iki güzel insana ömür boyu sağlık ve mutluluk dilemek olacak. O gülen yüzleriniz hiç solmasın, kenetlenmiş elleriniz ayrılmasın. Allah nazarlardan saklasın :’)

  • Sevgili Köstendil ve Tosun daha önceden de birlikte paylaştığı fotoğraflar ve nişan törenleriyle de sevenlerinden çokça övgü toplayan bir çift. Baktıkça bakasınız gelir, beğenmekten kendinizi alamazsınız.

 

Düğüne katılmayan çevrelerinin de tebriklerini kabul etmek üzere ilerleyen günlerde İstanbul’da da bir eğlence düzenleneceği söyleniyor. Özellikle, bulunduğu yerde dikkatleri hemen toplayan zirve dizi Çukur ekibinin katılması halihazırda sosyal medyanın en çok ilgi duyduğu konu.Hazırlıkları sıkı takipteyiz : )

Şimdi sizleri o güzel anlara ait, pozitif karelerle başbaşa bırakıyorum..  

Kalbim hızlı hızlı çarptı, gözlerim doldu gördükçe. Sanki ailemden biri. Öyle mutlu oldum, o derece heyecanlandım. Çok uzun süredir böyle hissetmemiştim. Tanıdığım ve sevgi beslemeye başladığım günden beri bana her seferinde gurur ve mutluluk duygularını tattırdığın için sana minettarım. Senin mutluluğunu izlemek, başarılarını, yürüdüğün yolları takip etmek o kadar muazzam ki! Sayısız iyi dileklerim hayatın boyunca senin için olsun..

“Güneş yüzünü yakmasın, yağmur canını üşütmesin, ayağına taş değmesin”

“Dizinin başrolü Çukur”

Show TV’nin fenomen dizisi ‘Çukur’da, Yamaç’ın sağ kolu olan Meke’yi canlandıran Aytaç Uşun “Meke gibi ailesine sadık, gözü tok ve sadece ekmeğinin peşinde insanların sayısı azaldı. Mahalle samimiyetine fazlasıyla ihtiyacımız var” diyor

Pazartesi akşamlarına damga vuran dizi ‘Çukur’da, Koçovalı Ailesi’ne sadık, berber Muhittin’in oğlu Meke karakterini canlandıran Aytaç Uşun’la keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl İstanbul Film Festivali’nde ‘Sarı Sıcak’ adlı filmdeki performansıyla ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü alan Uşun, gemi makineleri işletme mühendisliğini bırakarak dümeni çok sevdiği oyunculuğa kırmış. Genç oyuncu, Meke karakterini ve kendisini HT Magazin’e bakın nasıl anlattı…

‘Çukur’da sizi Yamaç’ın sağ kolu Meke rolünde izliyoruz. İzleyiciler karakteriniz için ‘Sadık ve gözü tok’ yorumlarını yapıyorlar. Siz nasıl tanımlarsınız?

Meke mahallenin delikanlıların­dan biri. Yamaç’ın yanında iş biti­ren adam olarak karşımıza çıktı. Yamaç’ın sözünden bir an olsun çıkmıyor. Bir topluluğa ait oldu­ğunda kendisini çok güçlü hissediyor ancak yalnız kaldığında yalpalayabi­liyor. Meke karakteri sadık ve gözü tok olduğu kadar aynı zamanda faz­lasıyla delifişek. Benim hayatım ile Meke’nin hayatı çok zıt olsa da bu karakteri canlandırmak bana zevk veriyor.

‘YALNIZ BAŞINA OLMAK O KADAR ZOR Kİ’

Günümüzde pek çok insan Meke gibi bir gruba dahil olmayı tercih ediyor. Sizce neden?

Şayet Meke bireysel olarak hareket etseydi ne yapardı tam bir soru işareti. Bu kadar delikanlı olarak takılan kimi insanların bazen yalnız kaldığında ne kadar tedirgin olduklarını da görebiliyoruz. Çoğu erkek güçlüymüş gibi görünse de aslında güçsüz. Hem yalnız başına olmak o kadar zor ki. Sadece kendilerini geliştirmiş Kuzey ülkelerindeki insanların yalnızlığın üstesinden geldiğini söyleyebiliriz.

Meke gibi ailesine sadık, ekmeğinin peşinde ve gözü tok insanların sayısı gittikçe azalıyor mu?

Maalesef. Ailesine sadık, gözü tok ve sadece ekmeğinin peşinde insanların sayısı azaldı. Günümüzde geçim derdi ön planda. Artık herkes kısa yoldan bir noktaya gelmek istiyor. Kısa yoldan zengin olma arzusunun insanları bunalıma sürüklediğini düşünüyorum. Günlük yaşantımızda mahalle samimiyetine fazlasıyla ihtiyacımız var.

Siz nasıl bir mahallede büyüdünüz?

Kadıköy’e bağlı Hasanpaşa Mahallesi’nde kapıcı dairesinde büyüdüm. Babam kapıcılık yapıyordu. Küçükken mahallemde arkadaşlarla bol bol futbol maçı yapardık. Mahallenin abileriyle içli dışlı olur, muhabbetler ederdik.

‘Dizinin başrolü Çukur’,

İzleyiciler Çukur’u neden çok sevdi sizce?

Senaryonun zengin oluşu ve oyuncu kadrosunun bu denli kalabalık ve güçlü olmasından bana kalırsa. Her karakterin bir hikâyesi var. Böyle olduğu zaman dizide çatışmalar yaşanıyor ve bu da ilgi uyandırıyor. İnanın çekmediğimiz bölümlerin senaryosunu ben de her daim merak ediyorum.

Sokaktaki insanlardan başka nasıl yorumlar alıyorsunuz?

İnsanlar beğenilerini dile getirdikten sonra projede Çukur’un başrol olmasının öneminden bahsediyorlar. Açıkçası bu kadar hayran kitlesi edineceğimizi düşünmüyordum. Hikâyenin 3-4 karakter üzerinden değil de bütünün içindeki tüm parçalardan ilerlemesi bu işi dikkat çekici kıldı.

 

‘Herkes kendi yalnızlığında yaşıyor’

Günümüzde insanların yalnızlıklarına nasıl bir çözüm bulduğunu gözlemliyorsunuz?

İnsan ilişkileri nesnelleşmeye başlarken akıllı telefonlar en yakın arkadaşımız oldu. Akıllı telefonlar insanlara şarj bitmesi dışında bir sıkıntı çıkarmıyor ancak konuştuğumuz bir insan bize problemlerini anlatmaya başla¬dığında biz onu düşünmek istemiyoruz. Her¬kes kendi yalnızlığında yaşıyor, kabuğuna çekilmiş durumda. Arada bir etiket olsun diye arkadaşlar topluca bir araya geliyorlar. Orada da herkes çok mutlu görünüyor zaten. Aslında biz hem azız hem de yalnızız!

‘Çukur’un Meke’si Aytaç Uşun, “Aras Bulut İynemli ve Erkan Kolçak Köstendil’in oyunculuk performanslarını çok beğeniyorum. Sette eğlenerek iş yapıyoruz ve güzel geri dönüşler alıyorum. Umarım ekibe nazar değmez” diyor.

‘Ercan Kesal kütüphane, Perihan Savaş anne gibi’

Sette Ercan Kesal ve Perihan Savaş gibi iki usta isim var. Varlıkları size neler hissettiriyor?

Ercan Kesal kütüphane gibi bir insan. Doğallığının yanı sıra espri yeteneği de kuvvetli. Onunla diziden arta kalan zamanlarda ettiğimiz sohbetler çok keyifli geçiyor. Perihan Savaş’a gelecek olursak, bir keresinde sette üşüttüm tam hasta olacaktım bana anne sıcaklığıyla yaklaşıp gönlümü fethetmişti. İki ustayla bu projede buluşmak büyük şans.

‘Uçak fobimi bir gün yeneceğim’

Bugüne kadar fobiniz yüzünden hiç uçağa binmemişsiniz. Bununla yüzleşmek için bir şey yapacak mısınız?

Küçükken babamla lunaparka gidip gondola binmiştim ve orada yaşadığım tedirginlik bende fobi yarattı. Bugüne kadar pek çok uluslararası işi bu yüzden kaçırdım. Arkadaşlarım ‘İşleri kaçırıyorsun’ diye serzenişte bulunuyor. ‘Boşver kaçırayım iç huzurum daha önemli’ yanıtını veriyorum. Ne zaman olur bilmiyorum ama bu fobimi bir gün yeneceğim. Düşünün Çukur’da bir sahne için Doğubeyazıt’a karayolunu kullanarak 18 saatte gittim 18 saatte geri geldim.

Röportaj: Arif Hür

HT Magazin

”Genç kuşakla tecrübeli kuşak iyi kaynaştı”

Show TV’nin fenomen dizisi ‘Çukur’da Koçovalı kadınlarından Kahraman Koçovalı’nın acılı eşi Nedret’i canlandıran Zeynep Kumral, “Aramızda güzel bir sinerji var. Genç kuşak ile tecrübeli kuşak iyi kaynaştı. Oyuncu uyumunun pozitif olduğu bir setin bir parçası olmak bana oldukça iyi geldi” diyor.

Zeynep Kumral ile Cihangir’de buluştuk. Dizide pasif bir karakteri canlandıran ünlü oyuncu, günlük yaşantısında ise oldukça aktif biri. Gençlere oyuncu koçluğu yapan Kumral ile diziye ve kendisine dair merak edilenleri konuştuk…

‘Çukur’un bir parçası olmak size ne hissettiriyor?

Teklifi kabul ettiğim günden bu yana gerek senaryo akışı gerekse oyuncu uyumunun oldukça pozitif olduğu bir setin bir parçası olmak bana oldukça iyi geldi. Senaryo önüme geldiğinde, bana çok aykırı olan Nedret’i canlandırmayı çok istemiştim. Bu hayalimi de gerçekleştirdim.

Nedret, yaşadığı evde baskıdan ötürü belini bir türlü doğrultamıyor. Bu karakter günlük hayatta sıkça karşımıza çıkıyor sanki…

Nedret, çevremizde sıkça gördüğümüz kadınlardan biri. Küçük yaşta evleniyor, âşık oluyor ama hayatı hiç bilmiyor. Ataerkil ve anaerkil yapısı olan bir evde büyüdüğü için bu evin sınırlarının dışına hiç çıkamıyor. Tek bildiği çocuklarına iyi bir anne, kocasına ise iyi bir eş olabilmek.

Az önce Nedret için “Bana aykırı bir karakter” dediniz. Oynarken sizi zorluyor mu?

Günlük hayatta daha hızlı hareket eden bir insanım. Özümde neşeli, şen şakrak biri olduğumu söyleyebilirim. Nedret’in ise iç ritmi düşük. Bazen sette, saatlerce aynı noktada durmam gerekiyor. İşte o esnada içimden bir çocuk kaçmak istiyor. Ancak sonra aklıma, “Sete girdiğin anda ceketini duvara asarsın, set bitiminde yeniden giyersin” sözü geliyor ve kendimi dizginliyorum.

Sosyal medyadan diziyle ilgili ilginç mesajlar alıyor musunuz?

Her yaştan insan gerek sosyal medya hesaplarımdan gerekse mail yoluyla olsun ‘Çukur’un kadrosuna girebilmek için bana mesaj atıyor. Buna şaşırıyorum ancak ben sadece eğitim ve oyunculukla ilgili soruları yanıtlıyorum.

‘Hem Emmi hem de Vartolu’yla yüzleşeceğim’

Geçen hafta yüzleşme serisi başladı. Seriye ilişkin neler söyleyebilirsiniz?

Biz, seyircilerin sadece bir adım önündeyiz. Yüzleşmelerde durum çatışmalarının baş- layacağını söyleyebilirim. Gerek Emmi’yle gerekse Vartolu ile yüzleşeceğim.

Yüzleşmekten uzak bir toplum olduğumuz için mi bu denli ilgi çekti?

Maalesef, yüzleşmekten uzak bir toplumuz. İlk adım insanın kendisiyle yüzleşmesi olmalı. İnsanlar kendileriyle yüzleşemediği için diğer insanlarla da yüzleşemiyor. Sosyal medyada “Mutluyum” diye fotoğraf koyanlar iki dakika önce kriz geçirebiliyor. Akıllı telefonlar, bizi samimiyetten uzaklaştırdı.

‘Erkan’a bayılıyorum’

Vartolu’yu canlandıran Erkan Kolçak Köstendil’in performansı herkesin dilinde. Köstendil’i siz nasıl buluyorsunuz?

Vartolu, kötü bir karakter olmasına rağmen insanlar onun içindeki insanlığı gördü ve sevdi. Vartolu’nun Saadet’e olan aşkı çok masum. Bu da dikkat çeken bir unsur. Erkan özelinde konuşacak olursak, onun aktörlüğüne bayılıyorum. Milyonların gönlünü çalmayı başardı.

‘Mekanik değiliz, duygu paylaşımı yapıyoruz’

‘Çukur’un kadınları set haricinde de sıkça buluşuyormuş…

Sette kafanızı öne eğip cümleleri ezberlerseniz çok mekanik olursunuz. Setten arta kalan zamanlarda duygu paylaşımı da yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Dilan Deniz Çiçek’in evinde toplandık, bizi prensesler gibi ağırladı. Aramızda güzel bir sinerji var. Genç kuşak ile tecrübeli kuşak iyi kaynaştı.

Diğer oyuncularla diyaloğunuz nasıl?

Ercan Kesal ve Perihan Savaş gibi iki ustayla aynı seti paylaşmak çok keyifli. Kesal müthiş bir hikâyeci. Keza Boncuk Yılmaz da gördüğüm en ince ruhlardan biri. Görünen kahramanlardan ziyade Çukur’u görünmeyen kahramanlar ayakta tutuyor.

‘OYUNCUNUN GÖREVI GÖZLEM YAPMAKTIR’

Gençlere oyunculuk eğitim de veriyorsunuz. Bu yönünüzden de bahseder misiniz?

Genç oyuncu ve oyuncu adaylarına proje bazında oyuncu koçluğu hizmeti veriyorum. Naçizane tecrübelerimi paylaşıyorum.

Öğrencilerinize hangi uyarılarda bulunuyorsunuz?

Genç nesil kafasını telefondan kaldırıp etrafına baksın diye çabalıyorum. Oyuncunun birincil görevi gözlem yapmaktır. Herkes oyuncu olmak istiyor. Bunu şöhret kapısı olarak görüyorlar. Şöhret, daha çok para kazanmak değildir. Oyuncu olabilmek için eğitim şart!

Röportaj: Arif Hür

HT Magazin

Vartolu Sadettin Kim?

Vartolu’yu ilk olarak halı sahada Kahraman’la iş konuşurken gördük.

Önce isteğinin kirli işlerini Çukur’da devam ettirmek olduğunu sandık. Ancak karşısında İdris vardı. Ve İdris Koçovalı Çukur’da Vartolu’ya izin vermedi.

Vartolu Koçovalı’lardan istediğini alamayınca deliye döndü ve onlara unutamayacakları bir acı yaşattı.

Vartolu’nun artık tek bir amacı vardı. O da Çukur’u ele geçirip Koçovalı’ları yok etmek. Belki de en başından beri amacı buydu!

Çukur’u karıştıran Vartolu’nun geçmişi yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştı. Sırtındaki Çukur dövmesi Vartolu’nun aslında anlattığı gibi bir adam olmağını gösteriyordu. O da aslında Çukur’luydu.

Çocukluğunun geçtiği mahallede artık bambaşka biri olarak dolaşıyordu. O herkes tarafından Vartolu Sadettin olarak biliniyordu.

Ne kadar geçmişini saklamaya çalışsada acısı onu ele veriyordu.

Geçmişi hatırladığında unutamadığı büyük bir anısı vardı. Annesi üvey babası tarafından gözlerinin önünde öldürülmüştü. Bunun tek suçlusu olarak İdris Koçavalı’yı görüyordu. Yani gerçek babasını…

Vartolu gerçekten İdris’in oğlu muydu?

Vartolu annesinin adını her duyduğunda deliye dönüyor öfkesine hakim olamıyordu.

Mihriban yarası hiç kapanmıyordu.

Babası olarak bildiği İdris’ten intikam almak için Çukur’a gelen Vartolu’nun çocukluğuna dair tek anısı annesi değildi. En yakın arkadaşı Sadiş’i de hala Çukur’daydı.

Sadiş’i tekrar görmek Vartolu’yu bambaşka bir adam haline getiyordu. Vartolu’nun Sadiş sayesinde içindeki iyi insan ufak da olsa ortaya çıkıyordu.

Salih olarak ayrıldığı Çukur’a , Vartolu Saddetin olarak dönen ve aradığı mutluluğu tekrar Sadiş’te bulan Vartolu geçmiş acısını unutabilir mi?

Vartolu babasından nefret ettiğini sansa da aslında ondan sadece sevgi istiyordu.

Vartolu ne sevgisine ne de öfkesine hakim olabiliyordu. Öfkeliyken yaptığı hatalar bugün onları baba oğul olmaktan uzaklaştırıyordu.

Vartolu’nun asıl kimliği yavaş yavaş ortaya çıkıyordu.

Peki kimliğini gizlemeye çalışan Vartolu bu durumu daha ne kadar saklayabilecek?

Koçovalılar’ın evine saldırıldığı zaman Vartolu bir an bile tereddüt etmeden yardıma koştu. Çünkü o evde onun için çok değerli biri vardı. Sadiş’i…

Vartolu, Sadiş’i için bu öfkesinden vazgeçer mi?

Vartolu, Saadet’ten ne kadar kaçmaya çalışsa da ona olan aşkı ve özlemi daha ağır basıyordu. Sonunda Saadet’le görüşmeye karar verdi. Bir perdenin arkasına saklanan Vartolu, Sadiş’e yüzünü göstermedi.

Vartolu, Saadet’in yanında ne kadar Salih olsa da, küçüklüğünden beri içinde büyüttüğü öfke onun karanlık tarafını engelleyemiyordu. Asıl amacını asla unutmuyor. Annesini öldüren Kasım’ın cezaevinden çıkmasını bekliyordu.

Ölüme gözü kapalı giden Vartolu söz konusu Sadiş olunca onun incinmesinden, zarar görmesinden korkuyordu. Bu yüzden de onu korumak için kendisinden uzaklaştırdı.

 Ancak uzaklaşmak Vartolu için bir çözüm değildi. Saadet’i görmemek için ne kadar çaba sarf etse de özlemine yenik düştü. Onu karşında gören Vartolu’nun içindeki küçük Salih tekrar ortaya çıktı.

Çukur’u ele geçirmek için elinden geleni yapan Vartolu bu amacına ulaşmıştı. Çukur artık ondaydı. Koçovalılar’a geri vermek için tek bir şartı vardı. Çocukluğunda annesinin ona anlattığı masallar gibi babasının da ona masal anlatmasını istiyordu.

Vartolu içindeki baba özlemini daha ne kadar saklayabilir?

Çocukluğunun geçtiği ev artık Vartolu’nundu. Geçmişin acısını silmek, o evi yıkmak en büyük arzusuydu. Ancak Yamaç ipuçlarını birleştirdi. O evin Vartolu için neden bu kadar önemli olduğunu öğrendi. Vartolu Sadettin aslında Çukur’un çocuğu Salih’ti. Vartolu’nun sırrı yavaş yavaş ortaya çıkıyordu

Ona küçükken büyük acılar yaşatan adamı, annesinin katilini dışarda bekliyordu. Ona geçmişin hesabını soracaktı. Ancak işler plandığı gibi gitmedi. Vartolu, Kasım’ı elinden kaçırdı.

Öfke Vartolu’nun en büyük sorunlarından biriydi. Eğer işler onun istediği gibi gitmezse çevresine öfke saçıyordu. Ancak bir kişiye bu halini göstermiyordu. O da Beyefendi’ye… Ta ki Vartolu’nun teli atana kadar…

Beyefendi’ye bütün öfkesini gösteren Vartolu bu işten bir ceza alacak mı?

Vartolu’nun Salih olduğunu anlayan Saadet onun karşısına çıktı.

Vartolu’nun yıllar önce ayrılmak zorunda kaldığı Saadet şimdi karşısındaydı.

Saadet’in karşısında öldü sandığı içindeki çocuk Salih tekrar ortaya çıktı. Hala her şeye ve herkese öfkeliydi. Vartolu, geçmişte yaşadığı acıları anlatsa bileı bugün işlediği suçlarını telafi edemiyordu.

Kendi ailesine savaş açan Vartolu ilk dardebe yere inmişti. Yaptıkları, acıları, sevdikleri hepsi üstüne geliyordu. Sığınmak için annesini kaybettiği eve gitti. Annesine olan özlemini haykırdı.

Vartolu’nun abisi olduğunu öğrenen Yamaç ne yapacak?

Burası Suçlar Dünyası: Çukur
 
Çukur'da neler oluyor?
1 | 14

Çukur! Burası bir mahalleden çok daha fazlası burası suçlar dünyası!

İdris Koçovalı işlerini yürütmesi için oğlu Kahraman’ı seçmişti. Daha ufak oğlu Selim ise babasının işlerinden ne hoşlanıyor ne de yaşam tarzını benimsiyordu. Mahalleli İdris Koçovalı için gerekirse canını verir bunun için gözünü dahi kırpmazdı. Burada düzen de nizam da İdris Koçovalı’ydı! Tek ıslığı ile Çukur’u ayağa kaldırır tek sözü ile Çukur’u dağıtırdı.

İdris Koçovalı dürüst ve merttir. Uyuşturucu işi için kendisine gelen Vartolu’ya hayır demiş, mahallesini korumuştur.

Çukur’da önemli olan insanların kendilerini güvende hissetmeleri diyerek ona kapıyı göstermiştir.

Ancak Vartolu geride durmaz! Çukur’a girmeyi kafasına koymuştur. Ve İdris Koçovalı’nın kendisinden sonraki veliahtı, oğlu Kahraman’ı pusuda öldürtmüştür.

İdris Koçovalı bu acıya dayanamaz ve yoğun bakıma kaldırılır.

Şimdi Vartolu’nun Çukur’a gelmesi ile dağılan Koçovalı ailesinin tek ve son umudu Yamaç, sevdiği kadını, eşini, Sena’sını geride bırakarak Çukur’a geri dönecek ve büyük savaşı başlatacaktır!

 
Çukur'da neler oluyor?
2 | 14

Yamaç, Çukur’a geri dönmüştür! 10 yıl önce her şeyi geride bırakarak gittiği Çukur’da şimdi ailesini bir araya getirmek ve Çukur’a eski günlerini kazandırmak için bulunuyordur.

Babasını ziyaret ettiği sırada Vartolu’nu suikast girişimini engelleyen Yamaç giderek insanları kendine hayran bırakmaya başlamıştır. Yalnız bu durumdan içten içe şikayetçi olan biri vardır o da Selim’dir! 

Annesinin ve diğerlerinin ilgisinin Yamaç’ta olması onun hoşuna gitmiyordur! 

Yamaç bir yandan işleri yoluna koymaya çalışırken diğer yandan sevdiği kadın Sena’yı uzaktan uzağa sevmeye kollamaya devam ediyordur!

Vartolu, Paşa ve Selim’in iade-i ziyaretini karşılıksız bırakmayıp Çukur’a bir saldırı da daha bulunmuştur.

Ve bu olay Yamaç’ın işleri kontrol altına almasını sağlamıştır. 

Artık Çukur’da hiçbir kuş Yamaç Koçovalı’dan habersiz uçmayacaktır. Yamaç yaptığı planla Vartolu’nun canını ve malını öyle bir yakmıştır ki…

Artık Yamaç, Çukur’da herkesin saygısını ve sevgisini kazanmıştır.

Geriye Sena’ya ulaşmak kalmıştır. Ancak tam Sena’ya ulaştığı anda Vartolu’nun adamları ikisinin üzerine ateş açmıştır.

Şimdi Yamaç’ın öfkesini kontrol etmek hiç kolay olmayacaktır!

Vartolu’nun sırtındaki ‘Çukur’ dövmesi ise Vartolu’nun aslında kim? olduğu sorusunu sordurmuştur.

 
Çukur'da neler oluyor?
3 | 14

Yamaç Çukur’a barışı getirmek için ilk hamle olarak Vartolu ile görüşme ayarlamıştır. Bu arada günlerdir bekleyen cenazelerini kaldırmak içinde harekete geçmiştir. Abisi Kahraman’ı tüm Çukur uğurlamıştır. Sultan oğlunu toprağa vermiştir ancak henüz acısını yaşamamıştır. 

Cenazede Yamaç’ın yanına gelen Sena sevdiği adamın yanında yer almıştır. Sena’nın yanında olması Yamaç’ı daha da güçlü kılmıştır. 

Vartolu ile görüşen Yamaç ona Çukur’da değil de bir arka sokağı Dere’de imalathane kurmalarını söylemiştir. Korumalağını yapacaktır ancak uyuşturucu Çukur’a girerse anlaşma bitecek demiştir. Vartolu bu teklifi kabul etmiştir tek şartı kendisinin Çukur’da yaşayacak olmasıdır.

Yamaç’ın anlaşmayı sağlamış olması Emmi ve Paşa’yı şaşırtmıştır. Uyuşturucu işine girmiş olmaları hoşlarına gitmemiştir. Ancak asıl Yamaç onları şaşırtmış. Ve Koçovalılar’ın adı uyuşturucu ile anılmayacak diyerek Vartolu’nun uyuşturucu imalat ettiğini zannedeceğini ancak bu işin olmayacağını söylemiştir. Şimdi neler olacağı merak edilmektedir!

Yamaç içeride bir köstebeğin olduğuna emindir. Bunu Selim’le paylaşır. 

Ve İdris Koçovalı uyanır.

Artık Çukur’da yeni bir dönem başlayacaktır!

 
Çukur'da neler oluyor?
4 | 14

İdris Koçovalı’nın uyanmasıyla Çukur’da tüm dengeler değişmeye başladı!

Yamaç içerdeki hainin kim olduğunu bulmak için Aliço’ya ve Meke’ye emir vermiştir. Selim ise hırsına iyice yenik düşerek Çukur’a gelecek para akışına da zarar vermek için harekete geçmiş ve Vartolu’yu bu duruma el koyması için uyarmıştır.

İdris oğlu Kahraman’ın intikamını almak için Celasun’a Vartolu’yu vur emri verdirmiştir. Ancak son anda Yamaç’ın yetişmesi ile Celasun Vartolu’yu öldüremedi.

Yamaç bu olanlar karşısında tüm öfkesi ile İdris Koçovalı’nın karşısına geçti ve bu ölüm emrinin hesabını sordu. İdris sinirlense de Yamaç hiç alttan almadı silahı babasının eline vererek; “bu tetiği çektiğin gün buradan gideceğim ama o güne kadar benim işime karışma” diyerek son sözünü söyledi.

Vartolu’nu tüm adamlarını toplayarak Çukur’da şanını gösterecek bir geçiş töreni yaptı. Mahalleli bu duruma kayıtsız kalamadı. 

Yamaç ise sıcak para akışını sağlamak için Çukur’un adamı Doğukan’ın alacağını çözmeye gitti. Buradaki soluksuz izlediğimiz dövüş sahnesi aslında Yamaç Koçovalı’nın buz dağının görünen kısmının altında daha da fazlası olduğunu gösterdi. Parayı alıp Doğukan’ı kurtarsa da Vartolu’nun gizlice yaptığı planlardan habersizdi.

Hain planın ucunda Doğukan babasını öldürdüğünü sanıyordu. Yamaç ise onun polise teslim olması için ikna etti. Birlikte karakola doğru giderken Doğukan’ın birden direksiyonu kırmasıyla uçurumdan aşağı yuvarlandılar. Yamaç ölümün kıyısındayken bir anda giren geçmişteki görüntülerde mezuniyet töreninde yalnız olduğunu sanan Yamaç’ı uzaktan izleyen biri vardı o da İdris Koçovalı’ydı!

İdris koçovalı aslında hep Yamaç’ın yanındaydı!

 

 
Çukur'da neler oluyor?
5 | 14

Kaza sonrasında Yamaç ağır bir şekilde yaralanırken, Doğukan olay yerinde hayatını kaybeder.  Doğukan’ı kurtaramayan Yamaç büyük bir üzüntü yaşar. Selim ise Yamaç’ın başına gelenlerden ötürü çok korkar. Bir kardeşini daha kaybetmek istemez. Bu yüzden Vartolu’nun karşısına çıkar ve iş ortaklığını bitirir. Ancak bitirmesi kolay değildir. Onları yöneten bir gölge (Beyefendi), Selim’i tehdit eder. 

Yamaç  olaylar’ı İdris’e anlatır. Aralarında bir hain olduğunu söyler. Ancak İdris’in tepkisi serttir. Ekmeğini yiyen, ona baba diyen kimse böyle bir hainliği yapamaz. Yamaç’a tek bir şart koyar. Kanıtı olmadan kimseyi karşısına getirmeyecektir. Aliço’nun yardımıyla Yamaç içlerindeki hainin İsa olduğunu öğrenir. İsa’yı yakalayan Yamaç, onu babasının karşına çıkartır. Yamaç, İsa dışanda başka bir hain olduğundan da şüphelenir. Sorgu sırasında İsa’nın sözleri Yamaç’ın şüphelerini haklı çıkartır. Başka bir hain vardır. 

Bu sırada Vartolu’nun adamı Çiyan mahaledeki gençlere uyuşturucu dağıtır. Çocuklardan biri ölürken, diğerini Çiyan susması için bıçaklar. Ancak mahalleli Çiyan’ın yaptıklarını öğrenir. Olaya müdahale eden Yamaç, Çiyan’dan bıçakladığı gencin yerini öğrenir. Genci hemen hastaneye götüren Yamaç, Çukur halkı tarafından kabul görür. Onlar için Yamaç artık bir abi, bir babadır. 

Vartolu ise Çukur sakinlerinin güvenini kazanmaya başlar. Yavaş yavaş Vartolu, Çukurlu oluyordu. Selim şüpheleri kendinden uzaklaştırmak için Yamaç’a hainin Emmi ya da Paşa olabileceğini söyer.  Silah sevkiyatı sırasında yapılan baskında çatışma çıkar. Aliço, Yamaç’ın verdiği komutla birini vuracaktır. Aliço’nun hedefindeki kişi kim?

 

 
Çukur'da neler oluyor?
6 | 14

Yamaç, babası gibi gördüğü iki adamın Emmi ve Paşa’nın pusuda ölmesine izin vermeyip hayatlarını kurtarmıştır. 

Selim yüzünden ikisinden de şüphe etse de tam emin olana kadar bir hamle yapmayacaktır.

Selim gittikçe kendine güveniyor ipleri eline alıyor ve ortalığı karıştırmaya başlamıştır.

Yamaç bir yandan Çukur’un içindeki işleri yoluna koyup Vartolu ile soğuk savaşı sürdürürken bir yandan da Sena ile yaşamını yürütmeye çalışmaktadır. 

İki arada kalmıştır. 

Vartolu Çukur’un yeni lideri olmak için her şeyi hızlandırmıştır. Mahalledeki çocukların sünnetlerini gerçekleştirmek için mahalleliye maddi yardım yaparken bir yandan da mahalleyi karıştırıp kendisi çözerek huzuru sağlayan lider olma yolunda hareket etmektedir. 

Yalnız bilmediği şey Yamaç’ın Vartolu’nun ensesinde olduğu gerçeğidir.

Yamaç, Vatrolu’dan Doğukan’ın parasını istemiştir. Vartolu ise bunu bi kazanıma döndürmek için parayı mahalleye getirmiş ve mahalleyiye hediye etmiştir.

Yamaç o paranın yetimlerin hakkını söylemesi üzerine Vartolu parayı fırlatmıştır. Havaya saçılan paraları mahalleli toplamış getirip Yamaç’a uzatmıştır.

Vartolu bu durum karşısında dumur olmuştur. Bilmediği bir şey vardır o da burası Çukur’dur! Ve Çukur ailedir!

Yamaç, Aliço ve Meke’nin yardımları ile Vartolu’nun oyununu bozsa da… Celasun konusunda yanılmıştır. 

Hem de bu yanılmaya Sena’da bile isteye ortak olmuştur.

Mahalledeki silah deposunu soyan Celasun ve arkadaşları yakalanınca Koçovalılar’ın malını çalmanın cezası ya elinin kesilmesi ya da ölümdür.

Ancak Sena’nın isteği üzerine Yamaç’ta iç sesine kulak vererek Celasun’u bağışlamıştır. Tek bir şartla sol elini kullanmama şartı ile.

Celasun bu affı Vartolu’nun adamı olarak karşılayınca hem Sena hem de Yamaç neye uğradıklarını şaşırmış en büyük darbeyi yemişlerdir.

Vartolu’nun çocukluğuna dair en belirgin hatırası ve de sevgisi annesinden sonra Saadet’ti ve Saadet’i bulmuştu.

Henüz karşısına çıkmasa da onun Çukur’da olması Vartolu’yu mutlu etmişti. 

Tabii Koçovalılar’ın konağında olması bakalım geleceği nasıl değiştirecekti?

 
Çukur'da neler oluyor?
7 | 14

Yamaç bir yandan Çukur’daki işleri düzene sokmaya çalışırken bir yandan da Sena’ya yaşadıkları bu durumu açıklamaya çalışmaktaydı. Selim’in kirli oyunlarından haberi henüz olmasa da Vartolu’nun cezasını kesecekti. Ve bu an meselesiydi. Tek yapması gereken şey ise Vartolu’nun zaafını öğrenmekti. Bunun için Muhittin’den yardım istemişti.

Celasun’un Vartolu’ya çalışması hem Akşın’ı hem Meke’yi hem de Yamaç ve Sena’yı şoka uğratmıştı. Celasun’dan bu yaptığı yanlışın hesabını sormak için Meke karşısına dikildi. Uzun süre boyunca hafızalardan silinmeyecek olan ikilinin nefes kesen düellosu heyecanı doruklara ulaştırdı. Emmi ile Paşa peşindeki adamların farkına vardıklarında Yamaç’tan hesap sordular. Yamaç onları ikna edecek bir cevap verdi. Ancak durumun aslı öyle değildi. Öbür yandan Vartolu mahalleyi içten içe zehirlemeye insanları korkutmaya zorla işler yaptırmaya devam ediyordu. Yamaç’ın indirdiği büyük darbe sonucu parasız kalması bakalım durumu nasıl değiştirecekti? Sena’nın Yamaç’a hazırladığı romantik sürpriz #YaSen fanlarını ekran başını kilitledi. İdris’in yeniden ayağa kalkıp mahalleye gelmesi ve Vartolu’nun zaafının açığa çıkması ile Çukur’da neler değişecek?

 
 
 
Çukur'da neler oluyor?
8 | 14

Zaafı açığa çıkan Vartolu oldukça öfkeliydi! Hem içerideki haini bulmak istiyor hem de Koçovalı ailesini çökertme işlemlerini hızlandırmak istiyordu! 

Bunun için harekete geçti! Çukur’da yaşayan insanların hayatını tehdit etmeye başlayınca Yamaç herkesi koruyacağına dair Çukur’a söz verdi! Ancak merak ettiği bir şey vardı o da Çukur’un kendisini koruyup korumayacağını merak ediyordu?

Ancak Çukur bu sınavı başarı ile verdi. Çukur ahalisi arkadaşlarını ve birbirlerini korudu.

Yamaç’ın Emmi ve Paşa’dan şüphelendiğini Anlayan İdris Koçovalı çılgına döndü. Emmi ve Paşa’yı yanına çağıran İdris, Yamaç’a onların gözlerini dahi kırpmadan birbirleri için canlarını vereceğini gösterdi. Yamaç tüm yaşadıkların şoku ile ne yapacağını bilemedi.

Koçovalı kadınları arasında da sular durulmuyordu. Sultan evdeki hakimiyetini sarsan Sena’ya bir ders vermek için herkesin odasında arama yapmaya başladı ancak Sena bu duruma karşı oldukça dik durdu. Ve Sultan’ı susturdu.

Sultan bu yaşanılanlarla kalmayıp Sena’yı cezalandırmanın bir yolunu bulacaktı. Gidip yaşadıklarını İdris’e anlattı. İdris Koçovalı Sena’nın karakterini sevse de Yamaç’ın işlerini yaparken engellediğini fark edince ona yaptıkları işleri yakından göstermek istedi. Ve Sena Yamaç’ın Çukur’daki yüzünü görmüş oldu. Şimdi ne karar vereceği büyük merak konusu!

Selim ortalığı karıştırmaya devam ediyordu. Tombalacıdaki olaylar sonucunda Serdar tarafından İdris Koçovalı ve Vartolu rehin alındı! Babasını kurtarmaya giderken Yamaç’a bir büyük darbede yine Selim’den geldi! Selim, Sena’yı kaçırmıştı.

Olanlar karşısında Yamaç çılgına döndü! Yamaç şimdi ne yapacak?

 
Çukur'da neler oluyor?
9 | 14

Artık Çukur’da hiçbir şey eskisi gibi değildir.

Yamaç resmen çıldırmıştır. Hem sevdiği kadın Sena hem de babası Serdar’ın elindedir. Yamaç şimdi herkesin cezasını kesecektir!

Serdar, Yamaç’ın delirmiş halini gördükçe korkmaya başlamış ne yapacağını şaşırmıştır!

Selim’in ortalarda olmaması Yamaç’ın sinirlerini bozmuş belki de ilk defa ondan şüphelenmesini sağlamıştır. Selim’i koklayarak “Sen de bir koku var ama tam çıkaramıyorum” dediği anlar da Selim’i açığa çıkıp çıkmayacağının korkusu sarmıştır. Öbür yanda yanına Aliço’yu alarak birbir Sedar’ın mekanlarını depolarını evini ve ailesini bulan Yamaç kendisinden korkulduğu kadar olduğunu göstermiştir. Serdar’ın neyi varsa bulup ardından havaya uçurmaktadırç

Serdar korkuyla babasını gibi gördüğü Feyyaz’ın yanına giderek yardım ister. Ancak raconu çiğnemiş ve İdris’le Yamaç’ın eşini kaçırmış olmasından dolayıo Feyyaz, Serdar’a yardımcı olmaz gönderir. Serdar yalnız ve korku dolu olmasından dolayı saldırmaya çalışmaktadır ancak yaptıkları Yamaç’a işlemez karşısındaki bu delirmiş adamla ne yapacağını bilemeyen Serdar beklemektedir.

Öbür tarafta Vartolu ve Selim işleri batırdıklarından dolayı Beyefendi’yi devreye sokmak isterler. Devreye giren Beyfendi’nin ise aslında Baykal olduğu açığa çıkar. Tabi bu gerçeği henüz kimse bilmiyordur.

Yamaç, babasını ve Sena’yı Serdar’ın elinden kurtarır ve eve getirir. Sultan’ın Sena’ya sarılması ve birlikte ağlamaları izleyen herkesin göz yaşlarının akmasına sebep oldu. 

Vartolu da annesinin mezarına gider ve babası İdris’e içten içe beslediği sevgi duygusunu görürüz.

Karanlığın ardında temiz bir kalbi vardır aslında Vartolu’nun.

Yamaç ise hala sakinleşememiştir. Serdar’ı ortadan kaldırmak için yeminlidir.

Ve Serdar’ı köşeye sıkıştırmış tam vuracakken bi’ anda Sena’nın gelmesiyle her şey karışır.

Silahtan çıkan kurşun birini vurmuştur! Ama vurulan kimdir?

 
Çukur'da neler oluyor?
10 | 14

Silahlardan çıkan kurşunlar Yamaç ve Serdar’a isabet eder. Yamaç ensesinden yaralanırken, Serdar karnından yaralanır.

Vartolu, Serdar’ın adamlarının İdris’in evini bastığını görür.  Saadet’i kurtarmak için Koçavalılar’ın evine yardıma gelen Vartolu, Sultan’ın da hayatını kurtarır.

Karaca’nın yaralandığını öğrenen Selim deliye döner. Serdar’ın kendisini aramasıyla yerini öğrenir. Kızına yapılanları affedemeyen Selim, Serdar’ı  boğarak öldürür. Serdar’ın sonu Selim’in elinden olur.

Olanlardan sonra Sultan korkularını Sena’yla paylaşır. Aralarında duygusal bir konuşma gerçekleşir. İlk defa Sultan acılarını Sena’ya gösterir. Bu konuşmanın sonunda Sultan, Sena’ya bir karar vermesini söyler. 

Vartolu’nun ailesini kurtardığını öğrenen Yamaç’ın kafası karmıştır. Vartolu neden onlara yardım etmiştir. Bu sorusunun cavabını almak için Vartolu’nun yanına gider. Aralarındaki konuşma sırasında Yamaç’ın sen kimsin sözü Vartolu’yu köşeye sıkıştırmıştır.

Karaca’nın durumunu uzaktan takip eden Celasun, Akşın’a “Ben kötü biri değilim, bir gün anlayacaksın” dedi, ikili sarıldığı anda ise Nedret’e yakalandı.

Aliço’ya çok benzeyen biri Feyyaz’ın oğlu Oğuz’u öldürdü. Feyyaz öfkeden kudurarak Aliço’yu kaçırdı. Durumdan haberdar olan Yamaç, tüm mahalleliyi alarak Aliço’yu kurtarmaya gitti. Yamaç, Aliço’nun yapmadığına inandırmaya çalışırken Feyyaz’ın öfkesiyle kaşılaşır. 

Büyük buluşma gerçekleşti. Vartolu, Sadiş’iyle buluştu. Ancak Vartolu buluşmada yüzünü göstermemesi Saadet’in kafasındaki soru işaretlerini iyice arttı.

Sena olan bitene daha fazla dayanamayarak Yamaç’a eski evlerine dönmeye karar verdiğini söyledi. Yamaç’ın da gelmesini istiyordu. Ondan bir karar vermesini istedi. Yamaç’ın Çukur’a ve ailesine bağlılığı daha ağır bastı ve Sena’ya gitmek yerine babasının yanına meyhaneye gitti. Yamaç’ı sabırsızlıkla bekleyen Sena büyük bir hayal kırıklığı yaşar. Kapıyı açtığında bavulları oradaydı. Yamaç’ın Çukur’u seçtiğini anlamıştı.

Yamaç, babasının Emmi ve Paşa’ya yaptığı bağlılık sınavının aynısını Selim’e yaptı. Yamaç silahı önce kendi kafasına dayayarak tetiği çekti.  Silah ateş almayınca aynısının Selim’in de yapmasını istedi. Tereddüt eden Selim  çaresiz olduğunu görünce silahı kafasına dayadı. Peki Selim, Yamaç’ın bu zor sınavını geçebilecek mi? 

 
Çukur'da neler oluyor?
11 | 14

Sena’nın evi terk edişi Yamaç’ın kolunu kanadını kırmıştı. Çukur’da Kumburgazlı Serdar’dan sonra parasal sıkıntılar da baş göstermeye başlamıştı.

Meke’nin de Vartolu’nun elinde rehin tutulmasıyla Yamaç her köşeden tutulmuş gibiydi.

Selim’in güven testini şimdilik aralarındaki şüpheyi ortadan kaldırmıştı.

Hiçbir sırrın gizli kalmayacağı aşikardı, İdris’e gelen gizemli mektupta Mihriban’dan bir oğlu olduğu gerçeği söylenmiş oldu.

Hem bir zamanlar sevdiği kadının ölümünü hem de ondan bir oğlu olduğunu öğrenen İdris, oğluna ulaşmak için harekete geçecek mi?

Vartolu tüm bu karanlığın içerisinde kendine, kendi deyimi ile çiçekler çizmeye başlamış ve Sadiş’le aşkın kıvılcımlarını yakalamıştı. Bu masum aşkı kirletmekten korkan Vartolu ne gidebiliyordu ne de kalabiliyordu. Aynı şekilde Sadiş de Vartolu’ya git dese de kalmasını istiyordu.

Karaca’nın kendisi için hayatını tehlikeye atması ile ona karşı sevgi gösteren Celasun’u Akşın gördü. Ve Karaca’nın ihanetiyle yıkıldı.

Selim ve Vartolu’nun işleri karıştırması nedeniyle oyuna dahil olan Baykal belki de ilk defa Çukur tam anlamıyla fethetmişti! İdris Koçovalı’ya ait tapular şimdi onlar elindeydi! 

Karşısındaki masada hem Baykal hem Vartolu hem de Selim olan Yamaç’ın işi giderek zorlaşıyor!

 
Çukur'da neler oluyor?
12 | 14

Yamaç’ın her cepheden etrafı sarılmıştı. Aynı zamanda Sena’nın boşanma kararıyla da tam anlamıyla sarsılmıştı.

Yamaç paralarında kaptırılması üzerine içlerinden birinin ya Emmi’nin ya Paşa’nın ya da Selim’in hain olduğundan emindir bunun için Aliço’nun yardımını istemiştir. Aliço’ya, İsa’yı bulduğu gibi hangisi hainse onu ortaya çıkarmasını istemiştir.

Bu sırada Vartolu ve Selim’de Beyefendi Baykal tarafından köşeye sıkışmışlardır. Hem ona hizmet ediyor hem de tüm iplerin Baykal’ın elinde olmasından rahatsız oluyorlardır. Baykal’ın Vartolu’yu tehdit etmesi üzerine Sadettin, Sadiş’in hayatının tehlikeye girmesinden korkarak ondan ayrılma kararı aldı. Hayatında başka biri olduğunu söyledi. Ancak bu durum ikisinde yüreğine kor gibi düştü.

Şimdi tapuları alan Münir’in bulunmasındaydı sıra. Münir’in ortadan kaybolduğu sırada pavyonda Yıldız’a denk gelince. Hemen Yıldız bu haberi Sena’ya ulaştırdı. Sena ise pavyona giderek Münir ağzından laf alıp Yamaç’ı zor durumdan kurtarmak istedi. Ancak Sena, pavyona girer girmez Çukur’un adamları anında haber uçurdu.

Ve Sena’yı oradan çıkardılar. Yamaç Sena’nın pavyona girdiğini öğrenince deliye döndü. Ve hesap sormaya gittiğinde karşısında dimdik güçlü bir Sena gördü.

Yamaç’a belki de o zamana kadar farketmediği tüm gerçekleri birbir suratına vurmuştu Sena.

Ve masada 3 kişi olduğunu ve birinin Beyefendi olduğunu öğrendiğini söyledi.

Yamaç şimdi kendine Beyefendi diyen bu adamın peşindeydi!

O sırada Münir’i ele geçirmeye çalışsa da Baykal – Vartolu ve Selim üçlüsü.

Feyyaz’ın yardımıyla Münir’i Yamaç ele geçirdi. 

Ve Yamaç, Baykal’ın karşısına geçerek Beyefendi’nin kim olduğunu sordu.

Aynı zamanda geçmişin sırrı ortaya çıkınca İdris, Mihriban’dan olan oğlunu bulma peşindeydi. Ancak Sultan ve Paşa bunu engellemeye çalışıyordu.

Ne kadar engellemeye çalışsalar da gerçekler bir bir İdris’in önüne geliyordu.

Çukur’da çember giderek daralıyor!

 
Çukur'da neler oluyor?
13 | 14

Artık dengeler değişiyordu!

Yamaç, Feyyaz’ın yardımıyla Münir’i ele geçirmiş Beyefendi’nin kim olduğunu öğrenmesine ramak kalmıştı.

Yamaç, Beyefendi’nin kim olduğunu öğrenmek için bilgisinin olabileceğini düşünden Baykal’ın yanına gitti. Ona Beyefendi’nin kim olduğunu biliyor musun diye sordu. Yamaç’ın yanına kadar gitmiş olması Baykal’ı rahatsız etmişti.

Ancak Baykal, iyi bir planla Münir’i Vartolu’ya kaçırttı. Feyyaz gerçekleri öğrenmişti.

Münir’e ait dükkanı üzerine geçiren Vartolu, onu öldürerek aynı zamanda Celasun’a hem ders hem de göz dağı verdi.

Feyyaz, Yamaç’ın yanına giderek Beyefendi’nin kim olduğunu söyleyecekti ki Baykal müdahele ederek keskin nişancı yardımıyla Feyyaz’ı öldürdü.

Yamaç hem Feyyaz’ı kaybetmiş hem de tüm cephelerinde sarılmış olmanın rahatsızlığı içerisindeydi.

Vartolu’nun Koçovalı konağına gelmesi ile Saadet, artık Salih’in Vartolu olduğunu biliyordu.

Bu gerçek Saadet’i yıkmıştı. Çukur’un baş düşmanının çocuk aşkı, sevdiği adam Salih olması gerçeği Saadet’i yerle bir etmişti.

 Yamaç, Çukur’daki düzeni korumaya çalışırken bir yandan da Sena ile sarsılan ilişkisini istemese de kaybetmemek için elinden geleni yapıyordu.

Sena ise bir türlü Çukur’dan ayrılamıyordu. Dertlerine derman olmaya gidiyordu.

Vartolu tapuları İdris’e teslim etmek için Koçovalı ile karşı karşıya geldi.

İdris’e tapuları vermesi için tek bir şartı olduğunu söyledi o da kendisine bir masal anlatmasıydı.

Bu istek karşısında İdris Koçovalı şaşırsa da masalı anlatmaya başladı.

Vartolu’nun yüreği yangın yeriydi. Ancak hiçbir şey belli etmemeye çalışıyordu. Tapuları İdris Koçovalı’ya verdi sadece bir tanesi hariç. O da çocukluğunun geçtiği evdi.

Yamaç, Vartolu’nun o evi aldığını öğrenince Sadettin’in karşısına dikildi ve onun açığını bulacağını söyledi!

Çukur’da gerçekler daha fazla gizli kalabilecek mi?

 
Çukur'da neler oluyor?
14 | 14

Yamaç gerçeklerin ensesindeydi.

Kasım’ı gizlice ele geçirmiş ve tüm bu olanları çözmesine ramak kalmıştı.

Bir yandan çocukluk aşkı salih’in Vartolu Sadrettin olduğunu öğrenen Saadet ne yapacağını bilemez haldeydi. Kendini Sena’nın kollarına bırakarak bütün bu olanlarla nasıl baş edeceğinin yolunu arıyordu.

Yamaç, Paşa’nın sakladığı sırrı görmüş ancak çözümleyememişti sadece Paşa’nın kendisine zarar vermesinden korkuyordu. Ve onu sorguluyordu. Geçmişin altındaki sır perdesini kaldırmak gerçeklere ulaşmak istiyordu.

Bir yandan tapuları İdris’e geri vermesinden dolayı Baykal’la savaşan Vartolu bir yandan da nerede olduğunu bilmediği Kasım’ı bulmaya geçmişin intikamını almak istiyordu.

Saadet ne yapacağını bilemiyordu ve Salih’le yüzleşmeye gitti. Kimliği açığa çıkan Vartolu, Sadiş’in karşısında hem o saf Salih’i hem de yılların kendisinden intikamla yarattığı karanlık Sadettin duruyordu.

Sadettin, ne olursa olsun geçmişin hesabını kapatacağın söylediğinde Sadiş artık Koçovalı ailesinin karşısında bulunan bu adamın sevdiği adamla hem yakın hem de bu denli uzak olması gerçeği ile karşı karşıya kaldı.

Yamaç, Paşa’dan ve Sadiş’ten öğrendiği bilgiler doğrultusunda kendisini dumur olmuş bir şekilde Kasım’ın yani Salih’in üvey babasının karşısında buldu.

Kasım, ona Salih’in annesinin Mihriban olduğunu söylemesi ile Yamaç, eksik kalan tüm parçaları birbir tamamlamıştır.

Ve bu gerçek onu yıkıp geçmiştir. Ezeli düşmanı, Kahraman abisinin katili, Çukur’un baş düşmanı Vartolu bildiği adam babası İdris Koçovalı’nın öz be öz oğlu, Yamaç’ın abisidir.

Bu gerçek karşısında dağılan Yamaç, ve Sadiş’le karşılaşıp hem çocukluğu yıkılan hem sakladığı gerçekler ortaya dökülen Vartolu karşı karşıyadır.

Vartolu annesinin vurulduğu her şeyin mahvolduğu o evde yerde sızmış, Yamaç ise bu gerçek karşısında daha fazla güçlü duramamış ve yıkılmış!

İşte hepimizin yüreğini kasıp kavuran o anlara imzasını atmıştır!

Show Tv

error: Korunan İçerik!