Dr. Sahir Kaan’dan Hayata Dair..
“Ya ölümü ya da yaşamı ciddiye al.”
Ölmeyi beceremiyorsan eğer, yaşamaya çalışmalısın. Herhangi birinde kalmalısın işte.. Sonsuza dek arafta kalıp salıncakta sallanır gibi bir oraya bir buraya sallanamazsın.. İnsanoğlu yer değiştirirse, düzen kurulmaz.. Bir yere ait olmalı insan. Ya yaşamda kalmalı yada ilelebet göçüp gitmeli..
“Aklından çıkmayan, hayatından da çıkamaz.”
Aklı olan, hiç bir şeyi unutmaz.. Geride bırakmaz. Hayatını aklındakilerle yaşar. Sen ne kadar hayatımdan çıkardım desende, çıkarman gereken yer ilk önce akıldır.. Önemli olan, unutmayı becerebilmektir. Zaten bunu beceremediğimiz için “yarım” kalmadık mı?
“Atlamayacak adam aşağı bakmaz.”
İntihar etmek istiyorsan, her şeyi göze almışsın demektir. Yüksek, alçak, sert, yumuşak ne fark eder? Sen zaten gitmeyi kafana koymuşsun şartların ne önemi var? Eğer varsa zaten intihar etmek değil, dikkat çekmek istiyorsun demektir. Her şey, tek bakışından anlaşılabilir. En azından Sahir tek bir bakıştan bile anlayabilir..
“Ve her vazgeçişten geriye, sana da yaşamak için bir sebep kalır.”
İntihardan vazgeçmek, yeni bir kapı açmak demektir. Bir yoldan dönmek belki de bir hatayı engellemektir. Yaşamaya bulunan sebepleri kabullenmektir.. Kendini yaşamaya değer görüp, hayatın iplerinden tutmaya karar vermektir.
“Sıra her zaman, sıra kimde diye sorandadır. “
Hakkını ararsın, bazı şeylerin dönüp dolaşıp sana gelmesini merakla beklersin. Kendine güvenerek işte şimdi benim sıram diyebilmeyi istersin. Bu yüzden sorarsın sıranın kimde olduğunu. Bazen kurtulmak için, bazen kendini göstermek için beklersin sıranı. Sıra elbet sana gelir. Sen yeter ki sıra sana gelince ne yapacağını bil..
“Biri ölünce, kalan daha çok ölüyor.”
Acıyı unutmak ne mümkün. Acı hiç unutulmamak içindir. Kalpte bir delik açtığı yetmiyormuş gibi, sürekli su sızdıran sürahi gibidir.. Nereyi kapatırsan kapat, sızmak isteyen illa ki sızar.. Acı da böyle işte.. Ne kadar kapatırsan kapat, açılmadan duramaz.. Çünkü acının açtığı yara, hiç geçmeyen yaradır. Biri ölünce, hiç geçmeyen bir yarayla baş başa kalırsın.
“Şu dünyada sitem kadar faydasız hiç bir bokuma yaramayan bir şey daha yok.”
Bu hayat, konuşup çene yormaya değecek kadar uzun değil.. Sen konuşana kadar, akıp gider beklediklerin.. Üstelik ruhun bile duymaz. İsyan ettiğin hiç bir şey geri gelmez.. Çünkü isyan, her şeyin bittiğini farkına vardığında edilir.. Biten hiçbir şey, tekrar başlasa bile eskisi gibi olmaz.. Sitem, geri getirmez. Sadece zaman kaybıdır..
Gerek sözlerin, gerekse acını yaşayışın kadar bizde var olduk Sahir.. Biz de senin çemberinden geçtik.. Ölmeye çalışmadık belki ama , anlamaya çalıştık seni. Sadece konuşurken değil, öylece baktığında da anladık, gördük biz seni. İçindeki çürümüş ağacı sevdik, karalanmış, çizikler içindeki duvarını sevdik. Sigaranla içkini içerken beklediklerini geri veremedik belki ama acına merhem olmayı denedik.. Şimdi nasılsın, bilmiyoruz.. Ama umarım iyisindir.. Biz hep buradayız. Kendine iyi bak. Unutma, her şeyi tamir etmek zorunda değilsin.. Biz seni böyle de sevdik. Hoşçakal Sahir..
Teşekkürüm var..
Çok sevgili İlker Kaleli’nin canlandırdığı Doktor Sahir Kaan karakterini çok sevdik derinimize, içimize işledi. Şiir gibi bir karakter çıkarmış.. Çok büyük teşekkürüm var. Çıkardığı her karakterde en ince ayrıntılara kadar dikkat eden İlker Kaleli işini öyle ciddiye alıyor ki dip dizisi için uzun bir psikolog eğitiminden geçmiş.. İzlerken dikkat ettiğim ve çok hoşuma giden bir detay vardı ki gurur verici.. Hiçbir karakteri bir öncekine benzememek ile birlikte, sahir karakterinin silah tutması bile poyraz ile farklıydı.. İnce eleyip sık dokuduğu yeni karakterini sabırsızlıklarımı kontrol altına almaya çalışarak bekliyor olacağım…