tds_thumb_td_300x0
Bir Zamanlar Çukurova 9.Bölüm: Bana Bir Masal Anlat Baba

Baba… Yaşlı ve saygın erkek anlamına gelen o kelime. Ba sesinin tekrarlanmasıyla oluşur.

Baba olmak ise çok ayrı bir konu. Nasıl her insan farklıysa, her baba da aynı olmuyor. Baba olmak sadece kan bağıyla olan bir şey değil tabi. Mesela biz BZÇ’de bu hafta üç çeşit “baba” figürü izledik. Fekeli’nin Yılmaz’a destek olarak yaptığı babalık, Yılmaz’ın farkında olmadan tamamen hissederek oğlunu annesiyle kavuşturması ve bir de ben babayımdan öteye gidemeyen bir baba.

Zaten sinir harbine bir kala tarzı davranan bir Demir varken, AdnanSu’nun kaybolmasıyla iyice çığırından çıkmış oldu. Huğlarda ortalığı birbirine katan Demir’n gazabı yine gariban işçileri buldu. Gücü, gücü yetene tabi… Her sinirlerndiğinde sinirini işçilerden çıkarması gerçekten kötü bir durum. 

Tırnağı kırılsa Yılmaz yapmıştır diyen konak ahalisi tabiki AdnanSu’nun kaçırılmasından da onu sorumlu tutarken Yılmaz çoktan bebişi bulmak in harekete geçmişti bile.

İnsanların derdinden sıkıntısından anlayan, ılımlı davrandı Yılmaz. Kadının akli dengesi yerinde olmadığının farkında olarak yaklaştı. İkna ederken  ebeğin annesi çok ağlıyor demesi uzakta da olsa Züleyha’nın acısını hissedip onu düşünmesi peki?

Geçen haftaki bölüm yorumumu okuyanlar da bilir. Yılmaz bir kez dahi olsa oğlunu kucağına almasını istediğimden bahsetmiştim. Tam da o sahnede ciğerimi bıraktığımı rahatlıkla söyleyebilirim.

Kucağına alır almaz hissettiklerinin etkisiyle kaşları çatıldı Yılmaz’ın. Ne hissettiğinin farkında bile değildi ama hissetti. Tombiş yanaklı ve sürekli debelenen ağlayan AdnanSu’da hissetmiş gibi babası kucağına alınca sakinleşti. Bu anların büyüsünü doyasıya izlememiz de beni mest etti doğrusu.

 

“Baba bir masal anlat bana

İçinde denizle balıklar

Yağmurla kar olsun güneşle ay”

Düşmanının çocuğu olduğunu bilerek, kaç kişi Yılmaz’ın yaptığını onun yaptığı şekilde yapabilir ki?

Züleyha ile evlenip çocukları olma hayalinden bahsetti. Hayalinin farklı, hiç düşünmeyeceği şekilde gerçek olması mukadderat* işte. Başkasının sanarken bile bebeği kucağına aldığında kanının ısındığını söylemesi… Daha hiç bilmeden sevdi AdnanSu’yu, bir de bilse nasıl güzel bir baba olur kimbilir. 😊

“Anlatırkan tut elimi

Uykuya dalıp gitsem bile

Bırakıp gitme sakın beni”

Sevdiği kadını nasıl seviyorsa, onun canından bir parçayı da -düşmanına rağmen- kurban olduğum diye seven bir Yılmaz, senciyiz senci!

Oğluna kavuştuğu sahnedeki oyunculuğu için Hilal Altınbilek’i tebrik etmeden geçmek olmaz. Öyle güzel yaşamış ki Züleyha’nın o haline hepimiz üzüldük.

Bir yanda uhulet ve suhuletle planlarına devam eden Yılmaz-Fekeli baba ikilisi Yamanlara karşı tam anlamıyla soğuk bir psikolojik savaşa başladılar. Demir bu savaşta hiddetli ve fevri tarafken, Yılmaz ise sakin ve emin adımlarla ilerleyen taraf.

 

“Adın Yılmaz, kalbin Yılmaz, kendin Yılmaz… Adın gibi olacaksın YILMAYACAKSIN”

Fekelinin tüm imparatorluğunun  başında artık Yılmaz var. Bundan böyle Ali Rahmet Fekeli’nin maneli oğlu Yılmaz Bey diyeceksiniz! İşte şimdi Yamanlar düşünsün 😉

 

Geçen hafta yine tekrarlamıştım, Züleyha Yılmaz’ın yaşadığını öğrensin artık diye. Katıldıkları davete adeta bir -esmer- bomba şeklinde giren Yılmaz ile şoklardan şok beğenen Züleyha’nın karşılaşmasıyla bölümü noktaladık.

Son haftaların durgun ve olaysız bölümlerinden sonra bu hafta tam bir ilaç gibi geldi doğrusu. Evet hepsi bu bölüme hazırlayan, alt metnini oluşturan bölümlerdi ama böyle olay üstüne olayın olduğu şaşırtan gelişmelerin yaşandığı bölümlere bayılıyorum.

AdnanSu’yu alan kişinin  oranj dayısı olduğunu düşünmüştük. Şaşırttılar ve hiç beklemediğimiz bir hikaye ile sundular bize. İzleyici olarak bizi şaşırtmaları mutlu etti beni.

Ayrıca yönetmeninden set ekibine, oyuncularından senaristine herkesin yüreğine sağlık demeden geçemeyeceğim. Bölümün hakkını sonuna kadar vermişler. Emeklere sağlık, haftaya görüşmek üzere! 😇

Yılmaz-Züleyha karşılaşmasında anlık mood

*Mukadderat: kader, alın yazısı.

*Aynı zamanda Çolpan İlhan’ın filminde söylediği bir kelimedir. Güzel ve anlamlı bir selam çakmış oldular.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!