Erdem Kaynarca: ”Nasıl oynayacağımı işin ve rolün niteliklerine bakarak her seferinde yeniden keşfediyorum”

Erdem Kaynarca: Nasıl oynayacağımı işin ve rolün niteliklerine bakarak her seferinde yeniden keşfediyorum.

Bir Deli Rüzgar, Gençliğim Eyvah ve Hudutsuz Sevda gibi dizilerde izlediğimiz, şu sıralar Eksik oyunu ile tiyatro sahnesinde harikalar yaratırken bir yandan da yakında Netflix’te izleyici ile buluşacak Lefter: Bir Ordinaryüs Hikayesi filminde Lefter ‘e hayat veren başarılı oyuncu Erdem Kaynarca ile keyifli sohbetimiz sizlerle!

  • Hayranlıkla izlediğimiz karakterleri canlandıran bir oyuncu olarak seni yakından tanımak isteriz. Seni çok iyi tanıyan birine sorsak Erdem Kaynarca’yı bize nasıl anlatırdı?

Okumayı, izlemeyi, çalışmayı, öğrenmeyi, spor yapmayı, oyun oynamayı, sohbet etmeyi çok seven biri olduğumu söylerdi herhalde. Çok coşkulu tepkileri olan biri olmadığımı ama verdiğimde içten ve dürüst olduğumu söylerdi sanırım. İnatçı olduğumu söyleyebilirdi. Daha çok şey denir de kısa keseyim. 🙂

  • ODTÜ’de Felsefe okuduktan sonra Kadir Has Üniversitesi’nde Tiyatro okumuşsun. Oyunculuğa nasıl yönlendin? Felsefe okumanın sahneye çıkıp bir karakteri canlandırmaya katkıları neler oldu? Ben yapıcı bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Var olanların varlığı, kaynağı, anlamı ve nedeni üzerine düşünme eylemlerine dayanan bir disiplin olan felsefenin; Shakespeare’in deyimiyle insanı, insana, insanca anlatan bir sanat olan tiyatroyla ilişkisi nedir sence? 

Oyunculuğa lisede oynadığım tiyatro oyunlarını saymazsak, felsefe okurken okulun tiyatro kulübü, ODTÜ oyuncularıyla başladım… kulüpte, tiyatro alanında üretmek fazlaca kanıma girdi. Görünenin arkasındakini merak ederim hep. Çocukken oyuncaklarımın içini açıp bakmadan rahat etmezmişim.  Bu yüzden çok kitap okudum, çok izledim, çok gözlemledim.  Hayatın içinde mana aramak, kendi anlamlarımı bulmak hep bi motivasyon oldu benim için. Tiyatro ise hem görünenin arkasındakileri araştırabildiğim hem de mana bulduğum bir yer oldu. Felsefe bütün sanat ve bilim dallarının içinde mecburen var bence.

  • Kalp Atışı sektöre yeni yüzler tanıtan ve sevilen bir işti. Yolun Mehmet ile nasıl kesişti? Ana akımdaki ilk işin olarak Kalp Atışı’nın sana katkıları neler oldu? 

Mehmet oynaması keyifli bi karakterdi. Benim kamera önü oyunculuğundaki ilk deneyimimdi. Deneyip yanıldığım, öğrendiğim bi süreç oldu. Kamerayı tanıdım o iş esnasında.

  • Arzu Tramvayı, Tato-Baba, Red Speedo, Monologlar Müzesi-Yalnızlık/Hostel ve Eksik gibi etkileyici oyunlarda rol aldın. Özellikle Red Speedo ve Eksik’teki performansınla çok beğenildin. Tiyatro metnini okurken özellikle aradığın şeyler oluyor mu? Bir metnin ve karakterin seni cezbeden yönleri neler oluyor?

Cezbeden şeyler değişir. Bazen karaktere vurulursun, bazen metnin edebiyatına, bazen ekibe güvendiğin için tercih edersin. Ben çok şanslıyım bence. Sahnede hep, çok başarılı insanlarla çok güzel işler ürettik. Her bir işimi güzel anarım. Nerdeyse hepsinden kıvanç duyarım.

  • Eksik, izleyenleri sarsan ve karakterlerle empati kurduran bir hikayeye sahip. Hikayesine yedirilmiş şakalar, göndermeler ve güncel olaylar oyunun seyrini güçlendiriyor. Metni okuduğunda ne hissettiğini merak ediyorum. Eksik’e nasıl dahil oldun?

Eksik metnini ilk oyun sahneye çıkmadan 6-7 ay önce okudum. Çok etkilendim. Karakterin annesi komadaydı ve ben annemi yeni kaybetmiştim. Oyunun metni ve karakterin durumu bana çok dokundu. O yüzden Aksel’e çok üzülerek yapamayacağımı söyledim. Duygusal olarak kaldırabileceğimi hissetmedim. Aksel’ler bensiz başladılar. Canım arkadaşım Aytaç oynadı önce rolü. Ama talih bu ya. Bir sene sonra beni düşündüğü karakter için değişikliğe girmeye karar verdiklerini söyledi bir sohbetimiz esnasında. Bu sefer ben oynamak istediğimi söyledim. Yas sürecim dinmişti. Yapabilirim gibi hissettim. İyi ki tekrar oynamak fırsatı nasip oldu. Çok sevdiğim bir oyun eksik. Yeri hep ayrı olacak.

  • Daha önce Annemizi Saklarken dizisinde beraber rol aldığınız Hande Doğandemir ile Eksik’te yeniden bir araya geldiniz. Aynı zamanda Levent Can gibi usta bir isimle de sahneyi paylaşıyorsunuz. Oyun bu anlamda senin için nasıl ilerliyor? Ve biraz daha detaylandırırsak Kartal-Metin, Metin-Derya aksında seni en etkileyen sahne hangisiydi? 

Hande ile bir film, bir oyun, bir de dizimiz var beraber çalıştığımız. Hande çalışması çok konforlu bir partner. Ve çok sevdiğim bir arkadaşım. İyi ki onunla yaptık bu işleri. O etkilendiğiniz sahneleri siz izleyenler söylemelisiniz. Ben zaten oynuyorum. İzlemedim hiç bilemem. 🙂

•Şimdiye kadar tiyatro sahnesinde oynamaktan en keyif aldığın oyun ve karakter hangisiydi?

Dedim ya şanslıyım diye. Gerçekten birini desem öbürünün hatrı kalır. Çok sevdiğim oyunlarda, çok sevdiğim karakterleri oynama fırsatı buldum hep. Joko’nun Doğum Günü, Red Speedo, Tato, Eksik, şimdi yeni çalıştığımız Muhammed Ali. Hepsini çok seviyorum 

•Tiyatroda olduğu gibi ana akımda ve dijitalde de izliyoruz seni. Ana akımda Korkma Ben Yanındayım, Hudutsuz Sevda, Gül Masalı, Yasak Elma, Gençliğim Eyvah, Ada Masalı gibi dizilerde birbirinden farklı karakterleri canlandırdın. Dijitalde ise Şeref Bey, Seyyar, Alef, Adalet gibi dizilerde rol aldın. Şöyle bir düşündüğümde birbirinden çok uç karakterleri canlandırdığın olmuş. İnanılmaz başarılı isimlerle çalışmışsın. Haluk Bilginer, Yurdaer Okur, Ahmet Mümtaz Taylan, Şevket Çoruh, Günay Karacaoğlu, Ertan Saban, Cengiz Bozkurt aklıma gelen ilk isimler. Oyuncunun piştiği yerlerden birinin de setler olduğunu düşünürsek bu isimlerin sana katkısı neler oldu? 

Her biri usta oyuncular. Her biriyle çalışmak başka bir keyifti. Karşılıklı oynarken, sahne aralarında, günlük sohbetlerde hepsinden öğrendiğim çok şey oldu tabii ki. İyi bir öğrenciyimdir.

  • Nasıl doğru ifade edilir bilmiyorum ama galiba ben seni en çok serseri tiplemelerde izlemeyi seviyorum. Özünde iyi dediğimiz ama hem kendisiyle hem de hayatla sorunları olan (Mehmet, Batu ve Suat gibi) o sorunlarla boğuşurken öfkesine yenik düşüp saldırganlaşan karakterler için biçilmiş bir kaftan gibi geliyorsun. ☺ Hatta şöyle söyleyeyim üstüne çalıştığımız senaryoda yarattığımız karakterlerden biri için aklıma senden başkası gelmez herhalde. ☺ Sen şimdiye kadar en çok hangi karakteri canlandırmaktan zevk almıştın? İlk üçünü sorsak mesela ne derdin? 

Öncelikle çok teşekkür ederim. Umarım birlikte projenizi gerçekleştirme fırsatını buluruz bir gün. 🙏 Hepsini yine çok severim diyeceğim kızacaksınız 🙂 N’apayım seviyorum.  Ama Batu’nun yeri eğlence konusunda ayrıdır. Sevgili yönetmenlerimiz Özgür ve Cem sağ olsunlar bana doğaçlamam için bol bol alan bırakıyorlardı. Tek cümlelik, sözsüz sahneleri dakikalarca doğaçlardım. Çok eğlendim Batu da. Daha uzun soluklu olmasını dilerdim.

  • Filmografine dönüp baktığında ne hissediyorsun? Yolun başındaki Erdem’in yanına gidip sorsak bugün geldiğin noktaya ne söylerdi sence? Ve sen ona ne söylerdin? ☺

Telaş yapma. Sen iyi kalpli, dürüst bir insansın. Aferin sana böyle çalışmaya, öğrenmeye devam et. Her şeyi olması gerektiği gibi olacak sen kendine inanmaktan sakın vazgeçme. Sevdiklerini tut. Beklentiye girme. Kişisel alma.  Anı yaşa. Kendine iyi davran.

  • Üç yeni projen olduğunu biliyoruz. Lefter de bunlardan biri. Heyecanlı mısın? Rolüne nasıl hazırlanıyorsun?  Rumca öğrenecek misin? Lefter’de neler bekliyor bizi?

Bu soruyu Lefter nasıl geçti olarak cevaplayacağım. Evet çok heyecanlıyım. Çok emek verdik. Çok usta isimlerle birlikte büyük bir özenle çalıştık.  3 ay boyunca her gün futbol çalıştım. Rumca danışmalarımızla rumca çalıştık. Filmde Rumca sahneler var. Lefter bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından biri. Gerçek bir star. Bir ikon. Hayatı da büyük maceralarla, kayıplarla, trajedilerle dolu. Benim için onu oynamak büyük zevk ve onur. Şimdi ise yeni, tek kişilik oyunumuz Muhammed Ali için çalışıyoruz. Setin bittiği yerden o başladı.  O da 18 Kasım’da prömiyer yapıyor. Ona çalışıyoruz her gün. O da başka büyük bir heyecan.

•Yine biraz eskiye, 2018’e gideceğim. Gazapizm’in Ölüler Dirilerden Çalacak klibinin oyuncularından biriydin. Müthiş bir klipti. Ayrı ayrı hikayeleri giriş, gelişme ve sonuç olarak izlediğimiz akılda kalıcı bir senaryoya sahipti. Fikrimce dizi ya da film bile olabilirdi. ☺ Sendeki etkisini merak ediyorum. Ne hissettirmişti sana okuduğun metin? Dinlediğin şarkı? Şarkı demişken, playlist’inin olmazsa olmazlarından ya da bseni motive eden şarkılardan bize bir şeyler önerir misin? 

Gazapizm genel olarak çok iyi klipleri olan bi rapçi. Ben de onlardan birinin içinde olmaktan mutluyum. Haklı bir isyanı dile getiriyor şarkı. Sulu zırtlak sözleri olmamasından memnunum. Bu aralar, Fred Again – Places To Be şarkısını sık dinliyorum. Tavsiye ederim.

  • Kısa filmlerde de yer aldığını biliyoruz. Sinemaya gönül vermiş bir isim olarak takip ettiğin yönetmenler var mı? Bir gün çalışmak istediğin, işlerini hayranlıkla izlediğin isimleri öğrenmek isteriz. 

Ülkemiz sinemasında çok sayıda yetenekli yönetmenimiz var. Gurur verici. Herkesin bildiği söyleyeceği klişe isimleri zikretmeye gerek yok bence. Şu ya da bu isim diyemem. Ülkemde ve dünyada işlerini seven, özverili şekilde çalışan insanlarla çalışmak her zaman dileğim, isteğim.

•Ana akım, dijital, sinema ve tiyatroda izlediğimiz birisi olduğun için soracağım bunu da. Bu dört alanın oyuncunun performansına etkisi nedir? Neler değişiyor performansında? Nelere dikkat ediyorsun?

Hepsi birbirini dolaylı yoldan besliyor. Benim için her iş kendi içinde yepyeni bir şey. Nasıl oynayacağımı işin ve rolün niteliklerine bakarak her seferinde yeniden keşfediyorum. Müzisyenlerde single ya da albüm yapmak, oyunculukta dizi, sinema gibiyse, konser karşılığı tiyatro yapmak oluyor benim için.

Ana akım, dijital ya da bağımsız sinema gibi farklı mecralarda oyunculuğun tarzı ile ilgili modalar olur ve bunlar dönemsel olarak değişir. 1960ların doğalıyla şimdinin doğallığı aynı değildir. O dönemden bir şeyler izleyin anlarsınız.  Gerçek ise hep gerçektir modası yoktur. Ana akım daha 7’den 70’e anlaşılsın kaygısı güderken, bir sanat filmi duyguların ve niyetlerin tamamen gizlendiği bir oyunculuk tercih edebilir. Bunların hepsini yapmak örneğin tiyatroda az hareketle çok anlatabilmeyi, kamera önünde büyük ya da grotesk bir yerden oynarken gerçekliğini kaybetmemeyi öğrenmemi sağladı diyebilirim. 

  • Diyelim ki çok sevdiğin bir yabancı dizi Türkiye’ye uyarlanıyor ve sen de kadrodasın. Hangi karakteri canlandırıyor olurdun?

Cevaplaması pek keyifli bi’ soru bu 🙂 The Nigth Of’taki Nasir, Peaky Blinders’taki Tommy, Sopranos’taki Tony, Banshee dizisinden Lucas Hood, sabaha kadar sayarım.

•Yanlış bilmiyorsam, bir kez oyun yönetmişliğin var. Tekrar oyun yönetmek gibi bir düşüncen var mı? 

Var. 🙂 Uzun zamandır yazıyorum da; ama her şeyin bir zamanı var. Bu aralar oynamak ağır basıyor.

•Tümay Özokur ile çalışıyorsun. Bazen seni atölyelerde görebiliyoruz. Tümay Özokur ajansının işinin piri olduğu aşikâr. Sık eleyip ince dokuyan biri olduğunu da hesaba katarsak bizi güzel sürprizlerin beklediğini düşünüyorum. Kariyer hedeflerinde neler var? Neler planlıyorsun?

Evet 1-2 senedir hayatıma öğretmenlik dahil oldu. Ana uğraşı olarak olmasa da bildiklerimi paylaşmak sevdiğim ve becerimin olduğu bir şey. Planlarımı anlatmak istemem. Ama şunu diyebilirim; yıldızları hedefle en kötü güneşe varırsın.

• Dizi/film zevkini merak ediyoruz. ☺ Üç platformdan bize bir dizi ya da film önermeni istesek?

Gain: Dünya Bu

Blu TV: –

Prime Video: The Boys

Sırada sosyal medyadan gelen sorularımız var. ☺

•Bugüne kadar çalışırken en rahat ettiği hissettiği oyuncu kim?

Çok var. Ben koşullara göre rahat etmenin yolunu hep bulan bi insanımdır. Ama kızımı oynayan, canım Ada Erma’nın yeri bende başkadır. Umarım yolu çok açık olur.

•En rahat ettiği ve en zorlandığı rol hangisiydi?

En rahat ettiğim diyemem. Oyunculuk rahat edilerek yapılacak bi meslek değildir bence. Oynadığın her karakteri bir insanın ruhuna ya da bilinçdışına dalmak gibi düşünüyorum. Bu yüzden aynı anda hem zorlayıcı hem de rahat bi durum oluyor bütün karakterleri oynarken. Fakat, Lefter gerçekten zor bir işti diyebilirim.

•Ömrünün sonuna kadar sadece üç çeşit yemek yemek zorundasın, bu yemekler ne olur? 🤭

Pilav üstü kuru 🙂

Ezo gelin çorbası.

Köfte bi de yoğurt verirseniz sevinirim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!