tds_thumb_td_300x0
Çukur 66. Bölüm Yorumu: Akın Koçovalı Geldi!

Çukur’un temposu ve ters köşesi yüksek bir bölümünü geride bıraktık.

Aliço’nun kaçırılması ve Yamaç’ın eline siyah zarf’ın ulaşmasıyla geçen bölümü bitirmiştik. Aliço’nun kaçırılması Yamaç’ı tamamen yıkarken, bu sefer onu toparlayan Cumali oldu. Pes etmemesi gerektiğini, her şeyin bitmediğini vurgulayan Cumali sayesinde Yamaç Aliço’yu aramaya koyuldu.

Ama Yücel’in planları bitmek bilmiyordu, Aliço’yu bulsa bile geç kalan Yamaç patlamada yaralandı. Bu noktada kesinlikle altını çiziyorum ki Aliço ölmedi. Zaten önceki bölümlerden Aliço’nun Ali bey olduğunu ve peşinde bir adam olduğunu izlemiştik. Bu adamın Aliço’yu o yangından kurtardığına eminim. Büyük ihtimalle sezon finalinde Aliço’yu görebiliriz belki senaristimiz Gökhan Horzum daha fazla soru işareti bırakmak için Aliço’yu gelecek sezona da saklayabilir ama kesinlikle böyle bir karakteri harcamadı.

Meke ve Celasun’un kendi başlarına haraket etmesi devamında yine peşlerinden belayı da getirmelerini sağladı. Azer’in mekanını yüzlerini göstererek yakan “akıllı” ikili, Azer’in eline düştü. Azer de acır mı peki? Acımadı. Önce güzelce dayağı çekti. Bu ikilinin tam işleri bitecekken, Yamaç’ın Aliço’nun ölümü ile daha da delirip, Azer’in evini basmasıyla bu ölümler ertelendi. 

Yamaç’ın kaybettikleriyle her defasında daha fazla çökmesini, ondan koparılan her insanla daha çok kendini kaybetmesini izliyoruz. Bu bölüm Yamaç Koçovalı’nın bir şekilde dönüşüydü. Deliren Yamaç’ı izlemek keyif veriyor olsa da, kulak çınlamaları onun bir daha eskisi gibi göremeyeceğimiz konusunda korkutuyor. Özellikle gelecek bölüm sezon finali olduğundan, bundan çok daha kötü olaylara şahit olacağız, çok daha büyük kayıplar vereceğiz gibi hissediyorum. 

Cumali Damla cephesi bu bölüm istenilenden fazlasını verdi. Tam anlamıyla Cumali’nin Damla’yı sevdiğine, onun için adımlar atmasına şahit olduk. Damla da bu adımları karşılıksız bırakmadı ve ikili Çukur’un en güzel çifti olmayı başardı gözümde. Çok naif ve güzel işlendi aralarındaki bağ. Bu konuda Gökhan Horzum’u tebrik etmek gerekiyor..

Azer Yamaç kavgası bölümün favorilerim kısmında.. Kesinlikle izlemesi keyifli bir sahneydi, Azer’in kışkırtmaları gerilimi yükseltse bile bu kavga gerekliydi. Konuşmak için Yamaç yerine Vartolu’nun gitmesini beklemiştim ama Yamaç’ın abisini bu konuda koruması da ayrı hoşuma gidiyor. Azer’le Vartolu karşılaşmasının sonu mutlaka ikisinden birinin ölümü ile sonuçlanır çünkü. Yamaç mantığını kullanarak Azer’le işbirliği yapmayı tercih edecektir diye düşünüyorum. Yücel konusunda Azer’in gözünü açtığına bile inanıyorum, bu yüzden Azer’le Yücel işbirliği Yamaç’la Azer’in bir oyunu olacak bence.. Azer’i dost tarafta izlemek için de sabırsızlanıyorum. 

Gelelim bölümün bombasına! Akın Koçovalı’yı yorumlamayı kesinlikle sona saklamak istedim. Bölümün başından Yücel’in bu kez hedefinin Akın Koçovalı olduğunu görmüştük. Hapishaneye ziyarete gittiğinde Akın’ı kendi tarafına çekmeye çalışan Yücel istediğini alamayınca, bir gün sonra çıkacak olan Akın’ı öldürmeye karar verdi. Ama bilmediği bir şey vardı; görüştüğü kişi Akın Koçovalı değildi. Büyük ihtimalle kendisi gibi davranmasını istediği bir adamıydı. Bu yüzden bu adam vurulduğunda ve Selim’e “oğlunuz öldü” haberi geldiğinde gerçekliğine inanmadım. 

Sonuçta iki yıldır beklenilen bir karakter Akın Koçovalı. Herkesin sabırsızlandığı, yüzlerce oyuncunun yerine konulduğu ve gelmeden raconunun konuşulduğu Akın Koçovalı. Gelişi de ona yakışır bir şekilde oldu. Yücel’i kandırıp, hayatta kalan Akın’ın babasıyla karşı karşıya gelmesi bölüme damga vurdu diyebiliriz. Türkiye gündemine de iki kere giren Akın bir kez daha “beklenilen karakter” olduğunu herkese gösterdi. Burak Dakak seçimini oldukça yerinde buldum. Genç bir oyuncu ve Selim’in oğlu olarak da çok iyi duruyor. Ayrıca kendisine geleceğin Aras Bulut İynemli’si olarak bakılıyordu, yeteneğini zaten kanıtlamış ve herkesi bir kez kendine hayran bırakmıştı. Şimdi Akın karakteriyle neler yapacağını izlemek için sabırsızlanmamak elde değil. Beklentiler büyük.. Karşılayacağını da son sahneden anlıyoruz zaten.

Bölüm Yorumunu bitirmeden önce Çukur’un bu bölüm destek olduğu çok özel projeyi de buraya bırakıyorum. Kansersiz Yaşam Derneği bir kez daha Çukur’da umut var dedirtti. İyi ki böyle bir ekibe sahibiz diyorum..

Vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Sizin de eklemek istediğiniz bir şeyler varsa yorum kısmına yazabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!