tds_thumb_td_300x0
Erkan Yüce : “Tahir karakterini oynamak isterdim”

Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Adım Erkan Yüce. Trabzon doğumluyum. Üniversite mezunuyum.

Sen Anlat Karadeniz hikayeniz nasıl başladı? Direkt olarak “Kuyumcu Gültekin” rolü için mi seçmelere gittiniz, yoksa tamamen orada mı gelişti?

Sen Anlat Karadeniz’e 3.bölümde Ana Casta Kuyumcu Gültekin karakteri ile dahil oldum. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncusuyum. Bu diziye girmem şöyle gelişti. Emre Ön dizideki ‘İdris’ karakteri benim çok samimi arkadaşım ve dostumdur. Emre Ön’ü cast ajansından arayıp böyle bir karaktere ihtiyacımız var dediler ve Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncusu olduğu için ona danıştılar. 30lu yaşlarda mavi gözlü şiveye hakim ve Sürmeneli bir karakter olduğunu söylemişlerdi. O da sağ olsun beni önermiş. Onun için vesile olan Emre Ön benim için unutamayacağım bir dosttur. Sağ olsun çünkü vesile oldu.

 Peki sette yaşadığınız, unutamadığınız bir anınız var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız?

Sette unutamadığım birkaç anım var. İlk çekimim 3.bölüm çekimiydi. Kuyumcu sahnesi ve Osman Hoca çekiyordu. Ben sahnede veya çekim anında heyecan yapmam, rahat oynamayı seven bir insanım yani doğal olmayı gerektiriyor biraz oyunculuk. Çünkü bir yöreyi temsil ediyoruz. Osman Hoca duayen hocamız, büyüğümüz onu monitörün başında  ilk gördüğümde şu duyguya kapıldım. Bundan 15 yıl önce hayranı olduğum Kurtlar Vadisi’ni izlerken yönetmen Osman Sınav’la çalışmayı bir gün bize de nasip eder Rabbim demiştim. Ve yılar sonra hocamı şimdi benim sahnem için karşımda gördüğümde gurur kaynağı olmuştu benim için. Allah her oyuncuya nasip etsin. Bir başka anım 8.bölümü çekiyoruz Sinan Abiyle. Sinan Abi “Gültekin karakterini çok seviyorum maşallah kardeşim enerjin çok yüksek çok iyi oynuyorsun” demişti. 13.bölümde Öykü Hanım, “Erkan seninle alacak sahnemi sabırsızlıkla bekliyorum. Çünkü her oynadığın sahneyi ayağa kaldırıyorsun” demişti. En son Emre Kabakuşak hocamız vardı gecen yıl Of Liman çekimlerindeydik. Çekim bitince hocam bana “Erkancım tebrik ederim istediğimiz sahneleri fazlası ile veriyorsun çok renk katıyorsun diziye böyle devam Allah yolunu açık etsin” demesi çok etkileyiciydi benim için. Allah yolunu açık etsin hocamızın.

Biraz klasik olacak ama kadına şiddeti konu alan bir dizide rol alıyorsunuz, sizin bu konu hakkında görüşleriniz nedir? Sizce bunun önüne nasıl geçilebilir?

Kadın bizim için Allah’ın emaneti. Kadın annedir, eştir, kız çocuğudur. Bir kadına şiddet uygulamak, el kaldırmak korkaklıktır acizliktir kendinden bıkmışlıktır. Onun için kadınlarımızı sevelim, incitmeyelim. Bir çiçeğin bile dünyalar kadar mutlu ettiği kadınlarımız evimizin en büyük eğitmenidir. Allah ne diyor ‘Cennet annelerin ayaklarının altındadır.’ Allah’ın cennetle müjdelediği kadına el kaldırılır mı? Bunun önüne eğitimle geçilir. Ve insanlar kendilerinin eğitimcisidir. Evlerimizde çocuklarımızı eğitirken ilk önce bizler bu konularda eğitim vermeliyiz, bilinç altına yerleştirmeliyiz. Son olarak Kadınlar çiçektir.

Gültekin karakteri üzerinize çok yakıştı. Peki sizin Gültekin karakteri ile benzer yönleriniz var mı? Varsa bu ortak yönlerden memnun musunuz?

İnanın Gültekin sanki oynamak isteyip de önüme gelen bir karakter gibi oldu benim için. Çok sevdiğim, içselleştirdiğim ve yaşadığım bir karakter. Renkli ve komedi bir karakter olması repliklerin çok iyi olmasıydı bir de bu yörede yaşadığım için dile, şiveye ve toplumda kullanılan komik sözleri hep beynime kazıyordum yani açıkçası bazen hocalarımın da takdiriyle bu kelimelerden dizide kullanıyordum ve insanlar kendinden bir şey gördüğü zaman daha da mutlu oluyorlar. Normal hayatımda şöyle diyeyim ben ortaokul ve lise yıllarımda mendil, simit satarak, boyacılık, garsonluk yaparak okul harçlığımı çıkarırdım. Hani zorluk çektik ama Allah’a şükür hem annem hem babam bizi çok iyi yetiştirdi Allah onlardan razı olsun. Belki de ticarete yakın olduğum için bu yüzden biraz daha bu karakter oturdu ama kurnazlığa gelirsek haksız kazanç kurnazlığına karşıyım. Kurnazlık değil de hedef olmalı yani şöyle ben aldığım simidi satardım veya ramazan aylarında aldığım kaymaklıyı sayısına göre satar öyle teslim ederdim. Azimli biriyim ekmeğimin peşinden koşarım.

Eğer “Kuyumcu Gültekin” rolünü oynamasaydınız Sen Anlat Karadeniz’de başka hangi karaktere can vermek isterdiniz?

Herkes rolünü o kadar güzel oynuyor ki Gültekin olmasaydım ne olurdum değil de takdir edilen her rolü oynamaya çalışırdım. Ama tabi ki Tahir karakterini oynamayı isterdim. Maşallah Ulaş Bey de çok iyi oynuyor 😊

Gültekin karakteri dizide kuyumcu ve çok zengin bir misyonu üstlenerek komedi yüzüyle kurnaz bir karakteri oynuyor ama ilk sezon tefeci olarak 8.bölümde kötü adam tarafınızı da görmüştük ve burada bizce kötü karakteri de çok iyi oynamıştınız. İki yönünüzü nasıl bu kadar iyi kullanıyorsunuz? Ve Gültekin’i ilerleyen bölümlerde arka tarafında bir mafya ön tarafta şirin gözüken bir esnaf olarak mı göreceğiz?

Kuyumcu Gültekin karakteri dizide zengin bir tüccarı oynuyor aynı zamanda da hatırlarsanız 13.bölümde eş ve çocuk karakteri yazılmıştı aynı zamanda ailesi olan bir karakter evet hem kötü karakter hem iyi karakter 8.bölümde bir faizci karakter olarak yazılmıştı. Orada bir para alışverişi olmuştu ve çok tepki almıştı Gültekin ama ben şöyle düşünüyorum. Biz oyuncuyuz kötü karakter iyi karakter verilen her rolü hikayesi gereği oynamalıdır. Biz de onu yapmaya çalıştık. Evet Gültekin şirin, sempatik, kurnaz kendi halinde bir esnaf ama arka tarafında nasıl biri olduğunu ancak büyüklerimiz bilir. Hikayeye göre görev ne olursa olsun yapmaya hazırım çünkü bu işin işçisiyim. Bu arada bir hayalim dedim ya bir gün bir mafya veya kabadayı karakteri oynarım. Çünkü tiyatroda oynamıştım. Çok etkili olabileceğimi düşünüyorum.

Ayrıca tiyatroyla da ilgileniyorsunuz. Tiyatro sizin için ne ifade ediyor?

Tiyatro benim için bir aşk, sevgili. Sahneye çıktığım her oyunum ayrı bir keyif ayrı bir heyecan benim için. Sahneyi, seyirciyle karşı karşıya olmayı çok seviyorum. Tiyatroya ilk lise yıllarımda başlamıştım. Sonra üniversite de bi oyun sergiledik yaklaşık 600 kişi vardı 2006 yılıydı ve çok güzel tepkiler aldık. Sonra Trabzon şehir tiyatrosu ile oyunlar oynadık daha sonra özel tiyatroda çok sayıda tiyatroda rol aldım. 12 yıldır tiyatro ile ilgileniyorum. Her yıl düzenli oyun oynuyoruz. Tiyatro bir okuldur tavsiyem tiyatroya gidin. Hatta yeteneği olanlar tiyatro yapsın kendini geliştirsin.

 

Sen Anlat Karadeniz dizisinde tüm karakterler ilgi görüyor ancak Ulaş Bey ve İrem Hanım’a karşı bu ilgi daha yoğun. Çok seviliyorlar, peki set arkasında da onları tanıyan biri olarak sizin onlar hakkındaki düşünceleriniz neler?

Allah hepinizden razı olsun. İlginiz o kadar yoğun ki, o kadar mutlu ediyor ki kendi adıma ben yükseldikçe alçalmayı hedef koyarım kendime. Tevazu, mütevazilik ve içtenlik insanlık görevimizdir. Çünkü sizlerle bizler bir yere geliyoruz. Bu ilginin karşısında bize düşen sizinle bir olmaktır. Ulaş Bey ve İrem Hanım dizide başrol oynadıkları karakterleri o kadar güzel yansıtıyorlar ki insanların onlara bu kadar yoğun ilgi göstermesi çok normal. İkisi de çok iyi, çok içten, işlerine aşık ve çok iyi insanlar. Allah yollarını açık etsin.

Oyuncu olarak değil de bir izleyici olarak değerlendirirseniz sizce bizi ilerleyen bölümlerde neler bekliyor? Dizi ile alakalı sizin görüşünüz nedir?

Hikâye nereye gider bunu bilmemiz de söylememiz de mümkün değil. Çünkü bu işin bir ahlakı var spoi paylaşmak gibi bir lüksümüz yok. Ama şöyle diyeyim çok güzel bölümler bizleri bekliyor. Hep birlikte dizimizi takip edelim.

Son olarak sizi izleyen ve destekleyenlere iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Öncelikle size bu röportajı benimle gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederim. Çok güzel böyle şeyler ve imkân buldukça ben kendi adıma sizlerle beraberim. Tüm sizi, bizi takip eden arkadaşlara en kalbi duygularımla selamlarımı ve muhabbetlerimi iletiyorum. Hepinizi seviyorum. Allaha emanet olun.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!