tds_thumb_td_300x0
Halka 9. Bölüm | Yeni Soluk!

 

Gittikçe kıymeti bilinmeye başlanan yeni yerli ama yerli oluşuna bi hayli şaşırdığımız dizimiz Halka, dün, nefes kesen bir bölümle ekranlara geldi!

Bu durum sadece bana mı böyle geliyor bilmiyorum ama bence Halka, gittikçe güzelleşiyor, daha sağlam ve heyecanlı bir hal almaya başlıyor. Daha yalnızca 9 bölümlük bir ekran serüveni olan dizi, şimdiden efsaneler arasına adını altın harflerle yazdırmayı başardı. Akıl almaz senaryosu, güzel kadrosu, çekimleri, müzikleri, replikleri.. Bütün detayları insanı büyüleyen dizinin, yayınlanan her bölümünün ardından ağızlarımız açık kalıyor, günden güne daha çok insan dizinin kalitesi karşısında önünü ilikliyor. Şimdi gelelim son bölümü incelemeye..

Bildiğiniz üzere Halka, klişelerden biraz uzak, daha farklı, kendi tarzında bir yolda ilerliyor. Dolayısıyla başka dizilerde onlarca bölüm sürecek mevzuların Halka’da ortaya sunulup konuşulması yalnızca birkaç dakika. Neyden bahsediyorum, Cihangir‘in itirafından.”terziyi vuran bendim” Daha bölümün en başlarında ağzımdan ilk “oha” tepkisi çıkmıştı anlayacağınız. Henüz ilerleyen dakikalarda başımıza neler geleceğini bilmeden tabi : )

Cihangir’in Kaan’dan bir şey saklamamak istemesi ve bu zamana kadar “sır” olarak görülen ve her şeyin merkezinde sayılabilecek o konuyu anlatıp, bir kısmını da olsa açıklığa kavuşturması güzeldi.

Terzi ve Bahar sahnesine geçmek istiyorum ama burada dikkatimi çeken bir konudan bahsedeceğim önce. Bahar Berkes başarılı ve eğitimli bir komiser, iyi bir polis. Ama ne hikmetse kritik durumlarda yeteri kadar soğukkanlı olamıyor ve “bana göre” yapmaması gereken ya da ondan pek beklemediğimiz tepkiler verebiliyor. Daha önce de rastlamıştım ama güncel bölümden söz edecek olursam, örneğin telefondan Terzi’nin fotoğrafları geldiğinde adama attığı bakış, durumunu çok aleni bi ele vermeydi bana göre. Elbette o da insan, ve eli ayağına dolaşmadı sonuçta ama bakışlarındaki şaşkınlık ve tedirginliği hiç yansıtmasa daha doğru olabilirdi.

Bunun dışında, sahneler o kadaaaar güzeldi ki! Gerçekten ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Bu konuda çok coşkuluyum. Kaan‘ın o korkusu, telaşı, aralarında geçen konuşmalar ve bakışmalar. Kaan Yıldırım inanılmaz iyi ve doğal oynamış bütün o sahneleri, duygular çok güzel geçmiş bize. Bahar‘a ne kadar değer verdiği, onu ne denli önemsediğini tekrar görmüş olduk. Ve artık ortada ne gizli ne yavaş bir şey kalmadı, açıkça itiraf etmiş kadar oldu ikisi de duygularını. Bahar, Kaan’a göre biraz daha geri duruyor olsa da… Ayrıca yeri gelmişken, Kaan’ın hissettiklerini Bahar’a dürüstçe söylerkenki hallerini izlemek keyifliydi. O anlarda gülümsemeyen var mıdır bilmiyorum, çocuk gibi, liseli aşıklar gibiydi. Hem utangaç, hem heyecanlı, hem de çok mutlu!

Ben biraz daha bekleriz diye düşünüyordum her iki çift için de ancak aksiyon artıp olaylar büyüdükçe beklemeye vakit kalmadı! Bunca hengamenin ortasında sık sık bir araya gelen çiftlerimiz mecburen hızlanıyor : ) Zaten izleyici için sorun var mı, asla. Herkesin canına minnet. Ben de senaryomuza koşulsuz güvendiğimden, içim şimdilik rahat diyebilirim. Ama, ne zaman ki denge bozulur, olaylar haddinden fazla durulur, aşkın ölçüsü kaçar ve tadı bozulursa, o zaman isyanım başlar. Hiç dayanamam böyle pürüzlere valla, çok üzülürüm. Halka gibi bir işten bahsediyoruz çünkü, inanın çok yazık olur.

Diziyi yalnızca aşk tarafı için izleyen var mı bilmiyorum ama varsa da üzgünüm. Halka’nın temelinde bence herkesin de ilgisini fazlaca çeken bu “gizem” ve aksiyon var. İnsanlar, kafası karıştığı için, düşündürdüğü için, zor anlaşıldığı hatta bazen anlaşılamadığı için seviyor diziyi genelde.

Babam hırsızı yakalasın mı Müjde?

Bu sahne çok hoşuma gitti, bu çifte düşkün olmamama ve Cihangir’e bireysel olarak bayılmamama rağmen. Zaten daha önce söylediğim gibi, onun beni en çok tarafı Kaan’la olan durumları. Her neyse, efsane olaya dönecek olursaak, ben ilk başta Müjde, Cihangir ve Kaan’la işbirliği yaptı sandım. Kuzu da olaydan habersiz diye düşünerek. Gençler babaları için anlaşmıştır, Cihangir bu olayı kendini kanıtlamak için kullanıp Vekilharç’la görüşür, Müjde de paraların bi kısmını alıp babasına götürür. Ama harika bir ters köşeyle karşılaştık. Ciddi anlamda mükemmel bir histi o sahnelere şahit olmak. Bir kez daha “iyi ki” dedim Halka için : )

İlhan’a gerçekten yorum yapmak istemiyorum ama gerçekten çok sinir bozucu, zekası düşük ve itici biri. Sesi, konuşma tarzı ayrı, yaptıkları ayrı çıldırtıyor beni. Onun dışında, şu anda ortada bi belirsizlik var. Birden fazla otorite ve makam karmaşası da söz konusu. Kim kimle çalışıyor, kim kimden emir alıyor, herkes neyi uyguluyor veya neye karşı çıkıyor? Beyinlerimiz bi süre daha yanacak anlaşılan Çağatay, İskender, İlhan, Vekilharç, Hümeyra, Cengizhan, Cihangir, Kaan, ve tabii ki Müjde’yle. Bu saatten sonra geri dönüş yok, beklemedeyiz. Halka’dayız, izleyip göreceğiz.

Zannediyorum bölümün final anları hakkında fazla söze gerek yok. Konuşmaya kalksak da çok uzar zaten, malum arkası dopdolu bir sahneydi çünkü. Tıpkı atladığım diğer pek çok yer gibi. Bunu yapıyorum çünkü, Halka hemen hemen her dakikası dolu olan, çok şey barındıran, neredeyse hiç boş yapmayan bir dizi. Bunların üzerine her hafta her an için konuşsak, nefes almaya zamanımız kalmaz. Dolayısıyla, diğerlerinin önemini ve güzelliğini de asla gözardı etmeden, en kayda değerler arasından birkaç kısım seçip onlar üzerinden ilerlemeye çalışıyorum. 

Cihangir ve Kaan “Halka’ya hoşgeldiniz“i duydu, övgüleri de toplayıp aldılar. Bileklerinin hakkıyla.

Bakalım bundan sonra bizi neler bekliyor!

 

Haftaya görüşmek dileğiyle, sevgilerle..

Halka 5. Bölüm | Kara Kedi!

Gizem severlerin yeni favorisi Halka yine güzel bir bölümü geride bıraktı! Bölüme Müjde’nin mekana girişiyle başladık. Babasının öldürülme riski varken nasıl öyle rahat davrandı, ölü olup olmadığı belirsiz bedeni yerde yatarken nasıl soğukkanlı kalabildi anlayamamış olsam da, sonuç olarak babasını alıp götürmeyi başardı. Yani İskender, beklediğimiz gibi kurtulmuş oldu.

“Babam ölseydi ikimiz de ölürdük İlhan amca!”

Müjde babasını götüreceği anda Cihangir’i muhattap almış ve o da “tamam istediğin gibi olsun” diye yanıtlamıştı. Babası da adamlara “çünkü Cihangir öyle istiyor” diyerek onay vermişti ki bu daha sonra yeniden görüşeceklerinin işaretiydi. Öyle de oldu.

Cihangir’le babası arasındaki gerilim hala sürüyor. Babasının bilmediği, açıklayamadığı üstleri hakkında endişeli olan Cihangir bu bölüm ona “Neden, patronların mı kızar?” diyerek tekrar laf etti.

Babasının yaralı halinde adamları katı şekilde yönetmesiyle dikkat çeken Müjde, “Kızın ağlamayacak baba” diye kendine söz verirken, Cihangir’in doktoruyla ve terziyle ayarladığı buluşmada pes etmeyeceğini göstererek bu sözü tutacağını belli etti. Müjde deli midir korkusuz mu bilmiyorum ama yaptıkları cidden gittikçe tuhaf bir hal almaya başladı.

Biz Halka’nın başının Hümeyra olduğunu sanarken, bu bölüm asıl ismin, halihazırda akli dengesi kayıp olan “Cengizhan” olduğu ortaya çıktı. Hümeyra “Hayatımı mahvettin!” diyip boğazına yapıştığı beyefendinin yerini almış bir şekilde ve işleri kendi istediği şekilde yönetiyor, planları her zaman tutmasa da. Özel kata çıkarken kullandığı, dizinin de simgelerinden biri olan ANAHTAR’ı görmek de çok güzeldi.

Aksiyonun yanı sıra işin komedi kısmına ufak bir bakacak olursam, Kaan’ın Adem’e tepkileri her zaman iş görüyor. Bu bölüm “Ademcim ne istiyorsun, neden sana bir şey anlatmak çok zor?” replikleriyle gördük.

Kaan’ın Bahar’dan yardım istemesi ve birlikte hareket etmeleri her zamanki gibi çok hoşuma gitti bu bölümde de. İşler çok keyifli bir hal almaya başlıyor çünkü. Karşılıklı fedakarlıklar, iletişimlerinin güçlenmesi.. Bunlar hep kalbimde çiçek açtırıyor : )

“Durumundan haberdar et beni, nerede olduğunu bileyim”

******************************************************************************************

Cihangir’le kader kardeşi oldunuz siz, demişti annesi Kaan’a. Haklıydı. İkisinin bu saatten sonra ayrılmak gibi bir şansı yok. Her yerde, her olayda, her kişiye karşı birlik o zaman zorundalar.

Benim için bölümün şaşırtan bir tarafı da vardı. Müjde’nin yaptığı anlaşma sonucu Kaan’ın, Cihangir ve onun üstüne kalacak cinayet suçundan kurtulmaları, hem de İskender’i hastaneden kaçırarak. Gerçi o ara baş destekçi Bahar bayıltıldı ama umarım bu fark edilip başına bela açılmaz. Kadın polis sonuçta, bu ara çok farklı şeylerle uğraşmak zorunda kalsa da mesleğini kaybetmesini istemeyiz. Sonradan hainliğini gördüğümüz Altan müdür yüzünden zaten daha önce açığa alınmış, bu yüzden seyircinin keyfi kaçmıştı.

Lafı geçmişken fikrimi paylaşayım; Halka’nın çökertilmesinde, çözülmesinde Cemal’in en büyük destekçisi Bahar olacak ve Cihangir bir şekilde cezasını çekip sonra aklanacak.

Kaan’ın onu sürekli koruma içgüdüsünde olduğunu, ona zarar gelmesini istemediğini zaten sık sık görüyoruz. Hatta bildiğimiz kadarıyla şimdilik Kaan, Cihangir’i, Cihangir’in onu sevdiğinden daha çok seviyor. İkilinin arasındaki “kardeşlik” çok güzel ilerleyecek. Basit bir konuda konuşurlarken bile fikir birliğine varmaları, birbirlerini desteklemeleri çok hoşuma gidiyor.

Zaten bu ikiliyi, hatta dörtlüyü sevmeyen yoktur ha? Hikayenin sonunda bu insanları ya çok güzel bi arkadaş grubu ya da iki güzel çift olarak bi masada oturup gülüşürken uğurlarız diye düşünüyorum. O kadar olay atlatılıp her şey bittikten sonra imrenilecek bir dostluk çıkar ortaya.

Tabi Halka’nın bizim için çok daha heyecanlı planları yoksa!

 

error: Korunan İçerik!