tds_thumb_td_300x0
Bromance Severlere Özel Yabancı Dizi Önerileri

“Bromance” kavramı, yabancı dizi izlemeye başladığımızda hemen hepimizin duymaya aşina olmaya başladığı bir erkeklikte kankalık, kardeşlik veya aile ilişkisi bağıdır.

En bilinen örneği ünlü yazar Sir Arthur Conan Doyle’un ‘Sherlock Holmes’ adlı polisiye roman serisindeki Sherlock Holmes ve John Watson ikilisidir.

Bromance ikilileri arasındaki ilişki yeri gelir çocukluktan gelme bir dostluk, yeri gelir polisiye bir görev ortaklığı yeri gelir okul arkadaşlığı bazen de tehlikeli bir yolculukla başlar, bazense karakterler gerçekten kardeştir ama yolları geç birleşmiştir. Baba-oğul, usta-çırak ilişkisi gibi yaş farkı bulundursa da bromance tadındaki ikililer de bu kavrama elbette ki dahildir.

Kimi zaman bir karakter bir çift için daldığımız dizilere  iyi yazılmış bir bromance hikayesi içinde dalmak elbette ki mümkündür, hele ki böyle ilmek ilmek işleniyorsa…

Bromance tutkunu olanlara, bağlanıcak bir bromance hikayesi keşfetti mi tüm diziyi soluksuz izleyebilenlere yabancı dizilerden örnekler:

1- Chandler Bing and Joey Tribbiani (Friends)

Chandler Bing ve Joey Tribbiani, Friends dizisinin yolları ev arkadaşlığı ile kesişen ve bir çok Friends izleyicisi için diziyi uzunca bir süre ana izleme sebebi kılan efsane ikili! Sorumluluk sahibi beyaz yakalı bir çalışan olan Chandler ile onun tam zıttı, sorumluluk sahibi olmayan, hayati tiye alarak yaşayan, geçimini günlük dizi oyunculuğu, tiyatro veya reklam afişi sanatçılığı gibi işlerle sağlayan ama iş ev ekonomisine geldi mi çoğunlukla Chandler’dan geçinen Joey’in ev arkadaşlığı uzun süre izlenmeye değer.

+ Ross Geller

İkilinin ev arkadaşlığı ile başlayan dostluğu, zaman zaman aralarına Monica’nın abisi Ross Geller’ı da almaları ile oldukça keyifli bir hale geliyor. Gerçek bir bromance severseniz en eski bromance ikililerinden olan Chandler ve Joey’i izlemeyi daha fazla ertelemeyin derim 😉

2- Lee and Bill Adama (Battlestar Galactica)

Sıradaki ikilimiz gerçek bir baba-oğul olan Lee ve Bill Adama. Fakat baba-oğulun araları Lee’nin kardeşi Zack Adama’nın, bir viper test sürüşünde yaşadığı talihsiz kaza ile ölmesi ile birlikte açılmıştır. Dizinin ilk bölümünde yaşanan korkunç Cylon saldırısı üzerine Battlestar Galactica gemisine gelen Lee, başlarda babasına karşı çok sert, acımasız ve kızgındır çünkü abisinin ölümünden onu sorumlu tutmaktadır. Ayrıca geçmişte bir türlü yakın olamamaları da bu sert çıkışların altında yatan en büyük sebeplerden biridir. Fakat ilk bölümde yaşanan Cylon saldırısına  karşı başlatılan yaşam savaşında Lee babasının yanında olmaya başlamış, bu da yollarının yeniden kesişmesine sebep olmuştur. İkilimiz bir çok zaman karşı karşıya gelip, fikir çatışması yaşasalarda ikisi de birbirlerini ne kadar sevdiklerini içlerinde bilirler. Lee zaten özünde her daim babasına hayrandır ve gözüne girmek için uğraşır, Bill Adama ise her zaman gizliden gizliye oğluyla gurur duymuş, onu kollamıştır, oğlu bir çok zaman onun aksi eylemlerde bulunsa bile. Bu baba-oğul hikayesi, finale kadar dizinin önemli dinamiklerinden biri olarak bromance severlere hoş bir seyir keyfi yaşatmaktadır.

3- Gregory House and James Wilson (House M.D.)

Bir sonraki ikilimiz olan Gregory House ve James Wilson karakterlerinin kaynağı aslında Sherlock Holmes ve John Watson ikilisine dayanmaktadır. Bilindiği üzere House M.D. dizisi yaratılırken Sherlock Holmes romanından bir hayli ilham alınmış, karakter ve hikayeleri romanla birçok yönden benzeşim göstermiştir. Eğer Holmes ve Watson ikilisi arasındaki dinamiği sevenlerdenseniz House ve Wilson ikilisini de kaçırmamanızı öneririm. İlerki sezonlarda yollarının nasıl kesiştğini öğreneceğimiz House ve Wilson, dizinin başlangıcında uzun zamandır en yakın arkadaş olan ve aynı zamanda da aynı hastanede çalışan iki iş arkadaşıdırlar. House Tıbbı Tanı Uzmanlığı bölümünün başı iken, Wilson ise Onkoloji bölümünün başındadır. House, Wilson’ın işini her zaman sıkıcı bulurken, Wilson’da House’u işini yaparken dizi boyunca disiplinde tutmaya çalışmış ama çoğu zamanda onun oyunlarına alet olmuş ve bundan çocukça zevk almıştır 🙂 House ukala, huysuz, kuraltanımaz ve tek gerçek arkadaşı Wilson olduğu için asosyal denilebilecek dahi bir karakterdir. Wilson ise onun tam tersi erdemli, çalışkan, dürüst ve çevresinde saygın bir adamdır. Aslına bakarsanız bu ikilinin nasıl arkadaş olduğunu dizi boyunca sorgularız, özellikle de Wilson 🙂

4- Gregory House and Robert Chase (House M.D.)

Yine aynı diziden bir diğer bromance diye nitelendirilebilcek ikili ise Gregory House ve Robert Chase’dir. Chase, House’un 3 kişilik beyin fırtınası ekibindeki asistanlardan biridir ve diğerlerinin aksine hem House’a en çok hayran olup, örnek almaya çalışan hem de tam tersi ona karşı yalakalık yapmayıp kendi bildiği doğrulardan vazgeçmeyen bir asistandır. House ile araları dizi boyunca değişken ilerlemiştir. House kimi zaman ona çok uzakken kimi zaman da bir baba şefkati ile gizliden Chase’i gözetmiştir. Özellikle kendine benzememesi için onunla uğraşırken bir yandan da onu yerine geçebilecek bir veliaht gibi görmüştür. Bu ikili için bir nevi öğretmen-öğrenci, usta-çırak  diye tanımlamalarda ve yorumda bulunabiliriz. Aralarında yaş farkı bulunan bromance’lerden hoşlanıyorsanız, doğru adrestesiniz!

5- Dean and Sam Winchester Brothers (Supernatural)

Gelelim belki de en uzun soluklu olan bromance ikilisine, John ve Mary Winchester’in avcı oğulları Dean ve Sam Winchester’a. İkilimizin yolları dizi başladığında aslında uzun zamandır kopmuştur fakat babalarının ortadan kaybolması ve yaşanan bir takım olaylar sonucunda yeniden kesişmek zorunda kalır. Dean her zaman babasının izinden giden, ona hayran biriyken, Sam tam tersi, babası ile iletişimi kopuk, normal bir hayat yaşamak isteyen ve kendini avcılık hayatından soyutlayan birisidir. Fakat yaşanan olaylar ikiliyi bir araya getirir ve adeta 13 sezonluk bir maceranın başlamasına sebep olur. Başlarda birbirlerine bir hayli uzak ve gıcık olan ikili, yaşadıkları korkunç tecrübelerden sonra birbirlerine tekrardan güçlü bir kardeş bağı ile kenetlenmeye başlarlar. Hatta bu öyle bi bağdır ki, başlarda öyle planlanmasa da Supernatural dizisi efsane bir kardeşlik hikayesine dönüşür. Dizi boyunca iki kardeşin Impala eşliğinde gelişen yolculuk hikayesini izleriz. Zaman zaman ayrı düştüklerinde ve kavuşma anı geldiğinde, gözyaşlarınızı tutmak pek mümkün değildir, benden söylemesi 😉

6- Dean Winchester and Castiel (Supernatural)

Yine aynı diziden efsane bir bromance ikilisi daha: Dean Winchester ve onun koruyucu meleği Castiel. Böyle söyleyince kulağa biraz garip kaçtığını biliyorum fakat gerçekten de öyle 🙂 Castiel diziye 4.sezonda dahil olan bir melektir. Görevi ve Dean’i buluş amacı, inandığı yolda ilerlemesi ve görevini yerine getirmesi için Dean’e yol göstermek ve onu her türlü şeytan vb’nin tehlikesinden korumaktır. Castiel daha önce insanlarla pek iletişim kurmamış, Dünya hayatına tamamen yabancı bir melektir, Dean ise yaşadığı hayat dolayısıyla hiç yakın arkadaş sahibi olamamış ama içten içe bunun eksikliğini hisseden biridir. Castiel ilk başlarda aşırı derecede katı ve soğukken, Dean’de ona karşı pek arkadaş canlısı olmamıştır 🙂 Fakat zamanla Castiel’in içindeki iyiliği, saf ruhu gören Dean, belki de rolleri değişerek Castiel’ı korumaya ve kollamaya, kandırılmasına karşı uyarmaya başlamıştır. Castiel, Dean için bir çeşit kanka olurken, Dean de Castiel için ona insan olmayı ve Dünya’da eğlenmeyi öğreten bir dost olmuştur. Fakat ikilinin yaşadığı serüvende zaman zaman yaşadığı ayrı düşüşler ve küslükler, seyirciyi onlar barışana kadar ekrana kitlemeyi başarmıştır.

7- Ted Mosby and Marshall Eriksen ( How I Met Your Mother)

Ted Mosby ve Marshal Eriksen, dizinin başında da öğrendiğimiz üzere aynı evde yaşayan eski  üniversite arkadaşlarıdır. Fakat ilk bölümde Marshall’ın üniversiteden beri kız arkadaşı olan Lily’e evlenme teklifi etmesi ikilinin dostluklarını ve ev arkadaşlıklarını farklı bir boyuta taşır. Zaten birlikte yaşayan bu 3’lü, evlenme durumunda nası yaşayacaklarına dair uzun süre net bir karar veremezler ve olaylar garip bi hal alır. Ted adeta Marshall ve Lily’in kopamadıkları evlatları gibi birşey olur. Evlilik veya ayrılma durumlarında kimin evi alıcağına dair önceden konuşmamış ve iki tarafta da ne evden ne birbirlerinden kopabilmişlerdir.

+ Barney Stinson

Bu ikiliye her daim Ted’in en yakın arkadaşı olduğunu iddia eden fakat Marshall’ın da en yakın arkadaşlığında hep gözü olan Barney Stinson’da dahil olur ve ortaya 9 sezonluk çok keyifli bir bromance keyfi çıkar. Ted ve Barney arasındaki bromance’te çok güzel olsa da, bana kalırsa Ted ve Marshall’ın dostluğu daha esaslı ve gerçektir, çünkü biliriz ki Marshall her zaman Team Ted’dedir ve arkadaşının ne zaman neye neden üzgün olduğunu çok iyi bilir. Dizi boyunca ikilimizin geçmişine dair bolcana flashback’ler görür ve bu arkadaşlığın temellerinin nasıl atıldığını da keyifle izlemiş oluruz.

8- Shawn Spencer and Burton Guster (Psych)

Gelelim en sevdiğim bromance’lerden birine, belki de ülkemizde kimsenin haberdar olmadığı efsane bir polisiye/komedi dizi olan Psych’in ikilisi Shawn Spencer ve Burton Guster’a. İkilimiz çocukluktan beri kankalardır ve bağları hiçbir zaman kopmamıştır. Fakat efsane bir dedektif ikilisi olup, Psych ofisini açmaları, Shawn’ın başına ilk bölümde sardığı çorap ile başlar. Shawn, polis dedektifi babası tarafından küçüklüğünden beri görsel hafıza yeteneği geliştirilmiş birisidir. Fakat bu yeteneğinin bir gün başına iş açıcağından habersizdir. Zaten babası ile arası açık olan Shawn da bu yeteneğini aslında kullanmamaktadır. Birgün haber izlerken yakaladığı detay, suçlunun başka biri olduğunu iddia etmesi polis teşkilatı ile arasına bela açar ve bu beladan kurtulmak için medyum olduğu yalanını söyler. Daha sonra da bu yalana, zaten kendi işi olan ilaç mümessili yakın dostu Gus’ı da dahil eder ve Psych adında bir dedektiflik danışmanlık bürosu açarlar. Böylece dizideki hikayeleri de başlamış olur. Shawn görsel analiz yeteneği sayesinde olay yerini önceden inceleyip, medyum yalanı ile polise bilgi verirken, Gus’da çoğu zaman onun yanında sürüklenir fakat onunda birçok konuda bilgi sahibi olması, Shawn’a her zaman yardımcı olur. İkilimiz 80’lerin müzikleri ve filmleri hakkında konuşmayı, alıntı yapmayı çok severler ve dizide de bol bol 80’lerdeki çocukluk hallerine flashback yapılır. Böylece ikilinin temellerini de görmüş oluruz.

9- Shawn Spencer and Carlton Lassiter (Psych)

Yine aynı diziden bir diğer bromance ikilisi ise aralarında aşk-nefret ilişkisi barındıran Shawn Spencer ve Carlton Lassiter, tabi işin nefret kısmı daha çok Lassiter’a ait olsa da 😀 Lassiter dizinin başından beri Shawn’a uyuz olur çünkü medyum olduğuna asla inanmamaktadır. Bu yüzden Shawn’ı göz hapsine alır ve yoluna çıktığı her an böcek gibi ezecekmiş gibi davranır. Shawn ise aksine onu her zaman sevmiş fakat sadece biraz tuhaf ve fazla sinirli bulmuştur. Lassiter kendince haklıdır, çünkü bütün övgüyü günün sonunda gerçek bir dedektif olan ve didinen kendisi değil, medyum olduğunu iddia eden ve şarlatanlık yapan Shawn almaktadır. Fakat zamanla ikili arasında gizliden bir bağ oluşur ve biz bunun açığa çıkıcağı anı heyecanla bekleriz. Lassiter aslında zamanla Shawn’ı sevmiş ve kabullenmiş, ona karşı gizli bir abi veya amca figürü olmuştur.

10- Walter White and Jesse Pink (Breaking Bad)

Gelelim efsane ikili Walter White ve Jesse Pinkman’a. Bu ikilinin yolları bir hayli ilginç şekilde kesişir. Walter, Jesse’nin liseden eski kimya öğretmenidir. Walter’ın kayınbiraderi Hank’in yönettiği bir uyuşturucu baskınında dışarıdan izleyici olan Walter, kaçarken Jesse’yi farkeder ve uyuşturucu kartelleri ile bir bağlantı kurabilmek adına ona yanaşır ve birlikte meth pişirmeyi teklif eder. Eski öğretmenini böyle bir teklifle karşısında bulan Jesse şaşkınlığını gizleyemez fakat ilk örneğin kalitesini görünce fikrini değiştirir. Böylece ikilimiz tehlikeli bir macera ile başlayan ve zamanla güçlü bir bağa dönüşen bir bromance hikayesini de başlatmış olurlar. Başlarda ikisi de birbirinden haz etmemekte, hatta zaman zaman Walter, Jesse’yi bu işte gereksiz görmektedir. Fakat zamanla Jesse, Walter için aileden biri haline gelirken ki kendi ailesi, oğlu ile bu kadar yakın bağ kuramamışken, Walter’da Jesse için bir idol, bir baba figürü haline gelmiştir ki Jesse’de bu yönden bayağı talihsizdir ve onu istemeyen, kapı dışarı eden bir aileye sahiptir. Fakat bu bağ, zaman zaman Walter’ın önüne engel olarak çıkmakta, verdiği kararlarda Jesse’yi de düşünüp başarısız olmasına sebep olmaktadır. Dizi boyunca bu ikilinin ilişkisinin nereye gideceğini bilemeyiz ve bu yüzden seyri çok zevklidir. Birbirlerini kendi çıkarları için feda mı edeceklerdir, yoksa sonuna kadar birlikte mi yol alacaklardır…

11- Peter and Walter Bishop (Fringe)

Sırada çok dokunaklı bir baba-oğul hikayesi var, fakat malesef hikayenin esas keyif veren içeriğinden bahsetmek spoiler oluyor ve koca 1.sezonu çöpe atıyor. Bu yüzden size olabildiğince spoiler’sız, bu ikilinin neden bu kadar çok sevildiğini anlatacağım. Dizinin başında Fringe Division ekibi yaşadıkları vakayı çözmesi için yıllardır akıl hastanesinde yatan bir dahi olan Walter Bishop ile bağlantıya geçmek isterler çünkü olay bilim sınırlarını aşmaktadır. Fakat Walter’a ulaşabilmelerinin tek yolu, oğlu Peter Bishop’a ulaşmaktan geçer. Ajan Olivia Dunham bu sebeple, Peter’a ulaşır fakat Peter’ın babası ile arası çoçukluğundan beri bir hayli açıktır. Yine de teklifi kabul etmek zorunda kalır ve babasını refakatçisi olarak akıl hastanesinden çıkartır. Yıllardır akıl hastanesinde yatan Walter, bir hayli tuhaf ve haliyle dış dünyaya karşı hassastır. Babasına bir nevi bakıcılık yapmak zorunda kalan Peter, başlarda bu durumdan hoşnut değildir ve aksi davranışlardırda bulunur. Fakat zamanla babasının nasıl biri olduğunu tanımaya ve farkında olmadan onu korumaya kollamaya başlar. 1.sezon finalinde öğrendiğimiz gerçek ise ikilinin hikayesini çok farklı bir boyuta taşıyacak ve dizinin de bir nevi ana hikayelerinden biri haline gelen baba-oğul hikayesinin başlamasına sebep olacaktır. Gözyaşlarınızı tutamayacağınız bu bromance’i kaçırmayın derim 😉

12- Arthur and Merlin (Merlin)

Bu bromance çokça bilinen Kral Arthur ve Merlin efsanesine dayanmaktadır fakat hikaye efsanenin geleneksel versiyonlarından belirgin bir şekilde farklılık göstermektedir. İkilinin hikayesi Arthur henüz bir prens, Merlin’de güçlerini henüz yeni keşfetmiş genç bir büyücü iken başlar. Dizideki hikaye ejderha bir karakterin, Merlin’e Arthur’u her türlü tehlikeye karşı koruması gerektiğinin çünkü bunun Arthur’un ve İngiltere’nin kaderinde büyük rol aldığını söylemesi ile başlar. Fakat ikilinin tanışıklıkları hiçte samimi başlamamıştır. Merlin, Arthur’u ukala bir prens olarak görürken, Arthur’da Merlin’i sürekli aşağılamakta ve küçük görmektedir. İlk bölümde Merlin’in, Arthur’un hayatını kendini riske atarak kurtarması, Merlin’in, Arthur’un ömür boyu hizmetkarı olmasına sebep olmuş ve ikilinin hem oldukça komik hem de oldukça duygusal prens-hizmetkar ve aynı zamanda dostluk hikayelerinin başlamasına vesile olmuştur. Dizi boyunca ikilimiz birbirleri ile uğraşıp, laf sokmaktan geri kalmaz ve birbirlerine olan arkadaşlık duygularını gizlerler. İşin kötü tarafı sürekli Merlin büyü gücü ile Arthur’u tehlikelerden kurtarırken, asla hakettiği övgüyü alamaz çünkü krallıkta büyü yasaktır. Dizi boyunca bu ikilinin yüzleşeceği, Arthur’un gerçekleri öğreneceği anı heyecanla bekleriz…

13- Sherlock Holmes and John Watson (Sherlock)

Ve gelelim yine bir Holmes, Watson ilişkisi hikayesine. Bu sefer kahramanlarımız modern dünyada yaşıyor ve adları roman kahramanları ile birebir aynı ve tabiki karakterleri de! 13 bölümlük bu mini seride, kahramanlarımızın yolu eskiden savaşlarda askerlik yapmış bir doktor olan John Watson’ın kendine bir ev arkadaşı aradığı sırada tesadüfi bir şekilde ünlü dedektif Sherlock Holmes ile tanışması ile kesişiyor ve ikili bir süre sonra ev arkadaşı olmaya başlıyorlar. Oturdukları evin çevresinde gelişen cinayetleri çözmek için Sherlock’a danışan polis teşkilatına John’da yardım etmeye başlıyor. Böylece John ne olduğunu anlamadan birden kendini Sherlock’un maceralarının baş ortağı olarak buluyor ve işin açıkçası bundan da çok keyif alıyor. Her bölüm ikilinin birbirinden keyifli ve heyecanlı maceralarını konu alıyor. Bu akıl almaz uyumun getirdiği ortaklığı daha fazla kaçırmamanızı öneririm.

14- Harvey Specter and Mike Ross (Suits)

Son olarak bahsedeceğim ikili, Suits dizisinden usta-çırak ilişkisi tadındaki Harvey Specter ve Mike Ross. Dizi Harvey Specter’in çalıştığı avukatlık şirketi için Harvard mezunu yeni bir aday, partner araması ile başlıyor. Kendi arkadaşı için yaptığı bir kopya olayı yüzünden okulundan atılan Mike ise, geçimini başkalarının yerine LSAT sınavına girerek sağlayan ve babaannesi ile yaşayan biridir. Bir gün başına sardığı bir beladan kaçarken, Harvey’in mülakatında bulur kendini. Yüksek görsel hafızası sayesinde mülakatı çok başarılı geçer ve Harvey’i çok etkiler. Fakat ufak bir sorun vardır, Mike Harvard mezunu değildir, hatta avukat bile değildir. Fakat bu Harvey’i bozmaz ve Mike’i işe alır, bu da ikilinin uzunca bir süre Mike, Harvard mezunu bir avukatmış gibi davranmasına sebep olur. Böylece ikili bu büyük sırrın getirdiği gerilimi savuşturmak için türlü çabalara girişip, maceralara göğüs gerecekleri bi sürece adım atarlar. İkili iş dünyasında harika bir uyum yakalar, adeta Batman ve Robin gibidirler ama zaman zaman Harvey, Mike’in dik kafalılığı ile başa çıkmak ve onun arkasını toplamak zorunda kalır. İkilinin arasında ortak bir sırla başlayan bu iş ortaklığı zamanla usta-çırak, abi-kardeş ilişkisine dönüşür ve bize de izlemesi çok keyifli, harika bir bromance hikayesi sunar.

Eğer bunlardan herhangi bir tanesi bile ilginizi çektiyse, çok beklemeyin derim! İyi seyirler 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!