Kimi Al Yazmalım Cemşit’e benzetti onu kimi de bu benzetmeye karşı çıktı.
Bahar Arif’e aşık olsun aklı Sarp’ta kalmasın istendi.
Bahar’ın her zor anında yanında olmasının büyük etkeni var bu benzetmenin.
Bahar’ın çocuklarına düşkünlüğü,sevgisi içimizi ısıttı.
Arif gibi adamlar kaldı mı bu dünyada dendi.
Öyle ya iki çocuklu hasta bir #Kadın’a kol kanat oldu.
İçindeki sevgiyi Bahar’ı rahatsız etmeden büyüttü.
İtiraf etmeye cesareti yok. Karşılığı olmadığını düşündüğü aşkı içini yaksa da Bahar’ı rahatsız etmek en son isteği şeydi.
Sert bakan kahveci, tarlabaşı raconu, sert tavırları, atarlı hali gözümüze batmadan sevdirdi, çünkü o sert bakışın altında yumuşacık bi kalbe sahipti Kahveci Arif.
ArBah isteyen kitle Arif’in aşkına acımak değil,Bahar’ın Arif’e hisleri başlıyor; Sarp dönse bile artık Bahar’la beraber olma ihtimalini düşük gördüklerinden Arif-Bahar aşkı izlemek için sabırsızlananlar ve İlhan Şeşen’in dediği gibi;
“Aşk layık olanda kalmalı” düşüncesi ile isteyenler, Sarp ne kadar masum olursa olsun başına ne gelmiş olursa olsun o kısa zamanda evlenip çocuk yapmak onun tüm masumluğunu götürdüğünü düşünenler, Arif Bahar aşkı filizlenmeye başlarken Sarp’ın dönüp onların mutluluğunu bozmaya hakkı yok yorumları yapanlar ve ArBah aşkı destekleyenler çoğalmakta.
Tarlabaşının samimi, yürekli, atarlı, güven veren, doğallığı, yardımsever oluşu, iyi kalpli Arif’ini çok sevdik.
Cemşite benzetenlere hak verdiğimiz tek nokta;
Sevgi neydi?
Sevgi iyilikti…
Sevgi emekti…