tds_thumb_td_300x0
Çukur: Vartolu ve Yamaç (VarYam) Kardeşliği!

Herkese merhabalar. Bugünkü konumuz çoğu Çukur izleyicisinin dizide en sevdiği olaylardan biri olan, iyisiyle kötüsüyle, zaman zaman naifliği ve burukluğuyla yüzümüzü güldüren, saatlerce ağlatan ama henüz tamamlanamamış bir kardeşlik öyküsü. Evet, babamın oğlu ve rakınrolcu’nun güzelliğini anlatmak için buradayız.

Dünya üzerinde onlardan daha tatlı atışan, bu kadar karizmatik şekilde birbirlerine meydan okuyan başka ikili tanımıyoruz. Dizi başından beri yüzlerce kez karşı karşıya geldiler ve her seferinde bize defalarca izlemelik, birbirinden güzel sahneler verdiler.

Birlikteyken sürekli güldükleri su götürmez bi gerçek. Konuştukları mevzu dünyanın yanması dahi olsa birbirlerini tebessümsüz bırakmazlar.

 

Şunlara bi bakın. Hiç düşman tipi var mı ya, katiyyen hayır.

Özel günlerde kardeşini hediyesiz bırakmayan Vartolu adamlığı desem.. Eksik olma yiğidim! Böyle düşünceli abiler herkese lazım. Yamaç da pek sevinmişti. Canlarım ya, yılbaşını böyle güzel karşıladılar.

Kardeşliğin bir diğer kuralı; yaramazlık yapıp babadan dayak yemek! Yediler mi, yediler. Konu kilit. Olur böyle şeyler abi kardeş arasında. Önce mahallenin ortasında koşarak birbirine tekme tokat dalarsın, sonra yeri gelir bağrına basarsın. Uyuşturucuyu bırak diye ikna etmeye çalışırsın.

Unutmadık değil mi? “Yamaç Medet’i almışsınız oğlum.”

Evet.

Ver.

Vermem.

Niye, ne istiyosun?

Mekanı kapat malını yok et.

Burda açmadım ki sana ne ?

Bana mı ne ?

Sana ne.

Bana ne?

Kardeşlik düşmanların hakkından beraber gelmektir! Onlar bunu nasıl da güzel yaptı ama.. Günlerce Heyecanı Yok şarkısında halay çekip Yamaç dansı yaptık yalan mı? Ekran başında gözlerimiz dolu dolu bağırdık. Değdi mi, değdi. Resmen ziyafetti.

-Selamın aleyküm

+Ve Aleykümesselam

E hep güldürecek değiller ya. Yeri geldi hıçkıra hıçkıra ağladık. Yamaç’ın altında ezildiği yükle düşüp yaslandığı kapı çıkmadı aklımızdan. Ağzını kapasa dahi kendini tutamaması, yerde yatan o adama bakışları.. Çıkmadı aklımızdan uzunca süre.

Evine gitti, yüzüne bakamadı. “Savaş çıkar yapma” dedi. Beni mi tehdit ediyosun lafı bitmeden “Tehdit değil, bu sefer farklı” dedi. Kardeş olduğumuzu biliyorum, artık canın yanmasın istiyorum diyemedi. Tüm bunları anlatmak istercesine bakmakla yetindi sadece.

Tabi sonra evi kırıp dökmüştü ama oraları geçiyoruz, bişeycik olmaz o kadardan. 🙂 

Diğerleri ne düşünürse düşünsün onlar birbirini her zaman kollamaya devam ediyor. Hiç düşünmeden alevlerin ortasına atlayıp kardeşini sırtlayan Vartolu’nun da dediği gibi ” O da aynısını yapardı” Çünkü kardeşler birbirini kurtarır.

Ölmesin istersin. Korumak için git dersin. Sorarsın, anlamaya çalışırsın. Çünkü kardeşler böyledir. Çünkü kardeş demek dert ortağı demektir. Ne kadar kızarsan kız, sevmekten vazgeçemediğindir.

Aklını kullanırsın, kalbini de işin içine katar onu hayatta tutarsın. Dilin ne söylediğinin önemi yok, gözlerinle anlatırsın. İstemedim ölmeni, yaşa istedim, Salih..

Başları belada yine. Ama kurtulacaklar biliyoruz, üstelik beraber. Kaçarken önce Yamaç’ı tutup iten Vartolu bi yana, el ele koşup atlamalarının efsaneliği bi yana! Kim bilir yine neler oldu da birbirlerine böyle güzel mecbur kaldılar. Heyecanla bekliyoruz.

Biz her zaman birbirini düşünen, söylemeseler de sevgisini hissettiren bu adamları çok seviyoruz. En az onların birbirini sevdiği kadar !

Nerdeen nereye adını verdiğim bu görseli de bırakıp gidiyorum 🙂

VarYam elbette bu kadar değil. Kavgaları, eğlenmeleri, konuşmaları birbirinden anlamlı, etkili olan bu insanları ilişkileri çok daha güzel bir duruma geldikten sonra tekrar mutlaka konuşacağız. Bu savaş halleri böyle sıcakken o zaman Allah bilir nasıl olur değil mi? Sağlıcakla kalın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!