tds_thumb_td_300x0
Crisis on Infinite Earths Part 4 İncelemesi: Arrow

Çok ama çok uzun bir aradan sonra crossoverımıza kavuştuk, sayın okurlar. Bu kadar uzun bir aranın, hikaye bütünlüğüne zarar verdiğini de söylemeden geçemeyeceğim. O heyecanı, her an ne olacak merakını kaybettiğimi fark ettim izlerken. Yine de hikaye anlamında güzel, fakat ‘daha iyi olabilirdi’ dediğim bir bölümdü.

Krizin 3. bölümünde, Anti Monitor’ün Harbinger aracılığı ile karakterlerimizin içine sızdığını ve tek bir saniye bile düşünmeden onları yok ettiğini hatırlayalım. Her şey oldukça heyecanlı bir yerde bitmişti. Çünkü Nash Wells, elinden gelen tek şeyi yapmış ve kahramanlarımızı kaybolma noktasına ışınlamıştı. Canlarını kurtarmışlardı. Peki ya dünyalarını?

Kahramanlarımızın ölümünden bir nevi Mar-Novu’nun sorumlu olduğunu söyleyebilir miyiz? Elbette ki evrende aynı anda birden fazla yaşam bir şeylere karar veriyor. Aslında başlarına gelen her şey bir oluşum sürecinden ibaret. Evrenin bu yeniden doğuş serüvenine ihtiyacı vardı ve aldı.

Yine de Monitor’e sinirlenmemek elde değil. Özellikle Oliver’ın -ne kadar onu izleyebilsek de- ölü olduğu düşüncesini aklımızdan çıkartamıyoruz. Zamanda geriye gidip, durumu düzeltmeye çalıştıkları sahnede kafamda birtakım soru işaretleri oluştu. Zamanında Flash’ın bir yorumunu yazarken de söylemiştim. Fantastik dizilerin içine bilim kurgu girince, her şey doğru ilerleyemeyebiliyor. Daha doğrusu, belirli kuralların dışına çıkıp, kendi kurallarını yazmaya başlıyorlar. Avengers Endgame de olduğu gibi.

Çizgi romanda Monitor ve Anti Monitor birbirini tanımıyor değil. Ve açıkçası, bir hırs uğruna Monitor’ün ‘yanlışla’ Anti evrenle karşı karşıya kalması, bana oldukça saçma geldi. Bu da hikayenin kalan son iki bölümünü zayıflatmış pek tabi.

Başka çok önemli bir konuya değinecek olursak…

Sayın yapımcılar, senaristler, yönetmenler… Soruyorum size. Bu adamı daha kaç defa öldüreceksiniz? Kimden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsunuz. Oliver Queen. Arrow!

Bir insanoğlu bir dizide kaç defa ölebilir arkadaşlar? Geçen sezon Mar-Novu’nun yanına gitti, çocuklar yalnız kaldı diye üzüldük. Bu sezon milyarları kurtarmak için kendini feda etti, ölümünü izledik. Ağladık. Kızı ve arkadaşları onu Araf’tan geri almaya gittiler, Spectre çıktı ‘gidemezsin yine sana işimiz düştü’ dedi. Tamam dedik, ruhlar dünyasında kalışını izledik. Yetmedi! Oliver Queen’e bu acılar ne ki?Adamı ruhu dünyaya ait değil. Ama bir daha öldürdüler. Önceki sezonlarda kaç defa bu eşikten geçti bahsetmiyorum bile!  Hayır korkuyorum finale iki bölüm kala, daha ne kadar ölüp ölüp dirilecek bu adam?

Yine evreni sen kurtardın Oliver Queen. Anladığım kadarıyla senden sonra bu görevi Flash üstlenecek. Sonu senin sonuna benzemez İnşallah.

Bölümün geri kalanı hakkında ise gerçekten söylenecek fazla bir şey yok. Her diziye bir bölüm düşsün diye biraz gereksiz uzatmışlar gibi geldi bana. Oliver Queen, Spectre olarak karşımıza çıktı. O muhteşem ses tonundan ziyade, Spectre tonunu dinledik. Neyse, biz alışkınız zaten. Malum Oliver Queen de Arrow’a dönüşünce farklı bir ses tonu kullanıyordu.

İnsanlık Paragonu, Oliver’ın Spectre görünümünü Sithlere benzetse de -ki bu göndermeye bayıldım- ben daha çok Obi Wan Kenobi’ye benzettim. Karanlık bir yanı yoktu, görünümü daha çok son iyiliğini yapıp diyarları terk edecek olan abimiz Kenobi’ye benziyordu. Sevdim.

Geçmişten kesitlerle Flash’ın tek tek kahramanlarımızı kurtarmasını izledik. Onları Zamanın Başlangıç Noktasında buluşturdu. Açıkçası bu noktanın çok daha farklı bir görsellikte karşımıza çıkmasını beklerdim fakat yine de fazla bütçeyle yola çıkılmadığı için bunu hoş görebiliyorum böyle bir dizide.

Dediği gibi Oliver kıvılcımı yaktı, paragonlar ise ateşi harladı.

Ve beklenen an geldi. ‘You have failed this universe!’ Anti- Monitor’ün ölümü… Evrenin yeniden doğuşu! Üzülerek söylüyorum ki, tüylerimi diken diken etmedi. Halbuki ilk üç bölü gayet heyecanlı, özellikle 3.bölümün finalinde oldukça meraklanmıştım. Henüz finali izlemedik ama bana Anti- Monitor’ün sonu biraz fazla kolay oldu gibi geldi.

Evren yeniden oluştu fakat zaman? Zaman eskisi ile aynı düzende mi aktı? Mar Novu hiç anti evrene bulaşmayacaksa, bu hiç Oliver ile karşılaşmayacak anlamına mı geliyor? Yani Oliver yaşıyor olabilir mi? Bakın, işte bu nokta beni oldukça heyecanlandırdı.

Ortak bölümlerin dördüncüsünde yüzümüzü güldüren en önemli detayı atlamadan geçmeyelim. Biliyorsunuz DC’nin uzun zamandır üzerinde çalıştığı The Flash filminin karakteri Barry Allen’ı görmüş olduk. Yani Ezra Miller’ı! Sevenleri olarak oldukça mutlu olduk. Malum, filmi görmeyi uzun zamandır bekliyoruz. Filmlerin de evrene dahil edilmiş olması, çıtayı oldukça yükseğe çıkarttı. Bir sonraki sene için beklentilerimiz yüksek. Ona göre CW!

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!