tds_thumb_td_300x0
En Güzel Partnerliklerin En Güzel Çiftleri!

Yüzlerce dizi geldi geçti sektörden, hala da hızla artmaya devam ediyor. Ediyor ama ne yazık ki hepsi kalıcı olamıyor. Ülkemizdeki saçma sapan reyting sisteminin haksız ve üzücü sonuçları bir yana, her proje insanların kalbine dokunamıyor. Ancak, verilen emek, işe duyulan sevgi ve saygı, bir de kadronun güzelliği birleştiğinde ortaya enfes şeyler çıkabiliyor. Castın birbiriyle uyumu, enerjileri ve bunun sonucunda ortaya çıkan o masalsı dünyalar biz seyircilerde kalıcı güzel etkiler bırakıyor. İşte bugün bu yazıda, bazı efsane partnerlik ve dizi çiftlerinden bahsedeceğiz. İnsana huzur veren, her türlü duyguyu yaşatan, kurmaya çalıştıkları dünyaya izleyiciyi de dahil eden..

Yıllar geçse de hafızaları terk etmeyecek güzellikler yazısına hoşgeldiniz. 🌸

 

Nilay Deniz – Seçkin Özdemir (AsBar)

nilay deniz seçkin özdemir ile ilgili görsel sonucu"

Gelmiş geçmiş en samimi, en sevimli partnerliklerdendi Nilay ve Seçkin. İkilinin çok iyi anlaşıp yakın arkadaş olması seti kolaylaştırmış olacak ki, ortaya dünya güzeli bir çift çıkmıştı. Her şeyleriyle özel, kendilerine has bir havaları olan çok pozitif bir çiftti AsBar. Bunu hep güllük gülistanlık geçindiler anlamında söylemiyorum. Üzücü olaylar yaşansa da, izlerken insanı kendine çeken, tekrar tekrar izlettirip hatta sahneleri ezberlettiren bir işti. Baştan sona muazzam bir diziydi Ateşböceği, gerek setiyle gerek de hikayesiyle.. 2017’nin zirvesi. Erken veda ettik ama hiç unutmadık. 

Burçin Terzioğlu – İlker Kaleli (AyPoy)

ayşegül poyraz ile ilgili görsel sonucu"

Ülke içinde (ve dışında) bunu inkar edebilecek biri var mı bilmiyorum. Her anlamda ikonik bir çift Poyraz & Ayşegül. Düşmedikleri site, konuşulmadıkları mecra kalmadı, hala da konuşulmaya, iyi anılmaya devam ediyorlar. Poyraz Karayel gibi adını dizi tarihine altın harflerle yazdırmış bir dizinin başrolleri olarak o kadar güçlü bir kimyaları vardı ki, ortaya çıkan sonuç maşallah dedirtti. Her anları, sakin veya yüksek her sahneleri muazzam geçiyordu. Tabi sevgili Burçin ve İlker’in insanı büyüleyen başarılı performanslarını da es geçemeyiz.. Şimdi bir iki kelimesini söylesem herkesin hatırlayıp devamını getireceği tonla sahne bıraktılar bize.

Hazal Subaşı – Kaan Yıldırım (BahKan)

bahkan ile ilgili görsel sonucu"

Halka’nın acısını hala çeken biri olarak, biricik çiftim BahKan’dan nasıl söz edeceğimi bilemesem de sıra onlara geldi. Halka’nın kalitesi, senaryosu ve ekibi zaten yeterince konuşuluyor. Şimdi bir de burada o konuya girip yazıya göz yaşlarımı eklemek istemiyorum. Bahar ve Kaan’dan bahsedecek olursak.. İzlemekten inanılmaz keyif aldığım iki karakterin ince ince işlenen, tatlı ilişkisi, her ne kadar yarım kalmış olsa da 💔 şimdiye dek gördüğüm en heyecan verici şeylerden biriydi. Hazal ve Kaan’ın oyunculuklarında en keyif aldığım nokta kesinlikle mimiklerini kullanma şekilleri, BahKan’ın ise naifliği. Birbirlerine hislerini gösterme şekilleri, endişeleri, kollamaları.. Hepsi birbirinden güzel ve etkileyiciydi. Hazal ve Kaan’ın set halleri ise işin en güzel kısmı diyebilirim. Onlardan gelen bir fotoğraf bizi uzunca bir süre gülümsetmeye, mutlu etmeye yetiyordu! Keşke böyle bitmeseydi. Yerleri asla dolmayacak, hep çok özel kalacaklar.

Sevda Erginci – Onur Tuna (ZeyAl)

sevda erginci onur tuna ile ilgili görsel sonucu"

Dizinin izlenmeye değer en güzel kısmı Zeynep ve Alihan. Alihan’ın evrilen karakteri ve Zeynep’in minnoşluğu. 😂 Bunlara rağmen aralarındaki tutku.. O kadar cezbedici bir çiftlerdi ki. Hikayenin ilerleyen zamanlarında bir sürü saçmalık yaşanmış olsa da bu ikilinin tanışmaları, ilk zamanları hiçbir şeye değişilmez. Hala youtube’da girip girip izlediğim ender içeriklerden. İnanılmaz güzel fon müzikleri de büyük etken tabi. İnsana bambaşka duygular yaşatıyor. Sevda ve Onur’un güzel arkadaşlığı da insanı sımsıcak etmeye yetiyor. Kısacası, boy farkının asla dezavantaj olmayıp yakıştığı, görsel uyumun zirvede olduğu, harika enerjili bir partnerliğe şahit olduk onca zaman. İki güzel insanın da emeklerine sağlık. 

Alina Boz – Alp Navruz (AzCen)

elimi bırakma ile ilgili görsel sonucu"

Beklentilerin çok üzerinde bir uyumla izleyiciyi memnun eden, seyir zevki yüksek bir çift Azra ve Cenk. Alina boz ve Alp Navruz’un profosyonel tavrıyla da daha enfes bi hale gelen, yediden yetmişe herkesin sevebileceği, konuk olduğu evlerin evladı haline gelmiş, annelerimizin bile sahiplendiği iki genç. Tekdüze olmayan, inişli çıkışlı hikayesiyle heyecanın düşmediği ve çok güzel detayların sahibi AzCen, kesinlikle unutulmayacaklar arasında yerini aldı, hem de uzun zaman önce. ❤

*****************

Yazardan Not: Yazının içeriği tamamen kendi izlediğim dizilerden yola çıkarak hazırlanmıştır. Bu listedekiler haricinde, daha pek çok efsane çift olduğunu biliyorum. Başta AlSel ve DefÖm ve AsFer olmak üzere, diğer çiftlerin de ne kadar insan tarafından sevildiğinin farkındayım. Yalnızca kendi shiplerimi baz aldığım için burada bulunmuyorlar, sevgilerimle.

Elimi Bırakma’da Neler Oluyor?

Elimi bırakma..

Klişeden uzak bir aile dizisi.

Sevginin kıymetini, sevgi yolunda sarf edilen emeği, sevginin iyileştirici yanını anlatan ve bu yolda iki karakterin yolunun kesiştiği dizi. Bu iki karakterin birbirlerine olan sevgisini abartıdan uzak bir şekilde 51 bölümdür izliyoruz.

Cenk bu yolda Azra’ya ilk defa yalan söyledi. Onun özgürlüğü için kendi hayatından vazgeçti bir yerde.. Şuan izlediğimiz bölümlerde  iyiliği için de olsa yalan söylemenin her türlü insanı kendinden bile uzaklaştırdığını görüyoruz. Yolun sonunda birbirini üzmemek adına her şeye rağmen birbirlerini affeden iki aşık. Birbirine acı da çektirebilirlerdi, cezalandırabilirlerdi.  Emin olun bu onlar için seçenek dahilinde bile değil.

Mert’in ölümüne sebep olan Damla’nın pişmanlığı yüzünden Azra’ya, Azra’dan hebersiz yeni bir hayat vermek istemesini görüyoruz. Karakterlerle empati kurduğumda çoğu fikirlerinde onlara hak veriyorum. Pişmanlık insanın içini yiyip bitiren bir duygu.. Damla’nın da pişmanlığını ve artık bazı şeyleri yoluna koymak istediğini hissediyorum ben. Yeri geldiğinde çok gıcık da oluyoruz, haliyle sürekli empati kuramıyoruz.

Aslında çoğumuz olaylara Azra ve Cenk olaylı baktığımız için diğer karakterlerin haklı olduğu konuları çoğumuz göremiyoruz. Olayların Damla’nın dünyasında ilerlediğini söyleyenleri de görüyorum. Evet belki izleyiciyi sıkabiliyor olabilir haklı olarak.. Ama bütün bu düğümler Azra ve Cenk yüzünden atıldı. Bu düğümlerin çözülmesi de Azra ve Cenk’e bağlı. Her şeyin yoluna girmesine, Azra ve Cenk’in barışmasına 1-2 bölüm kaldı diyorum 🙂

Elimi Bırakma artık Pazar günleri değil Salı günleri yayında olacak..  Yeni gününde şans diliyorum, görüşmek üzere..

 

Elimi Bırakma Yıktı Geçti!

Trt 1’in sevilen dram dizisi Elimi Bırakma, geçtiğimiz Pazar günü yeni sezonunun ilk bölümüyle seyirciye merhaba dedi. Azra ve Cenk’in asla bitmeyen zorluklarla mücadele ettikleri hayatları ve onları hayat tutunduran aşkları büyük bir yara aldı. Etkileyici sezon finalinin ardından izleyiciye adeta gün saydıran dizi, ilk bölümüyle bekleneni verdi. “Acı”nın işlenmesi konusundaki başarıları sayesinde sevenlerinden tam not alan Elimi Bırakma, ilk sezon olduğu yerden çok çok farklı bir konumda.

Azra ve Cenk’in zorunlu ayrılığının, sebebinin ve birbirlerinden uzak geçirdikleri zamanın anlatıldığı etkileyici bölümün sonunda ise tüyleri diken diken eden bir buluşma yaşandı. Azra ve Cenk, yangın yeri olan yürekleriyle, 1 yıl sonra ilk kez karşılaştı.

Kısacası, iç seslerin doğru kullanımıyla daha güzel bir hale gelen dizi, şimdiden herkese bolca gözyaşı döktürmeyi başardı. Gelişiyle ve milyonları bulan izlenmeleriyle sosyal medyayı sallayan Elimi Bırakma, başarılı ekibi sayesinde, yarattığı etkiyi koruyacak gibi gözüküyor.

Genç yaşlı demeden binlerce kişiyi ekran başına kitleyen emek dolu bu işin, reytinglerde de hak ettiğini bulmasını dileriz.❤

Elimi Bırakma Heyecanı Başlıyor!

Trt1’in en sevilen yapımlarından olan, Alina Boz ve Alp Navruz’un başrollerini paylaştığı Elimi Bırakma’nın yeni sezon başlangıç tarihi belli oldu! Yakın zamanda gelen tanıtımla izleyici heyecanlandıran yapımın sosyal medya hesabından atılan tweetle, dizinin 8 Eylül Pazar günü ekranlara döneceği duyruldu.

Başladığı günden itibaren çarpıcı hikayesiyle dikkatleri üzerine toplayan ve kitlesi hızla büyüyen dizinin kadrosunda değişiklikler de yaşandı. İlk sezonda gördüğümüz bazı karakterlere veda ederken, yenilerine de hoşgeldin dedik.

Elimi Bırakma, harika çifti AzCen ve hikayesiyle bizlerle buluşmaya devam edecek. Dizinin yeni sezon paylaşımlarında da karşımıza çıkan “Hayat bazen kaybettiğin yerden başlar” cümlesi ve “Mucizelere İnan” replikleri heyecanımızı yükseltirken, yeni sezonun ilk bölümü için gün saymaya devam ediyoruz! Elimi Bırakma, umut dolu havası ve sürprizlerle dolu yeni sezonuyla çok yakında!

 

Elimi Bırakma | Cenk Çelen’i Neden Seviyoruz ?

        Centilmen, sevdiklerine düşkün, cesaretli, korumacı, karizmatik.. Elbette yalnızca bunlar değil! Elimi Bırakma’nın dertli, gözükara prensini neden seviyoruz gelin hep birlikte bakalım.

 

   1) Romantizm

Yani tabii ki. Kabul etmek lazım, adam romantik. Sevgi dolu sözler, sürprizler, jestler..

Aklınıza bu tarz tonla sahne gelmiştir eminim. Sevgisini sık sık güzel şekillerde hisettiriyor çünkü biricik aşkına. Aldı bir puan!

 

2) Nezaket 

Dikkat dikkat! En önemli olduğuna inandığım kısım. Cenk çelen düzgün bir insan. Neyi kastediyorum: saygılı ve kibar. İnsanlara nasıl davranması gerektiğini biliyor. Yüzlerce dizi filmde gördüğümüz maçoluk, dağ ayılığı, efendime söyleyeyim ula Azra’lar, höstler möstler, sevdiği kadına(!) karşı hayvanca çıldırmalar, el kol yapmalar yok. Sinirlenince, sesini yükseltince “erkekliğinin(!)” arkasına sığınmıyor ve asıl “delikanlılık” olan şeyi yapıyor. Çok basit, hatasını anlayıp özür dilemek. Kırıcı olmamak için elinden geleni yapması, onu diğer yaygın erkek karakterlerden ayırıyor ve sevmemizi sağlıyor. 

 

3) Özgüven

Kendine güvenmesi, şirkettekilere veya iş gereği tanıştığı kişilere olan tavırları, güçlü duruşu.. Densizlik yapana, hak edene haddini bildirmesi onu sevmemiz için başka bir neden. İzleyen herkesin bu tarz sahnelerinde içinin yağlarının eriyip güzel bir oh çektiğine eminim.

 

4) Sevimlilik

Evet yanlış okumadınız. Limon sahnesi, kıskançlık sahneleri, kek yeme sahnesi.. İnsan gülmeden edemiyor, özellikle mimikleri o anlarda öyle komik oluyor ki! Seviyoruz, daha bol olmasını temenni ederiz. Tabii dertler bitmek bilirse. 

 

Ekstra! 

Yani yetenek mi desem, ilgi alanı/hobi mi bilemedim. Koca sezonun sonuna kadar sadece birkaç saniye görmüş olduğumuz müzik kısmı bir yana, Cenk’in spora olan düşkünlüğü de ayrı güzel. Arda’nın dediğinden yola çıkarak, adam döveceğine kum torbalarını, hocasını falan dövsün hani 🙂 İlk başlarda görmüştük aslında çok sağlam çalıştığını ama şimdilerde biraz hasret kaldık gibi.. Yetkililere duyrulur; bu özellikleri sayesinde de seviyoruz Cenk’i. Hatırlayın lütfen. 

 

Umarım keyifle okumuşsunuzdur.

Sevgiler

error: Korunan İçerik!