tds_thumb_td_300x0
Sherlock’ta Favori 15 Sahnemiz!

5.sezonunu beklerken gözümüzün yollarda kaldığı, büyük hasretler çektiğimiz dizimiz Sherlock’un yönetmeni ve senaristinden gün geçtikçe kötü haberleri almaya devam ediyoruz. “Altı üstü bir sezon çekeceksiniz kardeşim, ne diye bu kadar bekletiyorsunuz?” diye isyan etmekten kendimizi de geri alamıyoruz tabi. 5. sezonu hala ümitle ve sabırla bekleyen siz okuyucularımıza kısa bir özlem gidermek için bu yazımda Sherlock’un en sevdiğimiz, etkisinden günlerce çıkamadığımız 15 sahnesini ele alacağım.

‘Bir mucize daha, Sherlock, benim için ölme. Sadece benim için, yapabilir misin?’

1.) John’un Sherlock’u ölü sandığı ve mezarının başına geçip konuşması. John’un çaresizliğini iliklerine kadar hissettirdiği bu sahnede Sherlock’tan sadece bir mucize olarak ölü olmamasını istemesi, konuşurken sesinin titreyişi, kendine engel olamayışı… Tamamen gözyaşlarınızı durduramayacağınız bir sahne.

2.) Sherlock’un, içinde istediği fotoğraflar bulunan Irene’in telefonunun şifresini çözdüğü sahne… Efsanelerden biri. Irene’nin Sherlock’a bir duygusal bağ beslediğini Sherlock’un anlaması ve şifreyi bulması harika bir detaydı. ‘Sherlock’a kilitlendim.’ Ah Irene’ciğim, biz de öyle.

‘Güle güle John…’

3.) İzlerken hepimizin nefesini kesen, başrol olduğu için ölmeyeceğini düşünsek de yürekleri ağza getiren sahne. Atlamadan hemen önce John’la konuşmaları da sahneyi duygusal yapan unsurlardan biri.

4.) Sherlock’un düğün konuşması… Her ne kadar soğuk bi insan gibi gözükse de Sherlock’un hazırladığı konuşma ilk saçmalaması ve sonradan duygusala bağlaması yönünden çok güzeldi. John’un kalkıp ona sarıldığı sahnede hepinizin gözlerinin dolduğunu biliyorum!

5.) John’un Sherlock’u karşısında gördüğü an! John Sherlock’u ölü bildiği için ee doğal olarak 2 sene boyunca da tek bir mesaj bile bırakmadığı için karşısına çıkıp yaşadığını öğrenince çok sinirlendi. Tek istediği yaşadığını belirten bir mesaj, bir nottu. O an Sherlock’u bencillikle suçlayıp o 2 yılın acısını fena halde çıkarttı diyebiliriz! 😀 Benim için izlemesi keyifli bir sahneydi.

6.) Kardeşler… Her ne kadar takıntılı bir psikopat olduğunu düşünsek de Eurus ve Sherlock’un karşılıklı keman çalması çok güzeldi. Sadece ilgi istediği ve göremediği için bunca oyuna kalkışan bu kızı Sherlock’un yanında böylesine sakin ve huzurlu görmek şaşırtıcıydı.

‘- Benim adımı bile bilmiyorsun. + Mary Watson sana yetmez mi? – Evet, tanrım evet! +O zaman benim için de yeterli. ‘

7.) Mary’nin John’a geçmişiyle ilgili söylediği tonla yalandan sonra, John’un onu affetmesi kısa sürdü. Çünkü onu seviyordu. Bu yeterli bir sebepti.

8.) Mary’nin Sherlock’u vurduğu sahne… Evet hepimiz burada ona kızdık ama sonradan nedenlerini anlayınca affetmiş olabiliriz. Bu sahnede Sherlock’un vurulduktan sonra ölmemesi için nasıl düşmesi gerektiği ile ilgili zihin sarayında Molly ile beraber düşünmesi… Harikaydı!

9.) Ameliyattayken gördüğü rüyada Moriarty’nin ona John’un tehlikede olduğundan bahsetmesi ve Sherlock’un kalp ritminin normale dönmesi! Bu nasıl güzel bir ayrıntıydı? Sherlock’un zaafının ve hassas noktasının John olduğu gözler örüne serilmişti.

‘Sherlock aslında bir kız ismi.’

10.) Sherlock ve John’un helikopter önünde vedalaştığı sahne… Çok tatlı değil miydi?

11.) Mary’nin ölümünün ardından duygusal çöküş yaşayan John’a Sherlock’tan destek…

12.) Sarhoşken ‘Who Am I’ oynadıkları sahne çok tatlı değil miydi? Sherlock’un üzerinde kendi adı var ve o kişiyi tahmin etmeye çalışıyor. John’a sorduğu ‘insan mıyım’ sorusundan sonra John’un ‘bazen’ demesi çok güzel bir göndermeydi. 😀

‘Ben Sherlock Holmes’üm. Tabi ki şapkamı takacağım.’

13.) Uzun bi aradan sonra gazetecilerin karşısına çıkmaya hazırlanan Sherlock ve ikonik sözü. Herkes onu bu garip dedektif şapkasıyla ve uzun kabanıyla tanıyor tabi ki! Sherlock’un olmazsa olmazlarından.

‘Benim arkadaşlarım yok. Sadece bir tane var.’

14.) Sherlock’un o tüm saçmalamalarını, garipliklerini, kahrını, çilesini her şeyini bu dünyada çekebilen sadece bir insan var. O da John Watson. Sherlock ta bunu çok iyi biliyor. Onun arkadaşları yok, sadece bir arkadaşı var. :’)

‘Bu… mükemmeldi.’

15.) Son olarak, her şeyin başladığı gün. İlk tanıştıklarında Sherlock’un ilk görüşte John hakkında her şeyi çıkarımlarıyla bilmesi John’u hayli şaşırtmıştı. Takside giderlerken bunu nasıl yaptığını sormuştu. Sherlock ta bizim bayıldığımız o muhteşem hızlı konuşmasıyla bir bir anlatmıştı. John’un Sherlock’tan ilk etkilendiği sahne diyebiliriz. 🙂

bonus! aşırı cool bi sahneydi dimi? 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!