tds_thumb_td_300x0
Çukur 41.Bölüm: Aile Her Şeydir!

Çukur’un dramı da aksiyonu da yerinde olan muazzam bir bölümünü daha geride bıraktık. Bu bölüm aile arasındaki bağ ve Karakuzular’la Koçovalılar’ın karşılıklı hamlelerini izlediğimiz bir bölümdü. 

Bölümü bir flashback sahnesi ile açtık. Selim’in İdris Koçovalı’ya daha önce de yönelttiği “beni niye istemedin baba?” sorusu bu bölümün ana konularından biriydi. Uzun zamandır Selim odaklı bir bölüm izlemiyorduk açıkcası bu bölüm ilaç gibi geldi. Selim Çukur izleyicisi için hatta karakteri sevmeyenler için bile “derin bir karakter”. Yüzeyselliği yok, karakterin dokusu hiç bozulmamış ve Öner Erkan da muazzam bir oyunculuk performansı sergiliyor.Yüzleşme beklenilen bir olaydı, geçen sezon ikinci bölümden başlayarak Selim’in kendi ailesine ihanetini izlemiştik. “Neden?” diye sorgulamıştık, sonra sorularımızın hedefi Selim değil de İdris Koçovalı oldu. İdris’ten bu bölümde tam bir yanıt alamadık, belki de cevabı kendisinde bile yoktur bu sorunun ama Selim İdris sahneleri bölümde muazzam işlenmişti.

Yamaç’ın geçen bölüm kaybettiği aklı bu bölüm de yerinde yoktu. Açıkcası bu deli Yamaç’ı izlemeyi sevdiğim için kafasının bir süre yerinde olmaması beni rahatsız etmiyor. Yamaç son bölümde Ersoy’un açığını yakalamıştı ve bu bölümde bu açığı kullanarak Ersoy’dan bilgi aldı. Planı Karakuzuları içten çökertmekti ve işlerini berbat etmekti. Ama Ersoy bilgi verse bile, verdiği bilgiyi ertesi gün ortadan kaldırmıştı. 

Salih – Yamaç ikilisini birlikte izlemek büyük keyif veriyor, birbirlerinin dilinden bu kadar iyi anlamaları ve plan yaparken bile ikili haraket etmeli aslında aynı kafada olduklarını gösteriyor. Bu iki farklı adam aslında çok benziyor ve bölümde detaylar oldukça muazzamdı. Sadece bakışlarıyla anlaşmaları bile, Yamaç’ın delirmelerine Salih’in gülüşü bile yerli yerindeydi.

Cumali’nin Yamaç sevgisi! Cidden her izlediğim sahnesiyle “Ah be Cumali sen nerelerdeydin?” diye sorguluyorum. Çukur’un Cumali gibi bir karaktere o kadar ihtiyacı varmış ki, aranan kan resmen Cumali. Vartolu ve Yamaç planları gerçekleştirirken, Cumali’nin kenarda kalmak istememesi ufak çaplı bir tartışma yarattı. Cumali bu tartışma sonunda Çeto ve Mahsun’u öldürmeleri gerektiğini, öldürmedikleri her gün Yamaç’ın ölüme bir adım daha yaklaştığını vurguladı. Tabi durur mu bizim Yamaç! Çukur daha önemli  vurgusunu yine yaptı. Deli gibi seviyor Çukur’u bu adam.. Yamaç – Cumali kardeşliği izlenme kalitesi yüksek ve sürekli yüzde tebessüm oluşturan bir bağ benim için. Böyle sahneler dizideki “aile” bağını ortaya koyuyor sanki.

Akşın’ın gittikçe kötüleşen psikolojik durumu yüzünden Sena, Akşın’ı Yamaç’ın yanına getiriyor. Çukur’un bu sezon en güzel ve derin sahnelerinden biri daha yazılıyor böylece. Yıllardır yeğenini görmeyen Cumali, Akşını, ak kızını kucaklıyor ve kokusunu içine çekiyor. Duyguları izleyiciye geçirme konusunda bir sanat eseri ortaya çıkaran Necip Memili, cidden bu sahne ile zirveye çıkıyor. “Kahraman’ın Kokusu” dediğinde Yamaç da Cumali ile birlikte ağlamaya başlıyor. Bu oyunculuk karşısında diyecek çok şey yok, her iki oyuncu da ayakta alkışlanmalı.

Salih Saadet’in ismini duyar duymaz kendini kaybediyor da diyebiliriz. Ama kimse Akşın’ın gerçeklerden bahsettiğini düşünmüyor psikolojik sorunları yüzünden. Yine de Salih’in içinde ufacık bir umut yeşeriyor ve ona tutunuyor. Açıkcası Saadet ve Sena karakterleri hiçbir şekilde beni tatmin eden ya da izlemekten zevk aldığım karakterler değil aksine karşılarındaki oyuncunun bile enerjisini düşürecek güçte karakterler. Bu yüzden ana konu olarak işlendiğinde ister istemez bir sıkılma geliyor bana. Keşke bu iki karakteri de bu durumlar için etkisiz hale getirmenin bir yolu olsa. Özellikle Saadet’in ölmesini isteyenlerdenim ben de, bir şekilde Salih’in intikam ateşinin yükselmesi için, düşmanlarına karşı Vartolu kimliğine bürünebilmesi için ya da o sert adamı bir şekilde uyandırmak için güçlü bir sahne gerekiyor bana göre. Gökhan Horzum’un kalemine güvendiğim için sadece bekliyorum, nasıl bir şekilde toparlayacak merak ediyorum. Salih Karakuzuların evine girip, Saadete sesleniyor ama Mahsun’un ondan önce davranıp Saadet’in ağzını kapatmasıyla tüm umutları yok oluyor Salih’in. Kısaca bu konuda hâlâ elde edilen bir sonuç yok. 

Mahsun’un planı sayesinde Vartolu’nun Yamaç ve Cumali’nin yanında yer aldığından emin oluyorlar. Yamaç, Cumali ve Salih çatıları kullanarak, Karakuzuların hazırlayacakları uyuşturucuyu mahvetmek için bir yol deniyorlar ve bu planları başarıyla sonuçlanıyor. En azından Koçovalılar Karkakuzuların işine taş koymayı başarıyor bu bölüm.

İdris’in artık yaşadığı mahallede sessiz kalmamasını ve mahalleliye yardım etmek istemesini, İdris Koçovalı’nın dönüşü olarak kabul ediyorum. Bu bölüm’ün en güzel sahnelerinden biri hatta tansiyonu en yüksek olan sahne İdris Emmi Selim üçlüsünün meydan dayağıydı. İdris’in Selim’e “oğlu” gibi bakması ve Selim’in küçük bir çocuk gibi mutlu olması.. Her detayıyla mükemmeldi. En çok da eski çukur’un tadını aldım bu sahneden. 

Selim’in daha sonra babasına “ilk defa birlikte bir şey yaptık..” demesi de çok derin bir detaydı. Daha önce hiç babasının oğlu olmamış gibiydi Selim. Daha önce hiç İdris’in oğlu gibi hissetmemiş ve şimdi bu duyguyu hiçbir şeye değişmez. O kadar güzel yazılmış o kadar güzel oynanmış ki, oyuncularla birlikte senaristimiz Horzum’a da şapka çıkarmak gerekiyor. 

İdris’in evden çıkacak diye Sultan’ı Selim’e emanet etmesi ve onu evine alması. Selim’in yüzündeki mutluluk ve o eve sığamama durumu da çok güzel aktarılmıştı. Annesi ona emanet edilmişti. Selim’in anne özlemi ve ona bakarken bile kıyamaması gözlerimi dolduran ince detaylı sahnelerden biriydi.

Sonunda Meliha ortaya çıktı! İlk sezondan bu yana büyük aşkın diğer kahramanı Meliha sonunda bu sezon yüzünü gösterdi. Çukur’un oyuncuları arasına katılan Şenay Gürler de hoş geldi.. İdris Meliha yüzleşmesi büyük ihtimalle gelecek bölüm olacak. Meliha İdris’in karşısına oturdu ve yıllardır içinde biriktirdiği ne varsa yüzüne vurmaya geldi. Meliha ile birlikte yeni hikayeler de gelecek mi merak konusu..

Bölüm Celasun’un Cumali’ye silah doğrultmasıyla sona erdi. Celasun bu ihaneti Akşın’ı korumak için yaptı ama başka bir yol bulunabilir miydi? Bence bulunabilirdi. Gelecek bölüm Cumali’nin kim tarafından ve nasıl kurtarılacağı merak konusu. Cumali bu her şeyi önceden anlamış bile olabilir.

Bölüm yorumumuz bu kadar, okuyan herkese teşekkürler. Sizin de eleştirdiğiniz ya da yorumlamak istediğiniz bir sahne varsa yorumlarda buluşalım.. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!