tds_thumb_td_300x0
Çukur’un Fenomen Karakteri: Vartolu Sadettin

Sevilen dizi Çukur’un fenomen karakteri Vartolu Saadettin bir kesim tarafından çok sevilirken bir kesim tarafından sevilmiyor Gelin bunun altında yatan sebepler neler bakalım.

Yazıya Erkan Kolçak Köstendil ile başlamazsam haksızlık etmiş olurum. Çukur’un ilk fragmanı yayınlandığında Erkan’ın böyle bir rolde olduğunu tahmin etmemiştim açıkçası. Çünkü normalde Erkan’ın oynadığı karakterler kendisi gibi tatlı ve iyi kalpli olurdu. Fakat Erkan beni şaşırtacak derecede mükemmel bir performans sergiledi ve alfa bir karakter çıkardı ortaya. Vartolu Saadettin için kimler düşünüldü kimler akla geldi bilmiyorum ama şu an iyi ki Erkan Kolçak köstendil olmuş diyorum. Ben Erkan’ı çok önceden ilk hallerini biliyor olsam bile çoğu kesim onu bu rolüyle tanıdı. Muazzam bir kişiliğe sahip ve her oynadığı karakteri benimseyen ve nasıl oynarım demek yerine karakteri anlamayı seçen bir oyuncu. Oynadığı her karaktere Erkan’dan bir şey katan kendine has bir bakışı var. Vartolu Saadettin için neler demiş bakalım:

“Her karakterde olduğu gibi ben de bu karakteri canlandırırken hakkını savunan bir yerden oynamaya çalışıyorum. Ortaya gri bir karakter çıkıyor.”

Erkan Kolçak Köstendil’i izlemek çok zevkli. Hele de Çukur’un Vartolu’su bu kadar özel yazılırken işte tam bu anda Vartolu Saadettin’in o naif hayat hikayesini bizlerle buluşturan ve kalbimize dokunan Gökhan Horzum’a hakkını teslim etmek gerekiyor..

Dizinin kötü adamı olarak hayatımıza girdi aslında Vartolu Saadettin. Sonraları ortaya çıktı ki o aslında Çukur’un çocuğu Salih’miş. Çocukluğu, gençliği, hayatı, umutları, annesi, insan olabilme ihtimali elinden alınmış bir yıkık şehrin kırık çocuğuymuş o.. İşte tam da bundan sonra başlıyor Salih ve Saadettin arasında gidip gelme süreci.  Saadettin’in yaptığı kötülüklere kızarken Salih’in kaybolan çocukluğuna üzülmeyi öğrendik.

Tek bir adam iki ayrı hayatı yaşıyor aslında. İkisi de kendi seçimi olmayan, yaşamak zorunda bırakılmış yarım olduğu hayatlar..

Hadi şimdi oyunculuğu ve karakteri üstüne giymesiyle Erkan Kolçak Köstendil’e hangi sahnelerde hayran kaldık hatırlayalım.

1.Annesinin küçük prensi Salih…

İlk bu sahnede karşılaştık küçük Salih ile. Yıllar sonra döndüğü Çukur’da geçmişinin geçtiği mavi evin önünden geçerken dolan gözleriyle bize salt kötü olmadığını belli etmişti aslında Vartolu Saadettin.

2. Ayrılıktan zor belleme ölümü.. Görmeyince sezilmiyor Mihriban…

Karşımıza çıktığı ilk andan ciğerimizi dağlayan Mihriban sahnesi. Bir şeyler seziyorduk aslında bir geçmişi var Vartolunun diyorduk ama böylesine acı ve yarım kalan bir hikayeyi tahmin etmemiştik.

Hayattaki tek varlığı, annesi gözlerinin önünde öldürülüyor küçük Salih’in babasına kavuşma hayalleri kurarken annesini de kaybediyor küçük Salih yarımken kimsesiz kalıyor bu hayatta.

Salih’in kimsesiz yanı Vartolu Saadettin’in ise zaafı o andan sonra daha da içimizden hissediyoruz onu. “Bir daha bu türküyü söyleyen olursa onu çeker vururum.” Vartolu’nun zaafını öğrenen Yamaç durmuyor  En derin yarasından vuruyor habersiz olduğu kardeşini, Vartolu silahını çekse de vuramıyor Yamaç’ı aklı başından gidiyor Mihriban’ o duyunca.

3. Kapat şunu Muhittin Abi..

Herkesin korktuğu çekindiği heybetli Vartolu Saadettin tek bir isimle küçücük yaralı Salih’e dönüyor bir anda. Acılarını gömdüğünü sanarken onlardan kaçtığı o kadar net ki. Dillerden düşmeyen repliğiyle “Kapat şunu Muhittin abi” sahnesi izlerken kendine hayran bırakıyor. Bu arada 16 milyon izlenme sayısına ulaşarak efsaneler arasında yerini alıyor. Tabi bu arada Erkan Kolçak Köstendil’in oynarken devleştiğini de atlamamak gerek. Türküyü duyduğu anda konuşamaması, gözünün kızarması, gözlerinin dolması, silahını çekmesi, sendelemesi, yolu şaşırması kısaca sahne başlı başına bir efsane…

4. Ben napacağım anne?

Başından beri Vartolu’ ya kızdığım affedemediğim tek nokta var Kahraman’ı öldürmesi.. Onun da bundan pişman olduğu o kadar belli ki. Annesinin yanı başında babasına olan öfkesini kusuyor adeta. “Beni canavarların eline bıraktı” diyerek her şeyi özetliyor aslında. Bir kez olsun babam diyeyim bir kerecik oğlum desin. Ama diyemez çünkü ben onun oğlunu öldürdüm ben abimi öldürdüm diyerek tüm pişmanlığını gözler önüne seriyor Vartolu Saadettin..

Ah be Salih ne diyelim ki sana.. Yolun başında solup giden baharım benim kimsesiz kalmış çocukluğunu bir gün toplar mısın bilinmez ama biz seni çok sevdik..

Yazıya son verirken Vartolu’nun güzel bir repliğiyle bitirelim… “Ben haklıydım, onlar haksızdı, her yer beyazdı, her yer siyahtı söyle bana şimdi ben napacağım anne”..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!