Çukur’un bu bölümü Vartolu Sadettin’in dönüşü odaklıydı.
Saadet ile tehdit edilen Salih, çözüm için yeniden Vartolu’ya dönüş yaptı. Bu konuyu Yamaç ve Cumali’ye bir şey anlatmadan kendi halletmek istiyordu. Açıkcası dizi açısından Vartolu’nun dönüşü izleyicileri en mutlu eden detaylardan biriydi. Hatta bir kaç bölümdür herkes Vartolu’yu geri istiyordu. Ortada bir savaş varsa kesinlikle Salih bunun için yetersiz bir karakterdi. Her kıyas yapıldığında hep Vartolu günün sonunda kazanıyordu yani senaristin bu adımı atması dizi için de kazanç sağladı.
Ersoy’dan Karakuzular’ın planlarını öğrenmeye devam eden Yamaç, abisiyle birlikte yeni bir baskın düzenledi ve bu kez Koçovalılar’ın altınları ele geçirmesiyle sonuçlandı.
Vartolu’nun hem şivesinin hem de karakterin ağırlığının geri dönmüş olması bence bölümün en iyi olayıydı. Şakalarında bile eski tadı almak mümkündü ve bu beni mutlu etti.
Akşın ve annesini Karakuzular’ın verdiği eve taşıyan Celasun oldukça saçma bir hamle yaptı bana göre. Sonuçta Akşın’ı uzak tutmak ve korumak istediği adamların evine taşıyarak, Akşın’ın kaçırılması ya da Karakuzular’ın elinin altında olması için en büyük fırsatı sağlamış oldu.
Karakuzular’ın içinde bir hain olmasından şüphelenen Çeto, bunu kesinleştirmek için bir plan yapıyor. Karakuzular’a yanlış bilgi vererek bunun Koçovalılar’a ulaşıp ulaşmayacağını deniyor ve Ersoy’un haber vermesiyle Koçovalılar da bu tuzağa düşüyor. Çeto ve Mahsun artık emin oluyor; Karakuzular arasından biri Koçovalılar için çalışıyor. Gerilim üzerine Koçovalılar’ın evi basması ama evde doğum günü partisi yapılıyor olması izleyicinin anlık rahatlayıp gülmesini sağlıyor. Çok iyi yazılmış sahnelerden biriydi bence, silahla girdikleri evden, doğum günü çocuğunu tebrik ederek çıkmaları, aşırıya kaçmadan yüz gülümsetecek bir sahneydi bence.
Akşın’ın Celasun’un annesi yüzünden bileklerini kesmesi bölümün en beklemediğim olayıydı. Celasun’un Akşın’ı korumak konusunda sınıfta kaldığını da kanıtlar nitelikteydi. Daha evin içinde Akşın için huzurlu bir ortam yaratamayan Celasun “sadece ben korurum” diyerek neredeyse Akşın’ın ölümüne sebep olacaktı.
Bu bölüm Celasun sahneleri bir izleyici olarak beni aşırı sıktı, sürekli ağlaması, bir türlü taraf seçememesi ve Celasun’un karar vermesinin detaylarına kadar inilmesi “ben yanlış diziyi mi izliyorum?” sorusunu sormamı sağladı. Bu dizi ne zamandan Koçovalılar’ı bırakıp Celasun’un etrafında dönmeye başladı bilmiyorum ama acil bir şekilde buna son verilmeli. Tamam, anlıyorum Celasun sayesinde Ayşe’ye, Karaca’ya, Akşın’a, Sena’ya, Celasun’un annesine sahne yazılıyor ama bu karakterler Celasun’un konusu olmadan da ilerleyebilirler bence illa kötü kaynana hikayesi üzerinden bölümler yazılmamalı ve bir bölüme bu kadar da Celasun sığdırılmamalı. Sena’nın Akşın’ı Celasun’un yanından kendi evine getirmesi son bölümlerde yapılan en doğru hamleydi. Sonunda biri gerçekten Celasun’un annesiyle Akşın’ın aynı evde kalamayacağını anladı. Bundan sonra psikolojik tedavi almasına da yardımcı olunmalı.
Yamaç’ın Akşın’ın durumunu öğrenmesi ve onun bileklerinden öpmesi çok güzel yazılmış, çok güzel oynanmıştı. Bu konuda bile kendini suçlayan Yamaç’a ne kadar kızsam da, “benim önce ailemi toparlamam lazımdı” isyanını da bir o kadar yerinde buldum. Artık Koçovalılar’ın aynı çatı altında birleşme zamanı gelmedi mi? Geç bile kalındı.
Vartolu’nun Saadet’le ilgili yaptığı plan, Çeto’nun notu bulmasıyla bozuldu. Çeto oldukça renkli bir karakter ve kesinlikle kötü olsa bile izlemekten zevk almamak mümkün değil. Bu yüzden Çeto ve Vartolu’nun da karşılıklı hamlelerini izlemek için sabırsızlanıyorum. Vartolu’nun kaybettiği için üzülmek yerine Çeto’ya gülmesi de başka bir hamle yapacağının, pesetmeyip savaşacağının sinyallerini verdi. Vartolu Sadettin olmaya devam etmesine seyircinin üzüleceğini sanmıyorum.
Yamaç Ersoy’dan aldığı yeni bilgi ile yine Karakuzular’ın işini baltalıyor ve Ersoy’un hain olduğu anlaşılmasın diye onu da yaralıyor. Yaptığı bu plan oldukça iyi olsa da bakalım Çeto haini bulmakta zorlanacak mı?
Bölüm yorumu bu kadar, okuyan herkese teşekkürler..