Son ve süren projesi olan Avlu dizisinin Kudret’i olan usta oyunculardan Nursel Köse ile gerçekleştirdiğimiz tatlı röportaj sizlerle! Bu güzel sohbeti sakın kaçırmayın!
Bu güzel sohbet için Nursel Köse’ye tekrar sonsuz teşekkür ve sevgilerimizi yolluyoruz!
1-) Öncelikle bizi kırmayıp dönüş yaptığınız için sonsuz teşekkürler. Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Hayatımı yazsam roman olurdu diye düşündüğümden “Soytarı Özgürlüğü” /Destek Yayınları/ kitabımı yazdım ve tüm benle ilgili soruların cevabı orada😉
2-) Bu sektöre nasıl girdiniz ve oyuncu olmak size ne ifade ediyor?
İşim aynı zamanda hobim. Mesleğimi heyecan ve severek yapıyorum.. Sevdiğiniz meslekte çalışmak mutlu eder, başarı kaçınılmaz..
3-) Son ve süren projeniz Avlu. Elinize senaryo geçince Kudret karakteri için ne düşündünüz?
En ilk Kudret karakteri beni heyecanlandırdı. Zor ve zalim bir kişilik… Bana çok yabancıydı.. Role çalışmak için çok zamanım oldu. Kudret’in ruhuna girip, nasıl hissettiğini anlamaya çalıştım. Empati kurarak başlayan bir yolculukta, Kudret’in içine girince ona hak vermeye başladım.
4-) Siz Deniz’in yerinde olsaydınız ne yapardınız? Yani öldürülen kişi sizin çocuğunuz olsaydı Deniz gibi intikam almaya çalışır mıydınız?
Denizi çok haklı buluyorum… Ben intikamcı değilim..
5-) Kudret yerine kesinlikle bu karakteri benim canlandırmam gerekirdi dediğiniz bir karakter var mı?
AVLU dizisinde Kudretten başka bir karaktere ilgi duymadım..
6-) Paramparça dizisindeki Keriman karakteriniz çok sevilmişti. Özlüyor musunuz? Veya o karakteri kendinize yakın buluyor musunuz?
Keriman ile bir sinema filmini çekmek isterim.. Çok sevmiştim kendisini..
7-) Bu zamana kadar en çok severek canlandırdığınız karakter hangisi?
Genelde rollerimi seçim yapma lüksümü kullanarak oymadığımdan, hep severek hatırlıyorum diğer rollerimi..
😎 Hiç unutamadığınız veya hayatınızda iz bırakan bir karakter var mı, varsa hangisi?
Yaşamın Kıyısında’ki Yeter karakteri beni ulusal ve uluslararası ödüller ve festivaller platformuna fırlatmasıyla, önemlidir bende..
9-) Almanya’da daha önce ilk olan yabancı kadın kabare grubu kurarak Yerkozmetikçileri -Die Bodenkosmetikerinnen adlı grup ile büyük başarılar elde ettiniz. Kabare yıldızı olarak bilindiniz. Bizi o zamanlara götürüp anlatır mısınız biraz?
10 yıl 6 yabancı kadın olarak sahnelerde, Avrupanın klişe ve önyargılı bakışlarının tozunu attırdık turnelerde ..keyfine doymadığım bir dönemdir sahne..
10-) Almanya’da aktör, komedyen, yazar, şair ve radyo tiyatrosu yazarı olarak çalıştınız ve yönetmen, oyuncu ve komedyen olarak tiyatrolarını kurarak oyun koydunuz ve oynadınız. Bu başarıyı nasıl elde ettiniz?
Keyf aldığım, kendi mesajlarımı direk paylaşabildiğim ortamlarda bol bol, Alman disipliniyle çalışarak…
11-) 2013 yılında “ENKAZ” adlı kısa filmi yazıp ve yönettiniz. Bu hikayeyi yazmak nasıl aklınıza geldi ve sizin için ne anlam ifade ediyor?
Film olacak bir çok hikayem ve hazırda Kültür Bakanlığı destekli , “Karınca Kadın” adlı senaryom var. Birgün çekeceğim..
12-) Bu başarılarınızı süsleyen aldığınız ödüller de bulunmakta. Ödül almak nasıl hissettiriyor size?
Yaptığımız işin beğenilmesi hepimizi motive eder ve önemlidir.. Takdir görmek yaratıcı yapar…
13-) Kudret, oğlunun başına bir şey geldiğini ve öldüğünü düşünerek yıkılmıştı. Sizce o an biraz da olsa Deniz’in acısını anlayabildi mi?
Kudret EGO’su da çok güçlü bir zalim.. Bu yüzden kendi acısını tanıyor ama başkalarının acısına empati duymuyor..
14-) Kudret ileride yaptıklarından dolayı pişman olacak mı veya yaparken her insanın içinde bir iyilik var cümlesinde olduğu gibi pişmanlık oluyor mu yoksa sadece gözü kara mı?
Kudret müebbet yatıyor… İktidarını korumak tek hedefi.. Yaptığı tüm kötülüklere gereklilik olarak bakıyor.. Hiçkimse ne sadece iyi, ne de sadece kötü değildir bence, her ikisini de taşıyoruz, olaylar ve yaşadıklarımıza paralel olarak iyilik ve kötülük ölçümüz değişebiliyor..
15-) Oyunculuğa dair felsefeniz nedir?
Metod oyunculuğu temelinde şizofrenik bir iş olan oyunculuk mesleğinin üstesinden gelebiliyorum..
16-) En sevdiğiniz canlandırdığınız karakter / en sevmediğiniz karakter?
Komediyi seviyorum.. İnsanları güldürmeye bayılıyorum.. Mizahsız, durum komedisi yaratılmadan, doğallığı yansıtmayan karakterleri oynamak işkence gibidir..
17-) Bu zamana kadar çekerken en çok zorlandığınız sahne hangisi?
“Gassal” /MERVE İnce/ Kısa filmi çekerken ruhen çok zorlandım…
18-) Dizi mi film mi?
Tabisi her ikisi de..
19-) Tiyatronun önemi nedir sizin için?
Hayat bir sahnedir demişler…Çok doğru..
20-) Yazıp yönetmek mi yoksa oynamak mı?
Her ikisi de çok tatlı bir iş ama şimdilik ağırlığı oyunculuğa veriyorum..
21-) Hapistekilerin de birer insan ve hayatın bir parçası olduğunu görüyoruz, mahkumlara, suçlulara hasbelkader cezaevine düşmüşlere eksiye nazaran bakış açınız değişti mi iyi bir taraflarının varolacağına inancınız var mı?
Başınıza geldiğinde, size dokunduğunda tanıyacağınız kapalı bir dünya..Mahkum günahıyla sevabıyla insan sonuçta; bunu olduğu gibi kabullenmeyi öğrendim..
22-) Dizide hapishane sahnelerinde hepiniz çok profesyonelsiniz sanki hapishaneye gizli kamera konulmuş biz de gerçek mahkumları izliyor gibiyiz ve bu sahneler bizi doğal olarak çok etkiliyor. Setten çıkıp evinize gittiğinizde ne hissediyorsunuz yani hapis sahneleri sizi etkiliyor mu?
Evet, etkileniyorum… Saatlerce hücrelerde, kapalı odalarda, tam anlamıyla hapishanede gibi yaşıyor ve çalışıyoruz.. Eve dönerken oynadığım tüm kötülüğün bana ait olmadığını kendime hatırlatıyor ve yavaş yavaş normale dönmeye çalışıyorum..
23-) Eğer Kudret’e bir şey söylemek isteseydiniz bu ne olurdu?
Kendine gel Kutti..
24-) Oyunculuk sektöründe usta oyuncu dediğimiz kişilerdensiniz. Tecrübelerinize dayanarak sanat/tiyatro hakkında kulağımıza küpe olacak öğütleriniz nelerdir?
Teşekkür ederim.. Metod Oyunculuğunu öğreniniz…
Son olarak biz neizledik ekibine ve sevenlerinize söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Size bayılıyorum…
Saygılarımla