tds_thumb_td_300x0
Gençliğimizin CNBC-e Dizileri!

Muhtemelen çoğumuz lisedeydik ya da ortaokulda. O zamanlar internete erişim bugünkü kadar kolay değildi. Hele internetten dizi izlemek? Şaka yapıyorsunuz herhalde o nasıl bir teknoloji öyle?! İşte tüm bu zor günlerimizde bizim yanımızda olan tek bir kanal vardı: CNBC-e 🙂

Dizi seçme şansımız pek yoktu. Televizyonda ne yayınlansa o diziyi izlerdik. Ama hakkını yemeyelim CNBC-e bizi hiçbir zaman yanıltmadı, hep kaliteli işler çıkardı karşımıza. Yayın haklarının sona ermesi sebebiyle yerini 6 Kasım 2015’te TLC’ye bıraksa da TLC bir Cnbc-e olamadı ne yazık ki…

Gelin şimdi birlikte bir zamanlar CNBC-e de yayımlanan, unutamadığmız, hatta hala izlenen dizilere göz atalım!

Chuck (2007-2012)

2007 yılınca NBC kanalında ilk olarak karşımıza çıkan Chuck, zaman içinde CNBC-e’nin de en tutulan yapımlarından biri oldu. California’da bir elektronik marketinde çalışan Chuck Bartowski’nin hayatı eski bir arkadaşından gelen bir mail ile tamamen değişiyor. Birden CIA ve NSA’nin bilgilerinin tamamına sahip olan Chuck artık kendini gizli örgütlerin merkezinde bulmaya başlar. Bir yandan da günlük hayatını normal bir şekilde sürdürmeye çalışırken başına gelenler ise dizinin eğlenceli olmasını da sağlıyor. İzlemeli miyiz derseniz, kesinlikle! 🙂

Coupling (2000-2004)

Ortalama olarak erkekler ve kadınlar her altı saniyede bir seksi düşünür, bunu bir saniyeye düşürün, işte karşınızda Coupling!

Coupling sadece bir komedi dizisi değil. Tekrar tekrar izlediğinizde gitgide daha da komikleşen bir dizi. Steven Moffat tarafından yazılan dizi, Moffat ve eşinin yaşamından da izler taşıyor.Eğlenceli bir arkadaş grubu olan Susan, Steve, Jeff, Sally, Patrick ve Jane’in yaşamının anlatıldığı Coupling’de çiftler arasındaki diyaloglar ve günlük hayattan verilen örnekler genellikle ön plana çıkıyor.

Desperate Housewives (2004-2012)

Biri boşanmış, biri tam bir işkolik; biri saplantılı, diğer, güzel mi güzel… Bir de onları uzaktan izleyen ve her şeyin farkında olan bir kadın. Sahte imajlar, samimi olmayan ilişkiler… Bu 5 kadının başına ne gelebilir ki? Merak ediyorsanız Desperate Housewives’ı izleyin! Umutsuz Ev Kadınları olarak Türkiye’de uyarlaması yapılan dizinin orijinaline göz atmadan yorumlamayın derim.

Gossip Girl (2007-2012)

New York’un merkezi Manhattan’da bir gençlik dizisi… Ama diğer gençlik dizilerinden bir farkı var. Bu dizideki gençlerimiz birazcık(!) sosyete kesimin içinden. Yani o bizim Arka Sıradakiler gibi bir okul hayatı değil. İhtişam, para, etkinlikler, partiler… Bu karmaşanın içinde yaşanan olaylar, gizli saklı bilgiler, ilişkiler, aldatmalar…Peki bunlardan herkesin nasıl haberi oluyor? Gossip Girl adlı bir blog sayesinde.

Beni sevdiğinizi biliyorsunuz. XOXO.

Heroes (2006-2010)

2010 yılında final yapmadan ekranları bırakan ve gelen tepkiler sonucunda Heroes Reborn adı ile tekrar hayatımıza giren dizi. Konusu ise üstün yetenekli insanların hayatından oluşuyor. Böyle anlatınca çok düz oldu ama değil. Dışarıdan normal görünen ancak hayal edemeyeceğiniz yeteneklerle bir gün uyanan insanlar bunlar.Peki neden? Cevap basit: İnsanlığın geleceğini kurtarmak!

How I Met Your Mother (2005-2014)

Başlığı okuyunca eski bir arkadaşınızı görmüş gibi hissediyorsanız aramıza hoş geldiniz. Marshall, Lily, Robin, Ted ve olmazsa olmaz Barney’nin hayat hikayelerine şahit olmak ister misiniz? Her ne kadar dizinin final bölümü çok fazla eleştiri alsa da bu arkadaş grubunun hızlı yaşamlarına ayak uydurmaya çalışmak inanılmaz eğlenceli. Hala izlemeyenler için söylüyorum, ne duruyorsunuz yahu!

Merlin (2008-2012)

Büyülü diziler her zaman riskli olmuştur. Ancak Merlin bize tam olarak ‘’bu iş böyle yapılır!’’ diyor. Genç bir büyücü olan Merlin’in tek amacı Kral Arthur’u korumak. Bunu yaparken de her türlü büyüye başvuruyor elbette. Yalnız ufak bir problem var. Yaşadıkları Camelot’ta büyü yapılmasına izin verilmiyor. Tüm bu engellere rağmen Merlin’in maceraları izleyiciyi diziye bağlıyor, bizden söylemesi!

My Name Is Earl (2005-2009)

Absürd komedileri severiz! Suçtan uzak duramayan Earl karmaya inanmaya başlayınca tüm yaşam tarzını değiştirmeye karar veriyor. Durumu tersine çevirmek için de yaptığı her kötülük için bir iyilik yapmaya karar veriyor. Her bir tersine çevirme ise ayrı bir bölümde ele alınıyor. Earl’in kardeşi Randy ile birlikte bu amacına ulaşıp ulaşmadığını izleyerek görebilirsiniz.:)

One Tree Hill (2003-2012)

Karmaşık dostluklar, zincirleme ilişkiler…Vuhuu bu dizide olaylar mükemmel ilerliyor. İki üvey kardeşin yaşamları, arkadaş grupları ile birlikte ele alınıyor. Sadece bir gençlik dizisi diyip geçemeyiz çünkü yaklaşık 10-15 yıl boyunca dizi karakterlerinin hayatlarına şahit oluyorsunuz. One Tree Hill bu anlamda bir zamanların en popüler dizilerinden biriydi.

Pushing Daisies (2007-2009)

Talı, sevimli, içinizi açan bir dizi Pushing Daisies. Ned’in olağanüstü bir özelliği var: Ölüleri canlandırmak. Sanki bu diziden hiç böyle bir şey beklemiyormuşsunuz gibi değil mi? Ama öyle. Ned 1 dakikalığına ölüleri canlandırıyor ve bu sayede gizli saklı kalan her ölümün nedeni anlaşılabiliyor. 🙂

The O.C (2003-2007)

Orange County’de genellikle zengin bir yaşam sürülüyor ve bu yaşamda insanların arasına karışmak pek de kolay olmasa gerek. Bu hayata dahil olmaya çalışan taşralı bir gencin arkadaşları ile ilişkileri, adaptasyon sürecini konu alan The O.C zamanın en çok beğenilen gençlik dizilerinden biriydi.

 

FRIENDS Karakterlerinden Neler Öğrendik?

İzlendikçe bağlanılan diziler vardır, böyle kendini karakterlerin bi arkadaşı gibi görür insan. Friends de tartışmasız o dizilerin başında gelir benim için. Çok fazla dizi izlemişliğim vardır ama hepsini bir kenara Friends’i başka bir kenara koyarım.

Genellikle Friends’i How I Met Your Mother ile karşılaştırırlar ve benim gördüğüm kadarıyla HIMYM daha yaygın izleniyor gibi. Ancak ikisini de izleyenler gayet iyi bilir ki Friends, HIMYM’nin baba dizisidir. Friends’deki birçok olaya HIMYM’de rastlıyorsunuz. Böyle deyince sanki HIMYM sevmiyormuşum gibi durdu ama o da benim çok beğeni ile izlediğim bir dizidir, gerek oyuncu kadrosu gerek konusu bakımından. Ama gel gör ki hiçbir dizi gönlümde Friends kadar taht kuramıyor. 🙂

Dizi genel olarak 6 karakterin yaşamları üzerinde ilerliyor. Ama ben birbirine bu kadar güzel bağlanan 6 yaşam görmedim. 🙂 Dizi karakterlerini öyle içselleştiriyorsunuz ki günlük hayatınıza bir anda dahil oluveriyorlar.

 Chandler’dan iğneleyici esprileri, ideal bir aşk adamı nasıl olunuru, Joey’den arkadaşlığın en saf halini ve belki de biraz çapkınlığı tabii bir de oyunculuk derslerini, Ross’dan dinazor ve bilimler hakkında eşsiz bilgileri, platonik aşk yaşayabilmeyi, Rachel’dan aşk ve flört taktikleri ve o efsane giyim tarzı, Monica’dan takıntıları, arkadaşlarınıza annelik etmeyi… Phoebe’den farklı ve tuhaf bakış açıları, birbirinden yaratıcı notaları ve tuhaf olmanın cool olabileceğini öğrendik.

Friends izleyen herkesin bunları duyduğu an akıllarına birçok anı geldiğine eminim. Öyle ki bir süre sonra sanki hayatınızın her aşamasında tüm bunları zaten biliyormuş hissine kapılıyorsunuz. 🙂

Oyuncu kadrosunun  ve oyunculukların mükemmelliği de çok ayrı bir konu. Benim en sevdiğim oyunculardan biri olan Jennifer Aniston’ın da dizide olması benim için zaten ayrı bir anlam katıyor. Ama dizide en sevdiğim karakteri sorarsanız ne kadar düşünürsem düşüneyim ayıramıyorum onları. Ayırabilene de aşk olsun. 🙂

Dizi 10 sezon sürüyor ama başladıktan sonra 1 ayda bitirene çok rastladım. Her bölüm 20 dakika sürüyor, ki kaptırdığınızda 5 dakika geçmiş gibi sanıyorsunuz. Anlayacağınız bir çırpıda hayatınıza dokunuyor Friends. Bitirdiğinizde size birçok şey katacağından eminim, özellikle de gerçek dostluğu. Kendinizi o 6 karakterin 7. bir arkadaşı olarak görüyorsunuz. Hele dizinin final bölümündeki son sahnede ağlayarak hepsiyle teker teker vedalaşmayan bizden değildir. 🙂

Ha sadece dostluk da değil tabi ki. Monica’dan titizliği öğreniyorsunuz. ‘’I know!‘’ En iyisini Monica bilir! Phoebe’den ise çok güzel gitar akorları öğreneceğinizden eminim. ‘’My eyes my eyes!’’ çığlıkları da cabası. Rachel, birisi güzellik ve moda mı dedi? 1-2 bölüm Rachel’ı dikkatli izleyin ve bir afet nasıl olur görün. Joey’nin yersiz gülmeleri ve bir anda ciddileşmeleri ve tabi ki ‘’How you doin’’. Canınız pizza çektiyse dikkat edin o sahnede Joey vardır. Ross’un sesi bir süre kulaklarınızda ‘’We were on a break!’’ diye çınlayacak, bunu buraya yazıyorum. Ve tabi ki Chandler’ın muhteşem zekasıyla harmanladığı o esprileri size çok şey katacak. Durup dururken birden gülmeye başlıyorsanız evet aklınızdan Chandler geçmiş demektir. 🙂

Anlatırken duygulandım 🙂 Tüm izleyenler ve izleyecek olanlar için gelsin o zaman ”Cheers!”

Çocukluğumuzun Yabancı Dizileri Part 1

Siz de benim gibi eski Disney Channel ve Nickelodeon dizilerini özlediniz mi? Özleyenleri buraya alalım o zaman, hep beraber hasret giderelim!

1. Waverly Büyücüleri

Bu diziyi hatırlayanlar? Alex, Justin ve Max aile büyücüsü olmak için birbiriyle yarışan üç kardeşti. Justin aralarındaki en zeki, Alex en haraketli ve yaramaz, Max da… Max işte. Hepimiz biliyoruz. Genellikle Alex tüm ailenin başını belaya sokar, Justin de bu belalardan kurtarırdı. Max zaten apayrı bir dünya. Bi de Harper vardı. Alex’in en yakın arkadaşı. Başlarda bi o biliyordu Russo ailesinin büyük sırrını. Alex’in en büyük destekçisiydi. Alex naparsa yapsın hep yanındaydı onun. Russo ailesini cidden çok özlemişim.

2. Jessie

2 yoğun çalışan ebeveyn,4 çocuk,1 kâhya ve 1 bakıcı… Teksas’tan gelen Jessie’nin parasının bitmiş olmasından dolayı bindiği taxiden atılmasıyla birlikte Jessie’nin asıl hikayesi başlar.  Zuri Jessie’yı sokaktan köpek alıyormuşçasına evine götürüp annesine Jessie’nin onlarda kalmasını istediğini söyler ve Jessie artık Ross ailesinin bakıcısı olur. Ona aşık ve problemli bir Luke, modayı iyi takip eden bir Emma, hâlâ hayali arkadaşlarla konuşan ve bunu gerçek sanan bir Zuri ve kertenkelisi olan tuhaf inek öğrenci Ravi’nın sorumluluğunu almış oluyor böylece. Luke hep çok yaramazdı, Jessie’yı dinlemezdi hatta kimseyi dinlemezdi. Zuri ve Luke hep Ravi ile uğraşıp dururdu. Luke ve Emma da hep çok uğraşırdı birbirleriyle. Bizi hep çok güldürürlerdi. Bu diziyi de çok özlemişim. Şimdiki çocukların bu dizilerle büyümemesi üzücü biraz.

3. İyi Şanslar Charlie

“Good Luck Charlie” en orijinal vloggerımızı hatırladık mı? Kardeşi için video günlüğü tutuyordu ilerde geri izleyebilsin diye. Ne de güzel bir düşünce, ne kadar da güzel bir abla. Benim dizideki en sevdiğim karakter Gabe idi. Yaptığı haylazlıklara, onun karakterine bayılırdım! Hep çok güldürürdü beni. PJ desen, gerizekalı demek istemem ama yani hani siz de biliyorsunuz. O da epey güldürdü bizleri. Teddy de bizi İvy ile çok güldürmüştü. Amy ve Bob’un çocuklara verdikleri cezalar da mesela efsaneydi! Çok ilginç ve komik bir anne ve babaydı onlar. Bi de Toby var. Ailenin en küçüğü, en tatlısı. Birbiriyle hem anlaşıp diğer yandan hiç anlaşmasalar da bu 5 kardeş hep destek ve yardımcı olurlardı birbirilerine. Kardeşlik olsa gerek, hangimiz öyle değiliz ki kardeşlerimizle? İyi Şanslar Charlie de en özlediğimiz diziler arasında adını kazıttı!

4. Zack ve Cody’nin Lüks Yaşamı

Ah benim yaramaz, çılgın canım ikizler… En çok da sizi özlemişim be. Her şeyinizle hep o kadar güzeldiniz ki… Kelimeler anlatmaya yetmez. Cody fazla akıllı ve sevgi dolu, Zack fazla umursamaz ve cooldu. İkisi de yaramazdı ama. Sürekli başlarını derde sokuyorlardı. Mr. Mosebey ile pek araları yoktu çünkü o sevmezdi ikizleri. Bi de London ve Maddie’yı planlarına dahil ederlerdi hep. Çok güzel bir dörtlüydü. Onlarla güldüğümüz kadar onlar için üzüldüğümüz zamanlar da oldu elbette. Anneleriyle olmak üzere üç kişilik bir evde yaşıyorlardı. Baba yok… Çok özlerlerdi babalarını ama anne ve baba ayrı olduğundan ve babası müzisyen olarak kariyerine baktığından pek fazla göremiyorlardı. Ama bunlar hiç Martin ikizleri yıldırabilir miydi? Tabiki hayır! Onlar bildiklerini okumaya devam ederlerdi hep. Özlendiniz be can ikizler… Çocukluğumuzu güzelleştirdiğiniz için çok teşekkürler!

5. Hannah Montana

Bir yandan normal bir genç bir yandan gizli bir popstar… Hannah Montana nam-ı diğer Miley Steward bir yandan hem şarkıcı olmak isterken diğer yanı da normal bir genç kız kalmak istiyordu. Ve işte Hannah Montana doğmuştu. Miley’nın bu büyük sırrını sadece babası, abisi ve en yakın iki arkadaşı Lily ve Oliver biliyordu. Bu sırrıyı saklı tutabilmek için herkes ellinden geleni yapıyordu. Miley’nin bu iki hayatı aynı anda yaşama çabası çok güzeldi. Abisi ile sık sık kavga ederdi. Rico da vardı. Jackson’dan küçük olsa da hep onunla uğraşırdı. Lily, Oliver ve Miley’nin dostluğunu da çok severdim. Ne olursa olsun hep beraberlerdi. Sen de özlendin be Hannah Montana…

Temmuz Ayının En Yeni Dizilerinden: Castle Rock

Hulu Original dizisi Castle Rock 25 Temmuz’da seyirci ile buluşmaya hazırlanıyor. Ancak Dizi Stephen King ve J.J Abrams’ı bir araya getirmesi ile şimdiden dikkatleri üzerine çekti bile!

Stephen King’in çoğu romanında olduğu gibi burada da hikaye adı ”Castle Rock” olan hayali bir kasabada geçiyor. Stephen King ve Fringe, Lost gibi dizilerin yaratıcısı J.J Abrams’ı buluşturan dizinin türü ise psikolojik-korku.

Kadrosunda André Holland, Bill Skarsgård, Melanie Lynskey, Scott Glenn, Sissy Spacek, Jane Levy ve Terry O’Quin gibi isimlerin yer aldığı dizi Dünya prömiyerini 19-22 Temmuz arasında San Diego Comic Con’da gerçekleştirecek. Bu dizi çok konuşulur bizden söylemesi!

Jennifer Aniston’lı Netflix Dizisinden İlk Bilgiler!

Friends dizisinin bir ikon haline gelmiş Rachel Green’i Jennifer Anniston, 10 sezon süren Friends’ten sonra kariyerine diziler yerine romantik-komedi filmler ile devam etmişti.

Jennifer Aniston bu kez bir Netflix dizisi ile geri dönüyor. Aniston, dizide ABD’nin ilk lezbiyen kadın başkanı Beverly Nicholson’ı karakteri canlandıracak ve kendisine first lady rolü ile Tig Notaro eşlik edecek.

Kadroda yer alacak diğer isimler ise şu şekilde: Adam McKay, Will Ferrell, Jessica Elbaum and Betsy Koch. Dizinin senaristliğini ise Notaro ve eşi Stephanie Allyne üstleniyor.

Gerçekte hiç kadın başkanı olmamış Amerika için ”ilk lezbiyen kadın başkan” konulu hem politik hem de komedi türündeki bir kurgu kulağa dikkat çekici geliyor. Üstelik Netflix dizisi olacağını da düşünürsek Jennifer Aniston yine bir ikon yaratmaya geliyor gibi ne dersiniz?

 

error: Korunan İçerik!