Disney+’ta Ne İzledik? | Ben Gri

Yaklaşık bir hafta önce platformda yayına giren Timuçin Esen başrollü Ben Gri, sürükleyici bulduğum ama beni umduğum kadar heyecanlandırmayan bir dizi oldu. Konusu gayet ilgi çekici olmasına rağmen işlenişte öyle beklediğiniz gibi güçlü bir etki yok.

Kişilere gelecek olursak, beni en çok rahatsız eden başından beri Ceyda (İlayda Akdoğan). Onda bi tuhaflık olduğu çok bariz. Olayla ilgisi olsa da olmasa da, her şeyi yapmasını bekleyeceğiniz iyi görünen sinsi arkadaş kategorisinden olduğu için bakışları ve her türlü hareketi rahatsızlık verici. Fuat’ın iş arkadaşı ise (Arda – Alican Yücesoy) herkesin ilk aklına gelecek seçenek olduğundan, aradığımız şüphelinin o olduğunu hiç sanmıyorum.

Dizinin “bence” sorguladığı esas konu hakkında, benim elimde böyle bir şans olsa, kim olduklarını bilmediğim bu insanları Death Note gibi kullanır mıydım diye bi sorgulattı. İnsan öyle bir acı anında eline geçen tek fırsat gibi gözüken şeyi kaçırmak istemeyebilir. Özellikle de öyle bir ısrarın, zamanla yarışıyorsun bak baskısının altındayken, bilemiyorum. Tabii sonrasında mahkum kalacağı kölelik oldukça korkutucu.

Bölümlerin çok uzun olmaması güzel, gün içinde herhangi bir araya sıkıştırabileceğiniz veya uyumadan önce izleyebileceğiniz tatta. İçeriğe dair söylemek istediğim bazı ufak şeyler var. Birincisi, Fuat ve Hülya’nın (Ebru Özkan) ilişkisi bana çok belirsiz gözüktü. Araları iyi mi, gergin mi, uzaklar mı yoksa birbirine çok aşık bir çiftler mi hiç kesin verilmedi.

Yakınlaştıkları anlardan ve genel gidişattan gözüktüğü kadarıyla bir sorun yokmuş gibi dursa da enerjilerinde bir gariplik var. Ya oyunculuklar içime sinmedi ya da başka bir şey. (Halbuki Ebru Özkan’ı gayet beğenirim, Timuçin Esen de son işlerinden farklı bir karakter yaratmayı başarmış.) Belki de Fuat’ın yapısından kaynaklanıyordur bu hissiyat. Neyse, şimdilik cepte dursun.

Son olarak bir sahneden bahsedip yazıyı bitireyim. Kızın (Selin) tacizciyi teşhis edeceği sahnede babasının ısrarı benim canımı çok sıktı. Orada, sırf kendi yanlış birinin ölümüne sebep olup olmadığını öğrenmeye odaklandığı için, o panikle kızının travmasını ve duygularını ikinci plana attı gibi hissettim. Annenin de daha erken müdahele etmesi gerekiyordu tamam yeter diye, bence.