tds_thumb_td_300x0
Gelsin Hayat Bildiği Gibi 11. Bölüm Yorumu

Valla su gibi akıp gitti bölüm. Tüm saçmalıklarına rağmen gerçekten izletiyor dizi kendisini. Direkt başlayalım o zaman. Başlangıçta Araz’ın var olan problemleriyle alakalı beyin fırtınası yaptığı -daha doğrusu kafayı kırdığı- sahne komikti. Bilişsel becerileri çok gelişmemiş bir canlıyı anımsatıyor bana hareketleri çoğu zaman, o yüzden eğleniyorum.

Havalandırma tayfanın içlerindeki ajanı fark edebilmesine sevindim. Gizem’in annesinin sırf kızını zengin patronuna yamayabilmek için evdeki çalışanı kovdurması büyük ahlaksızlıktı ve çok utanç vericiydi. Adamın da sorgusuz sualsiz kovması.. Tamam yapacaksınız o ikisini tamam, yerleşecekler eve okeeeeey. İğrenç bir senaryo. (Kadının da kızın yanından ayrılmayıp dikkatsiz davranmaması gerekirdi biliyorum, mesele o değil.)

Songül’ün suçluları takip edip yakaladığı sahne fena değildi. Onun cesaretini ve bir polis olarak ne kadar becerikli olduğunu göstermek istemişler belli ki ama ikisini de vurması gerekli miydi bilmiyorum. Tek başına çatışmaya girmesi falan da sırf adamlar en çok aranan azılı teröristler vs. diye tolere edildi mesela biraz garip şekilde. Ama neyse, piyasanın insanı değiliz sonuçta. İşler nasıl ilerler, yaşananlar gerçekçi miydi bilemeyiz. Çok da önemli değil.

Gizem’in annesinden sonra bir diğer utanç kaynağı da Aylin’in annesi olacak o değişik. Kıza hırsızlık suçu atmasını dehşetle izledim, bu ne aşağılık rezil bir hareket böyle ya. Zaten dizide normal anne yok Can’ınki hariç. Hepsi birbirinden beter maşallah! Yarışıyorlar en itici en katlanılmaz ben olacağım diye.

Şimdi şuraya ufacık bir parantez açıp Sadi’yi ateş basan sahneden bir görsel bırakmak istiyorum. Bu ikisinin bazı açık flörtleri çok hoşuma gidiyor, o yüzden sessiz sedasız, hiçbir şey demeden sadece anı bırakmak adına ehdlajdlkwrlkf fotoğrafı salıp geçiyorum.

Sanem’in hareketleri iyice sinirimi bozmaya başladı. Zaten Ozan’ı canlandıran çocuk da çok yapay konuşmaya, robot gibi oynamaya başladı. Hiç çekilmiyorlar. Sanem’e, Gizem’e ve Gizem’in annesine haddinden çoook fazla ekran süresi verildiğini düşünüyorum. Çoğunluk zerre ilgilenmiyor, sevmiyor, izlemek istemiyor bu insanları senarist farkında değil mi acaba?

Geldik zurnanın zırt dediği yere. Elektrik kesintisi sahnesinde cringe’le karışık gerginlik, heyecan, utanma gibi değişik duygu mixleri yaşadım. Bizim bu ikisi bir şeylerin dozunu gittikçe artırıyor e bize de bir şeyler oluyor tabi haliyle.

Tam malum anda Yaver’in gelmesi herkesin hayallerini yıksa da bence iyi oldu. Hevesiniz kursağınızda kaldı belki ama bence henüz erkendi. Sadi’nin bakışlarına ve “Senin şu anda yok olmanı isterim Yaver” diyişine yarıldım bu arada.

Aylin’in babasının da ona inanmaması rezalet ve ötesiydi. Karısı kadar gıcık olmuyorduk ona ama artık olabiliriz. Bu bariz ayrımcılığın kırıcılık seviyesi açıkça dışlayıp kötülük yapmaktan daha fazla çünkü. Güvenebileceği birinin olmayışıyla yüzleşti kız resmen. Tekrar tekrar haksızlığa uğradı. Gerizekalı aptal Sanem yüzünden. Güya çok seviyor bir de ablasını. Sırf ablası Ozan’la olmasına laf ediyor diye gözü körleşti veledin.

Peki bu sahnedeki 👇 garip oyunculuğun yanısıra hiçbir samimiyetleri yokken Melek’in Ozan beyimize Ozi demesi.. Bazen çok böyle eksik taraflar bırakılıyor hikayede. Kaç kere görüştüler toplasak? Sanarsın sıkı fıkılar böyle konuşacak kadar. Ama neyse, hiç önemsenmeyecek bir detay koca hikayede, onca şey varken hem de.

Rehber öğretmenin asalak müdüre ayar vermesi güzeldi. Sahte kötürüm üvey babanın yalanının nihayet ortaya çıkması da güzeldi, fenalık basmıştı çünkü. Şimdi aşağı biraz da gülelim köşesi için bir ss bırakıyorum. Her hafta bize bu keyfi yaşatan Mert’e çok teşekkür ederim. ÇOK KOMİKTİ AGA. NE BU? ALLAH AŞKINA NE BU LFKWJEKJKLJEFLFK

Songül’ün madalya törenindeki konuşmasını çok beğendim. Bayılıyorum bu kızın titreyen sesiyle, dolan gözüyle, bakışlarıyla verdiği duyguların hakim olduğu sahnelere. 🥺 Çok iyiydi, etkilendim. Kırdarlar herifin konuştuğu rütbeli olduğu belli olan dirty cop da (yozlaşmış polis) el sıkıştıkları müdür herhalde, baban sen çocukken bahsederdi dediği. Sadi ondan iyi bi kıllandı zaten.

Bu sahne 👇 baya iyiydi yalan yok. Ama başka bir şeyden bahsetmek istiyorum şimdi. Güzel dayağı için komiserime teşekkür ediyor ve başarılı planları için de mükemmel ikili Yaver&Sadi’yi tebrik ediyorum.

Araz’la empati kurabilmemiz veya en azından hareketlerine makul bir gerekçe bulmamız için ona dramatik bir aile hikayesi yazmışlar. Böyle yaparak ona üzüleceğimizi ve merhamet duyacağımızı düşünmüşler. Haklılar. Bende işe yaradı açıkçası.. Gerek annesini aradığı sahnede, gerekse babasıyla olanda baya dokunaklıydı. Bakışım değişti ister istemez. Oyuncu da sağlam oynamış. Bir alkış da ona buradan. 👏 Hakkını verelim.

Bizim çocukların kutlama sahnesinde Melek türkü okuyunca dedim vov. Ne güzel sesi varmış öyle, eğitimli de belli. Keyifliydi ikisini dinlemek. Bu kız dizide daha az konuşsun, daha çok müzikal sahnesi olsun mümkünse fkjqdkwflkjr.

Son olarak partners in crime çiftimizi aksiyona girmek üzereyken bırakarak kapattık bölümü. Şimdiden aşırı heyecanlıyım nasıl kurtulacaklar diye. Umarım geçiştirilmemiştir sahneler de doya doya izleriz. Kimse Gizem’in bebek bakıcılığı yöntemiyle eşini kaybetmiş iyi ve zengin bir adamı kendine aşık etmesini veya Aylin’in annesinin varoşluğunu izlemek istemiyor çünkü. 👍

Okuduğunuz için teşekkürler, bir önceki bölüm yorumuna gitmek isterseniz buyrunuz. 👇👇👇

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!