tds_thumb_td_300x0
Bir Zamanlar Çukurova 2.Bölüm: Aşk Her Engeli Aşar mı?

İlk bölüm Hünkar’ın Hamınne’yi aramak için çalılıkların arasında dolaşırken Yılmaz ve Züleyha’yı görmesi ile bitmişti. Bizim aşıklar izlendiklerinden habersiz tüm gerçekleri konuşurken, Hünkar Hanım hepsini duydu.

Elbirliği ile aramaya koyulan konak ahalisi Hamınne’yi su kanalının önünde buldular. Kadın hem yaşlı hem hasta olduğundan kalabalıktan bir anlık ürkerek kendini suyun dibinde buluverdi. O kadar kalabalığın içinde bir tane yüzme bilen çıkmaz mı yahu derken Yılmaz kahramanca bir hamleyle suya atlar ve Haminne’yi tuttuğu gibi sudan çıkarır.

Yılmaz’ın bu kahramanlığı Gaffur’un ona daha çok bilenmesine sebep olur. Karısı Saniye’de aynı şekilde Züleyha’nın konaktan bir an önce gitmesini istemektedir. Karı-koca olarak şahane bir şer ittifakı olduklarını söylemeden de geçemeyeceğim. Burada en büyük pay bu karakterlere hayat veren Selin Yeninci ve Bülent Polat’ındır. İkilinin dinamiğini çok beğendim, karşılarına çıkacak kişilerin vay haline 😁

 

Aşk her engeli aşamıyorsa aşk olur mu?

Demir’in, arkadaşı Crngavrr ile sohbetine şahit olduk. Modern ağamızın geçmişini, eski karısına hislerini kendi ağzından dinledik. Daha önce hiç böyle olmadığını söyledi Demir. Hiç böyle tutulmamış. Hiç böyle aşık olmamış. Çukurova’ya sahip olmuş ama kalbinin sahibini bulamamış bir adam, Demir Yaman…

Şimdi ise Züleyha ile birlikte aşkın nasıl bir şey olduğunu yeni yeni tadıyor. Aralarındaki statü farkından dolayı ayrı dünyaların insanlarıyız dese de Cengaver’in de dediği gibi “Aşk her engeli aşamıyorsa, aşk olur mu?”

Taht kurmuşsun kalbime en güzel yerindesin…

İyi ki buradasın Züleyha

Demir bey duygularının yeni yeni farkına varıyor ama Züleyha’yı görünce düşünmeden sadece içinden geçenleri söyleyivermesi aslında ne kadar da tutulduğunun bir ispatı. Demir’in bu ani sözleri Züleyha için büyük bir şok olmuş gibiydi çünkü o da bunları hiç beklemiyordu. Bir anda utanıp kızarması da acaba içten içe Demir’e karşı bir etkilenme mi var diye sorgulatıyor insanı.

“Güneş gibisin… Olduğun yeri aydınlatıyorsun”

Tam da o anda gelen Yılmaz gördüğü manzarayı sorgularken, Züleyha’nın aklı Demir’in söylediklerinde kaldı. Yılmaz’a özellikle son zamanlarda kaçalım diye ısrar etmesinin sebebi acaba gerçekten kaçmak mı yoksa içinde yeni yeni filizlenmeye başlayan Demir Yaman etkisinden kaçmak mı? 😌

 

Gölgen gibi adım adım

Her solukta benim adım

Ben nasıl ki unutmadın

Sen de unutma beni

Unutama beni…

Demir’in Züleyha hakkında peş peşe sorduğu sorular Yılmaz’ı iyice şüphelendirmeye başlar. Tabi diyemiyor ki sanane benim sevdiğim kadının geçmişinden. Abisi olarak bildikleri için sabırla tüm sorularına açıklık getiriyor.

Huğ*lars patlak veren salgın hastalık çocuklar da dahil tüm işçilerin hastanelik olmasına sebep olur. Tabi bunun altından da Sinsirella Şermin çıktı. Sabahattin’e işçilerin aşı olmadı gerektiğini bile bile söylemeyip onca insanın hayatını tehlikeye atmış oldu. Dizide en çok üzüldüğüm kişilerden biri de Sabahattin, adama içim acıyor böyle bir kadınla ömür geçer mi? Adamın gözündeki hayat enerjisini sömürmüş resmen.

Züleyha ve Demir (ve ya çift adıyla ZülDem) ikilisi ise günden güne daha çok paylaşım yapmaya, birbirlerini daha yakından tanımaya devam ediyor. Tabi şimdilik ilginin neredeyse hepsi Demir’de, Züleyha’da ise daha çok bu ilgiye şaşırma ve anlam verememe var.

Züleyha’nın hasta olmasından endişelenen Demir Bey’de güzel gelmedi desem yalan söylemiş olurum. Elini alnına koyup ateşine bakması ve o önemseyen tavrı ilerde çok güzel seveceğinin, Züleyha’nın tırnağı kırılsa dünyayı bile yıkabileceğinin habercisi gibiydi.

Hanımcılık, ülkemize ilk olarak 1970’lerde Demir Yaman tarafından getirilmiştir.

Ben de diyordum bir şey eksik ama ne? Meğer aşk üçgeni sahnesi yokmuş on dakikadır. Adana’dan dönen Yılmaz, Züleyha ve Demir’i arabada görüyor ve böylelikle üçgen dozumuzu almış oluyoruz. Yılmaz için de gezme ceylan bu Çukurova’da seni harcarlar diyoruz.

Bu sırada da Hünkar Hanım’ın isteği ile İstanbul’a doğru yola çıkan Gaffur, ilk iş olarak Yılmaz’ın ustası Ayhan’ın evinin yolunu tutar. Acaba öğrenecek mi yoksa biraz da saklayacaklar mı derken olan oluyor ve Gaffur tüm gerçekleri öğreniyor.

Bizim garip aşıklar Züleyha ve Yılmaz’da (ya da çift adıyla ZülMaz) yine bildiğimiz gibi. Tek istedikleri birlikte ve mutlu olabilecekleri bir yere gitmek.

Yılmaz’un harcanacağı ortada ama Uğur Güneş öyle bir bakıyor öyle bir konuşuyor ki… Uzak dur diyorum, git diyorum ama sonunda kendimi yine ZülMaz desteklerken buluyorum.

Bu sırada Adana’ya dönen Gaffur öğrendikleri bir bir Hünkar’a anlattı tabi. Kimseye bir şey söylememesi için yemin ettirirken acaba Hünkar ne yapmayı düşünüyor diye merak ettim. Çünkü istediğini yapmak için elinden geleni yapacak bir insan ve bunu yaparken duruşundan ve asaletinden hiç ödün vermiyor.

Bir sonraki hamlesini merak ettim çünkü hem Yılmaz’ın peşindeki adamla karşılaştı hem de Züleyha’nın hamile olma ihtimalini gördü. Ve tüm bunlara karşı sessiz kaldı ama bomba gibi bir planla bu işi kendi istediği şekle getirecek gibi duruyor. “Benim bu kaderi değiştirmem lazım” deyişi boşa değildi.

Demir’in Züleyha ile arabada yaptıkları sohbetten sonra onunla iletişim kurmak için yine kitapları kullanmasını da beğendim.Okuyan insandan zarar gelmez. Belki de bir gün sevdiği kadının gözlerinin içine bakarak bir şiir de okur, ne dersiniz?

Büyük hayaller kuralım sevgilim! Ben şimdi öyle yapıyorum. Tertemiz bie şehirde, asfalt caddeler üstünde,dibinden metrolar geçen,üstğnde kolosal otobüsler uçan, muazzam, eğlenceli bir şehirde seninle yaşamak istiyorum…” -Sait Faik / Havada Bulut

Bölümün sonunda ise, iş için Hollanda’ya gidecek olan Demir’i yolcu ettikten sonra planını uygulamaya koyan Hünkar Hanım’ı gördük. Jandarma’ya telefon edip Yılmaz’ı ihbar etti. Jandarmalar kapısına dayandığında da bölüm sona erdi.

Bana soracak olursanız Yılmaz içerde değil. Hünkar son anda bir şekilde odadan çıkarttı. Ne demişti “oğlumum erkekliğine zarar geleceğine varsın itibarımız zedelensin”

Jandarmaların her ne nedenden olursa olsun Yamanlar Konağı’na girmesi itibarlarını zedelecek bir şey. Bu noktada da Yılmaz’ın geleceği Hünkar’ın elinde. Yani bu da Züleyha’ya istediğini yaptırma konusunda elindeki koz olacak. Eğer Yılmaz’ı seviyorsan ve hapislerde çürüsün istemiyorsan oğlumla evleneceksin bile diyebilir.

*Huğ, derme çatma ev anlamına gelir. Çukurova bölgesinde görülen en eski tip olan bu evler, sazı (berdi), kamış ve saman karıştırılmış killi çamurdan inşa edilir. Üstleri de genellikle sazlar ile örtülür.

İlk bölğm biraz karakter tanıtımı ve olay örgüsüne yönelikti. Bu bölümle beraber tespit ve tahminlere de başladık. Bakalım yeni bölümde bizleri neler bekliyor.

Okuduğunuz için teşekkürler, siz bölümü nasıl buldunuz yorumlarınızı bizimle de paylaşmayı unutmayın! 😊

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Korunan İçerik!