İşte Bu Benim Masalım’ı Nasıl Bulduk?

Herkese selamlar! Şimdi sizlere şarkıcı Aleyna Tilki ve fenomen Cemal Can Canseven’in başrollerini paylaştığı ‘Bu Benim Masalım’ isimli müzikal gençlik dizisinden bahsedeceğim.  

Dizi ile ilgili küçük bir teknik bilgi infosu geçmek istiyorum ;  

Müzikler İnanç Şanver ile Volkan Akmehmet’e ait. Genel yönetmeni ise Kıvanç Baruönü. Ayrıca senaristleri ise Deniz Gürlek ve Melek Seven. Son olarak Görüntü Yönetmeni ise Firar Güney Kayran.

Dizinin kadrosunda ise Aleyna’nın anneannesini canlandıran Nevra Serezli ve okulun müdürünü canlandıran Zeynep Kankonde gibi değerli oyuncular başta olmak üzere okulun yakışıklı ve popüler çocuğu olan Pamir’i canlandıran Hasan Denizyaran, okulun en popüler ve güzelliği ile konuşulan Elit karakterini canlandıran Merve Sevin, Aleyna’nın en yakın dostu Ömür karakterini canlandıran Göksun Büyükkahraman gibi genç kadro mevcut.  

Dizi 1 Ocak 2021 tarihinde Acun Ilıcalı’nın kurduğu EXXEN isimli dijital platformda yayın hayatına başladı ve şimdiye kadar toplam 3 bölüm yayınlandı. Ben şimdi sizlere bu izlediğim 3 bölüm boyunca hissettiklerimi aktaracağım.  

Aleyna Tilki ve Cemal Can başrollerde olduğu için dizi daha yayın hayatına başlar başlamaz birçok insandan ön yargı dolu, yapıcılıktan bir hayli uzak, bir sürü eleştiri aldı. Hoş, bizim Türk seyircileri genelde konaklı intikam dizilerini ve karısını aldatan koca, kocasından intikam alan kadın hikayelerini başrollerinde isimi marka olmuş oyuncular oynadığı için bayılarak izler ama iş yaşıtlarının yaptığı güzel işlere gelince hemen bir karalama kampanyası başlar. Çünkü itiraf etmeliyiz ki bazı genç kitle yaşıtlarının bir şeyler başarmasını hazmedemiyor. Bir Türkiye gerçeği…  

Dizide tam bir Disney Channel müzikal gençlik dizisi havası var. Mesela not düşmek isterim ki kimse Disney Channel’daki dizileri bu dizi kadar eleştirmiyor mesela. Neden? Çünkü onlar yabancı, marka bir kere… Ah!  

Benim çocukluğum bu bahsettiğim müzikal dizileri izlemekle geçti. Çocukluğu bu tür dizilerle geçmiş bir genç kız olarak, Türkiye’de böyle güzel bir iş yapılmış olması beni çok mutlu etti. Dizinin kadrosu oldukça sağlam, konusu da aynı şekilde.  

İşte Bu Benim Masalım Ne Anlatıyor?

Aleyna Tilki, çocukluğundan itibaren şarkı söylemeyi çok seven, hayatı müzik ve notalardan ibaret olan liseli bir genç kız. Çok da yetenekli bu konuda. Şarkı söylemeyi çok seviyor ama bir sorun var, o da sahne korkusu olması. Kendi başına şarkı söylerken gayet rahat iken sahnede ve toplu ortamlarda asla şarkı söyleyemiyor. Çocukluk travması… Aleyna, ilkokul müsameresinde sahnede iken şarkısını söylemeden önce gözleri hemen önündeki iki adet boş olan seyirci koltuğunda olması gereken anne ve babasını arıyor ama anne ve babası bir türlü gelemiyor. Çünkü Aleyna’nın gösterisine yetişmek için hız yaparken bir trafik kazasına kurban gidiyorlar. Bu durum da Aleyna’nın sahne korkusunu meydana getiriyor.  

Dizi aslında başka bir okuldan Aleyna’nın okuluna tatsız bir sebepten ötürü nakil olan Cemal Can’ın, ikonik bir sanatçı olan halasından yardım alarak Aleyna’nın sahne korkusunu yenmesi için çabalamasını konu alıyor. Cemal Can’ın önceki okulundan hangi sebeple bu okula nakil olduğuna dair henüz bir fikrimiz yok. O kısmı henüz anlatılmadı.  

Dile getirmek istediğim bir diğer unsur ise, gençlerin birlik olarak önlerine çıkan engelleri yıkma yöntemleri. Mesela son (3.) bölümde Okul müdürü Elit karakterinin dolduruşuna gelerek Aleyna ve orkestrasının çalışma alanlarını istila ediyor, bu durum sonucunda seçmelere hazırlanması gereken Aleyna ve orkestrasının elleri bomboş kalıyor. Çalışmaları için müzik aletleri olması gerek ama elde var sıfır. Tabii Aleyna ve orkestrası asla pes etmiyor. Kıyıda köşede buldukları içi dolu pet şişeler, demir yüzeye sahip çubuklar vesaire üzerine vurulduğunda müzikal tını oluşturan hurda eşyaları topluyorlar ve boş bir alanda ekipçe çalıp söyleyerek canlı yayın yaparak hatırı sayılır bir ücret elde ediyorlar müzik aleti parası için. Bu birlik ve emek beni çok mutlu etmişti. 

Ve tabii ki dizide gruplaşmalar var. İyiler ve kötüler. Elit adındaki okulun en popüler ve güzel kızı tam bir egoist. O da Aleyna gibi şarkı söylüyor ve Aleyna’nın ondan kat be kat daha fazla yetenekli olması durumunu gururuna yediremeyerek, Aleyna’nın önüne sürekli taş koymaya çalışıyor. Tabii ki annesi yönünden torpili de mevcut olduğundan ötürü okul müdürünü kolaylıkla istediği konuda tesir altına alabiliyor.  

Dizinin konusu aslında klasik. Daha doğrusu hikayesi klasik. Ama sizlere konuyu anlattıktan sonra bir de kendim fark ettiğim müthiş detaylardan bahsedeceğim.  

Başarılı Atmosfer, İyi Şarkılar

Çekim Açıları ve Sanat Dekoru. Dizinin atmosferi bir kere harika. Özellikle Aleyna’nın şarkı söylediği kısımlarda dizi bambaşka bir dünyaya, bir nevi Aleyna’nın müzik dünyasına kapı açıyor ve seyirci de kendini renkli bir müzik dünyasında buluyor. Aleyna’nın şarkı konusunda ne kadar yetenekli olduğunu biliyoruz zaten. Onun cover yaptığı şarkıları yorumladığı esnada bulunduğu ortamın ışıklandırılması, dekoru, sahne geçişleri ve efektleri enfes. Ayrıca Aleyna Tilki çok iyi rol yapmasa bile şarkı söylerken kullandığı beden dili bu durumu kamufle ediyor bence. Şarkıyı söylemekle kalmayıp yaşıyor.  

Oyunculukları yorumlamak gerekirse herkes kendi yorumunu katmış rolüne. Aleyna ve Cemal Can hariç diğer kadronun mesleği oyunculuk, zaten bu kolaylıkla anlaşılıyor. Aleyna ve Cemal’in oscarlık performansı olmasa da bence kötü denecek kadar da değil. Ben izlerken oyunculuk eksikliğine pek dikkat etmedim açıkçası. Zaten biri şarkıcı, diğeri sosyal medya fenomeni. Yıllara dayanan bir oyunculuk eğitimi serüveni olmayan iki insana göre yeterli bir performansları olduğunu düşünüyorum. Yani eminim ki oyunculuk alanında ilerlemek isteseler ve bu konu üzerine eğitim alsalar kendilerini geliştirirler. İşin sırrı çalışmak.  

Diziyi Nasıl Bulduk?

Ben diziyi çok beğendim. Zaten büyük bir emek var. Bence içindeki ön yargılardan arınmış, kötü yorum yapmak için hali hazırda beklemeyen herkesin çıtır çerezlik olarak, keyifle izleyebileceği bir dizi. İnsanlar toplanmış, bize yabancıların yaptığı gibi bir müzikal gençlik dizisi sunmuş, daha ne olsun? Zaten şöyle bir bakılacak olursa televizyon dizilerinin %90’ı da yabancı dizilerden uyarlama.  

Benim dizi hakkındaki görüşlerim bu kadardı. Umarım yeterince iyi ifade edebilmişimdir kendimi. Umarım dizi ilerleyen bölümlerinde de aynı performansla ilerler ve biz de keyifle izleriz.  

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sağlıkla kalın…