Elimi Bırakma 4. Bölüm: İnan Bana

Mert’in ruh sağlığı bozuk bu kadının elinden alınmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Belki niyeti kötü değil ama çocuğu o kadar olumsuz etkiliyor ki, Mert daha fazla yıpranmadan bir an önce ablasına kavuşmalı. 

Zaten yeterince acı çekti şimdiye kadar. İçimiz sızlıyor izlerken.

Kadının gidici olmadığı aşikar. Daha uzun bir süre ortalıklarda dolaşıp sorun çıkaracak belli, umuyorum ki Mert kurtulduktan sonra başka aşamalara geçilir. Kimse daha fazla üzülmek istemiyor çünkü.

Sumru’nun yine bir yalanı ortaya çıktı ve kendini kızına affettirmeye çalışıyor. Doğum günün geldi, arkadaşlarınla eğlen diyip elalemi yemeğe çağırıp hava atmak yerine bu hırslı, kötü hallerinden kurtulsa her şey daha kolay olacak diye düşünüyorum, ama karakter belli. Henüz bir değişim içine girmek için erken.

Cenk’in annesiyle konuşurken kendini savunmasını haklı buldum. Ondan başa bir tavır beklenemezdi çünkü. Birileri tarafından özellikle tahrik edilmeye çalıştığının henüz farkında değil ancak olur da öğrenirse ortalık çok fena karışır. Şimdilik tek yaptığı babaannesine kendini anlatmaya çalışmak.

Azmi denen bu sinsi, ahlak yoksunu adamdan hiç haz etmiyorum. Kimsenin de etmediğine eminim. Tek derdi makam mevki para olan bu beyefendi ailenin iç huzurunu bozmak ve Cenk’i mutsuz etmek içim sağolsun elinden geleni yapıyor. Son derece iyi niyetli, yardımsever ve sadık bir çalışan (!)

Oğlunun ona hiç benzememesineyse şaşırarak seviniyorum.

Sevgili dolandırıcımıza gelirsek, her fırsatta niyetini çok net belli etmesine rağmen kızların ısrarla anlamayışı beni sinir hastası ediyor. Kızlar diyorum malum şimdilik iki tanesini gördük ama muhtemelen daha fazlası da vardır. Adam hiç utanıp sıkılmadan büyük bir profesyonellikle işini görüyor. Yakalanacağı günü iple çekiyorum. Umarım Cenk’ten iyi bir dayak yer. Sonuçta izlemesi son derece keyifli : )

Bu çocuğun hali ne olacak bilmiyorum. Hikayenin detayı için böyle şeyler gerekli ve her seferinde olduğu gibi bunda da çok kritik, önemli bir toplumsal konuya değinilmiş ama bağımlılığı fazla ilerlerse döngüyü tıkar ve işler sarpa sarar. Son raddelere gelmeden hallolacağı kanısındayım.

Melis kızımıza tahammül edemiyorum. Açık konuşmak gerekirse bu bölümdeki rolünü de fazla abartılı ve uzatılmış buldum. Böyle güzel senaryolu bir dizide ergen kızın elbise seçerkenki heyecanına yer verilmesi dahi tuhafıma gitti. Komedi unsurları başka sahnelere yerleştirilse çok daha iyi olur.

Cenk’in kız kardeşini uyarmak istemesi güzeldi. Çok da güzel ve sakin konuştu ancak Melis’in abisinin sözlerini umursayacağını hiç sanmıyorum. O şu anda gözleri kör bir aşık, hem de çok yanlış birine.

Babaannenin planlarını henüz tam bilmiyoruz. Azra’yı tarttı, zorladı, denedi ve göründüğü kadarıyla çok sevdi. Onu her zaman yakınında, hem işte hem ailede görmek isteyeceğini düşünüyorum. Hem güzel, hem terbiyeli hem de iyi eğitimli bu kızı gidişata göre de zaten aileye alacak.

Mert’in  buluunmasıyle ilgilenmesi de hoştu. Maddi gücünü kullanarak tüm gazetelere il sayfadan ilan verdirmesi iyi gibi görünse de muhtemelen işleri zora sokacak. Kadının görüp çocuğu daha uzağa götürmesi yüksek ihtimal. Bekleyip göreceğiz.. Sumru ne yapacak, Mert kurtulabilecek mi, Cenk’le Azra’nın bağı ve babaanneyle tanışıklığı nasıl ve ne zaman ortaya çıkacak?

 

Gelecek bölümde görüşmek dileğiyle..